Başbakan ve AK Parti Grup Başkanı Binali Yıldırım, "Bu yeni dönem sürekli güçlü iktidar, daima istikrar dönemidir. Bu dönemde artık iktidar garanti altına alınmış, istikrar kalıcı hale gelmiştir. Artık Türkiye'de hiçkimse milletin kayıtsız şartsız iradesini yok sayarak demokrasi dışı girişimlere teşebbüs etmeyecek ve halkın iradesi, milletin iradesi her zaman ülke yönetimine hakim olacaktır. Yeni sistemin özeti budur." dedi.
Yıldırım, AK Parti TBMM Grup toplantısında, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı kürsüye davet etmeden önce, divanda yaptığı konuşmada, 16 Nisan'da gerçekleştirilen halk oylamasıyla beraber vesayet döneminden kalan anayasayı büyük ölçüde milletin oylarıyla değiştirdiklerini belirtti.
Yürürlüğe giren değişikliklerden en önemlisinin, seçilen cumhurbaşkanının partisi ile ilişiğinin kesilme şartının ortadan kaldırılması, Erdoğan'ın, partisi ile tekrar buluşmasını sağlayan madde olduğunu söyledi.
Yeni dönemi atılım ve reform dönemi olarak niteleyen Yıldırım, "Yeni dönem ilk günkü heyecanla Türkiye'nin gelecek hedeflerine koşar adımlarla gitme dönemidir. Yeni dönemin ülkemize, milletimize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum." ifadesini kullandı.
"Kimse demokrasi dışı girişimlere teşebbüs etmeyecek"
Türkiye'nin 2017 anayasa değişikiliğinden sonra yeni bir döneme girdiğine dikkati çeken Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti:
"Bu yeni dönem sürekli güçlü iktidar, daima istikrar dönemidir. Bu dönemde artık iktidar garanti altına alınmış, istikrar kalıcı hale gelmiştir. Artık Türkiye'de hiç kimse milletin kayıtsız şartsız iradesini yok sayarak demokrasi dışı girişimlere teşebbüs etmeyecek ve halkın iradesi, milletin iradesi her zaman ülke yönetimine hakim olacaktır. Yeni sistemin özeti budur. Bu da sürekli istikrarı beraberinde getirmiş olacaktır. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi tam anlamıyla yapılacak ilk genel seçimlerde Meclis seçimiyle Cumhurbaşkanlığı seçiminin birlikte yapılacağı seçimler de yürürlüğe girmiş olacak. Ülkemizde artık milletin işleri, hizmetleri çok daha hızlı bir şekilde yapılacak bürokrasi daha hızlı çalışacak ve Gazi Meclis çok daha güçlenmiş olarak milletin memleketi ihtiyacını gören yasal düzenlemeleri bir yandan yaparken bir yandan da seçilmiş hükümetin başkanını ve ekibini denetlemek için gerekli çalışmaları ortaya koyacaktır.
Bu yılın en önemli özelliklerinden biri, Türkiye Cumhuriyeti yakın tarihte görmüş olduğu darbelerden bir benzerini daha gördü ama Sayın Cumhurbaşkanım bu seferki öncekiler gibi olmadı. Bu sefer darbe karşısında ceketini alıp şapkasını alıp giden siyasetçiler değil, darbeye darbe vuran bir cumhurbaşkanı gördü, bir hükümet gördü ve aziz milleti gördü. Böylece artık Türkiye siyasi tarihinde, demokrasi tarihinde darbelere de darbe vurulduğu bir dönem başladı, vesayetçilerin bundan sonra artık işlerinin çok zor olduğunu bu millet gösterdi. O gece yaptığınız çağrı akın akın Anadolu'nun bütün köşesine yayıldı ve millet kadın erkek genç ihtiyar herkes meydanlardaydı, ülkeye, geleceğe, demokrasiye sahip çıktı. Böyle bir milletin karşısında şapka alıp gidilmez, şapka çıkarılır Sayın Cumhurbaşkanım. Bu aziz milletin bir ferdi olduğumuz için hepimiz gurur duyuyoruz."
Yıldırım, darbeden hemen sonra baş ağrıtan terör örgütleriyle amansız bir mücadeleye girdiklerini, Fırat Kalkanı Harekatı'nı, güney sınırları dışından ülkeyi taciz eden, bombalarla füzelerle insanların hayatını yok eden DEAŞ örgütüne karşı başlattıklarını hatırlattı.
"Terör bu milletin başının belası olmaktan çıkacak"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın direktifleriyle aynı anda üç terör örgütü ile mücadele eden bir ülke durumuna geldiklerine dikkati çeken Yıldırım, "FETÖ Paralel Devlet Yapılanması, bölücü terör örgütü PKK ve diğer yandan ülkemizi son zamanlarda canlı bombalarla eylemlerle canını acıtan DEAŞ terör örgütü. Allah'a şükür bu örgütlerin hepsiyle de mücadelede gösterilen kararlılık sayesinde olumlu sonuçları almış bulunuyoruz. Söylediğimiz bir şey var Cumhurbaşkanım. Terör bu milletin başının belası olmaktan çıkacak. Terör Türkiye'nin gündeminde en alt sıralara inecek. Bunun için gece gündüz demeden sınır boylarında dağda bayırda ülkesi için mücadele eden bütün güvenlik kuvvetlerimize teşekkürlerimizi sunuyoruz. Birliğimiz, beraberliğimiz ve ülkemizin geleceği için hayatını seve seve veren gerek 15 Temmuz'da gerek ülke savunmasındaki şehitlerimize Allah'tan rahmet, gazilerimize hayırlı, uzun ömürler diliyoruz." diye konuştu.
Başbakan ve AK Parti Grup Başkanı Yıldırım, geride kalan 1 yılın son iki olayının da Ağustos sonrasında dünya ekonomik piyasalarında yaşanan dalgalanma olduğunu aktardı.
Bu süreçte ortaya konulan öngörü ve vizyonlarla hükümetin gerekli tedbirleri gecikmeden aldığını, bozulan göstergelerin, dövizdeki dalgalanmaların ekonomi için ciddi bir sorun teşkil etmemesi için adımları attıklarını belirten Yıldırım, tam bu sırada AK Parti'nin kurulduğu günden vesayet üreten bu sisteme karşı Cumhurbaşkanlığı sisteminin gündeme geldiğini vurguladı.
''Karar, söz milletindir"
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi için AK Parti ve MHP'nin gerekli adımları attıklarını ve 16 Nisan'da yapılan halk oylamasına gidildiğini anımsatan Yıldırım, şunları kaydetti:
"Bu çalışmalarda büyük bir gayret gösteren milletvekillerimize şükranlarımı sunuyorum. Sayın Cumhurbaşkanım, artık iş millete gitmekti. Hep söylediğiniz bir şey var. 'Karar, söz milletindir'. Millet o kararını 16 Nisan'da verdi ve Türkiye'nin geleceğini inşa edecek yönetim sistemini onayladı. Artık yeni bir dönemdeyiz. Bu dönem, liderliğinizde, yeni sistemin hazırlıklarının en titiz ve seri şekilde yapılacağı bir dönem olacak. Siz başımızda olduğunuz sürece, Tükiye'nin bugüne kadar nasıl 'yapılamaz, çözülemez' denilen sorunları varsa ve bunların hepsini teker teker nasıl çözdüysek bundan böyle de bütün sorunların üstesinden geleceğiz. Türkiye'yi 2023 hedeflerine, 2053, 2071 vizyonuna ulaştıracak çalışmaları ortaya koyacağız."