Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Mozambik'in başkenti Maputo'da Türkiye-Mozambik İş Forumu öncesi gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Suriye'deki soruna siyasi çözüm bulmak amacıyla Astana'da gerçekleştirilen toplantılara rejim ve muhaliflerle Türkiye'nin de katıldığını belirten Çavuşoğlu, "Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan ve Sayın Putin’in yönlendirmesi sonucunda bizler uzun zamandır Suriye'de ateşkesin sağlanması, Halep'ten insanların kurtarılması ve siyasi çözüm sürecine geçilmesi için ciddi çabalar sarf ediyorduk. Aşama aşama bu hedeflerimize ulaşıyoruz. Astana’da her şeyden önce rejim ve silahlı gruplar, muhalif gruplar ilk defa bir araya geldiler, aynı masa etrafında açılış toplantısında oldular. " diye konuştu.
Astana'daki toplantıların güven arttırıcı adımlar bakımından önemli olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, "Dolaylı bir şekilde müzakerelere devam edildi. Taraflar, ateşkesin nasıl güçlendirileceği ve Suriye genelinde ateşkesin yayılması konusunda düşüncelerini paylaştılar. Bundan sonraki siyasi süreç konusunda da yine taraflar düşüncelerini paylaşmaya çalıştı, dolaylı da olsa. Burada muhalefet, muhalif gruplar gerçekten daha önce Cenevre’de olduğu gibi çok olgun tutum sergilediler ve Suriye’nin geleceği ile ilgili düşündüklerini Astana’da gündeme getirdiler." ifadesini kullandı.
"Bir dönüm noktası oldu"
Türkiye olarak, Astana toplantılarının Cenevre sürecine katkı sağlamasını arzu ettiklerini belirten Çavuşoğlu, Astana'nın Cenevre süreci içinde de bir dönüm noktası olduğunu dile getirdi.
Çavuşoğlu, "Bizim yanımızda Rusya ve İran da katıldı. ABD’nin de burada Astana Büyükelçisi ile temsil edilmesi önemliydi. Birleşmiş Milletlerin buradaki arabuluculuk rolü çok önemliydi, biz bunu çok arzu ediyorduk. Çünkü Cenevre sürecine katkı sağlayabilmesi için Birleşmiş Milletlerin de burada moderatörlük yapması gerekiyordu." değerlendirmesinde bulundu.
Toplantı bitiminde Türkiye, Rusya ve İran’ın ortak deklarasyon yayımladığına dikkati çeken Çavuşoğlu, "Burada, Moskova'da olduğu gibi daha önce Suriye’nin birliği ve toprak bütünlüğüne vurgu yapıldı. Biz Türkiye olarak da Suriye'nin toprak bütünlüğünü ve birliğini beraberliğini herkesten daha fazla destekliyoruz, o nedenle bu önemliydi. En iyi çözümün siyasi çözüm olduğu hem heyetlerarası görüşmelerde vurgulandı hem de ortak deklarasyonda biz bunu net bir şekilde vurguladık." diye konuştu.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2254 numaralı kararı çerçevesinde, sürecin devam etmesi gerektiğine dair vurguların da Suriye'nin geleceği için önemli olduğunu anlatan Çavuşoğlu, "Tek alternatifin askeri değil, siyasi çözüm vurgusu hem müzakereye katılan rejim ve muhalifler tarafından hem de deklarasyonda bunun yer alması Suriye’nin geleceği için çok kritiktir. Biz her zaman siyasi çözümden yana olduk." dedi.
"Astana süreci başarılı bir şekilde tamamlandı"
"Ateşkes ihlalleri var mı? Var." diyen Çavuşoğlu, "Ateşkesin güçlendirilmesi ve ihlallerin azaltılması, hatta tamamen ortadan kaldırılması için üçlü bir mekanizma kurmayı kararlaştırdık. Deklarasyonda bu da yer aldı." ifadesini kullandı.
Rusya ile ikili bir mekanizma kurduklarını dile getiren Çavuşoğlu, Ankara ve Moskova'da iki merkez kurulduğunu söyledi.
Bu merkezlerin Suriye'deki ateşkes ihlallerini tespit ettiğini dile getiren Çavuşoğlu, "Gerekli ilgili taraflara, ateşkesi ihlal eden taraflara uyarılarda bulunuyordu. Şimdi üçlü bir mekanizma kuruyoruz ki burada İran'ın rolü çok önemli. Sadece rejim bakımından değil, rejimin yanında değişik gruplar var. Hizbullah'tan tutun da İran'ın desteklediği gruplar… Bu grupların da ateşkesi ihlal ettiğini görüyoruz. Bundan sonraki süreçte İran'ın da aktif bir şekilde rol alması ateşkesin geleceği için önemli. Sonuçta iki gün tüm çabalarımız, katkılarımız sayesinde iki gün süren Astana toplantısı başarılı bir şekilde tamamlandı diyebiliriz." değerlendirmesinde bulundu.
Çavuşoğlu, Birleşmiş Milletler Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura'nın ev sahipliğinde, 8 Şubat'ta Cenevre'de Suriye toplantısı düzenleneceğini bildirdi.