Fidan Yazıcıoğlu Kültür Merkezinde partisinin il başkanlığınca düzenlenen "Genişletilmiş İl Danışma Toplantısı"na katılan Yıldırım, konuşmaya başlamadan önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı telefonla arayarak salonda bulunan partililere sürpriz yaptı.
Yıldırım, "Arkadaşlarımız sizi dinlemek için sabırsızlanıyor. Şimdi mikrofonu açıyorum, Sivaslılar size hasret kaldı. Kısa sürede sizi görmek istiyorlar. Bu akşam hiç olmazsa sesiniz ile bir hasret giderirseniz memnun olacağız" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise toplantının hayırlara vesile olmasını diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 2023 şimdiden bizim için bir zafer muştusu olsun
Çok önemli bir döneme girildiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
"Bu dönem içerisinde ben inanıyorum ki Sivaslı kardeşlerim bütün ezberleri bozacaktır. Gerek kadın kolları, gerek gençlik kolları olarak inşallah bu başarıyı ben tanıdığım, inandığım Sivas teşkilatında görüyorum. Sivas’ta ilk yapacağımız bir mitingde veya toplu açılış törenlerin de bunu göreceğime inanıyorum. Bu duygular içerisinde Sivas'ı, Sivaslı kardeşlerimi en kalbi duygularım ile selamlıyorum. Geceniz mübarek, geleceğiniz aydınlık olsun. 2023 şimdiden bizim için bir zafer muştusu olsun diyorum."
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a teşekkür eden Yıldırım, "Tam karşımda bir yazı var. İzniniz olursa onu okuyorum. 'Arkasında Sivas olanın, sırtı yere gelmez' burada bunu tarihi günde söylemiştiniz. Sivas bizi hiç mahcup etmedi. Yüzde yetmişlerin de altına düşmedi” diye konuştu.
Sivas'ta üye sayısında yüzde 25'in üzerine artış görüldüğünü ve hedeflerinin yüzde 30'u bulmak olduğunu dile getiren Yıldırım, "Bunu da kısa sürede İstasyon Caddesi'nde vatandaşlar ile yaptığımız buluşmada çok rahat başaracaklarını gördük. Diyorlar ki 'geçmişten bahsetmeyin, geleceği anlatın', geçmişi olmayanın geleceği olmaz" ifadelerini kullandı.
"Bu topraklardan nice medeniyetler geldi geçti"
Türkiye Cumhuriyeti’nin yerden ot gibi bitmediğini aktaran Yıldırım, şöyle devam etti:
"Bu topraklardan nice medeniyetler geldi geçti. Cumhuriyetin temelleri bu sultan şehirde atıldı. İstiklal mücadelesi, Erzurum Kongresi'nden sonra Sivas Kongresi, yeni Türkiye'nin doğum sancılarının hissedildiği şehir olmuştur. Gazi Mustafa Kemal Atatürk tam 108 gün sultan şehir Sivas'ta kaldı. Bütün kurtuluş mücadelesini bu şehirde planladı. Türkiye'nin her köşesinden gelen hakir insanlar, temsilciler, mebuslar burada ülkenin geleceğini, kaderini tayin etti. Böyle bir şehirde bizde sorumluluk taşıyarak, bu şehrin evladı olarak, bu şehrin bir köyünde dünyaya gelmiş kardeşiniz olarak elbetteki sorumluluğumuzun gereğini yaptık."
Sivas'ta 2002 yılında bölünmüş yol olmadığını anımsatan Yıldırım, "Şehir geçişlerinde bölünmüş yol, standartların altında var. Ne kadar 24 kilometre, 19 yılda bunun üzerine ne yapmışız, tam 830 kilometre bölünmüş yol yapmışız" dedi.
Nuri Demirağ'ın çalışmalarına da dikkati çeken Yıldırım, "Nuri Demirağ bir girişimci iş adamıdır. Dünya'da uçak yapımını daha birçok ülke bilmezken Türkiye’de uçağı yaptı. Dış ülkelere de satma başarısını gösterdi ama bu tek parti zihniyeti onun önünü kesti. O girişim akamete uğradı. Eğer Nuri Demirağ'ın başlattığı o hamle devam ettirilseydi bugün adını sanını duyduğumuz uçak şirketleri nal toplardı. Niye ideolojik, niye onlar gibi düşünmüyor. Böyle bir şey olur mu, elbette olmaz. Bu ülke için taş üstüne taş koyanın başımız, gözümüz üstünde yeri var. Kim olursa olsun. Yeter ki iş yapsın. Yeter ki milletin derdine derman olsun" diye konuştu.
"Biz emri milletten alırız"
Bu ülke için taş üstüne taş koyanın başları üstünde yeri olduğunu söyleyen Yıldırım, şunları kaydetti:
"Kim olursa olsun yeter ki iş yapsın. Yeter ki milletin derdine derman olsun. Siyaseti hiçbir zaman ideolojik amaç için kullanmadık. Eğer işin ucunda hizmet varsa biz siyasette varız. Hizmette siyaset olmaz dedik, hizmet millete yapılır. Milli irade olmadan devlet idaresi olmaz. Milli iradeye sahip çıkamayan iktidarları da gördük. Nerede gördük 28 Şubat'ta, 1980'de, 1971'de, 1960'ta gördük ama o milli iradeye kafa tutan, el sallayan, ayar vermeye çalışanlar 2000'li yıllardan sonrada o alışkanlıklarını devam ettirmek istediler. 27 Nisan e-muhtıra ile karşımıza çıktılar. Onlara dedik ki 'bir dakika yağma yok. Biz emri milletten alırız, milletin dediğini yaparız. Onun dışında bize hiçbir şey sökmez.' Aynen gelen mektubu iadeli taahhütlü olarak gönderdik. Yetmedi 17-25 Aralık alçak FETÖ, yargı, kolluk darbesiyle karşı karşıya kaldık. Yine dik durduk. Kim dik durdu. Recep Tayyip Erdoğan dik durdu. Onun arkadaşları dik durdu. Kimin adına, millet adına çünkü bize yetkiyi veren gücü veren millettir. Alacak olan da millettir."
"Şeytanca sinsice planlar yaptılar"
Yıldırım, sandıkta millete 15 kez hesap verdiklerini, hala da vermeye devam ettiklerini ve edeceklerini ifade etti.
Millet iradesinin devlet idaresine dönüşmedikçe Türkiye'nin katedeceği yol olmayacağına vurgu yapan Yıldırım, "Vesayetçiler, terör seviciler, bölücüler, kutsallarımızı istismar edenler, değerlerimizi aşındıranlar yılmadılar" dedi
Bu zihniyetlerin 15 Temmuz'da da ortaya çıktığını belirten Yıldırım, şöyle devam etti:
"15 Temmuz artık onlara göre altın vuruştu. Hiçbir güç, hiçbir kuvvet artık onların elinden bunları alamazdı diye düşündüler. Çünkü şeytanca, sinsice plan yaptılar. Asker, polis kılığına girdiler. O güzel elbiseyi lekelediler. Yetmedi devletin millet parasıyla aldığı uçakları, helikopterleri, tankları, ağır silahları millete doğrultular. Bu alçaklığı da yaptılar ama millet ne yaptı. Lideri Recep Tayyip Erdoğan ve milletin seçtiği hükümet, onun Başbakanı meydanlara davet etti. Millet göğsünü siper etti. Bir olduk meydanları doldurduk, alçaklara dur dedik. O gece bayrak inmedi, ezanlar dinmedi. Tankın gücü, halkın ve hakkın gücü karşısında mağlup oldu. Bugünlere gelirken keşke bölücü terör örgütü, FETÖ’cü terör örgütü ile bu sorunları yaşamasaydık. Hep dikkatimizi Türkiye’nin kalkınmasına verseydik. Projelere zaman ayırsaydık. İnsanımızın, kadınlarımızın, gençlerimizin daha güzel bir geleceği için çalışsaydık. Bugün inanın yaptığımız işin en az beş katı iş daha yapardık. Yirmi yılda şeytan taşlamaktan arta kalan zamanlarda ancak iş yapabildik. Böyle bir süreci birlikte yaşadık. Bütün bu zorlukların içerisinde güneyimize süper güçlerin, emperyalist güçlerin amaçlarına, hedeflerine tam da ters düşecek, onların planlarını alt üst ederek operasyonları darbeden hemen bir ay sonra yapmaya başladık. Sınırlarımızı güvenlik altına aldık."
AK Parti ile Recep Tayyip Erdoğan ile uğraşmalarının sebeplerini de anlatan Yıldırım, "Bunu bilmek için kahin olmaya lüzum yok. Eğer siz dünyanın egemen güçlerinin üç adım ardında yürürseniz, sesinizi çıkartmazsanız, dış operasyonlar yapmazsanız, dünya beşten büyük demezseniz, Karabağ’da, Libya’da, Suriye’de, Afganistan’da, Yemen’de, Irak’ta bizim meselemiz demezseniz size kimse değmez ama o zaman siz, siz olmazsınız. Osmanlı'nın torunu, onun ecdatları olamazsınız" şeklinde konuştu.
Türkiye'nin, dünyanın en büyük havaalanını, en derin tünelini yaptığını belirten Yıldırım, "Yetmedi yanına birde Avrasya tüneli yaparsanız, siz hızlı tren yapıp Ankara'yı İstanbul'a bağlarsanız, yolları bölüp hayatları birleştirirseniz o zaman sizi tabii ki istemezler, kıskanırlar, şeytanca planlar yaparlar. Ne plan yaparsa yapsınlar bildiğimiz yoldan dönmek bize haram olsun" ifadelerini kullandı.