CHP Grup Başkanvekili Engin Altay’ın “Erdoğan’ın da sonu Menderes’e benzemesin” sözlerine tepki yağdı.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, tartışma yaratan sözleri TRT Haber’de değerlendirdi.
"Akli ve vicdani bir izahını bulamıyorum. Menderes'in sonu demek bir başbakanın katledilmesi demek, milli iradenin katledilmesi demek. Katliam siyasetini herkesin kınaması gerekirken, milli iradeyle seçilmiş cumhurbaşkanını tehdit ediyorlar. Sağlıklı bir aklın ve siyasetin ürünü olamaz. Cumhurbaşkanlığı makamını tehdit etmek katliam siyasetidir. Katliam siyasetini şiddetli şekilde kınıyoruz, milletimize havale ediyoruz. Ahlaki ve vicdani açıdan ürkütücü buluyorum. Bizim varlık sebebimiz bu katliam siyasetine geçit vermemek, müsaade etmemektir. Hem sandık diyorlar hem katliam siyaseti yapıyorlar. Bir siyasi partinin bu derece demokratik akıldan kopması sağlıklı değil."
#SONDAKİKA
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) April 21, 2021
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: Cumhurbaşkanlığı makamını tehdit etmek herhangi bir şekilde sağlıklı bir aklın ve vicdanın ürünü olamaz. Bu bir katliam siyasetidir.https://t.co/V44hv9oV4N pic.twitter.com/wIfXJesnTj
"Bu bir katliam siyasetidir"
Benzer bir durumun son dönemde yine yaşandığını anımsatan Çelik, "Adalet, özgürlük, hukuk devleti, sivil siyaset diyorlar emekli amiraller bildirisi geldiği zaman hemen bambaşka bir pozisyon alıyorlar. Bu kadar zamandan, bu kadar acıdan sonra cumhurbaşkanlığı makamını 'Menderes'in sonu' diyerekten tehdit etmek, herhangi bir şekilde sağlıklı bir aklın, sağlıklı bir vicdanın ürünü olamaz. Bu bir katliam siyasetidir" dedi.
Katliam siyasetinin bu şekilde rahatça ifade edilebilmesini kınadıklarını dile getiren Çelik, "katliam siyasetine milletin müsaade etmeyeceğini ve 15 Temmuz'da bunu gösterdiğini" aktardı.
"Türkiye'nin demokrasisine karşı siyasi suikastın tetikleyicisi olduğunu biliyoruz"
Ömer Çelik, bir soru üzerine, emekli amiraller bildirisine verdikleri tepkiye yönelik, "Niçin bu kadar güçlü tepki veriyorsunuz, altı üstü bildiri" şeklinde eleştiriler olduğunu hatırlatarak, "Altı üstü bildiri değil. Biz bu bildirilerin, Türkiye'deki siyasi iklimi, demokratik ortamı nasıl zehirlediğini, nasıl katlettiğini, Türkiye'nin demokrasisine karşı bir siyasi suikastın nasıl tetikleyicisi olduğunu biliyoruz" dedi.
Türkiye'nin siyasi tarihinin, defalarca bu tip tetikleyicilerin demokrasiyi nasıl yok ettiğinin örnekleriyle dolu olduğunu anlatan Çelik, "Birileri bildiri yayınladılar, sivil siyasete bir muhtıra vermeye çalıştılar, öbür taraftan tuttu muhtıra siyasetinin temsilcisi Cumhuriyet Halk Partisi buna hemen destek verdi, bu tarafta bir suskunluk olsaydı, bu devam edecekti" diye konuştu.
Çelik, bunun ilk örneğini 27 Nisan'da yaşadıklarını, 27 Nisan'daki muhtıra teşebbüsüne siyasi iktidarın cevap vererek, muhtırayı kağıt parçasına çevirdiğini söyledi.
"Hukuki adım gelir"
Ömer Çelik, konuya ilişkin hukuki adımların gelip gelmeyeceğine yönelik soruyu, şöyle yanıtladı:
"Hukuki adım gelir. Yani zaten hukuk burada hakkımızdır ama bizim yapacağımız başka şeyler de var. Biz siyasi olarak bunun ne kadar büyük bir tehlike olduğunu ve bunun ne kadar diri olduğunu anlatmaya devam edeceğiz. Zaman zaman kanıksanıyor, gevşeme oluyor, bunu güçlü bir şekilde anlatmaya devam etmemiz lazım. Bütün teşkilatlarımızla, bütün arkadaşlarımızla zaten mücadelemizin ekseni budur, buna devam edeceğiz."