Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, AA Editör Masası toplantısında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Editör ve muhabirlerin sorularını yanıtladı.
"İki farklı partinin bir anayasa değişiklik paketine 'evet' oyu vermesiyle bir müştereklik söz konusudur. Ama her iki parti de kendi öncelikleri bakımından bir referandum kampanyası yürütecektir. AK Parti ve MHP'nin ortak bir referandum kampanyası yürütmesi söz konusu değildir. MHP, kendisince önemli gördükleri noktaları anlatacak, biz de AK Parti olarak kendi önceliklerimiz etrafından bir kampanya yürüteceğiz. Her ikisi de evet kampanyası olacak."
Kurtulmuş, referandum süreciyle ilgili şu ifadeleri kullandı:
"Öyle görünüyor ki büyük ihtimalle biz, bunun bir rejim değişikliği değil sistem değişikliği olduğu, Türkiye'nin etkin bir yönetim modeline kavuşmasının büyüyen, gelişen, güçlü bir Türkiye için en önemli hususlardan birisi olduğu ana fikri üzerine oturacak bir kampanya yürüteceğiz. Özellikle terörle mücadele konusunda gelinen nokta, son aylarda sağlanan çok ciddi başarılar ve daha güçlü bir hükümet modeliyle, daha seri karar alabilen yürütme modeliyle terörün de üstesinden daha rahat gelinebileceği fikriyle bir kampanya yürütülecek."
'Cumhurbaşkanı kuvvetli denetim mekanizmalarıyla karşı karşıya kalacak'
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, Anayasa Değişikliği Kanunu hakkında "Cumhurbaşkanı kendi bakanlarını, kabinesini kuracak ve KHK'lar ile bazı konularda çok daha hızlı bir şekilde karar alma imkanına sahip olacak. Ama bunun karşılığında da çok kuvvetli birtakım denetim mekanizmalarıyla, kuvvetli birtakım hesap verme sonucuyla karşı karşıya kalacak. Böyle olunca Türkiye daha hızlı kararlar alacak, aradaki birtakım mekanizmalar devreden çıktığı için özellikle ekonomi alanında Türkiye çok daha hızlı karar alacak, yolunda daha kuvvetli adımlarla devam edecek" diye konuştu.
'Türkiye’de bir korku atmosferi oluşturabilirler'
Kurtulmuş, “Terör örgütleri neden bu kadar yakın stratejik işbirliği içerisinde? Türkiye’ye diz çöktürmek istiyorlar. Arkasındaki güçlerle, bunların sırtını sıvazlayan ağa babalarıyla birlikte Türkiye’nin güçlü bir şekilde yoluna devam etmesini engellemek istiyorlar. Şimdi referandum sürecinin, onlar için ayrı bir motivasyon unsuru olduğu kanaatindeyim. 'Aman şu referandumda evet çıkmasın' diye terör örgütlerini de kullanarak Türkiye’de bir korku atmosferi oluşturabilirler, halkı canından bezdirecek bir noktaya getirebilirler. Bununla ilgili her türlü tedbirlerimizi alıyoruz. Allah’ın izniyle referandumda büyük oranda ‘evet’ çıktıktan sonra da bu terör örgütleri, hiçbir şekilde sesi soluğu çıkmayacak noktaya gelirler." dedi.
'Türkiye’nin kendi ulusal güvenliğiyle ilgili bir operasyon'
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, Fırat Kalkanı Operasyonu'yla ilgili şu ifadeleri kullandı:
"Operasyon, orayı temizleyip rejime devredilsin diye yapılmış bir operasyon değildir. En başından itibaren söyledik, Fırat Kalkanı, Türkiye’nin kendi ulusal güvenliğiyle ilgili bir operasyondur. Türkiye’nin sınırlarının korunması ve hemen sınırın güneyindeki bölgede Türkiye’ye gelen tehditlerin ortadan kaldırılması için yapılmış olan bir operasyondur.”
'Obama yönetimi herhangi bir plana sahip değildi'
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, Suriye'deki gelişmeler hakkında, "Açık söylemek gerekirse başından itibaren Obama yönetimi ve oradaki koalisyon güçleri, Suriye'deki sorunun nasıl çözüleceğine ilişkin herhangi bir plana sahip değildi. Ümit ederiz ki şimdi yeni yönetim, Sayın Trump'ın yönetimi Suriye ve Irak'ta, bölgedeki bu süreçlerde bölge halklarının lehine olacak sonuçlara destek verecektir." diye konuştu.
Kurtulmuş, "Amerika, küresel ekonominin ana aktörü olan bir Amerika olmaktan daha ziyade kendi içerisinde güçlenen, iç ekonomiyi kuvvetlendiren, kendi para birimini daha kuvvetli hale getiren bir Amerika olma yolunda ilerliyor. Buradan Türkiye ekonomisi de kısmen etkilenir ama sonuçta Amerika ekonomisi böyle bir tercihin içerisine döndükçe, dünyadaki bu küreselleşme denilen mesele biraz daha giderek zayıflayacak demektir. Dünya ekonomisi, Trump'ın tercihiyle birlikte yeni bir döneme doğru gidiyor. Henüz bunun başındayız, bu kararların bütün dünya ülkelerini etkileyeceği açıktır." dedi.
'Bu kuru iftirayı iftira yapanlara iade ederiz'
Kurtulmuş, Diyanet İşleri Türk İslam Birliği mensubu imamların Almanya’da Türkiye adına casusluk yaptıkları iddiasıyla ilgili, "Bu, külliyen iftiradır. Diyanet İşleri teşkilatımızın hiçbir mensubu din görevlimiz casusluk faaliyeti yapmaz. Kendi cemaatindeki insanların özel hayatlarıyla ilgili ya da özel bilgilerini kimseyle paylaşmaz. Böyle olmasına rağmen DİTİB bu konuda soruşturma başlatmıştır. Soruşturmanın sonuçları da çok açık bir şekilde kamuoyu ile paylaşılacaktır.” dedi.
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, "Alman makamlarının, o makamlarda bulunan kişilerin insafla, vicdanla, akılla bir empati yaparak bu duruma yaklaşmalarını tavsiye ederiz. Asla hiçbir Diyanet İşleri görevlisinin casusluk faaliyeti içerisinde olması mümkün değildir. Bu kuru iftirayı da iftira yapanlara iade ederiz.” diye konuştu.
AA