Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve hoşgörüsüzlüğün ortadan kaldırılması konulu oturumda konuştu.
Bugün insanlığın vicdani meclisi olarak kurulan BM çatısı altında, herkes için gittikçe büyüyen bir tehdidi ele almak ve ortak tehdide karşı ortak bir duruş göstermek üzere bir araya geldiklerini söyleyen Çavuşoğlu, ''BM Genel Kurulu, bugün en temel değerimiz olan insan hayatının kutsallığı etrafında bizleri bir araya getiriyor ancak bu temel değerimiz, teröristlerin ve terörizmin açık saldırısı altında." diye konuştu.
"Kin, nefret, korku ve şiddet sarmalında yok olup gideceksiniz"
"15 Mart’ta Yeni Zelanda’nın Christchurch şehrinde, arkasında son derece organize bir akıl ve planlama olan, faşist ve barbar terörist, orada ibadetlerini yerine getiren 51 Müslümanı şehit edip pek çok kişiyi yaralarken esasen insanlığın ortak değerlerini hedef almıştır." diyen Çavuşoğlu, bugün burada İslam ve insanlık düşmanı saldırıyı kınamak ve saldırının kurbanlarını anmak üzere son derece anlamlı bir dayanışma gösterildiğini ifade etti.
Çavuşoğlu, ''Bugün teröristlere karşı dimdik duruyor ve dünyaya şu mesajı veriyoruz; pompalamaya çalıştığınız kin, nefret, korku ve şiddet sarmalında yok olup gideceksiniz ve asla başaramayacaksınız. Burada Birleşmiş Milletler Genel Kurul çatısı altında her inançtan, her coğrafyadan, her ırk ve milliyetten temsilcilerin bu kararlılığı ortaya koyması sizin kirli ideolojilerinize ve menfur saldırılarınıza karşı verilmiş en anlamlı cevaptır.'' ifadesini kullandı.
Türk halkı adına, kutsal ibadet mekanlarında vahşice katledilen masum insanların ailelerine en içten başsağlığı dileklerini ileten Çavuşoğlu, Yeni Zelanda hükümetine ve halkına da taziyelerini sundu.
'Terörün her türlüsüne hem ulusal hem de uluslararası ölçekte mücadele ortaya koyuyoruz'
Dayanışma göstermek için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ve kendisini terör saldırılarının hemen sonrasında Yeni Zelanda’yı ziyaret etmek için görevlendirdiğini hatırlatan Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Başbakan Sayın Ardern ve hükümetinin liderliğinde Yeni Zelanda halkının güçlü duruşuna ve vakarına, ayrıca ülkelerinde yaşayan Müslüman toplumunu nasıl içten şekilde sahiplendiklerine bizzat şahit olduk. Sizlerin de bildiği gibi Türkiye terörün her türlüsüne karşı hem ulusal hem de uluslararası ölçekte yıllardır son derece kararlı mücadele ortaya koyan bir ülkedir. Bugün aynı anda hem DEAŞ'la hem PKK/PYD/YPG ile hem DHKP-C ile hem de FETÖ ile aynı anda amansız ve kararlı bir mücadele yürütüyoruz. Terörizme karşı küresel ölçekte mücadeleye yönelik çabaları güçlendirmek, Türkiye’nin en önemli önceliklerinden biri olmaya her daim devam edecek.''
"Yabancı düşmanlığı ve ırkçılığa karşı insanlığın ortak sesinin duyulması şart"
İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Zirvesi Dönem Başkanı sıfatıyla 22 Mart’ta İstanbul’da İİT Acil İcra Komitesi Toplantısı düzenlediklerini hatırlatan Çavuşoğlu, toplantının ortak bildirisinde de vurgulandığı üzere "arkasındaki amaç ne olursa olsun, nerede ve kim tarafından gerçekleştirilirse gerçekleştirilsin ve kimi hedef alırsa alsın hiçbir terör eyleminin mazur görülemeyeceği ve gösterilemeyeceğini" belirtti.
Çavuşoğlu şöyle devam etti:
''Christchurch saldırısının oluşturduğu trajedi, hoşgörüsüzlük, ırkçılık, İslam ve yabancı düşmanlığının bütün insanlık için sanılandan çok daha büyük tehditleri besleyip büyüttüğünü dünyaya göstermiştir. Şüphesiz ki bu olgular birbiriyle bağlantılı. Müslüman düşmanlığı ve ırkçılık çoğu zaman birbiriyle iç içe. Artık ırkçı, yabancı düşmanı, İslam karşıtı söylemler ve şiddet daha fazla gözardı edilemez. BM Genel Kurulu dahil olmak üzere uluslararası camia da bu anlamda sorumluluktan muaf sayılamaz. Yabancı düşmanlığı ve ırkçılığa karşı insanlığın ortak sesinin duyulması şart. Dolayısıyla işte tam burada ve şu anda göçmenler, azınlıklar ve bütün inanç sahipleri de dahil olmak üzere hepimizin, tek bir bütün olan insanlığın parçası olduğumuzu vurgulayan küresel bir seferberlik ilan edilmelidir. Müslüman karşıtlığı, antisemitizm ve Hıristiyan karşıtlığı dahil ırkçılığın hiçbir şeklinin asla hoş görülemeyeceği duyurulmalıdır."
Kaynak: AA