CHP'den yapılan açıklamaya göre, Kılıçdaroğlu parti genel merkezinde Ankara İl Başkanlığınca düzenlenen üye katılım töreninde konuştu.
Yeni üyelere parti rozetini takan Kılıçdaroğlu, herkesin geleceğe endişeyle baktığını söyledi. Sorumluluk taşıyan herkesin "Ne olacak bu memleketin hali?" diye sorduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, "Fakir daha fakir oldu, zengini daha zengin oldu. İşsizlik diz boyu pek çok sorunumuz var." diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Beni ne kadar tanıyorsunuz bilmiyorum ama benim hayatım sizlerin yaşadığı şekilde geçti. Aynı hayatı bir şekilde paylaştık. Öyle çok varlıklı bir aileden gelen birisi değilim ama bütün felsefem şu, bütün inancım şu, bu memlekette hiçbir ayrım olmaksızın hepimizin huzur içinde yaşaması. Her ailenin, her evin huzuru olursa içinde yaşarız. Siyaset halka hizmet etme sanatıdır. Siyaset toplumun sorunlarını çözme sanatıdır. Siyaset, düzgün insanların işidir. Siyaset yapan bir kişinin zenginleşme şansı yoktur. Köşeyi dönme şansı yoktur. Siyaset halka adanmışlıktır. Bir kişi eğer gerçekten yoksulsa ve siz onun yanında değilseniz, bir çocuk yatağa aç giriyorsa siz o ailenin yanında değilseniz, bir ailenin kederi var, yanında değilseniz, bir sanayicinin, bir esnafın, bir çiftçinin derdi var ve siz onun derdini çözmek için çaba harcamıyorsanız, sizin siyasette olmanızın bir anlamı yoktur. Siyaset böyle bir şeydir. Herkesin inancına saygılıyım, herkesin kimliğine saygılıyım, herkesin yaşam tarzına saygılıyım, hiç kimsenin inancını sorgulama hakkım yoktur zaten. Peygambere verilmeyen bir yetkiyi bizim kullanma şansımız zaten olamaz. Allah'la kul arasındaki ilişkiye bizim müdahale etme şansımız zaten hiç olmaz."
Kemal Kılıçdaroğlu, herkesin kimliğinin kendi şerefi olduğunu söyledi.
"Değerlerimizi, kimliğimizi, yaşam tarzımızı korumak zorundayız ve siyaset kurumu da ona saygı göstermek zorunda." diyen Kılıçdaroğlu, siyaset kurumunun görevinin "Herkesin işi, aşı olması" olduğunu dile getirdi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Siyasetin konusu budur. Biz şimdi bu konuları bir tarafa bıraktık, başladık birisinin kimliğini, birisinin inancını, birisinin yaşam tarzını sorgulamaya ve dolayısıyla Türkiye kamplaştı. Çok kamplaştı. Neredeyse birbirimize farklı gözlerle bakmaya başladık. Bizde güzel bir laf vardır, 'komşu komşunun külüne muhtaçtır' diye. Biz komşularımızla geçinemez noktaya geldik siyaset yüzünden. Türkiye'yi buradan çekip çıkarmak istiyorum. Buradan Türkiye çekip çıkmalı. Herkes komşusuyla huzur içinde gezmeli, konuşmalı. Bütün amacım bu. Beraberiz, birlikteyiz, aynı dertleri paylaşıyoruz. Dolayısıyla dertlerimizi paylaşacağız, sevinçlerimizi de paylaşacağız. Çocuklarımızın daha güzel bir Türkiye'de yaşamasını isteyeceğiz."
Dün Ordu'da gençlerle beraber olduğunu hatırlatan Kemal Kılıçdaroğlu, hepsinin umutsuz olduğunu kaydetti.
Gençlerin geleceği yurt dışında aradığını belirten Kılıçdaroğlu, "Bizim evlatlarımızın burada çalışması lazım, burada üretmesi lazım, burada kazanması lazım, burada büyümesi lazım. Türkiye'nin bir değişme ihtiyacı var, bir dönüşüme ihtiyacı var." diye konuştu.
"Haksızlık karşısında susmayacağız"
Bütün güzellikleri birlikte paylaşacaklarını dile getiren Kılıçdaroğlu, haksızlık karşısında asla susmayacaklarını anlattı.
"Haksızlığa uğrayan kişinin hakkını teslim etmek zorundasınız" diyen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Bir arkadaşım söyledi, 'hak, hukuk, adalet kalmadı' diye. Kalmadı. Ben bunun da farkındayım. En çok saldırıların bana olduğunu bilmenizi isterim. Bölücü terör örgütü bana saldırdı. Çubukta linç girişimi oldu. Bir şehit cenazesinde yine İstanbul'da üzerime tabanca mermisi atıldı. Tehdit edildim. Ama inanmanızı isterim asla yılmadım ve yayılmaya da niyetim yoktur. Çünkü ben ülkemi seviyorum, insanımı seviyorum. Siyasete girdiğim gün mal varlığımı internet siteme koydum."
Mal varlığını vatandaştan gizlemek gibi bir niyetinin olmadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Siz geldiniz temiz siyasetin içine geldiniz. Bizim yanlışımız olabilir, hatamız da olabilir, eksiğimiz de olabilir. Biz hatadan ders çıkarmasını bilen insanlarız. Partiye katılım konusunda hepinize teşekkür ederim. Hepimizin sorumluluğu var. Her birimizin tek tek sandığa giderken sorumluluğu var. Ben hep şunu söylüyorum vatandaşlara, 'ben size illa gelin CHP'ye oy verin diye bir çağrıda bulunmuyorum ama sandığa giderken elinizi vicdanınıza koyarak oy kullanın.' 'Faize karşıyız' diyorlar dünyanın en çok parasını faize veriyorlar. 2018'den bu yana faizcilere yani Londra'daki bir avuç tefeciye ödenen para 57 milyar dolar. Nasıl faize karşılar anlamadım. Çok zengin bir kültürümüz var, güzel bir coğrafyamız var. Biz eski köklerimize döndüğümüz zaman Yunus Emre'miz var, Mevlana'mız var, Hacı Bektaş-ı Veli'miz var, Erzurumlu Emrah'ımız var, Karacaoğlan'ımız var, Avşaroğlu'muz var. Nasıl oldu da biz bu kültürleri unuttuk. Nasıl oldu da tarihimize bu kadar yabancılaştık. Hep beraber inşallah güzel bir Türkiye'yi birlikte inşa edeceğiz."