CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan toplantı sonrası yaptığı açıklamada, sınır bölgelerinde, Suriye'nin kuzeyinde, Irak'ta Türkiye'nin güvenliğini tehdit edecek adımlara ve her türlü girişime karşı birlikte, cesaretle karşı konulması gerektiğine vurgu yaptı.
"Bunda hiçbir tereddüt yok. Bu mesele bir iktidar, muhalefet meselesi değildir. Bu noktada, Türkiye'nin sınırlarının dibinde, Türkiye'nin güvenliğini tehdit edecek şekilde terör yapılanmalarına destek veren bir müttefiklik anlayışı kabul edilemez. 'Türkiye'nin müttefikiyim' diyerek, yanı başımızda bu terör oluşumlarına verilecek desteğe yüksek sesle hep beraber karşı çıkacağız. Bunla ilgili hiçbir tereddüt yoktur."
"Hukuk düzeni hızla tesis edilmeli"
CHP Sözcüsü Tezcan, olağanüstü halin (OHAL) bir an önce kaldırılmasını istediklerini de söyledi.
"Türkiye'de hukuk düzenini tesis edebilmenin, darbe düzeninden çıkmanın birinci koşulu, OHAL'in derhal kaldırılmasıdır. Türkiye, OHAL şartları altında sıkışmıştır. Türkiye, OHAL şartları altında hiçbir problemini çözemez hale düşmüştür. Türkiye, OHAL şartları altında bir darbe düzeni içerisinde yönetilmektedir ve modern demokratik dünyada yalnızlaşmıştır."
Kurultayın teması 'adalet ve cesaret'
Partisinin il ve ilçe kongrelerinin hafta sonu itibariyle bittiğini hatırlatan Tezcan, partilerinin yeni bir dinamizmle, anlayışla 3-4 Şubat' ta kurultay yapacağını belirtti. Kurultay çalışmalarının devam ettiğini, gelecek günlerde bu çalışmaların basınla paylaşılacağını belirten Tezcan, bugün MYK'de kurultayın temasını kararlaştırdıklarını duyurdu.
Toplumun korkuya teslim edildiğini, korkuyla iktidarını yürütmek isteyen bir anlayışın olduğunu savunan Tezcan, "Bunun için toplumun cesarete, cesaretle bir çıkışa ihtiyacı var. Önümüzdeki dönem, hem adalet isteğinin hem cesaretli bir çıkışın yılı olacak bu kurultaydan sonra. Bu nedenle toplumda korkuyu yenecek ve adaletsizliği giderecek bir temayla gidiyoruz, 36. olağan kurultayımıza. Kurultayımızın teması 'adalet ve cesaret' kurultayı olacak. Adalet ve cesaretle yürüyerek, Türkiye'de bütün bu problemleri ortadan kaldıracak bir yeni doğuş, bir yeni inşa sürecini hep beraber başlatacağız." dedi.
Kılıçdaroğlu, Baykal'ı ziyaret edecek
Tezcan, Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu hafta sonu, eski Genel Başkanları Deniz Baykal'ı tedavi gördüğü rehabilitasyon merkezinde ziyaret etmek için Almanya'ya gideceğini de belirtti.
AYM sürecine tepki
Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) Mehmet Altan ve Şahin Alpay'la ilgili "hak ihlali" kararı vererek, bu iki ismin tahliye edilmelerine dikkat çektiğini hatırlatan Tezcan, bir hukuk devletinde olması gerekenin, mahkemenin AYM'nin kararına uyması olduğunu vurguladı.
Tutuklama kararını veren mahkemenin, AYM'nin kararına uymak yerine AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatına, iktidarın emrine uymayı tercih ettiğini savunan Tezcan, AYM'nin Can Dündar'la ilgili kararında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, "AYM kararına uymuyorum, saygı da duymuyorum. Mahkeme de buna uymasın, dirensin" dediğini aktardı.
Bu talimatı bugün Altan ve Alpay'ı yargılayan mahkemenin hatırladığını ve "dehşet verici bir şekilde" AYM kararını tanımadığını belirten Tezcan, "Bu suçtur. Açıkça hukuka aykırı bir şekilde tahliye etmesi gereken kişileri tahliye etmediği için hem görevini suistimal etmiştir hem hürriyeti tahdit suçu işlemiştir. Aradan geçen zaman içinde Hakimler Savcılar Kurulu, hala bu konuda bir adım atmış değil" dedi.
Bülent Tezcan mahkemenin, "AYM kararları bağlayıcıdır ama AYM'nin hukuka uygun verdiği karar bağlayıcıdır. Hukuka aykırı verdiği kararlar beni bağlamaz" dediğini ifade ederek, "Mahkeme olarak sen kimsin? AYM kararlarının hukuka uygunluğunu denetleme yetkisi sende yok. Böyle bir hukuk düzeni olur mu? Olmaz" görüşlerine yer verdi.
"Savcılığa dilekçe verdik"
Man Adası ile ilgili para transferi iddialarına da değinen Tezcan, şöyle devam etti:
"Sayın Erdoğan, belgelere 'sahte' dediniz, savcılığa verdik. Dün de savcılığa bir dilekçe daha verdik. O dilekçede de ayrıntılı olarak şikayetlerimizi bildirdik ve dedik ki 'Bunlar araştırılsın tek tek.' Bu ticaret neyin ticareti, bu şirketler nasıl kurulmuş, kalem kalem nelerin araştırılması gerektiğini dün uzun bir dilekçeyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından verdik."
Kaynak: AA