Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ümraniye'de halka hitaben yaptığı konuşmada, uluslararası finans merkezine ev sahipliği yapan Ümraniye'nin o eski sıkıntılı günlerini geride bırakarak, yepyeni bir geleceğe hızla ilerlediğini vurguladı.
İlçenin en önemli sorunu olan 2B kapsamındaki bölgelerin tapu meselesinin çözüldüğünü, şimdi imar planlarının yapıldığını, yıl sonuna kadar bu çalışmanın da biteceğini anlatan Erdoğan, artık vatandaşların tapusu ve imarı olan arsalara, huzur ve güven içinde evlerini yapabileceğini ifade etti.
'Tüm terör örgütleri üzerimize salınmış durumda'
Türkiye'nin, içeride ve dışarıda tarihinin en önemli mücadelesini verdiğini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"PKK'sıyla, FETÖ'süyle, DEAŞ'ıyla tüm terör örgütleri üzerimize salınmış durumda. Bu terör örgütlerinin iplerini elinde tutanlar, onlar yeterli olmadığından bizzat kendileri devreye giriyor. İşte Avrupa. Almanya, İsviçre, Avusturya giriyor mu? Fransa'da seçim var. Yatıyorlar, kalkıyorlar Erdoğan. Ben seçime girmiyorum ki benimle ne işiniz var? Ne yapacaksanız yapın. Ama artık Türkçeyi öğrenmeye başladılar.
Son 4 yılda bu gerçeği defalarca tecrübe ettik. Gezi olaylarında, 17-25 Aralık'ta, bölücü örgütün çukur eylemlerinde yaşadık. Şimdi bu teröristleri açtıkları o hendeklere gömüyoruz. 20 ayda yaklaşık 11 bin teröristi etkisiz hale getirdik. Daha gideceğiz. Ya silahlarını gömecekler ya kendileri gömülecekler ya da bu ülkeyi terk edip gidecekler. Bunun başka izahı yok."
Bilhassa 15 Temmuz'un, maskelerin düşüp, gerçek yüzlerin ortaya çıktığı bir dönüm noktası olduğunu anlatan Erdoğan, anayasa değişikliği halk oylaması sürecinde gösterilen tepkilerin, bu ifşa edilmişliğin sebep olduğu pervasızlıktan kaynaklandığını aktardı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 16 Nisan'dan sonra bu konuyu da yeniden ele alacak, Türkiye'ye terbiyesizlik yapanlardan bunun hesabını soracaklarını dile getirdi.
Erdoğan, yarın akşam ki neticeyi görür gibi olduğunu ifade ederek, "Muhalefet nerede? Muhalefet meydanlarda yok, onlar kahvelerde. Hele hele bir de maskeli teröristlerini kahvelere gönderiyorlar, arkadan kendileri gidiyorlar. Okmeydanı'nda, benim eski semtimde yaptılar. Sağ olsun İstanbul Emniyeti bunları yakaladı. Üç tanesi yakalanmıştı, dördüncü ne oldu bilmiyorum, teröristler. Meğerse daha sonra bir tanesi bunların Cumhuriyet Halk Partisinin mensubu olduğu ortaya çıkıyor. Bunlar iç içe ya, bunlar iç içe çalışıyor." dedi.
'Batı çıldırsın, teröristler çıldırsın'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yarın hep birlikte öyle bir reform yapalım ki yarın akşam Batı çıldırsın, kudursun. Teröristler çıldırsın, kudursun. Ama bu milletin asil evlatları yarın akşam, hep beraber bir bayram yapsın. Gönlümde bu bayramı şu anda hissediyorum." dedi.
"Bu adamı, bu milletin evlatlarını denize dökeceğini söyleyen adamı, ne yazık ki Saadet Partisi'ne mensup kadınlar gidip ziyaret ediyor." diyen Erdoğan, "Ey benim Saadet Partili kardeşlerim, siz bu hale düşecek miydiniz? Görüyorsunuz nerelerden nerelere... Temenni ederim ki bugün onlar için ayrı bir muhasebe günü olur. Bu muhasebe neticesinde yarınla ilgili kararlarını ona göre gözden geçirirler." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Çukurları açtılar mı? Hendekleri açtılar mı? Şimdi bu teröristleri açtıkları o hendeklere gömüyoruz. Yirmi ayda yaklaşık 11 bin teröristi etkisiz hale getirdik. Daha gideceğiz. Ya silahlarını gömecekler ya kendileri gömülecekler ya da bu ülkeyi terk edip gidecekler."ifadelerini kullandı.
"Milletimize edilecek çok hizmetimiz var"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hamdolsun çok yollar aştık, çok daha yollar aşacağız. Bizim daha çok çarkları döndürülecek, ocakları ateşlenecek, bacası tüttürülecek fabrikalarımız var. Bizim daha tabelası asılacak, kepengi açılacak, tezgahları kurulacak çok dükkanımız var. Bizim işlenecek çok toprağımız var. Ekilecek çok bahçemiz var, dikilecek çok ağacımız var. Bizim daha kileri doldurulacak çok garibimiz, çok gurebamız, başı okşanacak çok yetimimiz var. Velhasıl bizim daha milletimize edilecek çok hizmetimiz var." diye konuştu.
Erdoğan, "Ülkeye hizmet edenlerin ayaklarına, geçmişte olduğu gibi prangalar vurulmasın diye yönetim sistemi değişikliğini istiyoruz. Bu sistemi, şahsımız için getirmeye çalışmıyoruz. Bizim 16 Nisan'a çıkacağımızın garantisi var mı? 2019'a çıkacağımızın garantisi var mı?" ifadelerini kullandı.