Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Bakanlar Kurulu sonrası açıklamalarda bulundu.
Bozdağ'ın konuşmasının satırbaşları şu şekilde:
- Bu NATO tarihinin en büyük skandallarından biridir. Bu Atatürk ve Cumhurbaşkanımıza sadece bir saldırı değil, Türkiye Cumhuriyetine yönelik bir saldırıdır.
- NATO Genel Sekreterinin özür dilemeleri olumlu. Bu olaya adı karışanların görevden alınması olumlu. Bu olay şahısların bir tasarrufu gibi görünsede sadece o şahıslarla ifade edilebilir bir durum gibi gözükmemektedir. İki kişiyle alakalı işlem yapılması görevlerine son verilmesi bu olayın aydınlatıldığı anlamına gelmez.
"Bu işin üzeri örtülmemesi gerekir"
- Komutanlar, üst amirler kimse işlem yapılması, onların sorumluluklarının olup olmadığı tespit edilmelidir. Bu işin üstü örtülmemelidir. Bu olay bazılarının Türkiye'ye zarar vermesi için NATO gibi uluslararası platformları kullanıldığı görülmüştür. Bu açık bir had bilmezliktir. Hiç kimsenin Atatürk'e ve Cumhurbaşkanımıza saldırıyı ve alçaklığı kabul etmesi mümkün değildir. Biz onurlu duruşumuzu muhafaza edeceğiz.
- Partilerimizin hepsinin hep beraber ortak tavır koymaları ve Türkiye'nin leyhine açıklamalarda bulunmalarını memnuniyetle karşılıyoruz.
Başbakan Yardımcısı @bybekirbozdag, Bakanlar Kurulu Toplantısı sonrasında açıklama yapıyor https://t.co/3laTuzRPHz
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) 20 Kasım 2017
Faiz açıklaması
- AK Parti hükümetleri yüksek faiz ile yüksek enflasyon ile mücadelede başarılı olmuş hükümetlerdir. Şu anda ilk dönemdeki faizlerle mukayese edilemeyecek oranda faizler düşüktür, enflasyon düşüktür. Ancak bunun daha da düşmesi son derece önemlidir. Hükümetimiz bunun üzerinde ciddi çalışmalar yürütmektedir.
Yeni KHK'nın yayınlanması
- Yeni KHK ile ilgili çalışmalar değerlendirildi. Önümüzdeki günlerde çıkacaktır. İki ayrı KHK'yı yayınlayacağız.
ABD'deki Rıza Sarraf davası
- Rıza Sarraf davası Türkiye'ye dönük açık bir kumpastır. Siyasi bir davadır, hukuki dayanaktan yoksundur. FETÖ'nün asker, polis ve yargı içerisindeki eliyle giriştiği ancak başaramadığı ABD yargısı eliyle tekrarlanmasından başka birşey değildir. Hiç birisi hukuki değildir. Kanuna aykırı olan hiçbir şey delil olarak kullanılamaz. Olmayan belgeler üzerinden ellerinde varmış gibi yargılama yapıyorlar.
- Türkiye ile İran arasındaki ekonomik ilişkilerin tamamı uluslarası hukuka uygundur. İlişkilerde hukuka aykırı bir işlem yoktur. Türkiye bir hukuk devletidir. Türkiye'nin İran'la, Rusya'yla ve diğer ülkelerle ekonomik ilişkilerini zarar vermeyi hedeflediği çok açıktır. Davanın sanıkları üzerinde yargılamayı yapanlar baskı uygulamaktadır. Türkiye'nin aleyhinde karar çıkmasına zorluyorlar. Bu kumpasta hukuka uygun bir delil yoktur, olmasıda mümkün değildir. Aslı yok.
- FBI ajanı neye göre teyit etti? Ajanın yaptığı teyidin bir kıymeti varmı? Yok. Bu dosyada olan verilerle ilgili doğruluğuna nasıl hükmetti? Bunların hepsi ortaya çıkacaktır. Bu Türkiye'ye dönük bir kumpastır. 15 Temmuz'da başarıladı, şimdi ekonomik yaptırımlar suretiyle yeni kumpaslarla karşı karşıyayız.
S-400'lerin alınması
- Türkiye kendi ulusal güvenliğiyle ilgili tedbirleri kendisi alacaktır. Bugünkü ve yarınki menfaatleri başka devletlere rehin edemez, ipoteği altına koyamaz. Türkiye birçok terör örgütüyle mücadele ettiği gibi kendisini korumak için de bunlara karşıda Türkiye'nin savunma silahlarına sahip olması gerek.
- Paramızla alma hususunda süreçleri yavaşlatıyorlar. Üstü kapalı bir frenin olduğunu görüyoruz. Siz hava sahasını korumak için NATO'dan talepde bulunuyorsunuz vermiyorlar. Türkiye kendi göbeğini kendisi kesiyor. Bu doğal hakkımız. Kendi güvenliğimizi korumak için her türlü adımı atacağız, başkalarından onay almamıza gerek yok. Türkiye'nin güvenliği için yapılan adımlarda limit olmaz. Soçi'de bu konular ele alınacak.
[PYD-DEAŞ arasında kirli anlaşma] Bozdağ: Bu teröristler nereye gitti? Bence bunu ABD'li yetkililere sormak lazım. https://t.co/pCZ4oso9cs pic.twitter.com/U6fsrTQ66B
— TRT HABER (@trthaber) 20 Kasım 2017
Rakka'da DEAŞ/YPG ittifakı
- Terörle mücadele başka bir terör örgütüyle yapılamaz. PKK'nın uzantısı YPG ve PYD ile yapılan işbirliğini Türkiye olarak asla kabul etmeyiz. Kimsenin bizden buna rıza göstermeyi beklemesine hakkı yoktur.
- Rakka'ya operasyon ABD tarafından terör örgütleri kullanılarak gerçekleştirildi. Vahim bir yanlış yapıldı. Terör örgütüyle ABD işbirliği yaptı. Çatışma haberleri pek duyulmadı. Acaba burada çatışma oldudamı duymadık? Yada olmadımı? Bir haber üzerine PYD/YPG teröristleri güvenli bir koridor oluşturmuşlar DEAŞ'lılar araçlara binmişler güvenli bölgeye gidiyorlar. Bu anlaşmanın ve işbirliğinin ABD'den habersiz olduğunu kabul edemeyiz. PYD, ABD'nin onayı olmadan bir iş yapamaz.
- Onlardan gizleyerek yapması mümkün değil. Koalisyon güçleri ve ABD'nin hedefi hepimizin amacı DEAŞ'ı yok etmek değilmi? Yakalamışsınız alıcaksınız yargıya götüreceksiniz. Çatışma varsa imha edilmeleri lazım. O zaman bu teröristler nereye gitti. Bunu ABD'li yetkililere sormak lazım. Bundan sonra nereyi bombalayacaklar? Bu DEAŞ'lı teröristlerin Türkiye'ye girmemesi için her türlü tedbiri aldık. Sınıra duvar örme çalışması yapılıyor. ve istihbaratımız etkin bir çalışma yürütüyor. Bundan sonra terör örgütüyle işbirliği yaparak bir başka terör örgütüyle mücadele etme tuhaflığını inşallah hiç bir yer görmeyiz.
Taşeron işçilerin kamuda istihdamı
- Taşeronla ilgili çalışmalar son noktaya geldi. Başbakanımızın başkanlığında ilgili bakan arkadaşlarımız uzun bir toplantı yaptılar. Daha sonra Başbakanımız bakanlarımıza bazı hususlarda ayrıca durulması talimatı verdi. Onlar da çalışmalarını sürdürüyorlar. Aralık sonu, Ocak ayı içinde taşeronla ilgili yasa Meclis'e gelecek ve sonuçlandırılacaktır.
Kaynak: TRT Haber