Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 3. Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi'nin resmi açılış oturumunda konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, konuşmasının satır başları şöyle;
Sizlerin vasıtasıyla mama Afrika'nın dört bir yanındaki kardeşlerime buradan sevgilerimi, saygılarımı gönderiyorum. Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi'nin üçüncüsü vesilesiyle sizleri Türkiye'de misafir etmekten büyük bahtiyarlık duyuyorum.
Salgın şartlarına rağmen zirvemizin icrası için katkılarını esirgemeyen Afrika Birliği Komisyonu'na teşekkür ediyorum. Türkiye Cumhurbaşkanı olarak Kıta'yı temsilen binlerce kilometre yolu katedip toplantıya teşrvileriniz için her birinize ayrı ayrı teşekkürlerimi sunuyorum. Türk milleti olarak Afrika halkları ile kökeni 9. Yüzyıla uzanan beşeri bağlarımız bulunuyor. Kıta'da inşa edilen kütüphaneler, hanlar, limanlar, camiler aramızdaki kadim dostluğun nişanelerinden bazılarıdır.
"Türkiye Afrika'ya ve halklarına asla sırtını dönmemiştir"
Dönemin işgalcilerine karşı yürüttüğümüz İstiklal Harbi'mizin de özgürlük mücadelelerinde Afrika halklarına cesaret ve ilham verdiğini biliyoruz. Bu müşterek geçmişimize rağmen gerek ülkemizin gerekse kıtanın içinde bulunduğu şartlar sebebiyle ilişkilerimizde bir dönem adeta bir fetret devri yaşadığımız gerçektir. Ancak bu dönemde bile Türkiye, Afrika'ya ve Afrika halklarına asla sırtını dönmemiştir. Başta Kuzey Afrika ülkeleri olmak üzere kıtadaki özgürlük hareketlerini dönemin zorlu koşullarına rağmen güçlü bir şekilde desteklemiştir. 2005 senesini ülkemizde Afrika yılı ilan ederek kıta ile ilişkilerimizde yeni bir sayfa açtık.
İş birliğimizi eşit ortaklık temelinde ilerletmeye çalıştık. Afrika açılımıyla ivme kazanan iş birliğimizi 2008 yılında Afrika Birliği'nin stratejik ortağı olarak bütüncül bir yapıya kavuşturduk.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Ortak çabalarımız neticesinde Türkiye-Afrika ilişkilerini, 16 yıl önce hayal dahi edilemeyecek seviyelere getirdik.https://t.co/P3MnFFJt1y pic.twitter.com/YNsEa06uT1
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) December 18, 2021
İki kez düzenlediğimiz Türkiye Afrika Ortaklık Zirveleriyle ülkemizin ciddiyetini, kıtayla münasebetlere verdiğimiz önemi açıkça ortaya koyduk. Allah'a hamdolsun ortak çabalarımız neticesinde Türkiye-Afrika ilişkilerini, 16 yıl önce hayal dahi edilemeyecek seviyelere getirdik. Bakınız burada ortak başarımızı göstermesi açısından bazı rakamları paylaşmak istiyorimu. Kıtayla 5,4 milyar dolar olan ticaret hacmimiz 2020 yılında 25,3 milyar doları aştı. Bu senenin ilk 11 ayındaki ticaretimiz şimdiden 30 milyar doları yakaladı. Kıta çapındaki yatırımlarımızın değeri ise 6 milyar dolara ulaştı. Türk firmaları yaklaşık 25 bin Afrikalı kardeşimize istihdam sağlıyor. Müteahhitlik şirketlerimiz Afrika genelinde toplam değeri 78 milyar dolara varan 1686 projeye imza attı.
Afrika kökenli kardeşlerimizin ülkemizdeki yatırımları da giderek artıyor. Bavul ticareti ile başlayan girişimler bugün istihdam sağlayan ülkemizin ihracatına katkıda bulunan firmalara dönüşüyor. Türkiye'deki Afrika diasporasının yatırımlarını biz de destekliyoruz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: İkili ticaretimizi müşterek çabalarımızla önce 50 milyar dolara, ardından da 75 milyar dolara taşıyacağımıza inanıyorum.https://t.co/84id7MgYTj pic.twitter.com/CBbzWplPfx
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) December 18, 2021
İkili ticaretimizi müşterek çabalarımızla önce 50 milyar dolara, ardından da 75 milyar dolara taşıyacağımıza inanıyorum. Sadece son 16 yılda katettiğimiz mesafeye baktığımızda aramızdaki gerçek potansiyelin bu hedeflerin de fevkinde olduğu açıktır. Ticaret ve yatırımlarla beraber diğer alanlarda da iş birliğimizi ilerlettik. 2005 yılında 12 olan kıtadaki büyükelçilik sayımız 42'ye çıktı. Ankara'da sadece 10 Afrika ülkesinin büyükelçiliği varken bu gün bu sayı 37'ye yükseldi.
"Bir halkın küllerinden yeniden doğabildiğini dünyaya gösterdik"
Dünyadaki en büyük diplomatik temsilciliğimizi Somali'de açtık. Uluslararası kamuoyunun milyonlarca insanın dramına gözlerini kapattığı Somali'yi 2011 yılında eşimle beraber ziyaret ettik. Kendi insanımızla birlikte dünya kamuoyunun da dikkatini bu kardeş ülkedeki insani krize çekmeye çalıştık. O ziyaret sadece birileri tarafından 'çökmüş devlet' olarak tarif edilen Somali'nin değil, Doğu Afrika'nın da kaderini değiştirdi. Gereken destek sağlandığında ve samimiyetle emek verildiğinde bir halkın küllerinden yeniden doğabildiğini hep birlikte dünyaya gösterdik.
Diplomatik misyonlarımızın yanı sıra TİKA, Yunus Emre Enstitüsü, Maarif Vakfı, Anadolu Ajansı, Türk Hava Yolları, Kızılay gibi kurumlarımızla kıta genelindeki varlığımızı daha da yaygınlaştırdık. Eski kolonyal alışkanlıkların yeni modellerle sürdürülmeye çalışıldığı günümüzde biz birlikte kazanmanın, birlikte kalkınmanın, birlikte gelişmenin, birlikte kol kola geleceğe yürümenin gayretindeyiz. Bu süreçte özellikle kadınlara, gençlere ve çocuklara ulaşmaya özel önem atfediyoruz. Türkiye burslarımızdan yararlanan Afrikalı öğrencilerin sayısı 14 bini aştı. Ziyaret ettiğimiz ülkelerde zaman zaman Türkiye mezunu bu kardeşlerimizle karşılaşıyor ve onların başarılarından gurur duyuyoruz. Bayrak taşıyıcımız Türk Hava Yolları kıtayı dünyaya bağlayan uluslararası hava yolu şirketlerinden biri haline geldi. Koronavirüs salgınının yol açtığı sıkıntıların da aşılmasıyla birlikte inşallah önümüzdeki dönemde sefer sayısının artacağına inanıyorum.
"15 milyon doz aşıyı paylaşmayı planlıyoruz"
Somali'deki Recep Tayyip Erdoğan Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Sudan'daki Türkiye Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Nijer'deki Nijer-Türkiye Dostluk Hastanesi Afrikalı kardeşlerimize şifa kapısı olmayı sürdürüyor. Şimdiye kadar dünya genelinde 5,5 milyona yakın insanın hayatına mal olan koronavirüs salgını döneminde de Afrikalı dostlarımızı yalnız bırakmadık. Gelişmiş ülkelerin tamamen içlerine kapandığı bu zor günlerde biz tıbbi yardımlarda dünyada ikinci sıraya yerleştik. Aralarında 44 Afrika ülkesinin de yer aldığı toplam 160 devlet ve 12 uluslararası kuruluşa katkıda bulunduk. Kovid-19 aşısına erişimde yaşanan küresel adaletsizliğin ve Afrika'nın mağduriyetinin farkındayız. Afrika nüfusunun yalnızca yüzde 6'sına Kovid-19 aşısı tatbik edilebilmesi insanlık adına yüz kızartıcıdır. Bu sorunun çözümüne katkı sağlamak amacıyla imkanlarımız nispetindeki önümüzde dönemde 15 milyon doz aşıyı paylaşmayı planlıyoruz. Yerli ve milli aşımız TURKOVAC için acil kullanım onayına kısa bir süre önce başvurduk. Süreç tamamlanınca aşımızı milletimiz ve Afrikalı kardeşlerimizle beraber tüm insanlığın hizmetine sunacağız.
Başbakan ve Cumhurbaşkanı sıfatıyla şimdiye kadar toplam 30 Afrika ülkesine 50 ziyaret gerçekleştirdim. Bunların kahir ekseriyeti ülkemizin bu düzeyde yapılan ilk ziyaretlerdi. Aynı şekilde kıtanın dört bir yanından dost devlet ve hükümet başkanlarını ülkemizde ağırlamanın sevincini yaşadık. Hemen her sene yurt dışı ziyaret programıma birkaç ülkeyi kapsayan bir Afrika seyahati eklemeye bilhassa özen gösteriyorum. Afrika kıtasına her gidişimde, 2004 yılında yaptığım ziyaret kadar heyecan duyuyor, mutlu oluyorum.
Çünkü bu ziyaretlerde her türlü zorluğa rağmen yılmadan çalışan, ter döken, hayata umutla sarılan mütevekkil insanlar gördüm. Başının üstünde adeta tüm dünyanın ağırlığını taşıyan vefakar, emekçi kadınlar gördüm. Şafağın ışıklarıyla beraber çıplak ayaklarıyla yollara koyulan, gözleri pırıl pırıl Afrikalı çocuklar gördüm. Ak düşmüş saçlarında yıllarca, binlerce yıllık Afrika bilgeliğini temsil eden yaşlılar, piri faniler gördüm. Gece gündüz demeden ülkesi ve milletinin refahı için gayret gösteren siyasetçiler, basiretli devlet adamları gördüm. Yarınların bugünden çok daha iyi olacağı inancıyla mücadele eden, ülkeleri için hayal kuran gençler gördüm.
Mama Afrika'nın kadim birikimini, kültürünü, zenginliğini eserleriyle tüm dünyaya aktaran sanatçılar, yazarlar, şairler gördüm. Kendi ihtiyaç duysa bile ekmeğini komşusuyla paylaşmaktan çekinmeyen müşfik kalpler gördüm. Yoksulluğu, kıtlığı, yıkımı, gözyaşını, acıyı gördüğüm gibi umudu, asaleti, cesareti, merhameti, kardeşliği, yardımlaşmayı, paylaşmayı da gördüm. Afrikalı kardeşlerimizin gayreti, mücadelesi ve azmi karşısında daima büyük bir saygı gördüm.
Bundan sonraki öncelikli hedefimiz ilişkilerimizin kurumsallaştırılması, çeşitlendirilmesi olmalıdır. Afrika tarihinin kültürünün, edebiyatının, siyasetinin, ekonomisinin ülkemizde daha iyi anlaşılması için farklı projeleri devreye alacağız. Sağlıktan savunmaya, enerjiden tarım ve teknolojiye uzanan geniş bir yelpazede iş birliğimizin kökleşmesi için gayret göstereceğiz.
"Afrikalı kardeşlerimizin karşılaştığı güvenlik sınamalarını gayet iyi biliyoruz"
Dünya 5'ten büyüktür bayrağı altında yürüttüğümüz mücadeleyi sadece kendimiz için değil, Afrikalı kardeşlerimiz için de veriyoruz. Afrika'nın, Güvenlik Konseyi'nde hak ettiği şekilde temsil edilebilmesi için güç birliği yapmamız gerektiğine inanıyorum. 1,3 milyar insanın yaşadığı Afrika kıtasının Güvenlik Konseyi'nde söz ve karar hakkının olmaması çok büyük bir adaletsizliktir. Yaklaşık 40 yıldır bölücü terörle mücadele eden bir ülke olarak Afrikalı kardeşlerimizin karşılaştığı güvenlik sınamalarını gayet iyi biliyoruz. Bizim nazarımızda FETÖ ve PKK ile masum Afrikalıların canına kast eden terör örgütleri arasında hiç bir ayrım yoktur.
Bir Afrika ata sözünde, bugün yaptığımız her şey tarihe kazınır denilmektedir. İnşallah biz de bugün yapacağımız işler ve kararlarla Türkiye-Afrika ilişkilerine damga vuracağız. 11-13 Mart 2022 tarihlerinde yapılacak 2. Antalya Diplomasi Forumu'nda sizlerle yeniden bir araya gelmeyi diliyorum.