Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nda düzenlenen Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi (ETÜ) Hukuk Fakültesi Mezuniyet Töreni'nde yaptığı konuşmada sözlerine, bugün mezuniyet sevinci yaşayan tüm öğrencileri tebrik ederek başladı.
Mezun olan öğrencilere ömür boyu başarılar dileyen Erdoğan, öğrencilerin başarılarına en büyük katkıyı sağlayan aileler ile üniversitenin akademik personeline teşekkür etti.
Üniversitenin kuruluşundan bu yana geçen 16 yıllık süre zarfında ülkenin en güzide eğitim-öğretim kurumlarından biri haline dönüştüğünü aktaran Erdoğan, bugün Türkiye'nin sınav başarısı en yüksek öğrencilerinin büyük bölümünün, bu üniversiteyi tercih ettiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu başarıda üniversitenin uyguladığı ortak eğitim modelinin ciddi payının olduğunun anlaşıldığını aktararak, şunları kaydetti:
"Kitabi bilginin yanında tecrübe paylaşımını da içeren bu model, gençlerimize meslek hayatlarında önemli avantajlar sağlıyor. Buradaki her bir kardeşimin iyi yetişmiş bir hakim, savcı veya avukat olarak ülkemizin gelişmesine, adalet sistemimizin güçlenmesine hizmet edeceğine inanıyorum. Şüphesiz akademik başarı kadar ahlaki ve insani değerleri özümsemek, bu değerleri içselleştirmek de önemlidir. Bilhassa hukuk fakültesi mezunlarımızın iyi bir hukuk bilgisi yanında vicdanı merkeze alan bir anlayışla mesleklerini icra etmeleri gerekiyor. Ekonomi ve Teknoloji Üniversitemizin mezunlarının bu konuda da farklarını ortaya koyacaklarına inanıyorum."
"28 Şubat müdahalesinin ülkemiz ekonomisine maliyeti 380 milyar doları bulmaktadır"
Hukuk fakültesinin mezuniyet töreninin 12 Eylül Darbesi'nin 40'ıncı yılında Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nda düzenlenmesinin de ayrıca anlamlı olduğunu ifade eden Erdoğan, "12 Eylül 1980, siyasi tarihimizin en kara günlerinden biri olarak milletimizin hafızasına kazınmıştır. Türkiye'yi ekonomik, siyasi, diplomatik ve hukuki olarak büyük bir yıkımın eşiğine getiren bu darbe, ülkemize on yıllarını kaybettirmiştir." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, aslında her darbe teşebbüsünün ülkeye ciddi maliyetleri olduğunu dile getirerek, şöyle konuştu:
"1960 darbesi ülkemizi IMF'ye, 1971 muhtırası ise insanımızı tüp, un, şeker kuyruklarına mahkum etmiştir. 1980 darbesinde sözüm ona adaleti tesis için bir sağdan, bir soldan asılan gençlerin acısı yıllar boyunca milletimizin yüreğini dağlamıştır. 28 Şubat müdahalesinin ülkemiz ekonomisine maliyeti ise 380 milyar doları bulmaktadır. Ekonomik faturalardan daha ziyade darbelerin asıl etkisi, adalet sistemimiz üzerinde yol açtığı ağır tahribattır. Darbe girişimlerinin hepsinde yargı adaletin tecellisi için değil, vesayet odaklarının sopası olarak görev yapmıştır. Darbe mahkemelerinin hukuksuz kararları neticesinde 27 Mayıs'ta bir Başbakan ve iki Bakan idam edilmiş, 12 Eylül'de 18 yaşını doldurmamış gençler, yaşları büyütülerek dar ağaçlarına gönderilmiştir.
28 Şubat döneminde darbecilerden brifing alan, darbe heveslilerini ayakta alkışlayan manzaralar insanımızın yargıya olan güvenini zedelemiştir. Türkiye'nin demokrasi mücadelesinin aynası işte bu adadır. Burası çok önemli. Türk demokrasisinin dibe vurmasının da şaha kalkmasının da sembolü burasıdır. Milletimiz Yassıada mahkemelerinde yaşanan utanç tablolarından dolayı burayı yıllarca 'Yaslı ada' diye adlandırmıştır. Darbeciler de Yassıada'nın seçilmişler için hep bir ibret olmasını istemişlerdir. Millet için, millet iradesinin tecellisi için mücadelede özellikle 60 sene boyunca, Adnan Menderes ve arkadaşlarının akıbetiyle tehdit edilmiştir.
"Bizim gerçeklerimiz çok daha farklı"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nda düzenlenen Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi (ETÜ) Hukuk Fakültesi Mezuniyet Töreni'nde, Yassıada'nın gölgesinin çok uzun yıllar Türk siyasetinin üzerinden kalkmadığını dile getirdi.
Erdoğan, "Biz de ülkemize, özellikle hizmet için kefenimizi giyerek çıktığımız bu yolculukta, defalarca aynı tehditlere maruz kaldık. Yassıada'yı Demokrasi ve Özgürlükler Adası'na dönüştürerek, hem şehitlerimize vefa borcumuzu ödedik hem de burayı demokrasimizin nişanelerinden biri haline getirdik." ifadelerini kullandı.
Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nın bugünkü haline gelmesinde sorumluluk üstlenen TOBB'u tebrik eden Erdoğan, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin istiklal ve istikbal mücadelesini her alanda ileriye taşımanın gayreti içindeyiz. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi başta olmak üzere hayata geçirdiğimiz reformlarla demokrasimizin üzerindeki tüm vesayet izlerini ortadan kaldırdık, yasaklara son verdik, özgürlük alanlarını genişlettik, güvenliği ve adaleti tahkim ettik. Milli iradeyi bu ülkede Cumhur İttifakı olarak yeniden hakim kıldık. 15 Temmuz destanımızla vesayet heveslilerine asla unutamayacakları bir ders verdik. Demokrasi yanında eğitim ve sağlık başta olmak üzere her alanda ülkemizi hayal dahi edilemeyen seviyelere taşıdık. Bugün Batı'nın hani bize zaman zaman takıldıkları konular var, aynı Batı bize 'Türkiye sessiz devrim gerçekleştirdi.' diyordu. Şimdi ne oldu size de bütün bu kullandıklarınızı değiştirdiniz? Şu anda Türkiye, ekonomide pik yapıyor, dibe değil, tavana, onlar da kalkmışlar şimdi bizim puanımızı tekrar düşürme yoluna gidiyorlar. Ne yaparsanız yapın sizin bu puanlamalarınızın kıymetiharbiyesi yok. Gerçek neyse o. Bizim gerçeklerimiz çok daha farklı."
"En büyük arzumuz gençliğimizde yaşadığımız sorunları gençlerimize yaşatmamak"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yapılan reformlarla vatandaşların hak ve özgürlük alanlarının genişletildiğini, yargı alanında yapılan düzenlemelerle milletin, adaletin tecellisine olan inancının yeniden tesis edildiğini belirterek, gençlere şöyle seslendi:
"Gençlerimize daha güzel, daha müreffeh, daha demokratik bir ülke bırakmak için gecemizi gündüzümüze kattık. Bu süreçte gençler, en büyük arzumuz bizim gençliğimizde yaşadığımız sorunları siz gençlerimize yaşatmamak. Hamdolsun 18 yıl öncesine göre daha özgür ve güvenli bir Türkiye'yi inşa etmeyi başardık. Bizim atlattığımız badirelerle inşallah sizler karşılaşmayacaksınız. Bizim maruz kaldığımız baskılara, tahriklere, gerilim ve çatışmalara sizler maruz kalmayacaksınız. Bizim çektiğimiz sıkıntıları inşallah sizler çekmeyeceksiniz. Sizler kavga ve çatışma iklimini değil, seviyeli, kaliteli ve çözüm üreten bir siyaset geleneğini miras olarak alıyorsunuz ve alacaksınız. Sizler kronik sorunlarını çözmüş, iç politikada, dış politikada güçlenmiş itibarlı, saygın bir ülkenin vatandaşları olarak yaşayacaksınız."
Erdoğan, gençlerin gayretleriyle ülkenin başarı grafiğinin çok daha yukarılara çıkacağını ifade ederek, 2023 hedeflerini hayata geçirmeye odaklandıklarını, 2053 ve 2071 Türkiyesi'ni de gençlerin inşa edeceğini söyledi.
Türkiye Cumhurbaşkanı olarak geleceğin teminatı olarak gördüğü gençlere güvendiğini dile getiren Erdoğan, emekleri ve gayretleri için akademisyenlere de şükranlarını sundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini, "Rabbim ülkemizi ve milletimizi her türlü darbeden, vesayetten, kardeşi kardeşi kırdıran provokasyonlardan korusun." diye tamamladı.