CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,Hatay'da sivil toplum kuruluşu temsilcileri, muhtarlar, meslek odası yöneticileri, iş insanları ve kanaat önderleriyle bir araya geldi.
Burada konuşan Kılıçdaroğlu, kentin doğası, insanı, kültürü, yemekleri ve tarihinin güzel olduğunu anlatarak, Hatay'ın terörden ciddi acılar da çekmesine rağmen halkın büyük bir soğukkanlılıkla bunları aştığını söyledi.
Kılıçdaroğlu, Orta Doğu Barış ve İşbirliği Teşkilatının, Türkiye'nin öncülüğünde kurulması gerektiğini belirterek, "Türkiye'nin bu konuda önderlik yapması lazım. Savaştan yana değil barıştan yana politika izlemesi, bütün bölge halkını kucaklaması, düşmanlıkları değil dostlukları pekiştirmesi lazım." diye konuştu.
Bütün Orta Doğu'ya barış getirilmesi çağrısında bulunan Kılıçdaroğlu, "Yüreğinde insan, vatan, bayrak sevgisi olan bir belediye başkanı (Lütfü Savaş), Suriyelilere kucak açıyor, onlara hizmet ediyor. 'Bu benim görevimdir.' diyor. Yarın bunlar kendi ülkelerine dönecekler ama dönerken gönülleri Türkiye'ye kırgın gitmesinler. Bunlar bizim akrabamız." ifadesini kullandı.
Kente hava yoluyla gelirken sular altında kalan Amik Ovası'nı gördüğünü belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Amik Ovası ne kadar süredir sular altında diye sordum. 58 gündür sular altında. Bakanlardan biri geliyor biri gidiyor. Ne yapıyorlar bu bakanlar? Bakanın gelmesiyle sorun çözülse, 58 gündür belki 58 sefer bakanlar geldi, sorun çözülmüyor. Sorun, gelmekle çözülmez. Sorun, akılla çözülür. Tahtaköprü Barajı'nı yapıyorlar, yapın. Müteahhidin alacağı var ödemiyorlar, müteahhit de bırakmış gitmiş. Yağmur yağıyor, barajın kapaklarını açıyorlar, bütün köylünün çiftçinin ürünleri suyun altında kalıyor. Felaket bölgesi ilan edin. 'Etmeyiz' diyorlar. Çiftçinin uğradığı zararı kim ödeyecek?"
"EXPO, Hatay'a 2 milyon turist çekecek"
Partilerinden yeniden aday gösterdikleri Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş'ın kentte yaptığı çalışmaları anlatan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Lütfü Savaş, EXPO konusunda da önemli bir başarı elde etti. Bütün dünya ülkelerinin, büyük metropollerin almak istediği EXPO'yu Hatay aldı. Bu sıradan bir olay değildir, uluslararası bir başarıdır ve bu başarının değerini bilmek zorundayız. Ne demektir bu? 2 milyon turistin Hatay'a gelmesi demektir. Hatay'ı bütün dünyanın öğrenmesi demektir. Siz milyarlarca dolar para verebilirsiniz ama böyle bir etkinliği kendi ülkenizde gerçekleştiremeyebilirsiniz. Ama başarıyla, anlatımla bunu elde ediyorsanız bu çok önemlidir. Bu önemi sadece Hataylıların değil bütün Türkiye'nin bilmesi lazım. Sizin mutfağınız dünyanın en güzel mutfaklarından birisi, kültürünüz dünyanın en güzel kültürlerinden birisidir. Medeniyetler Korosu'nu zaten saymıyorum, gerçekten olağanüstü bir şey."
"Allah'ın izniyle İstabul'u alacağız"
Kılıçdaroğlu, CHP'li belediyelerin vatandaşlara ayrımcılık yapmadığını, herkese hoşgörü ile davrandığını ifade ederek, "Allah'ın izniyle İstabul'u alacağız. Hatay'da yaratılan atmosferi İstanbul'da da gerçekleştireceğiz." dedi.
Partilerinin belediye başkanlarına, kimseyi ötekileştirmemeleri ve herkesi kucaklamaları konusunda tavsiyede bulunduğunu belirten Kılıçdaroğlu, harcadıkları her kuruşun hesabını millete vermeleri gerektiğini de vurguladı.
"Türkiye üretirse güçlü olur"
Kırsal kesimle kent arasındaki gelir dağılımının dengelenmesinin önemine değinen Kılıçdaroğlu, "Şehirde yaşayan insanların gelirleri yüksek olabilir. Ama bu standardı, aynı ilin coğrafyasında yaşayan kırsal kesime de götürmeniz lazım. Onun için kırsal kesime destek vermeniz lazım." diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, 31 Mart'ta sandığa gidileceğini hatırlatarak, şöyle devam etti:
"Ben sizden sadece bir şey istiyorum. Sandığa giderken elinizi vicdanınıza koyun ve oyunuzu öyle kullanın. Çiftçinin geldiği hale bakın. Dünyada kendi kendine yeten 7 ülkeden biriydik. Mercimek, nohut, saman, canlı hayvan dışarıdan, her şey dışarıdan. Türkiye üretirse güçlü olur, ithalatla güçlü olan bir ülke yoktur. Türkiye üretimden koparıldı. İki Trakya büyüklüğünde alan ekilmiyor."
"Saadet Partisi ile dirsek temasımızı sürdürüyoruz"
Türkiye'nin iyi yönetilmediğini, bir değişim ve dönüşüme ihtiyaç olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bizim stratejik dönüşüme ihtiyacımız var. Bu stratejik dönüşümü de birlikte yapacağız. Yani sizlerin oylarıyla bu stratejik dönüşüm gerçekleşecek ve biz bütün dünyaya dönüp diyeceğiz ki 'Bütün baskılara rağmen halk demokrasiye sahip çıktı, demokrasiyi savunanlara sahip çıktı'. Bu bağlamda bizim İyi Parti'yle yapmış olduğumuz iş birliği bir demokrasi iş birliğidir. Birlikte demokrasiyi savunuyoruz. Siyasi görüşlerimiz farklı ama beraber demokrasiyi savunuyoruz, çünkü demokrasi olduğu zaman siyasi partilerin bir anlamı var. Saadet Partisi ile de dirsek temasımızı sürdürüyoruz. Niçin? Onların da demokrasi talepleri var."
İşsizliğin ve kapanan iş yerlerinin sayısının artacağını iddia eden Kılıçdaroğlu, "Türkiye'nin bu krizden çıkma gücü vardır. Potansiyeli vardır, birikimi vardır, insan kalitesi vardır ama bütün bunların bir araya getirilmesi lazım. Bir araya gelmezse bu krizi aşamayız." ifadesini kullandı.
Kaynak: AA