Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hatay’da açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:
"10 şehrimizin tamamındaki vatandaşlarımıza geçmiş olsun diyorum"
Az önce depremin merkezi Kahramanmaraş'ı ziyaret ettim. Oradaki durumun vahametini yakından gördüm. Şimdi de Hatay'da şahit olduğumuz tablo oralardan pek de farklı değil. Evvela depremin etkilediği 10 şehrimizin tamamındaki vatandaşlarımıza geçmiş olsun diyorum. Vefat eden kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyorum, yaralılarımıza şifalar temenni ediyorum. Tüm vefat eden kardeşlerimin yakınlarına sabırlar diliyorum. Depremin yaşandığı andan itibaren önce valiliklerimiz, ardından bakanlarımız, bakanlıklarımız, kurumlarımız harekete geçerek vatandaşlarımızın yardımına koştular. Tabii ülke genelinde AFAD'ın koordinasyonunda bu işlerin takibi devam etti, devam ediyor, devam edece.
"Devletin tüm imkanlarını seferber ederek afet bölgesine yönlendirdik"
Şüphesiz ki işimiz kolay değildi. Yaklaşık 13,5 milyon insanımızın yaşadığı, 500 kilometre çapında bir alanda etkili olan bu depremin yol açtığı yıkımın büyüklüğü ve yaygınlığına bir de hava şartlarının zorluğu eklendi. Buna rağmen devletin ve milletin tüm imkanlarını seferber ederek afet bölgesine yönlendirdik. Kamu personelinden sivil toplum kuruluşu üyelerine, yurt dışından gelen afet ekiplerinden gönüllülere kadar sayıları 60 bini bulan akredite kişi, arama kurtarmadan yardım faaliyetlerine kadar her konuda canla başla çalışıyor.
"Böylesine büyük bir felakete hazırlıklı olabilmek mümkün değildir"
Deprem bölgesindeki illerimize yardım konvoyları çıkarıldı. Bu şekilde de on binlerce insan deprem bölgesindeki vatandaşlarımıza destek olmak için yollara düştü. Elbette eksikler var, şartlar çok açık, net ortada. Böylesine büyük bir felakete hazırlıklı olabilmek mümkün değildir. Devlet-millet omuz omuza vererek inşallah afetin yol açtığı yıkıntıları da kaldıracağız, hiçbir vatandaşımızı sahipsiz de bırakmayacağız.
"Kimseyi mağdur etmeyecek bir afet yönetimi yürüteceğiz"
Çalışmaların daha etin yürütülebilmesini teminen deprem alanını afet bölgesi ilan ettik. Ayrıca 10 ilimizi kapsayan OHAL kararı alarak süreci hızlandırdık. Gereken her adımı atarak kimseyi yıkıntılar altında bırakmayacak, kimseyi mağdur etmeyecek bir afet yönetimi yürüteceğiz. Tabii burada bir şeyi özellikle vurgulamak istiyorum. O da şudur. Bu dönem bir birlik beraberlik dönemidir. Dayanışma dönemidir. Böyle bir dönemde hala basit, siyasi çıkar uğruna çirkefçe hala burada olumsuz kampanyalar yürütmeyi ben şu anda hazmedemiyorum. Bunun yanında da üzerinde bulunan makamın sorumluluğu olmamış olsa ben bugün böyle konuşmam, çok daha farklı konuşurum. Zira şu anda mevcut hükümet tüm imkanlarını seferber ederek Hazine Maliye başta olmak üzere adımlarını atmış ve bu ara dönemde tüm depremzedelere onar bin lira verme kararını Kahramanmaraş'ta açıkladık.
"Hatay'ımızda da bunu yapacağız, Kahramanmaraş'ımızda da bunu yapacağız"
Bu bir son değil ama bir yıl içerisinde de Allah'ın izniyle tüm felaketzedelerimizin konutlarını, talimatı verdim, 10 vilayetimizin 10'unda TOKİ'nin yönetimindeki tüm müteahhit firmaları devreye sokmak suretiyle hem enkaz kaldırmaları hızlandıracağız, bunun yanında da bir taraftan konut yapımını hızlandıracağız. 1 yıl içerisinde de hedefimiz Malatya'da, Elazığ'da, daha önce Bingöl'de, Van'da olduğu gibi biz bunları yaparız. Biz bu konularda kendisini ispatlamış bir hükümetiz ve inşallah Hatay'ımızda da bunu yapacağız, Kahramanmaraş'ımızda da bunu yapacağız, diğer 8 vilayetimizde de bunları yapacağız ilçelere varıncaya kadar. Bütün bunları inşallah halledeceğiz.
"60'ı aşkın ülkeden birçok destekler, yardımlar geliyor"
Şu anda AFAD'ın bütün çadırlarıyla il, ilçeler biliyorsunuz depremzedelerin emrine amade kılınmış vaziyette ve çalışmalar buralarda sürdürülüyor. Tabii rabbim kimseyi böyle bir imtihanla sınamasın, ülkemizin yardımcısı olsun diyorum.
Bu vesileyle bir gerçeği daha söylemem gerekiyor. Özellikle 60'ı aşkın ülkeden birçok destekler, yardımlar geliyor. Bunların içerisinde daha sonra hepsini ismen de açıklayacağım. Azerbaycan başta olmak üzere, bunun yanında İsrail desteklerini vermiş durumda, aynı şekilde Suudi Arabistan, Katar, Kuveyt, bütün bunlar da desteklerini vermiş durumda. Hala da telefonda desteklerini vereceklerini bize sürekli ifade ediyorlar. Madden, nakdi, ayni yardımlarını gönderiyorlar. Şu anda AFAD'a bu konuyla ilgili olarak tüm Türkiye'de de kuruluşlar ayni nakdi destek veriyorlar. Bütün destek veren vatandaşlarıma da şahsım, milletim adına çok çok teşekkür ediyorum.
"Türkiye genelindeki vefat sayısı 9 bin 57"
Bugün bizim için sınama günüdür. Bu millet bugüne kadar nasıl bunları sınayarak atlattıysa inşallah bunu da atlatacaktır, kimse bundan endişe etmesin. Tabii şu anda Türkiye genelindeki vefat sayısı 9 bin 57, Hatay'daki vefat sayımız şu an itibarıyla 3 bin 356, yaralı sayısı ülke genelinde 52 bin 979, yıkılan bina sayısı 6 bin 444.
"Asker, jandarma, polis toplamda 21 bin 200 personel görev ifa ediyor"
Şu an itibarıyla Hatay'ımızda asker, jandarma, polis toplamda 21 bin 200 personel görev ifa ediyor. Bununla ilgili olarak da bazı haysiyetsiz, namussuz kişiler kampanya yaparak Hatay'da biz asker göremedik, biz jandarma göremedik, polis göremedik gibi yalan yanlış iftira atıyorlar. Bizim askerimiz şereflidir, jandarmamız, polisimiz şereflidir ama bu şerefsizlerin ağzına biz onları meze yaptırmayız. Bunu da herkesin bilmesi lazım. Şu an itibarıyla sağlık çalışanlarında da yine 9 bin 179 personel burada akredite ve çalışıyor.
Bir diğer tabii önemli adım, 7 valimiz, 12 kaymakamımız burada görevli ve yine burada yıkık bina sayımız 2 bin 749. 170 ekip ve 5 bini aşkın arama kurtarma çalışmalarını sürdürüyor. 18 ülke yabancı olarak buradalar ve bu arama kurtarma çalışmalarına katılıyorlar. Bütünüyle vefat edenlere tekrar Allah'tan rahmet diliyorum, yaralı kardeşlerimize şifalar diliyorum. Hatay'da da üniversite hastanemiz bu akşamdan itibaren aktif olarak göreve katılacaktır.