İftarını, Büyükçekmece'de Gençlik ve Spor Bakanlığına bağlı öğrenci yurdunda konaklayan depremzedelerle açan Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada yaptığı konuşmaya, depremlerde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet dileyerek başladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ebedi azaptan kurtuluş olan mübarek ramazan ayına depremin yol açtığı can kayıplarının ve yıkımların üzüntüsüyle girdiklerini, manevi huzur, bedeni arınma, maddi yardımlaşma ve dayanışma ayı olan ramazanda, gerek deprem bölgelerindeki gerek diğer şehirlerdeki mağdur kardeşleriyle gönül köprülerini güçlendirmeleri gerektiğini belirtti.
Deprem gününden sonra geçen yaklaşık 1,5 ayda arama kurtarma çalışmalarını tamamladıklarını, acil yardım dağıtımlarını düzene soktuklarını, enkazları süratle kaldırdıklarını vurgulayan Erdoğan, geçici barınma merkezlerini oluşturmayı sürdürdüklerini, kalıcı konutların inşasını ve yaraları hızla sarmaya başladıkları bir süreç yaşadıklarını aktardı.
Erdoğan, ülkenin 11 ilinde 14 milyon insanı doğrudan etkileyen böylesine büyük bir felaket karşısında böylesine hızlı bir toparlanmayı sağlamanın kolay olmadığına değinerek, devletin tüm kurumlarının, imkanlarını ve personelini deprem bölgesinde görevlendirdiğini söyledi.
"Sanayi kuruluşlarının üretime başlamasıyla geri dönüşlerin süratleneceğine inanıyorum"
Milletin de sivil toplum kuruluşlarıyla ve bireysel inisiyatifleriyle ilk günden beri depremzede vatandaşların yanında olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
"Dost ve kardeş ülkeler başta olmak üzere uluslararası yardımları da asla unutmayacağız. Depremzedelerimiz de milletimiz de şundan emin olsun ki oradaki arkadaşlarımız insanüstü bir gayretle çalışarak her eksiği gidermenin, her talebi karşılamanın mücadelesini yürütmüştür. Buna rağmen felaketin etkilediği alanın genişliği, nüfusun çokluğu, iklim şartları gibi sebeplerle elbette birtakım eksikler, sıkıntılar yaşanmıştır. Kısa bir sürede bunların da telafisi zaten yapılmıştır. Amacımız, bir yıl içinde altyapısıyla, tüm sosyal ve ticari birimleriyle 319 bin konut, toplamda da 650 bin konut inşa ederek deprem bölgesini ayağa kaldırmaktır. Yerinde dönüşecek yerleri de tarihi ve kültürel dokuya uygun şekilde sağlam ve güvenli yapılarla şehirlerimize kazandıracağız."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ramazan vesilesiyle ziyaret ettikleri şehirlerde de kalıcı konutların temel atma törenlerini gerçekleştirdiklerini kaydederek, şöyle devam etti:
"Kahramanmaraş'ı, Hatay'ı, inşallah yarın da Adıyaman'ı, Malatya'yı, Gaziantep'i ve depremde zarar gören diğer tüm şehirlerimizi yeniden inşa ve ihya edene kadar gece gündüz çalışacağız. Deprem bölgesindeki vatandaşlarımdan şehirlerine sahip çıkmalarını istiyorum. Kullanılamayacak hale gelen evler ve artçı sarsıntıların yol açtığı huzursuzluk sebebiyle başka yerlere giden milyonlarca vatandaşımız var. Vatandaşlarımızın bir kısmı da burada olduğu gibi Gençlik ve Spor Bakanlığımızın yurtlarında kalıyor. Ayrıca otellerde, kamu misafirhanelerinde, evlerde kalan vatandaşlarımız bulunuyor. Bunların da bir an önce geri dönerek yuvalarına, işlerine, hayatlarına yeniden kavuşmalarını hedefliyoruz. Sanayi kuruluşlarının üretime başlamasıyla geçici ticaret merkezlerinin ve sağlam dükkanların açılmasıyla tarımsal çalışmaların yoğunlaşmasıyla geri dönüşlerin süratleneceğine inanıyorum."
"Allah'ın izniyle bu felaketin yaralarını tamamen saracağız"
Dağıttıkları çadırlarla kurdukları konteyner kentlerle, inşa ettikleri prefabrik yapılarla geçici barınma ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştıklarını belirten Erdoğan, hasarsız binalarda zaten oturulabildiğini, az hasarlı binaların da küçük tadilatların ardından kullanılabildiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kalıcı konutların devreye girmeye başlamasıyla bu şehirlerin önünde yepyeni bir dönem başlatacaklarını dile getirerek, "Ölen canları geri getiremeyiz ama bunun dışında yıkılan her şeyi yeniden yaparak Allah'ın izniyle bu felaketin yaralarını tamamen saracağız" diye konuştu.
Milletin birlik, beraberlik, kardeşlik hasletlerinin ne kadar güçlü olduğunu son deprem felaketinde bir kez daha gördüklerini ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:
"Ramazan ayı bu hasletlerin zirveye çıktığı bir dönemdir. Ülkemizin dört bir yanında insanlarımız bu ayın feyzinden, bereketinden istifade ederken deprem bölgesindeki kardeşlerini de unutmuyor. Belediyelerimiz ramazan boyunca hizmet vermek üzere deprem şehirlerimizi ilçe ilçe, köy köy paylaştı. İftarıyla sahuruyla sohbetiyle ramazan ayını en güzel şekilde değerlendirecek programlar yapılıyor. Aynı şekilde, diğer şehirlere gitmiş depremzedelerimiz de ihmal edilmiyor. Bu kardeşlerimizin ramazan ayında mahzun kalmaması için bugün burada yaptığımız iftar gibi programlar düzenleniyor."
Erdoğan, ramazan ayının sembolü olduğu birlik ve kardeşlik ikliminin medeniyette çok müstesna bir yeri olduğuna işaret ederek, Türkiye'nin dört bir yanında ve yurt dışındaki insanlar arasında bu iklimin güçlendirilmesi için çalıştıklarını belirtti.
Türkiye'nin, cumhuriyetin ilk asrındaki demokrasi ve kalkınma eksiklerini tamamladığı ve yeni bir katılıma hazırlandığı bir dönemde böyle bir kucaklamaya her zamankinden daha çok ihtiyaç olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Türkiye Yüzyılı diye ifade ettiğimiz, ülkemizin ve milletimizin önümüzdeki asrına dair hayallerimiz, vizyonlarımız, hedeflerimiz için kritik bir tercihin arifesindeyiz. Bizi girdiğimiz hiçbir mücadelede yalnız bırakmayan milletimizin, bu defa da desteğiyle yanımızda yer alacağına yürekten inanıyorum" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremzedelerin Ramazan-ı Şerif'ini tebrik ederek, "Rabbimden bizleri ramazana olduğu gibi Kadir Gecesi'ne ve ardından bayrama da sağ salim eriştirmesini, dertlilerimize deva, hastalarımıza şifa vermesini diliyorum." şeklinde konuştu.
İftara Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe ve çok sayıda depremzede katıldı.
Depremzedelerle sohbet eden Erdoğan, fotoğraf da çektirdi.