Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Doğu ve Güneydoğu Sivil İrade Platformu tarafından organize edilen iftar programına katıldı.
İstanbul'da yaşayan Doğu ve Güneydoğulu vatandaşlarla beraber olmanın İstanbul için bir farklılığı ifade ettiğini belirten Erdoğan, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'dan gelip, bu aziz şehirde hayatlarını sürdüren vatandaşlarla, istikbalin teminatı olan gençlerle bu akşam farklı bir çıkışı, farklı bir duyguyu yaşamayı umut ettiğini dile getirdi.
Erdoğan, 24 Haziran'da Türkiye'nin bir seçime gittiğini hatırlatarak, bunun alışılagelmiş seçimlerden olmadığını vurguladı.
"Batı dünyasının, bu adamlarına çekidüzen vermesi gerekir"
Bugün gönül gözüyle dünyanın neresinden bakılırsa bakılsın, o yüce dağların doruklarında iman gücüyle sabitlenmiş "Rabia"nın görüleceğini belirten Erdoğan, "İstiklal Harbi'mizi bu ruhla yürüttük ve zafere ulaştık. Cumhuriyetimizi de yine aynı heyecanla kurduk. Ama sonra ülkemizde tek tipçi bir anlayış türedi. Tek parti dönemi, CHP'nin kendi değerlerine yabancı, mensubu olduğu medeniyete düşman, faşist zihniyeti milletimizi zorla bir başka yörüngeye sokmaya çalıştı." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Avusturya Başbakanın attığı adımlar Haçlı-Hilal savaşına götürecek. Avusturya Başbakanına birileri çeki düzen vermeli.https://t.co/pEWTIBVMoh pic.twitter.com/olD1ScmztI
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) 9 Haziran 2018
Camilerin yıkılarak ahırlara çevrildiğini, medreselerin yok edildiğini anımsatan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Zaten İslami ilimleri tedris etmek mümkün olmaz hale geldi. Bu anlayış yeri geldi, dine cephe aldı, ibadete, ezana, camilere karşı adeta savaş ilan ettiler. Bugün Avusturya'nın başbakanından o zamanki zihniyetin ne farkı var. Onlar da şimdi camilerimizi Avusturya'da kapatmanın hesapları içinde, planları içinde. Bu nereye gidiyor? Bu yeniden, ondan korkuyorum, bir Haçlı-Hilal savaşına doğru, bu Avusturya Başbakanının attığı adımlar, dünyayı buraya doğru götürüyor. Bunun için de özellikle Batı dünyası, bu adamlarına çekidüzen vermesi gerekir. Eğer bunlar çekidüzen vermezse, bu hesaplar farklı bir şekilde yapılmaya doğru gidecektir. Neymiş? Oradaki bizim din adamlarımızı Avusturya'nın dışına atacaklarmış. Ya siz bunu yaparsınız da biz boş mu dururuz? Biz de bir şeyler yaparız demektir."
"Sen kıraathanenin ne anlama geldiğini bilmiyorsun"
Yola koyulduktan sonra ekonominin kısa sürede şaha kalktığını, refahın arttığını, yollar yaptıklarını, havaalanları açtıklarını, hastaneler inşa ettiklerini, okullar, fabrikalar kurduklarını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Ama bugün gazetelerden bir tanesinde bir şey okudum. Ana muhalefetin Cumhurbaşkanı adayı diyor ki 'fabrikaları kapatıp, kıraathane açacaklar.' Bunlar zavallı, bunlar çırak bile değil. Bunlar, okuma seferberliğine de karşı. Çünkü bunlara kıraathaneyi sorduğun zaman 'nedir?' diye. Herhalde okey masasının kurulduğu yer diye zanneder veya iskambil kağıtlarının olduğu yer zanneder. Ey cahil fizik öğretmeni olabilirsin ama sen kıraathanenin ne anlama geldiğini bilmiyorsun."
Millet kıraathanelerini kuracaklarını, artık her ilçede bir veya birkaç tane bu kıraathanelerin adeta butik kütüphaneler olacağını aktaran Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı'nda Cumhurbaşkanlığı Kütüphanesi'nin yer aldığını, Rami Kışlası'nı da Rami Kütüphanesi'ne çevireceklerini söyledi.
Ankara'daki kütüphanenin 5 milyon cilt, Rami Kütüphanesi'nin ise 7 milyon cilt kitap alacak bir kütüphane olacağını açıklayan Erdoğan, her ilçede de millet kütüphaneleriyle farklı projeleri hayata geçireceklerini, oralarda 24 saat çocukların, yetişkinlerin dergi, gazete, kitap okuyacağını, internetten yararlanacaklarını, kek ve çay ikramının yapılacağını anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bay Muharrem anladın mı ne işe yararmış bu? Burada fabrikaları kapatmaya gerek yok. O bizim işimiz değil sizin işiniz. Nuri Demirağ'ın uçak fabrikasını kapatıp da gaz ocağı fabrikasına dönüştüren siz oldunuz." diye konuştu.
"Teröristler yıktı, biz inşa ettik"
Erdoğan, "Şu anda Diyarbakır artık adeta Doğu'nun Güneydoğu'nun bir İstanbul'u oldu. Bu onlara kalsa olur muydu? Ama benim özellikle Güneydoğu'daki kardeşlerim hala bu inceliğin farkında değil. Ben onlardan şimdi destek istiyorum, yardım istiyorum, el ele verelim de bu işi bitirelim." dedi.
"Silahın patladığı yerde söz biter. İşte bunun için namlusu ülkemize yönelmiş son terörist de etkisiz hale getirilene kadar bu mücadele devam edecek." diyen Erdoğan, şöyle konuştu:
"Yasin Börü Kürt değil miydi? Yasin Börü kaç yaşındaydı? 15-16 yaşında. Yasin Börü ne yapıyordu? Kürt fakir fukaraya bir şeyler dağıtıyordu. Onu acımasız bir şekilde öldürmediler mi? Kimdi öldürenler? Yine sözde Kürt. Yok ya değil. Teröristti, terörist. Bunları karıştırmayalım."
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bıyıkları yeni terlemiş gencecik çocuklar dağlarda heba olup gidiyordu. Diyarbakır Belediyesi önünde ağlayan anneler Kürt değilmiydi?https://t.co/pEWTIBVMoh pic.twitter.com/D1wLWLMCsW
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) 9 Haziran 2018
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz bölücü örgüte karşı yürüttüğümüz operasyonlarla topyekun Türkiye'nin geleceğini kurtardık. Teröristler yıktı, biz inşa ettik." ifadesini kullandı.
"Bizim önümüzde uzun bir demokrasi ve kalkınma yolculuğu var." diyen Erdoğan, şunları söyledi:
"Biz bazıları gibi ne petrol kuyularına ne de gaz rezervlerine sahibiz ama biz onlardan daha zengin ve daha özgürüz. Çünkü biz demokrasi gibi, serbest seçimler gibi, milli iradenin üstünlüğü gibi dünyanın en güçlü silahlarından birine sahibiz. Ne zaman dara düşsek, ne zaman çıkmaza girsek çok partili hayatımızın bize bir hediyesi olan serbest seçimleri devreye sokuyor, milletimizin her şeyi yeni baştan düzenlemesi yoluna gidiyoruz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Suriye'nin kuzeyinde PKK'nın yandaşı PYD-YPG ile bir terör koridoru oluşturmayı seçtiler. Biz buna izin veremezdik. O yüzden Zeytin Dalı Harekatını başlattık.https://t.co/pEWTIBVMoh pic.twitter.com/xOY7bNI4A2
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) 9 Haziran 2018
Kaynak: AA