Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kabine toplantısı sonrası yaptığı açıklamalarda milyonların gözü kulağı bayram tatilinin kaç gün olacağındaydı… Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kurban Bayramı tatili süresinin 9 gün olacağını duyurmasıyla birlikte tatil planları da netlik kazandı.
Cuma günü akşam saatlerinden itibaren milyonlarca aracın yollara çıkması bekleniyor. Kimilerinin memleketlerine, kimilerinin tatil bölgelerine gideceği bu dönem haliyle trafik kazası riskini de artırıyor.
Her bayram sonunda trafik kazalarında hayatını kaybeden ya da yaralananlarla ilgili istatistikler hepimizin içini burkuyor. Peki bu istatistiklere girmemek için ne yapmamız gerekiyor?
Hazırlıklar marşı çevirmeden önce başlıyor
İleri Sürüş Uzmanı Ethem Genim ile bir araya geldiğimizde bu tür haberlerin tatil dönemlerinde bir ‘ritüel’ haline geldiğini ancak yine de mutlaka yapılması gerektiği üzerine de konuşuyoruz. Genim bu süreci kendi penceresinden ‘Haberi okuyan tek 1 kişi bile hatasından dönse bizim için çok önemli’ sözleriyle özetliyor.
Aslında sohbetimize ‘Bir sürücü marşa bastıktan itibaren nelere dikkat etmeli?’ sorusuyla başlıyoruz ama Ethem Genim önemli bir uyarıda bulunuyor. Ona göre bir sürücünün dikkat etmesi gereken noktalar marşı çevirmeden önce başlıyor.
Örneklerle detaylandırıyor Genim bu görüşünü ve “Araçların bakımı zaten hepimiz için rutin olması gereken bir konu. Bakım ‘halledilen işler’ listemizde ilk sırada. Bu nedenle tekrarlamak gereksiz. Biz biraz daha sürücü odaklı ilerleyelim. Her şeyden önce ertesi gün yola çıkacak kişinin uykusunu çok iyi alması, dinlenmiş bir vücuda ve zihne sahip olması şart. Alkollü araç kullanmak yasak. Ama kimi zaman sürücülerin bir gece önceden alkol kullanıp ertesi gün yola çıktıklarına şahit oluyoruz” ifadesini kullanıyor.
Bir gece önceden alkol alınmasının muhtemel etkilerini ise ‘dikkat dağınıklığı, refleks zayıflığı, algı düşüklüğü’ üzerinden anlatıyor.
Lastik basınçları sandığımızdan daha önemli
Genim’in anlattıklarından yola çıkarak, dinlenmiş, bir gece önce alkol kullanmamış sürücü profili oluşturuyoruz. Şimdi bu profili direksiyonun başına oturtuyor ve neler yapması gerektiğini soruyoruz:
“Sabah henüz lastikler ısınmadan ilk benzin istasyonuna gidip basınç değerlerimizi kontrol ediyoruz. Ülkemizde maalesef bu konu yeterince önemsenmiyor ancak olması gerekenden düşük ya da yüksek lastik basıncı güvenli sürücü baltalayan unsurlardan biri.
Lastik basıncını da hallettikten sonra yola devam ediyoruz. Artık eski yollar yok biliyorsunuz. Çoğu yerde otoban ya da duble yol var. Bizim sürücülerimizin bu yollara halen alışamadığını düşünüyorum. Bir örnek üzerinden anlatayım… Geçmişte İstanbul’dan Bodrum’a gitmek istediğinizde ortalama hızınız 70 kilometre civarındaydı. Şimdi 100’ün üzerine çıktı.
Peki bu ne demek? Çok daha ölümcül bir kaza ihtimaliniz var demek… Bu nedenle takip mesafesine mutlaka ama mutlaka çok dikkat etmek gerekiyor. Önceki araçla hızımızın yarısı kadar mesafeyi bırakacağız.”
Bayram mesajlarına molalarda yanıt verin
Araba sürerken telefon kullanmak ülkemiz için aslında ilginç bir konu... Yaşanan onca kazaya rağmen sürücüler için nedense ‘benim başıma gelmez’ gibi bir algı var. Bayramda direksiyon başında telefonla uğraşma ihtimalimiz daha da artıyor çünkü gelen mesajlar, yapılan aramalar bu dönemde çok artıyor.
İleri Sürüş Uzmanı Ethem Genim de bu konuya dikkat çekiyor ve bayram mesajlarına ya da aramalarına direksiyon başında kesinlikle yanıt verilmemesi gerekliğine işaret ediyor. “Bunun yerine molalarda istediğiniz kişiye yanıt verebilir ya da bayram mesajlarınızı kontrol edebilirsiniz” diyen Genim, aksi halde can sıkıcı sonuçlar olabileceğinin altını çiziyor.
Eş ve annelere büyük görev düşüyor
Genelde bu gibi haberlerde sürücülerle ilgili bazı uyarılar dile getirilir ve konu kapanır. Ethem Genim uyarı listesine sürücü dışındaki kişileri de ekliyor… Eşlere ve annelere dikkat çeken Genim’e göre başta onlar olmak üzere araç içerisindeki diğer kişilere de büyük görev düşüyor.
Örneğin eğer sürücüde göz kırpmalar, esnemeler, dikkat dağınıklığı başladıysa yanda oturan kişinin mutlaka ‘Biraz mola verelim, sen de dinlersin’ demesi gerekiyor. Tabii işin bir başka boyutu da çocuklar. Öncelikle ilginç bir saptamada bulunuyor Genim ve çocuk koltuğu konusunda çok hassas davranılması gerektiğini, bu konunun öneminin yeterince anlaşılamadığını söylüyor.
Bebekler ve küçük çocuklar için koltuk şart. Ya diğerleri? “Diğerleri de kesinlikle kemeri takılı bir şekilde yola devam etmeli” diyor Genim ve sözlerini şöyle tamamlıyor:
“Çocuklar için bir diğer sorun da araç içindeki ‘hareketleri’ aslında… Onların her hareketinin sürücünün dikkatini dağıttığını bilmemiz lazım. Annelerin bu konuda da sorumluluğu var. Çocukların hareketlerini kontrol etmeleri şart.
Tüm bunların yanı sıra her zaman uyardığımız bir konuya da dikkat çekelim… Hız sınırları. Araç çarpışma testleri nispeten düşük hızlar yapılıyor. Lütfen o videolara bir göz atsın yola çıkacak sürücüler. Düşük hızda bile büyük zarar gören araçların 90 kilometre ve üzeri hızlarda nasıl bir sınav vereceğini iyi düşünsünler. Bu nedenle hız sınırına dikkat ederek, mümkünse gün ışığında yolculuklarını tamamlamaları çok önemli. Umarım herkesin kurallara tam olarak uyacağı bir tatil dönemi yaşarız.”