Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İlim Yayma Vakfı Genel Kuruluna katıldı.
16 Nisan'ın kırılma günü olduğunu belirten Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
"Kadınlarımızın, gençlerimizin önündeki engelleri siyasette, bürokraside, ticarette her alanda kaldırdık. Bugün kızlarımız başörtüleriyle devlette, akademide, iş hayatının en üst kademelerinde, yargıda, silahlı kuvvetlerde her yerde serbestçe görev yapabiliyor. Nereden nereye... Nerede başladık, nereye geldik. Daha iyi günler var önümüzde inşallah. İşte 16 Nisan aynı zamanda bunun kararının da verileceği gündür. Buna hazır mıyız? Bu önemli. 16 Nisan aynı zamanda bir kırılma günü. "
"Artık bizzat sahaya indiler"
"Daily Sabah'ı Avrupa Parlamentosuna sokmak istemeyenler var. Onun için önerge veriyorlar." diyen Erdoğan, "Şimdi bunlar neyi getiriyor biliyor musunuz, karşılığını getiriyor. Onlar burada milli, yerli olan bir gazetemizi oraya sokmuyorsa, o zaman siz de bunun karşılığını Türkiye'de göreceksiniz." şeklinde konuştu.
Erdoğan, Avrupa'da bakan ve milletvekillerine yönelik engellemeleri eleştirerek, "PKK'yı konuşturuyor, FETÖ'cüleri konuşturuyor. Türkiye'den Barolar Birliği Başkanı, oraya gidiyor, bu terör örgütünün uzantılarıyla beraber orada toplantılar yapıyor. Kim bu? Barolar Birliği Başkanı. Sözde hukukçu, sözde profesör... Demek ki istikamet üzereyiz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Son günlerde işte Avrupa'da yaşananlar. Ülkemize ve davamıza karşı yürütülen mücadelenin yeni bir safhaya geçtiğini gösteriyor. Şimdiye kadar maşalarıyla silah verdikleri, sırtını sıvazladıkları terör örgütleriyle, bir dolara satın aldıkları ajanlarıyla bizi sıkıştırmaya çalışanlar artık bizzat sahaya indiler. Kardeşlerim, artık maskeli balo sona erdi" ifadelerini kullandı.
"Tek bir vatandaşımızın dahi kılına zarar gelmesine izin vermeyiz"
"Bizim dik durmamız lazım. Dikleşmeyeceğiz ama dik duracağız." şeklinde konuşan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bize aba altından sopa gösterenlere diyorum ki 'o günler artık geride kaldı.' Sizin tehditlerinize, zorbalıklarınıza boyun eğen bir Türkiye artık yok. Biz tek bir vatandaşımızın dahi kılına zarar gelmesine izin vermeyiz. Buna teşebbüs eden her ülke sonuçlarına katlanır."