Açık 3.6ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Gündem
TRT Haber 18.06.2021 10:30

COVID-19 servisleri bir bir kapanıyor

Tam kapanma sonrası düşen vaka sayılarına aşılamada rekor da eklenince Türkiye hızla 'normalleşme' rotasına girdi. Bu durumun ilk yansımalarından biri yoğun bakımlarda görülüyor. Ek olarak açılan COVID-19 yoğun bakım servisleri bir bir kapatılıyor.

Türkiye’nin koronavirüsle mücadelesinde bazı kilometre taşları var... İlk etapta maskelerin, koruyucu eldivenlerin hızlıca üretilmesi derken bu sınavı sağlık personelinin ve 65 yaş üzeri bireylerin organize şekilde aşılanması izledi. Diğer önemli gelişme aşıların tedarikinde yaşandı. Çin ile yapılan anlaşma, diğer ülkelerle yürütülen çalışmalar ve nihayetinde BionTech hamlesi belki de salgının en önemli kırılması noktasını beraberinde getirdi ve süreç hızlandı.

Rakamları görünce çok temel bir konuyu detaylandırmak üzere Türk Yoğun Bakım Derneği Başkanı Prof. Dr. İsmail Cinel ile Başhekimi olduğu Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesinde bir araya geldik.

Koronavirüse yakalanıp yoğun bakımda tedavi gören hastalar oldukça zorlu süreçler geçirmişti. Foto: AA[Koronavirüse yakalanıp yoğun bakımda tedavi gören hastalar oldukça zorlu süreçler geçirmişti. Foto: AA]

Aslında merak ettiğimiz çok temel bir husus vardı. Pandeminin farklı dönemlerinde hastaneleri, bilhassa yoğun bakımları yerinde sıkça gözlemlemiş, tabloyu haberleştirmiştik. Dolayısıyla yoğun bakımlardaki mücadeleye de yakından şahitlik etmiştik. O dönemlerde öyle bir süreç yaşanıyordu ki; normal servis yatakları ve alanları bile bazı düzenlemelerle yoğun bakıma çevrilmiş, personel hızlıca bir eğitimden geçirilip bu alanlara kaydırılmıştı. Peki şimdi durum nasıldı? Düşen vaka sayısı ve aşılamada gelinen nokta yoğun bakımları nasıl etkilemişti?

Frene basınca sayıların seyri aşağıya döndü

Prof. Dr. Cinel bugünü anlatmadan önce kısaca tam kapanma dönemine dair değerlendirmelerini paylaşıyor ve o süreçte vaka sayılarının haftalık ortalamada en yüksek günde 59 bin 919 olarak kayıtlara girdiğini hatırlatıyor.

“Bundan sonra frene bastık” diyor Cinel ve kademeli kapanmaların, dozu artan tedbirlerin, vatandaşın durumun ciddiyetine varmasının bu frende temel aktörler olduğunu söylüyor.

Sonrasında aşağı yönlü gidiş başladığını anımsatan Prof. Dr. Cinel, frenin ardından vaka sayılarının yüzde 90’a yakın azaldığını, bu iyileşmenin yoğun bakım servislerine yüzde 75 düşüş olarak yansıdığı bilgisini veriyor.

Türk Yoğun Bakım Derneği Başkanı Prof. Dr. İsmail Cinel. Foto: AA[Türk Yoğun Bakım Derneği Başkanı Prof. Dr. İsmail Cinel. Foto: AA]

Sağlık altyapısının gücünü gördüğümüz bir dönem yaşanıyor

Prof. Dr. İsmail Cinel ile hem konuşuyor hem de hastanenin farklı ünitelerini görebilecek şekilde turumuzu sürdürüyoruz. Aşı için sırasını bekleyen vatandaşları görünce bu sürece dair değerlendirmelerini de merak ediyoruz.

Aşı tedarikinde kısa süreli yaşanan sorunu Türkiye’nin bir şekilde atlattığını, sonrasında sağlık altyapısının gücüyle kısa sürede geniş kitlelere aşı yapabildiğini kaydeden Cinel, burada önemli bir uyarıda bulunuyor:

“Türkiye’nin sağlık altyapısının gücünü aşılama rakamlarında gördük. Belki de dünya rekoru kıracağız bilemiyorum. Ancak burada önemli bir hususun altını çizmek lazım. Aşıda bir milyon sayısının biraz üzerinde ve sürdürülebilir bir ritim tutturmak lazım. Kesinlikle ‘daha fazlası olsun’ tarzı bir yaklaşım sergilememeliyiz. Çünkü bu sefer de aşı sırasında bir yığılma ihtimali oluyor ve bulaşma riski çok artıyor.

Aşıda bu rakamları gören halkımız haliyle ‘Ne zaman normalleşiriz?’ diye soruyor. Toplumun yüzde 60-75’ini çok kısa bir sürede aşılamayı başarırsak güz dönemine çok daha güvenli gireriz. Yüzde 75’e kadar maske, mesafe, hijyen hassasiyetine aynı şekilde devam etmek şart.”

Türkiye, ilk dönemde Çin'den gelen aşılarla riskli grupları aşılamaya başladı. Foto: AA[Türkiye, ilk dönemde Çin'den gelen aşılarla riskli grupları aşılamaya başladı. Foto: AA]

Türk tipi yeni bir mutasyonu da engelliyor

Prof. Dr. İsmail Cinel’e son dönemlerde sıkça gündeme gelen üçüncü dozu da soruyoruz. Cinel’e göre 65 yaş üstü vatandaşlara ve özellikle sağlık çalışanlarına sonbahara kadar üçüncü doz aşı mutlaka uygulanmalı. Aşılamada bu takvime uyulması halinde sadece vakaların düşmekle kalmayacağını, Türk tipi yeni bir mutantın ortaya çıkmasının da engellenmiş olacağını öğreniyoruz Cinel’in anlatımlarından.

Aşı kuyruğunun yoğunluğu dikkatimizi çekiyor… Cinel’e göre aslında vatandaşlar halen eskiden bildikleri büyük hastanelere gitmekte ısrarca olduğu için böyle bir yoğunluk var. Biraz daha açmasını istediğimizde, “Pandemi döneminde açılan çok sayıda ek bina var. Yeni hastaneler var. Buralarda aşı oranı yüzde 50’lerde. Vatandaş eskiden bildiği hastaneleri tercih ediyor. Dolayısıyla buralarda yoğunluk yüzde 100” diyor.

Doktor ve hemşireler pandemi döneminde ağırlıklı olarak covid ünitelerinde görev üstlendi. Foto: DHA[Doktor ve hemşireler pandemi döneminde ağırlıklı olarak covid ünitelerinde görev üstlendi. Foto: DHA]

Ertelediğiniz sağlık sorunlarınız için hastaneye gelebilirsiniz

Prof. Dr. İsmail Cinel ile sohbetimize yoğun bakım servisinin bulunduğu katta devam ediyoruz. Cinel, aklımızdaki en önemli sorunun yanıtını burada veriyor:

“Yoğun bakım rakamlarının yüzde 75 azaldığı bir ortamdayız. Ama hatırlayın bir ara yoğun bakımlar, hastaneler çok doluydu. Yani o süreçte 5 yoğun bakımınız varsa bunların 4’ünü COVID-19 için ayırmıştınız, kalan birisinde de COVID-19 olmayanları tedavi etmeye çalışıyordunuz. Şimdi bu tablo tersine döndü. Örneğin bizim hastanede yoğun bakım ünitelerinden biri COVID-19 için ayrıldı, diğerleri normale döndü.

Bu dönemde COVID dışı talebe fren yapmıştık... Ertelenebilir hastalarımızı ertelemiştik. Şu an gönül rahatlığıyla vatandaşlarımız gelip ameliyatlarını olabilirler. Çünkü yoğun bakımlarda yerimiz var, servislerde yerimiz var. Bu rahatlık içinde bir geçiş dönemindeyiz.”

Hastanelerde ve aile sağlığı merkezilerinde covid aşısı yapılabiliyor. Foto: AA[Hastanelerde ve aile sağlığı merkezilerinde covid aşısı yapılabiliyor. Foto: AA]

Vatandaşlara aşı çağrısı

Prof. Dr. İsmail Cinel gibi bir ismi bulmuşken doğal olarak ‘aşı tartışmalarına da’ giriyoruz… Bir yandan hastanedeki yolculuğumuz sona ererken diğer yandan Cinel’in aşıyla ilgili sözlerini dinliyoruz…

“Yoğun Bakım Derneği Başkanı olarak söylüyorum tüm bunları” diye başlıyor cümlesine Prof. Dr. Cinel ve “Koronavirüse yakalanan hastaların yüzde 80’i hafif şekilde bu süreci atlatıyor. Fakat yüzde 5-7’lik kısmı hastalığı çok şiddetli geçiriyor ve yoğun bakıma düşüyor. Yoğun bakımlar hayat kurtarır. Ancak virüsün tepe yaptığı dönemlerde maalesef yüzde 40’lara 50’lere varan ölüm oranlarıyla karşılaştık. Bu riske girmeye değmez. Aşı bilim demektir. Vatandaşlarımız lütfen bir an önce aşılarını olsunlar” cümleleriyle aşının önemine işaret ediyor.
 

Sıradaki Haber
Yeni rekor: 1 milyon 582 bin doz aşı yapıldı
Yükleniyor lütfen bekleyiniz