Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Brüksel'deki temaslarını sürdürüyor.
Çavuşoğlu, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile görüştü. Çavuşoğlu-Stoltenberg görüşmesi NATO karargahında gerçekleşti. Görüşmede NATO-Türkiye ilişkileri ile bölgesel ve küresel gelişmeler değerlendirildi. Bakan Çavuşoğlu, NATO ittifakının içinde birlik ve dayanışmanın daha da güçlendirilmesi gerektiğine vurgu yaparak, Türkiye'nin ittifakın caydırıcılık ve savunmasında kritik ve öncü roller üstlendiğini söyledi.
Mevlüt Çavuşoğlu Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor ile de bir araya geldi. Çavuşoğlu, temasları kapsamında Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Charles Michel ile de görüştü.
"2020 ikili ilişkiler açısından 'sorunlu' bir yıl oldu"
Görüşmelerin ardından Türkiye'nin AB Daimi Temsilciliği'nde gazetecilerle bir araya gelen Çavuşoğlu, Aralık 2020'de düzenlenen AB Liderler Zirvesi'nin ardından ilişkilerde pozitif bir ortam oluştuğunu söyledi.
Çavuşoğlu, 2020'nin ikili ilişkiler açısından "sorunlu" bir yıl olduğunu ancak AB Liderler Zirvesi'nde Türkiye'ye bir el uzatıldığını ve Türkiye'nin de buna karşılık verdiğini anlattı.
Bu çerçevede diyalog ve temasların arttığını söyleyen Çavuşoğlu, "Cumhurbaşkanımız, AB Konseyi ve Komisyonu Başkanlarını Türkiye'ye davet etti. Onlar daveti kabul etti. Tarihi belirliyoruz" bilgisini paylaştı.
Çavuşoğlu, Türkiye'nin iki başkana tarih önerilerinde bulunduğunu, bunun da Türkiye'nin görüşme konusunda kararlılığını gösterdiğini anlatarak, "Henüz tarih yok ancak iki başkan da bir an önce Türkiye'ye gelmek istediklerini söylediler" dedi.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Brüksel temaslarına ilişkin açıklama yapıyor. https://t.co/wyBjf4xWQO
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) January 22, 2021
"Yol haritası üzerinde çalışma konusunda mutabık kaldık"
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, "(Türkiye-AB ilişkileri) Atılabilecek somut adımlar için bir yol haritası üzerinde çalışma konusunda mutabık kaldık" diyerek, Türkiye'nin kendisine pozitif yaklaşım sergileyen herkesle ilişkilerini en iyi şekilde götürmek istediğini söyledi.
Türkiye'nin samimi olduğunu ve bir söz verdiğinde onu yerine getirdiğini vurgulayan Çavuşoğlu, ilişkilerde sadece bir tarafın bu arzu içinde olmasının yeterli olmadığını anlattı.
Çavuşoğlu, AB'nin de aynı şekilde kararlı olması gerektiğini söyleyerek, "Muhataplarımızda da (pozitif yaklaşıma ilişkin) aynı kararlılığı gördük, uygulamada da görmek istiyoruz" dedi.
"Sorunların kısa bir süre içinde çözülemeyeceğini herkes biliyor" diyen Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
"Biz de bunları biliyoruz. Bahsettiğim yol haritası üzerinde çalışarak, yol haritasını belirleyerek ve somut adımlar atarak bu (olumlu) süreci kalıcı hale getirme konusunda kararlılık var. Verdikleri mesaj bu. Biz de beklentilerimizi net şekilde aktardık. Artık 'Anlaşma yaparız, sonra uygulamasına bakarız' yaklaşımının faydalı olmayacağını da söyledik. Muhataplarımızda aynı şekilde bu kararlılığın olduğunu görmek memnuniyet verici. Uygulamada da bunu görmek istiyoruz."
"Ege'de kara suları konusunda Türkiye'nin pozisyonu değişmemiştir"
Yunanistan'ın İyon Denizi'nde kara sularını 12 mile çıkarma niyetini açıkladığı ve değerlendirmesi sorulan Çavuşoğlu, Atina'nın bu arzusunun yeni olmadığını söyledi.
"Ege ayrı İyonya Denizi ayrı. Orada kara sularını 12 mile çıkarmaları Ege Denizi ve Ege Denizi'nin statüsünü etkilemez. Dolayısıyla bizi de etkilemez. Ama bu müzakerelerde Ege ile ilgili bazı açıklamalar da oldu. Yine AB nezdinde de bunun fark edildiğini gördüm. Bunun Yunanistan'a bir faydası yok. Yunanistan'ın böyle açıklamalardan artık kaçınması lazım. Ege'de kara suları konusunda Türkiye'nin pozisyonu değişmemiştir. TBMM'nin aldığı karar da değişmemiştir. O günden bu yana da iktidara gelen tüm partiler veya iktidarlar Türkiye'nin tutumu konusunda bir geri adım atmadığı gibi aynı kararlılığı hepimiz sürdürmüşüzdür. Çünkü bu milli bir meseledir."
"Yunanistan'ın provokasyonları devam etti"
Çavuşoğlu, Yunanistan'ın Ege ile ilgili açıklamalarının hiçbir hükmünün olmadığını söyleyerek, "AB'deki muhataplarıma söylediğim gibi Yunanistan'ın provokasyonları devam etti" dedi.
Yunanistan'ın deniz altında kablo döşeme faaliyetlerinde bulunduğunu, Navtex ve Notam'lar yayınladığını hatırlatan Çavuşoğlu, buna karşın bunların yayınlandığı bölgede tatbikat veya başka faaliyette bulunmadığını söyledi.
"Ondan sonra gelecekler AB'ye, 'Bakın Türkler devam ediyor, yaptırım uygulayalım' diyecekler. Biz bunların oyunlarını biliyoruz. Bunlar oyun içinde diye biz kararlı tutumumuzdan vazgeçmeyeceğiz."
Yunanistan ile istikşafi görüşmeler başlıyor
Yunanistan ile istikşafi görüşmelerin 25 Ocak'ta başlayacağını hatırlatan Çavuşoğlu, Türkiye'nin ön koşulsuz görüşmelere hazır olduğunu, Yunanistan'ın geçmişte görüşmeye yanaşmadığını hatırlattı.
"Umarım sonuç odaklı, anlamlı görüşmeler olur. 2016 yılında bu görüşmeleri artık yapmak istemediklerini söylemişlerdi. Umarım 61'inci görüşmeden sonra bunlar devam eder."
"Gelir paylaşımı konusunda Rum kesiminin muhatabı KKTC'dir"
Çavuşoğlu, Doğu Akdeniz konulu konferansa KKTC'nin davet edilmesi hakkındaki soruyu yanıtlarken, AB yetkilileriyle Kıbrıs konusunu da ele aldıklarını belirterek, "Yapılacak konferansa herkesin katılmasını istiyoruz. 'Sadece Doğu Akdeniz'de kıyısı olan ülkeler değil tüm Akdeniz ülkeleri katılsın' dedik. Hatta 'Doğu Akdeniz'de şirketi olan ülkeler de katılabilir' dedik" dedi.
Doğu Akdeniz'de enerji kaynaklarının hakça paylaşımını istediklerini vurgulayan Çavuşoğlu, Doğu Akdeniz ile ilgili konferansa adadaki iki tarafın da katılmasının siyasi bir konu olmadığını belirterek, "Bir taraf katılmayacaksa, diğer tarafın da katılmasının anlamı yok. Gelir paylaşımı konusunda Rum kesiminin muhatabı KKTC'dir, Kıbrıs Türk halkıdır" dedi.
"Diyaloğun devamında hemfikiriz"
Çavuşoğlu, önümüzdeki süreçte diyaloğu devam ettirme konusunda AB ile hemfikir olduklarını söyleyerek, "Pozitif ortam ve diyaloğun sürdürülebilir olması için somut adımların da atılması gerekiyor. Bu somut adımlar konusunda beklentilerimizi tüm görüşmelerimizde muhataplarımıza net bir şekilde aktardık” dedi.
AB’nin de Türkiye’den beklentilerini dinleme imkanı olduğunu anlatan Çavuşoğlu, “Kendilerine şunu net bir şekilde söyledik, geçmişte olduğu gibi bundan sonra da Türkiye her zaman özellikle de Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan bir söz verdiği zaman o sözünü yerine getirir. Ama AB’nin de aynı şekilde sözlerini yerine getirmesi gerekiyor" dedi.
Vize serbestisinde 4 kriter kaldı
Çavuşoğlu, Gümrük Birliği'nin güncellenmesini, vize serbestisinin başlamasını istediklerini anlatarak, şu bilgileri verdi:
“Vize serbestisinin de mutlaka hayata geçmesi gerekiyor. Elbette bunun için 72 kriter vardı. Biz geçen yıla kadar 66 tanesini yerine getirmiştik sadece 6 tane kalmıştı. Buraya gelmeden önce gözden geçirdik. Şu anda 4 kriter kaldı. Ama o geri kalan kriterlerde de bazı kelimelerde anlaşmazlık var. Bana göre bu siyasi sebepten. Yani bu vize serbestisini içinde bulunduğu şartlardan dolayı hayata geçirmek istemeyen Avrupa ülkelerinin etkisiyle Komisyonun o kelimeler üzerindeki biraz katı tutumu sayesinde gerçekleşmedi."
Terörle mücadele konusunda da somut ve daha iyi bir iş birliğine ihtiyaç duyulduğunu anlatan Çavuşoğlu, bu konuda da somut beklentileri bulunduğunu söyledi.
“AB ile Türkiye arasında ilişkilerin sağlıklı bir şekilde yürüyebilmesi için üyelik müzakere sürecinin de öldürülmemesi gerekiyor. Biz her zaman söylüyoruz Türkiye Cumhuriyeti herhangi bir faslın açılması ya da müzakerelerin ilerletilmesi için bize bildirilen açılış kriterlerini ve kapanış kriterlerini her zaman yerine getirmeye hazırdır. Ama meselenin siyasi olduğunu da hepimiz biliyoruz. Onlar da biliyor.”
Doğu Akdeniz konferansı önerisi
Kıbrıs konusunda Türkiye’nin önerdiği 5+ Birleşmiş Milletler (BM) gayriresmi toplantısı için ilerleme kaydedildiğini ifade eden Çavuşoğlu, şunları söyledi:
"BM Genel Sekreterinin bir davetini aldık. Tarihini belirlemeye çalışıyorlar. Şubat sonu veya mart başında New York’ta iki taraf 3 garantör ülke ve BM olarak bir araya geleceğiz. AB de bu toplantılara gözlemci olarak katılmak istediğini söyledi. Elbette tüm müzakerelerde AB gözlemci olarak katılmıştı. Bu toplantılara da katılmalarında bir mahsur yok fakat kendilerine de söylediğimiz gibi Crans-Montana’dan bu yana AB, KKTC’yi Kıbrıs Türk toplumunu tamamen ihmal etti. Hiçbir temas olmadı ve onların güvenini tekrar kazanmamız gerekiyor. Ayrıca AB tüm süreçlerde üyemiz diye sadece Kıbrıs Rum tarafının haklarını savundu, Türk tarafının haklarını maalesef yok saydı. O nedenle bu güvenin tekrar kazanılması gerektiğini kendilerine söyledik. Prensip olarak katılmalarında bizim için bir mahsur yok.”
Doğu Akdeniz konferansı önerisi hakkında Çavuşoğlu, "Biz bu konuda önerilerimizi yazılı bir şekilde AB tarafına iletmiştik. Şimdi bu konferansı nasıl gerçekleştirebileceğimizi de 2 günlük görüşmelerimizde ele aldık" dedi.