Candan kardeşler için hapis istemi

İddialara göre milyonlarca liralık haksız kazanç elde ettiler, vurgunu yaparken de Sazan sarmalı yöntemiyle mağdurları ağlarına düşürdüler.

Sosyal medya fenomeni Bahar Candan ve kardeşi Gülnihal Çiçek’in de aralarında bulunduğu araç dolandırıcılık soruşturmasında 21 şüpheli hakkında iddianame hazırlandı.

Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Bahar Candan’ın suç örgütünün gizli kasası olduğu ve elde edilen suç gelirlerinin onun üzerinden aklandığı ifadeleri yer aldı.

Geçtiğimiz günlerde sağlık sorunları sebebiyle tahliye edilen kardeşi Gülnihal Çiçek’e ise örgüt üyesi olarak yer verildi. Soruşturmada sosyal medya fenomeni ve ekran yüzü olması sebebiyle Candan Kardeşlerin, mağdurların kandırılmasında etkin rol oynadığı iddia edildi.

Bahar Candan hakkında 14 yıldan 44 yıla, kardeşi Gülnihal Çiçek hakkında ise 24 yıla kadar hapis istendi.

İddialara göre, Onur Apaydın ve İlker Oflu'nun lideri olduğu, organize suç örgütü, ''sazan sarmalı'' olarak tabir edilen dolandırıcılık yöntemini uyguluyorlardı. Örgüt yöneticileri Onur Apaydın ve İlker Oflu'nun ise üç yüz yıldan fazla hapsi isteniyor.

Mağdur sayısının 200'e yakın

Mağdur sayısının 200'e yakın olduğunun değerlendirildiği dosyada 35 dolandırıcılık eylemine yer verildi. Mağdurlardan bir kısmın suç örgütünün tehdit ve sindirme eylemleri sebebiyle şikayetçi olmadığı, bir kısmının ise olayın ailelerinde ve sosyal çevrelerinde duyulacağı kaygısı ile adli makamlara müracaatta bulunmadıkları anlaşıldı.

21 şüpheli, "Suç örgütü kurmak ve yönetmek ile üye olmak" ve dolandırıcılık suçlarından hakim karşısına çıkacak. 

Organize suç örgütünün gizli kasasının sosyal medya fenomeni Bahar Candan olduğu belirtildi.
Suç gelirlerinin onun üzerinden aklandığı ifade edildi.

Organize suç örgütünün dolandırıcılık yöntemleri Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma sonucu hazırlanan iddianamede anlatıldı.

Örgüt liderleri Onur Apaydın ve İlker Oflu, yakın ilişki içinde oldukları, resmi kurumlarda çalışanlar vasıtasıyla ihale yoluyla araç satın aldıklarını iddia ettiler. Mağdurlara Whatsapp üzerinden fiyat listesi gönderdiler.

Araçları piyasa fiyatının ortalama yüzde 25 altında temin etmeyi vaat ettiler.

Sazan sarmalı yöntemi tam da bu aşamada devreye girdi. İlk siparişte güven kazanmak amacıyla durumuna göre gerekirse piyasadan bir araç temin ediliyordu. Bu şekilde mağdur ve sosyal çevresinden insanlar sarmala çekildi.

Sarmala davet için yüksek komisyon

Mağdurlara, çevrelerindeki kişileri sarmala davet etmeleri için yüksek komisyonlar da veriliyordu.

Hedefledikleri kotaya ulaştıklarında ise araç teslimi yapmadan paralarını alarak ortadan kayboldular.

Suçtan elde edilen gelirlerin aklanması için paravan şirketler kullandılar. Bu şirketlerin banka hesaplarına yatırılan para, çantacılar vasıtasıyla örgüt elebaşlarına ulaştırılıyordu.

Örgüt içinde kar payı dağıtımı yapılıyor, kalan miktar ise örgütün restoran ve gece kulübü gibi yatırımlarına aktarılıyordu.

Talimatlarına aykırı hareket edenler cezalandırılıyordu

Örgütte sıkı bir hiyerarşik ilişki bulunuyordu. İhraç polis memuru Onur Apaydın ve İlker Oflu örgüt içindeki görev dağılımını yapıyorlardı.

Örgüt elebaşlarının talimatlarına aykırı hareket edenler cezalandırılıyordu.

Bu aşamada pitbull çetesi isimli sokak kanadı devreye giriyor, mağdurları sindirmek için tehdit ve baskı yöntemleri kullanıyorlardı.

Kirli para çarkının döndüğü soruşturmada 21 şüpheli hakkında iddianame hazırlandı.