Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gölbaşı Özel Harekat Daire Başkanlığında Emniyet Teşkilatının 174. Kuruluş Yıldönümü ve Özel Harekat Daire Başkanlığı Yeni Binası Açılış Töreni'nde konuştu.
Bugün gazi mekanda bulunmaktan mutluluk duyduğunu ifade eden Erdoğan, memnun olduğu kadar mahzun da olduğunu belirtti.
Milletin güvenliği ve huzurunun teminatı Emniyet Teşkilatının 174'üncü kuruluş yıl dönümünü kutlayan Erdoğan, bugüne kadar ülkesine ve milletine hizmet etmiş tüm emniyet mensuplarını saygıyla yad etti.
Erdoğan, açılışı yapılan hizmet binalarının özel harekatçılara ve Emniyet Teşkilatına hayırlı olmasını diledi.
Özel Harekat Başkanlığının 15 Temmuz darbe girişiminde FETÖ'cüler tarafından bombalanarak tahrip edildiğini, binaların bir kısmının yıkıldığını anımsatan Erdoğan, FETÖ ihanet çetesince ele geçirilen uçaklardan atılan bombalarla havacılık biriminde 7, nizamiye önünde de 44 polisin şehit olduğunu kaydetti.
Erdoğan, "Tabii her insan ayrı bir dünyadır. Fakat az önce saygıdeğer hocamızın da okumuş olduğu ayetlerde Rabbimizin bize malum bir müjdesi var. Orada Rabbimiz, 'Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz, onlar diridirler ancak siz bilemezsiniz.' buyuruyor. Şimdi bizim 51 şehidimiz de burada ama bizim yüzlerce, binlerce geçmişten bugüne şehitlerimiz var. Onlar bizi şu anda da izliyorlar ve bizi görüyorlar. Onlar sevgililer sevgilisi Peygamber efendimize komşu. Temennim odur ki Rabbim bizleri de sevgililer sevgilisi peygamberimizin liva-ül hamd ismiyle müsemma sancağı altında haşreylesin, kendilerine komşu eylesin" diye konuştu.
Her şehidin her gazinin ayrı bir hikayesi bulunduğunu belirten Erdoğan, terör örgütü PKK'nın çukur eylemleri sırasında Diyarbakır Sur'da karnından girip sırtından çıkan kurşunla gazi olan Halit Gürsel'in bunlardan biri olduğunu anlattı.
Erdoğan, malulen emekli olmayı reddedip, ülkesi ve milleti için mücadeleye devam eden Halit Gürsel'in FETÖ'cülerin Özel Harekat Başkanlığına yaptığı saldırıda şehit olduğunu belirtti.
Doğum gününde burada şehit düşen Hakan Yorulmaz ile aynı şekilde yine burada şehit olan kadın polisleri hatırlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Darbe girişiminin yaşandığı her yerde farklı kahramanlık hikayelerinin yaşandığını biliyoruz. Polis teşkilatımız özellikle de özel harekatçılarımız milletimizle omuz omuza FETÖ'cü teröristler tarafından işgal edilen yerleri kısa sürede kurtararak darbenin bastırılmasında çok önemli görevler ifa ettiler. Genelkurmay Başkanlığı çevresinde, Ankara Emniyet Müdürlüğü binasında, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ve Jandarma Genel Komutanlığı çevresinde Mamak'tan Etimesgut'a kadar her yerde milletimizle birlikte destan yazan polislerimize şahsım ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Yine İstanbul'da Boğaziçi Köprüsü'nde, Çemberlitaş'ta, Çengelköy'de, diğer yerlerde, ülkemizin dört bir yanında milletimizle birlikte darbecilere dünyayı dar eden tüm polislerimize teşekkür ediyorum."
15 Temmuz gecesi 63'ü polis, 5'i asker, 183'ü sivil olmak üzere 251 vatan evladının şehit olduğunu hatırlatan Erdoğan, ayrıca 2 bin 193 gazi bulunduğuna değindi.
Erdoğan, şehitlere Allah'tan rahmet, gazilere şifa diledi.
15 Temmuz darbesinin birinci yılında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde bir anma töreni gerçekleştirildiğini, bu törende ikiz evlatları burada şehit olan Ali Oruç'un okuduğu kendine ait bir şiirle herkesi ağlattığını anlatan Erdoğan, bu şiirin bir bölümünü okudu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu şekilde kalbimizi dağlayan hainlere karşı topyekun bir mücadele yürüttük. Yüreği yanık babaların, anaların, eşlerin, evlatların, kardeşlerin, arkadaşların 'ahlarını' yerde bırakmadık. Darbecilerin başına bir yumruk gibi inen milletimiz ve polislerimizle birlikte daha sonraki günlerde de bu hainleri bünyemizden tümüyle temizlemek için gece gündüz çalıştık. Şu anda cezaevlerinde 20 bin 226'sı hükümlü 10 bin 333'ü tutuklu olmak üzere 30 bin 559 FETÖ'cü bulunuyor. Tutuklu ve hükümlülerden 4 bin 446'sı da maalesef emniyet teşkilatımızın içinden çıkan hainlerdir" ifadelerini kullandı.
"FETÖ ihanet çetesi mensuplarını kurumlarımızdan hala tam olarak temizleyemedik"
FETÖ'nün başından beri en çok örgütlendiği ve önem verdiği yerlerin emniyet, ordu, yargı ve milli eğitim olduğunu gördüklerine dikkati çeken Erdoğan, "Bugüne kadar emniyet teşkilatımız içinden ihraç edilenlerin sayısı 31 bini aşmıştır. Ordu içinden ihraç edilenlerin sayısı 15 binin, yargı içinden ihraç edilenlerin sayısı da 4 binin üzerindedir. Diğer kurumlarımızda da hukuk devleti ilkesinden asla sapmadan benzer temizlikler yapıldı, yapılıyor. Açık konuşmak gerekirse, FETÖ ihanet çetesi mensuplarını kurumlarımızdan hala tam olarak temizleyemediğimizi düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
Bazılarının zaman zaman gelip ağladıklarını anlatan Erdoğan, "Kusura bakmayın, bu iş için hukuk içerisinde yargımız gereğini yapıyor ama şunu bir ilke olarak söylüyorum; acırsak, acınacak hale geliriz" diye konuştu.
"İhanetin peşini asla bırakmayacağız"
FETÖ'cülerin kendilerini gizleme becerileri, inkar stratejileri ve hücre sistemi faaliyet yöntemleri sebebiyle tespit edilmelerinin güç olduğunun altını çizen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yurt dışına kaçan ağababaların tersine buradakiler, bukalemun gibi her ortama ayak uydurarak, ayakta durmaya çalışıyor. Buna rağmen biz, titiz bir çalışmayla, kimseyi mağdur etmeden ama tek bir haini de cezasız bırakmama azmiyle mücadeleyi sürdürüyoruz. Aksi takdirde bu 251 şehidimize bunun hesabını nasıl veririz, 2 bin 193 gazimize bunun hesabını nasıl veririz. Onun için de gereğini yapmak durumundayız. Ülkemize yapılan bu ihanetin peşini asla bırakmayacağız. Devletimizi ve milletimizi bu melanetten tamamen kurtarana kadar bize durmak, dinlenmek haramdır. Şehitlerimize ve canı pahasına istiklaline, istikbaline, şahsımıza sahip çıkan milletimize, özellikle de polislerimize ancak bu şekilde layık olabileceğimize inanıyorum."
Türk milletinin tarih boyunca hep güçlü devletlere sahip olduğunu belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bazıları tarihimizi ısrarla 1919'dan veya 1923'ten başlatmaya çalışıyor. Halbuki Türkiye Cumhuriyeti, binlerce yıllık tarihimizin ve bin yıldır yaşadığımız bu coğrafyadaki son devletimizdir, bu böyle bilinmeli. Malazgirt'ten Çanakkale'ye ve 15 Temmuz başta olmak üzere son yıllarda yaşadığımız hadiselere kadar, neredeyse her günümüz vatanımızı savunmakla geçmiştir. Ecdadımız 3 kıta, 7 iklimde hüküm sürerken bile gücünü hep buradan almıştır. Bugün emniyet teşkilatımızın 174'üncü yıl dönümünü kutluyor olmamız, tarihimizdeki sürekliliğin ifadelerinden biridir."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir milletin büyüklüğünün birlik ve beraberliğinin yanında devletinin siyasi, ekonomik, askeri, diplomatik imkanları ve oranlarıyla orantılı olduğunu vurgulayarak, bölgedeki son dönemde yaşanan hadiselerin, milletin birlik ve beraberliği ile devletin gücünün ne kadar önemli olduğunu tekrar tekrar hatırlattığını söyledi.
Devleti dağılan milletlerin ne tür felaketlere maruz kalacağını görmek için çevreye bakmanın yeterli olacağını ifade eden Erdoğan, şu değerlendirmede bulundu:
"Güvenliğin ve huzurun kalmadığı yerlerde terör örgütlerinin ve güya onlarla mücadele için gelen dış güçlerin insanlara yaptıkları zulümler adeta birbiriyle yarışıyor. Bu bakımdan devletimize ve onu ayakta tutan güvenlik, adalet, ekonomi gibi değerlerimize sıkı sıkıya sahip çıkmak zorundayız. Bunun için ne diyoruz; tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet.
Son dönemde ezanımıza, bayrağımıza, sınırlarımıza, ekonomimize yapılan saldırıların amacı istiklalimizi ve istikbalimizi üzerine bina ettiğimiz işte bu temelleri sarsmak ve mümkünse yıkmaktır. Milletimizi birbirine düşürmek isteyenler, çıkarmadık fitne, çevirmedik oyun bırakmadırlar, işi darbe girişimine kadar vardırmalarına rağmen Allah'a hamdolsun, sonuç alamadılar. Sınırlarımız boyunca oluşturulmaya çalışılan terör koridoruyla bizi dize getireceklerini sananlara, attığımız adımlarla bunun mümkün olmadığını gösterdik. Buna rağmen hala aynı senaryoda ısrar edenlere çok yakında anlayacakları dilden yeni mesajlar vereceğiz."
"Şehadeti göze alan bir millet"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu arada Türkiye'yi farklı cephelerden sıkıştırma gayreti içinde olanları da bildiklerini anlatarak, "Türkiye'yi başka ülkelerle karıştıranlar, bu ülkenin ve milletin farklı olduğunu öyle veya böyle anlayacaklar. Şehadeti göze alan bir milleti durdurabilecek hiçbir güç yoktur. Yeter ki biz kendi içimizde birliğimizi beraberliğimizi, kardeşliğimizi korumayı bilelim. Onun için bir olalım, iri olalım, diri olalım, kardeş olalım hep birlikte Türkiye olalım, mesele bu" dedi.
Bugüne kadar tüm fitneleri bertaraf edip, tüm saldırıları göğüslediklerinin altını çizen Erdoğan, bundan sonra da aynı şekilde devam ederek, hedeflerine adım adım yaklaşacaklarını söyledi.
Erdoğan, emniyet teşkilatının milletin güvenliği ve huzuru konusunda yapacağı çalışmalarla bu süreçte kendilerine en büyük desteği veren kurumların başında geldiğine değinerek, önümüzdeki dönemde tüm birimleriyle polislerden çok daha üstün bir gayret beklediklerini belirtti.
"Cumhurbaşkanı olarak daima yanınızda olduğumu bilmenizi isterim"
İnsanların, canlarını ve mallarını evlerinde, sokaklarda, iş yerlerinde ne kadar güvende hissederlerse siyasi, ekonomik ve askeri tuzaklara karşı mücadelenin o denli güçlü bir şekilde sürdürülebileceğini vurgulayan Erdoğan,"Cumhurbaşkanı olarak daima yanınızda olduğumu bilmenizi isterim. Bu ülkenin her karış toprağını, teröristlere, haydutlara, hırsızlara, katillere, uyuşturucu tüccarlarına, dolandırıcılara, ahlaksızlara, kural tanımazlara karşı korumak için gece gündüz yürüttüğünüz mücadelede sizlere başarılar diliyorum" diye konuştu.
Recep Tayyip Erdoğan, emniyet teşkilatının kuruluş yıl dönümünü bir kez daha tebrik edip, açılışını yaptıkları Özel Harekat Başkanlığı yeni hizmet binalarının da hayırlı olması temennisinde bulunarak, "Kahraman polislerimizin her birini alınlarından öpüyorum" dedi.
Kaynak: AA