CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisince Batman'da düzenlenen "Sivil Toplum Kuruluşları ve Kanaat Önderleriyle Buluşma" toplantısında konuştu.
Kılıçdaroğlu, kanaat önderleriyle bir arada bulunmanın kendine özgü bir önem taşıdığını, bunun siyasi bir propaganda toplantısı olmadığını söyledi.
Batman denilince akla ilk olarak "işsizliğin başkenti olması" geldiğini savunan Kılıçdaroğlu, "Bugün gazetelerde yer aldı, Diyarbakır'da 785 işçi alınacak, kuyruğun sonu görünmüyor neden? Bu soruyu madem ki 'kanaat önderiyiz' diyorsunuz, 'Batman'ın kanaat önderiyiz' diyorsunuz, ticaret odası olarak, sanayi odasının, ticaret ve sanayi odasının, STK'ların başkanları olarak 17 yıldır yönetilen bir Türkiye nasıl oldu da bu noktaya geldi?" ifadesini kullandı.
Kılıçdaroğlu, 17 yıldır alınan vergilerin bütün Cumhuriyet döneminde alınan vergilerden daha fazla olduğunu ileri sürerek şöyle devam etti:
"Peki bu işsizlik niye, niye bu işsizlik var? Şimdi eğer kendimizi sorgulamazsak Türkiye'yi düze çıkaramayız. Bu noktaya nasıl geldik buna hiç girmeyeceğim. Vatandaş olarak eğer bir kusurumuz varsa sürekli olarak aynı iktidara destek vermektir. Bunun kabahati eğer varsa hepimizin ortak kabahatidir. Peki nasıl aşarız, öyle ya bir ekonomik krizin ortasındayız. Ekonomik kriz reel sektörü yeni vurdu. Önümüzdeki yıllarda daha fazla artacak. Eğer cennet gibi bir ülke cehenneme dönüştürülürse, eğer bir ülkede 7,5 milyon insan işsiz gezerse, bu ülkenin insanları çöp kutularından, çöp sepetlerinden yiyecek toplamaya başlarsa 'bir sorunumuz var' demektir. Biz bunu nasıl aşacağız? Aşmanın birden fazla yolu var. Bazı şeyler vardır, onlar da ortak aklın ürünüdür. Bunlar olmadan o ülke kalkınamaz, bir ülke gelişemez. Sizden isteğim, bunun a partisi b partisi yoktur arkadaşlar. Bu vatan hepimizin ortak vatanıdır. Burada hepimiz huzur içerisinde yaşamak zorundayız."
Bir çocuk yatağa aç giriyorsa bunun toplumun ortak sorunu olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, "Eğer yatağa aç giren bir kardeşimiz, çocuğumuz, evladımız varsa, 'komşusu açken tok yatan benden değildir' deniliyorsa, o zaman hepimizin sorumluluğu vardır." dedi.
"Sandığa gideceğiz oy kullanacağız"
Kılıçdaroğlu, kanaat önderlerinin bölgede sözünün itibar gördüğünü vurgulayarak konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Sandığa gideceğiz oy kullanacağız, neye göre oy kullanacağız? Sizler kanat önderlerisiniz, ben niye kanaat önderleriyle toplantı yapıyorum, çünkü sizin bu bölgede sözünüz geçiyor, bu bölgede siz konuştuğunuz zaman birileri sizi dinliyor. 'Bu kişi doğruyu söylüyor' diyor. Belki çok farklı siyasi görüşlerden geliyorsunuz hepinizin siyasi görüşüne saygı duyuyorum ama bir krizden çıkmamız lazım. 2019 Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kalkınma planı yok. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kalkınma planı yok, 2018'le bitti, 2019'da yeni kalkınma planı gerek, kalkınma planı yok. Biz bu eleştirileri yapınca Cumhuriyet Halk Partisi'ne acımasızca bir eleştiri, 'Her şeyi eleştirmeye başladılar, 'nasıl düşmanlaştırırız?' diye. Kardeşim ben kimseyi düşman görmüyorum. Bu ülkede yaşayan herkes benim kardeşimdir. Ben herkesin sorununu dile getirmek zorundayım. Benim saray merakım yok, uçan saraylarda yaşama merakım yok, yok öyle bir şey. Saray merakım varsa gerçekten 'Allah belamı versin.' diyeceğim, yok öyle bir şey. Bu ülkede hepimiz huzur içerisinde yaşıyorsak ben amacıma ulaşmışım demektir."
"Seçimlere düşünerek gidelim, oyumuzu öyle kullanalım"
Tarım ürünlerindeki fiyat artışlarına değinen Kılıçdaroğlu, "İki Trakya büyüklüğünde alan ekilmedi. Neden? Ekince çiftçi zarar ediyor. Fiyatını artırınca da terörist ilan ediliyor. Niye? 'Fiyatı artırdı' diye. Siz hiç Türkiye Cumhuriyeti tarihinde esnafın, sanayicinin, tüccarın terörist ilan edildiğini duydunuz mu? Yeni teröristlerimiz çıktı ortaya, ne yapsın bu adamlar? Asıl eğer birisini 'zam yaptı' diye terörist ilan edeceksen aynaya bakacaksın kardeşim, doğal gaza, elektriğe, gübreye, yolların geçiş ücretine sen zam yaptın, dolar senin yüzünden arttı, avro senin yüzünden arttı. Kim yaptı? 17 yıldır ülkeyi yönetenler yaptı." ifadesini kullandı.
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, dört aşamalı strateji önerisinde bulunarak şunları kaydetti:
"Bütün bunları nasıl aşarız? Dört ayaklı bir stratejiden yola çıkmazsak bu sorunları aşamayız. Dört ayaklı bir stratejik dönüşüme Türkiye'nin ihtiyacı var. Birincisi şudur, katılımcı demokrasi ve hukukun üstünlüğüdür. Stratejik dönüşümün ikinci ayağı, üreten Türkiye. Üçüncü ayak, güçlü bir sosyal devlet. Bir ülkede barışın temeli güçlü bir sosyal devlette yatar. Bu varlığınızı sürekli geliştireceksiniz. Bunlar olmadığı taktirde Türkiye hiçbir zaman düzlüğe çıkmaz. Bizim üzerinde durduğumuz temel nokta şu, eğer bu ülkede birlikte huzur içerisinde yaşayacaksak bu stratejik dönüşümü yapmak zorundayız. Hepimiz bu sefer seçimlere düşünerek gidelim, benim isteğim o, düşünerek gidelim oyumuzu öyle kullanalım. Şu veya bu partiye angaje olmayın, futbol takımı tutar gibi parti tutmayın."
Toplantı daha sonra basına kapalı olarak devam etti.
Kaynak: AA