Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, A Haber canlı yayınında seçim sonuçlarını değerlendirdi, soruları yanıtladı.
Seçim sonuçlarının hayırlı olması temennisinde bulunan Bozdağ, Türk milletinin yeni bir hükümet sistemini uygulama kararı verdiğini söyledi.
Yeni sistemin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yeminiyle beraber yürürlüğe gireceğini anlatan Bozdağ, milletin iradesi doğrultusunda Erdoğan'ın, Türk halkının seçtiği ilk başkan ve cumhurbaşkanı olma şerefine nail olduğunu belirtti.
“Millet, 'Yeniden Bismillah de' dedi”
Bozdağ, "Seçim sonuçlarına baktığımız zaman milletimiz, Cumhur İttifakı'na, Cumhurbaşkanımıza ve AK Parti'ye büyük bir değer verdi." ifadesini kullandı.
Milletin, Erdoğan'ı Türkiye'ye yönetmeye ehil gördüğünü kararlaştırdığını aktaran Bozdağ, "Millet, 'Yeniden Bismillah de' dedi. Ona, yeni dönemde yeni hükümet sistemini kurma, uygulama ve Türkiye'yi bu açıdan ileri götürme görevini daha büyük bir çoğunlukla yüklemiş oldu." değerlendirmesinde bulundu.
Bozdağ, milletin Cumhur İttifakı'nı da birinci yaptığını, halkın benimsediği bu ittifakın Türkiye'nin geleceğinde söz sahibi olması gerektiğini sandıkta kararlaştırdığını belirtti.
AK Parti'ye milletin büyük değer verdiğinin altını çizen Bozdağ, halkın AK Parti'yi birinci yaptığını dile getirdi.
CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin, CHP'nin kritik eşiğini aştığını, partisinden fazla oy almayı başardığını söyleyen Bozdağ, bunun da önemli bir sonuç olduğunu vurguladı.
"MHP büyük bir başarı ortaya koydu"
Diğer adayların beklentinin altında oy aldığını ifade eden Bozdağ, söz konusu adaylar için sonuçların hayal kırıklığı olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Partilere baktığınızda da MHP büyük bir başarı ortaya koydu çünkü bütün anketleri, anketçileri tekzip eden bir sonuç ortaya çıktı. MHP, beklentilerin üstünde oy almak suretiyle büyük bir başarı ortaya koydu.
Beklentilerin üzerinde bütün anketleri tekzip eden bir sonuç elde etmesiyle gerçekten bir başarı elde etti. Sayın Bahçeli'yi ve ekibini de kutlamakta fayda var. Diğer partiler, beklenen başarıyı elde edemediler. Onlarla ilgili beklentiler daha yukarıda bir beklentiydi."
HDP'nin Cumhurbaşkanı adayı Demirtaş'ın da başarı elde edemediğini anlatan Bozdağ, Demirtaş'la ilgili daha yüksek oy alacağına yönelik beklenti olduğunu hatırlattı.
"CHP'nin milletvekilliğinde düşen oylarının önemli bir kısımının HDP'ye gittiğini gösteriyor"
Demirtaş'ın daha önceki cumhurbaşkanı seçiminde yüzde 9'un üzerinde oy aldığını şimdi ise yüzde 9'un altında kaldığına dikkati çeken Bozdağ, "Yüzde 9'un altında oy aldı, partisi ise daha yukarıda oy aldı. Bu tabii gösteriyor ki CHP'nin milletvekilliğinde düşen oylarının önemli bir kısmının HDP'ye gittiğini gösteriyor. Rakamlar çok net ortada. Her evden bir oy politikasının, HDP'nin barajı geçmesinde büyük katkı sağladığını gösteriyor." diye konuştu.
HDP'nin bölgede başarı elde edemediğine dikkati çeken Bozdağ, AK Parti'nin her yerde oyunu artırdığını, bölgede birinci olduğunu anlattı.
“Erdoğan her partiden, seçmenden dua ve destek alan bir lider”
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sonuçların belli olmasının ardından "Milletin partimize mesajını anladık." açıklamalarının hatırlatılması üzerine Bekir Bozdağ, her seçimin kendi içinde mesaj taşıdığını bildirdi.
Erdoğan'ın AK Parti'nin üzerinde oy aldığına işaret eden Bozdağ, Erdoğan'ın her partiden, seçmenden dua ve destek alan lider olduğunu aktardı.
"Mesajı doğru okumamız önemli"
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bozdağ, partilerinin oyunun düşük olmasının partiye dönük konuları ele almalarını gerektirdiğine dikkati çekerek, "Cumhurbaşkanımız, 'Mesajı aldık' açıklamasını dün yaptı. Mesajı doğru okumamız, o mesajın gereklerini doğru yapmamız son derece önemli." diye konuştu.
Erdoğan'ın milletin mesajına her zaman önem verdiğini ifade eden Bozdağ, partisinin yetkili organlarının bütün analiz yapacağını belirtti.
“İnce’nin açıklamaları doğru, erdemli bir yaklaşım”
CHP'nin cumhurbaşkanı adayı İnce'nin, seçim sonuçlarına ilişkin, "Seçim sonucunu kabul ediyorum." sözlerinin hatırlatılması üzerine Bozdağ, şunları söyledi:
"Sayın İnce'nin açıklamalarına baktığınız zaman seçim sonuçlarını kabul etmesi doğru, erdemli bir yaklaşım. Orada yapacak bir şey yok. Matematiksel olarak seçim sonuçları çok açık, net, tartışmasız ortada. 10 milyondan fazla oy almış, Millet İttifakı'nın oyların üzerinde de oy alarak kazanmış, hile, hurda, yanlışlık yok. Islak imzayla, tutanaklarla, CHP'lilerin imzasıyla seçim sonuçları belli.
Cumhurbaşkanımızın kazandığı çok açık. Burada doğru bir siyasetçinin yapacağı şey, bu sonuçları kabullenip, milletin iradesine saygı duymaktır. Sayın İnce bunu yaptı, bu açıdan doğru bir şey yaptığını düşünüyorum. CHP'de her seçimden sonra farklı mazeret arayışları olurdu, o mazeretlere gitmedi. Bu açıdan olumlu bir yaklaşım olduğunu ifade etmek isterim."
"CHP'nin oyları HDP'ye gitti"
İnce'nin CHP Genel Başkanı olup olmayacağının sorulması üzerine Bozdağ, bunun CHP'nin kendi iç sorunu olduğunu dile getirdi.
"CHP'nin oyuyla İnce'nin oy oranı arasındaki farkı neye bağlıyorsunuz?" sorusuna Bozdağ, şu yanıtı verdi:
"Muharrem Bey'in performansının, Kılıçdaroğlu'unun performansıyla mukayese edildiğinde daha iyi olduğu açık, hep beraber gördük. CHP, kazanmaya odaklanmadı. Kılıçdaroğlu kazanmayı hedefleyen biri değil.
AK Parti'yi azaltmayı, eksiltmeyi hedefleyen bir siyaset ortaya koyuyor. AK Parti az vekil çıkarsın diye her CHP'li ailenin HDP'ye bir oy vermesi politikasını, CHP resmen kabul etmese bile, sandık sonuçları üzerinden baktığımızda, konuşulanlara tanık olduğumuzda çok net bir şekilde görüyoruz. Selahattin Demirtaş'la HDP'nin aldığı oy arasındaki farka baktığınızda 3 puan civarında.
CHP'nin bir önceki seçimle bu seçim arasındaki oya baktığınızda 3 puan civarında. Bu oy nereye gitti? Çok net bir şekilde gözüküyor ki bu oy HDP'ye gitti. HDP'nin barajı aşması CHP'li seçmenlerin, CHP yönetiminin veya CHP'nin etkin isimlerinin, CHP adına kamuoyu etkileyicilerinin etkisiyle oraya akan oylardır."
"FETÖ tutuklularının belki tamamı HDP'ye oy verdi"
CHP'den bu oylar HDP'ye akmasaydı HDP'nin barajı geçmeyeceğini belirten Bozdağ, şunları kaydetti:
"Cezaevlerinde FETÖ'den tutuklu olanların büyük bir çoğunluğu, belki tamamı HDP'ye oy verdi. Dışarıda olanlardan verenler olabilir. Baktığınızda bu çok net gösteriyor, CHP oylarıyla HDP'ye barajı geçirmiştir. CHP'nin Genel Başkanı, AK Parti'yi azaltma politikası güttüğü için CHP'nin kazanma politikasını hayata geçiremiyor.
Hedefi kazanmak olmayanın, yarışlarda kendini ileri götürme, kazanma şansı yok. HDP barajı geçmemiş olmasaydı oradan CHP'ye kaç milletvekili gelecekti, bir de onun hesabını yapmaları lazım. Derdi CHP'ye vekil gelmesi değil, AK Parti'ye vekilin gitmesini azaltmak olunca Sayın Kılıçdaroğlu, partisinin çıtasını kendi eliyle aşağıya çekmiş oldu."
“Cumhurbaşkanımız, Türk milletinin tamamının cumhurbaşkanıdır”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın balkon konuşmasına dikkati çeken Bozdağ, Erdoğan'ın kendisine oy verenlere ve oy vermeyenlere teşekkür ettiğini, kazanının Türkiye, demokrasi, Türk milleti olduğunun altını çizdiğini dile getirdi.
"Cumhurbaşkanımız, Türk milletinin tamamının cumhurbaşkanıdır." diyen Bozdağ, bu durumun, bundan sonraki süreçte de bundan önce olduğu gibi aynı şekilde devam edeceğini söyledi.
“Cumhurbaşkanının partili olması artık anayasa gereğidir”
Bozdağ, şöyle konuştu:
"Cumhurbaşkanının partili olması artık anayasa gereğidir. Partili olması onun görevini tarafsız yapmayacağı anlamını taşımız. Çünkü Sayın İnce kazansaydı o da partili bir cumhurbaşkanı olacaktı. Çünkü o da CHP'nin bir üyesi. Sistem bu. Onun için partili olmak, görevini tarafsız ve bağımsız yapmaya engel değildir.
Başbakan parlamenter sistemde aynı zamanda partinin genel başkanı değil mi, bir partinin üyesi değil mi? Başbakanlık yaparken görevini tarafsız yapacağını kabul ediyoruz, bakanların görevlerini tarafsız yapacağını kabul ediyoruz da cumhurbaşkanının görevini tarafsız yapacağını niye kabul etmiyoruz?"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın görevini tarafsız yaptığını, bundan sonra da tarafsız yapacağını vurgulayan Bozdağ, "Ama siyasi tartışmalarda cumhurbaşkanı, bir partinin, bir siyasal politikanın savunucusu olduğu için elbette oralarda siyasi tartışmalarda kendi siyasal duruşunu ortaya koyacaktır." dedi.
“Cumhurbaşkanımız görevlerinde bugüne kadar tarafsız davranmıştır”
"Cumhurbaşkanının tarafsızlığının", halka dönük devlet hizmetlerinde, devlet görevlerinde, anayasadaki yemin ve görevlerindeki tarafsızlığından bahsettiğine işaret eden Bozdağ, "O nedenle cumhurbaşkanımız, anayasamıza uygun şekilde görevlerinde bugüne kadar tarafsız davranmıştır, bundan sonra da davranacaktır. Milletimizi kucaklamıştır, kucaklamaya devam edecektir. Bizim getirdiğimiz Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, esasında bütün adaylara milleti kucaklamayı emrediyor. Yüzde 50 artı 1 oyla seçilen bir cumhurbaşkanı milleti dışlayabilir mi? Bundan sonra hiçbir cumhurbaşkanı adayı sadece kendi tabanına dönük siyaset yaparak Türkiye'nin seçilmiş cumhurbaşkanı olamaz. Herkesin alanı genişletmesi, başka seçmen tabanlarından da oy alacak bir dili, üslubu, politikayı geliştirmesi lazım." değerlendirmesinde bulundu.
"Diktatörlük, tek adamlık, bunlar iftira şeyler." diyen Bozdağ, şu anda parlamentonun gücünün ortada olduğunu, anayasa ve yasalarda da cumhurbaşkanının yapacağı şeylerin belli olduğunu söyledi.
“Yüzde 50 artı 1'in oyunu alan tek adamlık yapabilir mi?”
Parlamentonun yasama ve denetim faaliyetine etkin bir şekilde bundan sonra da devam edeceğine dikkati çeken Bozdağ, "O yüzden Türkiye'de bu sistem, demokrasiyi, milletin iradesiyle güvence altına alan bir sistem. Tek adamlığa izin vermeyen bir sistemdir. Yürütmede tek başlılığı getiriyor ama tek adamlığa izin vermiyor. Yüzde 50 artı 1'in oyunu alan tek adamlık yapabilir mi? Şu anda yüzde 52,5'in üzerinde oy almış Sayın Cumhurbaşkanı. Bu milletin tamamını kucaklamasa bu oyu alabilir miydi?" şeklinde konuştu.
"Bence çok yanlış başladı"
CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin TRT ve Anadolu Ajansına (AA) dönük söylemlerinin aktarılmasının ardından, bugün de İnce'nin, basın toplantısı salonundan TRT ekibini çıkartmasına ilişkin soruya Bozdağ, şu karşılığı verdi:
"Muharrem İnce, seçim sonuçlarının ortaya çıkmasından sonra ilk açıklamasını bugün yaptı. Yaptığı ilk iş, ilk basın toplantısında TRT temsilcilerini kovmak oldu. Bence çok yanlış başladı. Orada TRT temsilcilerini kovmasa, onun yerine madem demokrat, demokrat davransa, 'Siz böyle yaptınız ama ben bunları aldım' dese, başka bir başlangıç yapsa, kendisi için daha iyi olurdu.
Ama maalesef Sayın İnce, her zaman olduğu gibi burada da demokrat bir tutum takınmamıştır. TRT'yi bütün dünyanın da takip ettiği, yabancı basın mensuplarının olduğu bir ortamda maalesef basın toplantısından kovmuştur. Bu demokrat bir tutum mudur? Basın hürriyetine, ifade hürriyetine saygı duyan bir yaklaşım mıdır? Değil."
"Anadolu Ajansı doğru olmayan bir bilgi paylaştı mı?"
İnce'nin, AA'ya dönük tavrının da aynı şekilde olduğuna işaret eden Bozdağ, şu ifadeleri kullandı:
"Anadolu Ajansı haberciliği, doğru ve güvenilir bir haberciliktir. Seçim sonuçlarını Anadolu Ajansı geçmiş. Beş seçimdir sürekli sonuçları veriyor. Araziden aldığı sandık sonuçlarına göre veriyor, ıslak imzalı tutanaklara göre veriyor. Bugüne kadar verdiği sonuçlardan eksik bir şey çıkmadığı gibi yanlış bir şey de çıkmadı.
Şu anda Anadolu Ajansının cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimi sonucuna dair verdiği haberlerin, bilgilerin hangisi eksik çıktı, hangisi yanlış çıktı? Doğru olmayan bir bilgi paylaştı mı? Yok. Bütün bu seçim sonuçları YSK ile Anadolu Ajansı'nın verdiği sonuçların örtüşmesi, Anadolu Ajansının doğru, dürüst ve güvenilir bir habercilik yaptığının göstergesidir."
“Sayın İnce, şaşırtıcı davrandı”
Bekir Bozdağ, CHP'de, "her seçim öncesi seçim sonuçlarını ya halka yıkan, ya sandıktaki görevlilere yıkan, ya YSK'ye yıkan, ya başkanlarına yıkan yanlış bir yaklaşımının, böyle bir hastalığın bulunduğunu" belirtti.
CHP'nin önce bu yaklaşımı değiştirmesi gerektiğinin altını çizen Bozdağ, "Şimdi yine seçimden önce seçim sonuçları olumsuz çıkarsa bir bahane uydurma gayreti olarak biz hep bunu gördük. Anadolu Ajansını, YSK'yi tehdit ettiler. Ama Sayın İnce, tabii bu konuda da şaşırtıcı davrandı, seçim sonuçları açıklandıktan sonra onu kabul ederek, bu gerekçeye sığınmadı." diye konuştu.
Bedelli askerlik
Bedelli askerlik konusunun ne zaman gündeme geleceğinin sorulması üzerine Bozdağ, bunun takvimini tam söyleme imkanının olmadığını belirterek, şöyle devam etti:
"Şu anda cumhurbaşkanımızın ve vekillerin yemin ederek göreve başlamaları gerekiyor. Parlamento göreve başlayacak ve parlamentoda seçimden yeni çıktığı için muhtemeldir ki, parlamento 1 Ekim'e kadar ara verecek büyük ihtimalle. Dolayısıyla Ekim'den sonra toplanacak. Bedelli askerlikle ilgili konu ancak ekimden sonraki süreçte gündeme gelebilir.
Bu konu, KHK ile düzenlenecek bir konu değil. Kaldı ki hükümetin çıkarma yetkisi olan KHK, sadece anayasayla değişen hükümet sistemine ilişkin uyum yasalarıyla ilgili ve sınırlıdır. Meclis sadece bu konularda KHK çıkarma yetkisi vermiştir.
Onun dışında çıkaramaz. Ama Meclis açıldıktan sonra Meclis elbette bunun değerlendirmesini yapacaktır. Bizim de milletimize bu konu taahhüdümüzdür ve bunu biz hayata geçireceğiz. Tahminim, bu yıl içerisinde bu konuda çözüme kavuşturulacaktır."
"OHAL'in kaldırılacağı konusu artık hükümetimizin, cumhurbaşkanımızın bir iradesidir"
OHAL ile ilgili bir soruyu Bozdağ, şöyle yanıtladı:
"Bunun taahhüdünü yine seçimden önce verdik. Bunun iki yolu var. Süresi dolduğunda uzatmazsanız kendiliğinden kalkar. Vakit zaten yaklaştı. İkincisi, ihtiyaç duyulur, uzatılırsa o zaman süre dolmadan kaldırmak istediğinizde nasıl koyduysanız aynı usule uyarak kaldırmanız gerekecektir. Şu anda henüz bu konuda konuşulmuş değil.
İnşallah bu konu konuşulacak, ele alınacak, değerlendirilecek, ona göre hareket edilecektir. Ama irade çok açık. Olağanüstü halin kaldırılması iradesi var. Bu iradenin çerçevesi belirlenecek, zamanı da belirlenecek. Ona göre adım atacağız.
Onun için şu anda zaman konusunda henüz ortaya çıkmış bir şey olmadığı için 'şu zaman' deme imkanım yok. Ama OHAL'in kaldırılacağı konusu artık hükümetimizin, cumhurbaşkanımızın bir iradesidir. Ona göre hareket edilecektir."
"Hükümetimizin gündeminde bir af yok"
Seçim öncesi gündeme gelen af konusu hatırlatılarak değerlendirmesi sorulan Bozdağ, "Sayın Cumhurbaşkanımız, Sayın Başbakanımız açıkladılar. Hükümetimizin gündeminde böyle bir şey olmadığını ifade ettiler. Ama şu andaki şartlar, seçim yeni bitti, hükümet oluşacak, cumhurbaşkanı göreve başlayacak, parlamento oluşacak, ondan sonra Türkiye yoluna devam edecek. Biz bu konuyu, yeni dönemde ne olur, biz hiç aramızda konuşmadık. Ama bizim daha önce konuştuğumuz şey çok net, o da şu, hükümetimizin gündeminde bir af yok." ifadelerini kullandı.
“Yeni dönemde Cumhur İttifakı'nın devam edeceğine ben de inanıyorum”
"Meclis'te oluşan tabloya göre, MHP'nin yeni dönemde hükümetin bazı politikalarının oluşmasında kilit rol alacağı" yorumları ile ilgili değerlendirmesi sorulan Bozdağ, "Yeni dönemde Cumhur İttifakı'nın devam edeceğine ben de inanıyorum. Sayın Bahçeli'nin de Sayın Cumhurbaşkanımızın da açıklamaları var. 'Bu nasıl devam edecek, hangi formatta devam edecek?' Bunların hepsi esasında bundan sonraki günlerin konusu" ifadesine yer verdi.
"Bu işbirliği yerel seçimi de kapsıyor mu?" sorusuna Bozdağ, yerel seçimle ilgili bir şey söyleme imkanının olmadığını belirtti.
Bozdağ, Cumhur İttifakı'nın nasıl devam edeceğinin Cumhurbaşkanı Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Bahçeli ve iki parti arasındaki görüşmeler sonrasında kararlaştırılacağını dile getirdi.
"19 Mayıs'ta OHAL kalkacak olursa o tarihe kadar çıkması beklenen yeni KHK'ler olabilir mi?" sorusu üzerine Bozdağ, şunları söyledi:
"Uyum yasalarıyla ilgili bizim çıkaracağımız KHK'ler var ki bu, OHAL ile ilgili değil. Meclis kapanmadan önce yeni hükümet sistemine göre uyum yasaları çıkarma yetkisini biz Meclis'ten aldık. Bu çerçevede daha önce yapılmış çalışmalar var.
Hem devletin idari yapısında hem kavramsal uyumda hem yeni sistemin felsefesinin yasalarımıza yansıtılması konusunda çok kapsamlı çalışmalar yaptık. Bunların tamamı hazır. Muhtemeldir ki bu hafta bu çalışmalar son kez tekrar gözden geçirilecek ve ondan sonra KHK'ler yayınlanacak.
Bu KHK'lerin bir kısmı kavramsal uyum olacak, bir kısmı artık ihtiyaç kalmayan kanun ve maddelerin yürürlükten kaldırılması şeklinde olacak, diğer bir kısmı bazı maddelerin değiştirilmesi şeklinde olacak, bir kısmı da bazı yeni kanunlar veya yeni maddeler ortaya konması şeklinde olacak."
"Yeminden sonra cumhurbaşkanı göreve başlayacak"
Cumhurbaşkanının ne zaman yemin edeceği, yeni hükümetin ne zaman kurulacağı sorusunu yanıtlayan Bozdağ, YSK'nin öncelikle cumhurbaşkanı ve milletvekili seçiminin kesin sonuçlarını açıklayacağını, bu açıklamadan üç gün sonra TBMM'nin saat 14.00'te toplanacağını ifade etti.
Cumhurbaşkanının da yemin edeceğini dile getiren Bozdağ, "Yeminden sonra hem cumhurbaşkanı anayasamıza göre resmen göreve başlamış olacak hem cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi bütün kurum ve kurallarıyla fiilen ve resmen yürürlüğe konulmuş olacak hem de o yeminle beraber şu anda başbakanımız ve bakanlarımız dahil hükümetin görevi doğal olarak sona ermiş olacak." diye konuştu.
Yeni dönemde Bakanlar Kurulu'nda yer alacak isimlerinde sorulduğu Bozdağ, bu konuda bir tahminde bulunmasının doğru olmadığını, halkın yetkiyi Cumhurbaşkanı Erdoğan'a verdiğini belirtti.
Parlamentoda oluşan yeni tablo
Bozdağ, oluşan yeni Meclis tablosuna ilişkin soruya ise "Meclis'te çok grup demek, çok fazla zaman kaybı anlamına da geliyor. Bizim İçtüzüğümüze göre her konuda gruplara eşit söz hakkı veriliyor, tümü üzerinde ve maddeler üzerinde... Usul tartışmaları, başka konular, çok ciddi zaman kaybı oluyor. Yeni parlamentoda gruplar çok ama umuyorum ki partiler ülkenin zaman kaybına tahammülü olmadığını görür ve orada işi engellemek yerine katkı vererek (yasaları) daha hızlı çıkarmak konusunda gayret ederler ve böylelikle hem zaman israfı hem de ülkemizin ihtiyaçlarının karşılanmasında gecikmelere yol açmazlar." karşılığını verdi.
“Çok grup, zaman israfının olacağını gösteriyor”
Yeni sistemle cumhurbaşkanının, cumhurbaşkanı kararnameleri çıkaracağını hatırlatan Bozdağ, şunları kaydetti:
"Yürütmeye ilişkin konularda anayasada açıkça belirtilen hususlarda cumhurbaşkanı, cumhurbaşkanı kararnameleri çıkarabilir ve oradaki ihtiyaçları Meclis'e konu gitmeden kendisi halledebilecektir. Bu, bir nevi yürütmenin hızlı karar alma ve hızlı uygulamaya geçmesi bakımından son derece önemlidir. Umarım ki parlamentoda gruplar bu konuda zamana oynamak yerine ülkenin ihtiyaçlarını süratle hayata geçirme konusunda bir irade koyarlar.
O zaman tartışmalar aza iner. Ama hep tecrübeyle biliyoruz ki çok grup olduğu zaman, zaman israfımızın orada fazla olacağını gösteriyor. İnşallah gruplar bu konuda zamanı çalma yerine zamanı doğru kullanma konusunda daha çok gayret ederler. "
Kaynak: AA
13.9ºC
Ankara
