Konya'da bir ziraat odasında kimyager olarak çalışan Sinan T., mobbing ve baskıya maruz kaldığı, iş veren tarafından iş sözleşmesinin haksız feshedildiği gerekçesiyle ihbar ve kıdem alacaklarının tahsili için Konya 2. İş Mahkemesine başvurdu.
Mahkemenin, davanın usulden reddine karar vermesi üzerine avukat Önder Özer, müvekkili Sinan T.'nin iş yerinde mobbinge maruz kaldığı, manevi ve ayrımcılık tazminatı isteğinin reddedilmesi kararının hatalı olduğu gerekçesiyle Ankara Bölge Adliye Mahkemesine itirazda bulundu.
İşçi haklı bulundu
İtirazı değerlendiren Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince Uluslararası Çalışma Örgütü'nün mobbing tanımına atıfta bulunulan kararda, şu ifadelere yer verildi:
"Somut olayda, dinlenilen davacı ve tanıkların anlatımı ile davalı Ziraat Odası Başkanlığı Genel Sekreteri olan bir başka çalışan ile davacının aralarında anlaşmazlık bulunması nedeni ile diğer çalışan tarafından, davacının iş yerinde öğle yemeklerinde yalnız bırakıldığı, sabah kahvaltılarında diğer çalışanlar bir araya geldiği halde davacının bu toplantılara davet edilmediği, diğer çalışanlardan farklı davranışlara maruz kaldığı sabittir. Ayrıca, işçinin iş yerinde çalışan temizlik elemanı bulunmasına rağmen, görev sınırı kapsamı dışında çalıştığı bölümü temizlemeye zorlandığı da anlaşılmaktadır. Davacı, iş yerinde kendisini zihinsel, ruhsal, fiziksel ve bedensel olarak etkileyebilecek nitelikte ve sistematik olarak devam eden eylemlere maruz kaldığını ispatlamıştır. Manevi tazminat isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddi yönünde hüküm kurulması isabetsizdir."
Mahkeme, davacıya, brüt kıdem tazminatı akdinin fesih tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faizi ile brüt ihbar tazminatının yasal faizinin davalıdan tahsiline, 5 bin lira net manevi tazminat alacağının ise dava tarihi 2017'den itibaren işleyecek en yüksek banka mevduatı faiziyle davalıdan alınarak işçiye verilmesini oy birliğiyle kararlaştırdı.