CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), parti genel merkezinde, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı.
Toplantıya ilişkin açıklamada bulunan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, Kilis Belediye Başkanı Mehmet Abdi Bulut'un vefatını üzüntüyle öğrendiklerini belirterek, Allah'tan rahmet, ailesine başsağlığı diledi.
Hafta sonu Azerbaycan Cumhuriyeti ile Ermenistan arasında bir ateşkes kararı alındığını hatırlatan Öztrak, Rusya'nın, ateşkes masasını kuran taraf olarak bölgedeki imajını bir kez daha kuvvetlendirdiğini ifade etti.
Öztrak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu vesileyle saray hükümetine soruyoruz, masayı kuran arabulucu ülkeler arasında neden Türkiye yoktu? Hani Türkiye hem sahada hem masada Azerbaycan'ın yanında olacaktı? Ermenistan yönetimi her zaman yaptığı gibi ateşkesi tanımadı sivillere yönelik saldırılarını sürdürdü. Gence'deki sivil kardeşlerimize dönük bu devlet terörünü asla kabul edemeyiz. Masayı kuran, 'Bölgede Rusya'dan habersiz kuş uçamaz' mesajını vermek isteyen dolayısıyla ateşkesin bir anlamda garantörü olan Rusya, bu saldırıları neden önlemedi? Sivil yerleşim yerlerine saldırarak, kardeşlerimize karşı, savaş ve insanlık suçu işleyen Ermenistan yönetimini bir kez daha kınıyoruz, lanetliyoruz."
Gence'de şehit olanlara Allah'tan rahmet, yaralananlara şifa ve tüm Azerbaycan'a başsağlığı dileyen Öztrak, "Kardeşlerimizin acıları, bizim de acımızdır. Azerbaycan toprağı olan Karabağ’da Ermeni yönetiminin işgali son bulmadan, Kafkasya coğrafyası huzur bulamayacaktır. CHP olarak bundan önce olduğu gibi bundan sonra da Azerbaycanlı kardeşlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz." diye konuştu.
"KKTC seçimlerinde iki adaya başarılar"
Hafta sonu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde seçimler olduğunu, sonuçların belirlenmesinin ikinci tura kaldığını anımsatan Öztrak, ikinci turda yarışacak Ersin Tatar'a ve Mustafa Akıncı’ya başarılar diledi. Öztrak, ikinci turda, Kıbrıs Türk halkının iradesinin sandığa tam olarak yansımasını beklediklerini söyledi.
"Yangın üzerinden bölücü propagandaya ve tuzaklara izin verilmemeli"
Hatay'ın farklı bölgelerinde yaşanan orman yangınlarının ardından Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun talimatıyla MYK üyelerinin yangın bölgesine gittiğini belirten Öztrak, CHP'nin bölgedeki mağdur vatandaşların yanında olmaya devam edeceğini söyledi.
Öztrak, "Tek bir ağaç yakan, tek bir canlının yaşamına kast eden bizden değildir. Bu arada bölücü terör örgütünün, yangınların sorumluluğunu üstlenme çabası dikkatle izlenmelidir. Bu yangın üzerinden yapılacak bölücü propagandaya ya da bunun üzerinden kurulacak tuzaklara izin verilmemelidir." dedi.
Yangını çıkaranların bir an önce tespit edilmesi, adalet önüne çıkarılmasını beklediklerini ifade eden Öztrak, olan bitenin tüm boyutlarıyla aydınlanması ve hiçbir şeyin karanlıkta kalmamasının büyük önem taşıdığını vurguladı.
Hafta sonu Ankara Garı'ndaki patlamanın 5. yılı olduğunu da anımsatan Öztrak, 100'den fazla vatandaşın bu terör saldırısında kaybedildiğini, yüzlerce yurttaşın yaralandığını belirtti.
Öztrak, 7 Haziran ile 1 Kasım 2015 seçimleri arasında gerçekleşen bu saldırının, siyasi tarihte tam olarak aydınlanmamış, karanlık bir sayfa olarak durduğunu savundu.
"Olağanüstü yüksek faiz bir felakettir"
TÜİK, haziran-temmuz-ağustos dönemlerini kapsayan, temmuz ayı iş gücü ve istihdam verilerinin açıklandığını belirten Öztrak, TÜİK'in, internet sitesinin yenilendiğini, tablolara, verilere ulaşmanın zorlaştığını söyledi.
Öztrak, temmuzda 31 milyon 135 bin yurttaşın iş gücünün dışında kaldığını, buna karşın iş gücüne katılan nüfusun da 31 milyon 491 bin kişi olduğunu dile getirdi.
Son 21 ayın 19'unda her ay istihdamda kayıpların olduğunu, böylesine sürekli bir istihdam kaybıyla daha önce hiç karşılaşılmadığını dile getiren Öztrak, hükümetin Orta Vadeli Programı'nda (OVP) işsizliğin nasıl çözüleceğine dair somut bir politika bulunmadığını öne sürdü.
Son dış borçlanma ihalesinin gelinen noktayı açıkça gösterdiğini belirten Öztrak, "Almanya'nın 10 yıllık tahvil faizinin eksi olduğu, ABD'nin 10 yıllık tahvil faizinin binde 7 olduğu, birkaç yıl önce ekonomisi iflas noktasına gelen Yunanistan'ın bile sıfıra yakın faizle, hem de 10 yıl vadeyle borçlandığı dönemde, bu hükümet 5 yıl vadeye yüzde 6,4 faiz vererek borçlanabildi. Bu tefeci faizidir. Bu olağanüstü yüksek faiz bir felakettir. Çoluğumuzu, çocuğumuzu, torunumuzu ipotek altına almaktadır. Milletimiz bunun altından kalkabilmek için çok sıkıntı çekecektir." görüşünü savundu.
Hükümetin iş başına geldiğinde doların 4 lira 53 kuruş, avronun 5 lira 33 kuruş olduğunu hatırlatan Öztrak, bugün doların 8 liraya, avronun ise 10 liraya dayandığını belirtti. Türk lirasının dünyadaki tüm para birimleri karşısında eriyip gittiğini, değer kaybettiğini dile getiren Öztrak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"'Dış güçler' diyerek, 'kur saldırıları' diyerek komplo teorileri yazıp durdular. Peki, bu beylerin Çin ile bir kavgası var mı? Hayır. Hatta Çin ile araları o kadar iyi ki ne kendileri ne de ortakları Bahçeli, Uygur Türkleri'ne yapılan mezalime çıt çıkaramıyor. Bu zulmün önlenmesini isteyen uluslararası belgelere imza atmaktan çekiniyorlar. Rusya ile bir sorunları var mı? O da hayır. Suriye'de 36 askerimiz şehit edildi. Moskova'ya hesap sormaya gidiyorlar derken, Kremlin Sarayı'nın kapılarında beklediler. Sesleri çıkmadı. Soruyoruz Endonezya'yla, Hindistan'la, Meksika'yla, Güney Afrika'yla sorunları var mı? Bildiğimiz kadarıyla bu ülkelerle bir sorunları yok. Peki bizim paramız bu ülkelerin paraları karşısında neden değer kaybetti? Bunun nedeni çok açık, Beceriksizlik, kifayetsizlik, liyakatsizlik."
"OVP'nin tüm tahminleri birer birer çöktü"
Bugün ağustos ayı ödemeler dengesi rakamlarının açıklandığını anımsatan Öztrak, OVP'de bu yılın tamamı için cari açığın 24,4 milyar dolar öngörüldüğünü, yılın sekizinci ayında gerçekleşen cari açığın ise 26,5 milyar dolar olduğunu söyledi. Öztrak, bu yıla ilişkin her veri açıklandıkça OVP'nin tüm tahminlerinin birer birer çöktüğünü kaydetti.
Bu yılın 8 aylık döneminde finans hesabından 4,5 milyar dolar, Net Hata Noksan hesabından ise 8 milyar dolar çıkış olduğunu belirten Öztrak, cari açık ve ülkeden kaçan paraların ise döviz rezervi eritilerek karşılandığını ileri sürdü. Öztrak, yılın 8 aylık döneminde rezervin 39 milyar dolar eridiğini ifade etti. Öztrak, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde daha önceki hiçbir krizde böyle bir tabloyla karşılaşılmadığını savundu.
Hükümetin ekonomi politikasını eleştiren Öztrak, şunları kaydetti:
"Bu zalim yönetim Kovid-19 salgınını bile yandaşları için fırsata çevirmeye çalışıyor. Nasıl mı? Kamu İhale Kanunu'nun 21/b maddesini kullanarak. Afet, salgın gibi olağanüstü hallerde, idareye istediğiyle gizli, kapaklı masaya oturma imkanı veren 'istisnai ihale' yöntemini genel usul haline getirerek. Geçtiğimiz ağustosta bu ihale yöntemiyle gerçekleştirilen en yüksek bedelli iş, kapalı kapılar ardında yine bir yandaş gruba gitti. İhaleyi verdikleri grup havuz medyasının amiral gemisi ATV'nin de sahibi. Verdikleri ihale ne? Bandırma-Bursa-Yenişehir-Osmaneli Yüksek Standartlı Demiryolu İnşaatı ile Elektromekanik Sistemlerin Temini İşi Projesi. Yani salgınla alakalı bir hastane yapımı, aşı veya donanım temini işi değil. İstense açık ihale yöntemleriyle yapılabilecek bir iş. İhale bedeli ne kadar? 9,8 milyar lira, yani yaklaşık 10 milyar lira."
9 Ekim'de yayımlanan Resmi Gazete'de vergi, resim, harçtan istisna tutulan şirketlerin listesinin bulunduğunu belirten Öztrak, "Bu tebliğle söz konusu yandaş müteahhide neredeyse ağustosta verilen işin tutarı kadar vergi istisnası tanınmış. Yani iş yandaşa vergi istisnalarıyla devlet eliyle bedavaya getiriliyor." dedi.
Faik Öztrak, "Sen esnafın vergi ve prim borçlarını faiziyle ertele, çatır çatır tahsil et. Perişan olmuş esnafın vergi ve prim borçlarını silme sonra da çık yandaşlarının milyarlarca liralık vergisini tek bir kalemde sil. İşçi, çiftçi, besici, esnaf, emekli, memur, iş adamı sabredecek yandaş da dolarları, avroları bir güzel istifleyecek. Bu mudur adalet? Bu mudur hak, hukuk? Bu mudur vicdan?" diye konuştu.
Son bir haftada Kırıkkale'de 7, İzmir’de 10 vatandaşın sahte içki nedeniyle yaşamını kaybettiğini dile getiren Öztrak, içki içmenin sağlığa zararlı olduğunu ama iktidarın vergilerle alkol ürünlerinin fiyatlarını şişirmesinin sahtekarların iştahını kabarttığını kaydetti.
Öztrak, 18 yıldır bu ülkeyi yönetenleri, önüne gelenin rahatlıkla kandırabildiğini, hükümeti yıllarca devlete sızan paralel devlet örgütlenmesi hakkında uyardıklarını söyledi.
Hükümetin işi hafife aldığını, 15 Temmuz’da 248 kişinin yaşamını yitirdiğini, 2 bin 196 kişinin yaralandığını dile getiren Öztrak, "Dün hizmet hareketi' deyip kapısını aşındırdıklarına bu işlerden sonra 'terör örgütü' demeye başladılar. Yaşanan bunca acı olay varken hükümetin İçişleri Bakanı çıkıyor, 'Herhangi bir inanç grubunun, devletin birtakım noktalarını yönettiği ve sızdığı değerlendirmeleri doğru değildir' deyip bir de 'Yalandır, provokasyondur' diyerek bunları söyleyenlere abanın altından sopa göstermeye kalkıyor." diye konuştu.
Öztrak, "Soylu, daha birkaç yıl önce 'Bir Fethullah Gülen gider, bin Fethullah Gülen gelir' diyordu. Bu sözleri söyleyen kişiye bugün FETÖ ile mücadele emanet ediliyor. O da çıkıp 'Devleti ele geçirmek isteyen cemaat yoktur' diyor. Atama İçişleri Bakanı bu defa acaba hangi cemaate sahip çıkıyor?" dedi.
"Biz vatandaşın çığlığını dile getiriyoruz"
Faik Öztrak, açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
"Bölücü terör örgütünün yangınları üstlenmesini nasıl değerlendiriyorsunuz." sorusu üzerine Öztrak, bununla ilgili çok fazla spekülasyon yapılmaya başlandığını, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun görevinin bir an önce bu olayların faillerini bulup adalete teslim etmek olduğunu söyledi.
Erken seçime ilişkin yapılan açıklamaların sorulduğu Öztrak, iktidarı değiştirmek için milletin sandığın bir an önce önüne gelmesini beklediğini belirtti.
İktidarın ülkenin tüm kurumlarını yıprattığını, işsizliğe çare bulamadığını öne süren Öztrak, "Biz şu anda vatandaşın çığlığını dile getiriyoruz. Umudunu yitiren vatandaşımız çareyi sandığın önüne gelmesinde aramaya başlamıştır. İktidar da bunu görmektedir, 'Sandığı ne kadar geç getirirsem o kadar kardır' diyerek çeşitli stratejiler geliştirmeye çalışmaktadır. Ama sandığın gelmesi geciktikçe bunun milletimize maliyeti her gün biraz daha ağır olmaktadır." diye konuştu.
"Sayıştay raporlarına göre 6 milyar lira kamu dışına aktarıldı. İktidar bu parayı kime verdi nasıl kullandı? Bu paranın tarikatlara, cemaatlere harcandığı iddiaları var. Sizin bu konuya ilişkin değerlendirmeniz nedir?" sorusu üzerine Öztrak, tüyü bitmedik yetimin 6 milyar lirasının yok edildiğini öne sürdü.
Öztrak, "Bu paranın kimlere verildiğinin soruşturulması gerekir. 'Tarikatlar yoktur, cemaatler yoktur devletten nemalanan' diyen İçişleri Bakanı'nın bu soruşturmayı derhal yapması lazım." dedi.
Kılıçdaroğlu'nun erken seçim çağrısının ardından MHP'li Erkan Akçay'ın yaptığı açıklamaları değerlendirmesi istenen Öztrak, Cumhur İttifakı'nın ortaklarının sandık talebinin milletten geldiğinin farkında olduğunu söyledi.
"MHP'nin sözcüleri ne zaman böyle sıkışsa hemen hakaret etmeye yöneliyorlar." diyen Öztrak, bu üslubu aynen kendilerine iade ettiklerini belirtti. "Milliyetçi olduğunuzu iddia ediyorsunuz, Uygur Türkleri ile ilgili ne yaptınız" sorusunu yönelten Öztrak, "Buna da cevap vermeyecekler, yine hakaret edecekler." dedi.
"MYK'lerde milletten gelen talepleri dikkatle değerlendiriyoruz
"İhalelerin duyurusu yapılmadan bir firmaya verilmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna karşılık Öztrak, Türkiye'nin bir an önce mevcut ihale kanununu değiştirerek saydamlığı, şeffaflığı sağlaması ve hesap verir hale gelmesi gerektiğini belirtti.
AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş'un açıklamalarının sorulması üzerine Öztrak, "Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Bu necip millet bunların yönetiminde devletini sokaklardan toplamak zorunda kaldı. Ondan sonra 'Hiçbir dönemde böyle bir iş yapılmadı.' Kim için yapıldı? Cemaat için yapıldı. Cemaatle koalisyon ortaklığı kuruldu. Hüngür hüngür ağlandı ne istediniz de vermedik diye. 'Memlekete dön' dendi. Milletin, ordumuzun harim-i ismetine bunlar sokuldu, kozmik odaya. Şimdi de kalkmışlar 'Biz böyle bir şey yapmadık' diyorlar." yanıtını verdi.
"Erken seçim çağrısı MYK'de görüşüldü mü?" sorusu üzerine Öztrak, MYK'lerde milletten gelen talepleri dikkatle değerlendirdiklerini, seçim talebinin de bunlardan biri olduğunu kaydetti.