Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Macaristan Başbakanı Viktor Orban ortak basın toplantısı düzenledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasının satır başları şöyle;
Sayın Başbakan değerli dostum heyetlerimizin saygıdeğer üyeleri, basın mensupları hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.
Öncelikle Cumhurbaşkanı anos Ader'in nazik davetine icabetle bugün buradayız. İki günlük bir ziyaretimiz neticesinde Türkiye Macaristan ilişkilerini gerekse bölgesel bütün sorunlarımızı masaya yatırmak suretiyle verimli çalışmalar yapacağımıza inanıyorum.
Macaristan'daki bu ziyaretimizde siyasi, ekonomik, askeri, kültürel tüm alanlarda neredeydik nerelere geldik tüm bunları masaya yatırmak suretiyle çalışmalarımızı yürüttük.
16. Yüzyılda Macar topraklarına kadar gelen Derviş Gülbaba'nın tekkesi bugüne kadar mevcudiyetini korumuştur. Macar halkı tarafından Gül Baba'nın şehit düştüğü yer halen "Gül Tepesi" olarak adlandırılmaktadır. Türbenin restorasyonu, Türk ve Macar hükümetlerinin desteği, TİKA ile Macaristan Milli Varlıklar İdaresi'nin iş birliğiyle tamamlanmıştır. Ortak tarihimizin sembollerinden bu önemli eserin restorasyonuna verdikleri katkı için Macar dostlarımıza şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum.
Gelibolu'ya Macar askerler anısına anıt
Macar dostlarımızın Birinci Dünya Savaşı'nda Mehmetçik ile aynı saflarda çarpışmalarını da unutmamız mümkün değildir.
Çanakkale Savaşında hayatlarını yitiren Macar askerlerinin anısına Gelibolu'da dikilecek anıt da tarihi dostluğumuzun ülkemizdeki sembolü olacacaktır. Aynı şekilde Galiçya'da şehit düşen askerlerimizi yarın şehitliğe yapacağım ziyaretle yad edeceğiz.
Acaba dünyanın değişik yerlerinde ne gibi yatırımlara müşterek olarak girebiliriz, bunları ele alma fırsatımız oldu. Bunun dışında ulaşımda ne gibi ortak adımlar atabiliriz bunu görüşme imkanımız oldu. Özellikle de Türk Hava Yollarımızın Macaristan'la ortak bir çalışmaya girip, örneğin Budapeşte'den Hindistan Mumbai'ye buradan non-stop gitme imkanını da sağlama konusunda Sayın Başbakan'a sözümüzü verdik, bu adımı da atma imkanımız olacaktır.
İkili ticaret hacminde geçen yıl 2,6 milyar dolarlık bir rakamı yakaladık. Ortak hedefimiz bu rakamı en kısa sürede 5 milyar dolara çıkarmaktır. Bütün bunlarla birlikte Macaristan'daki Türk yatırımlarında ve müteahhitlerimizin üstlendikleri projelerde son yıllarda ciddi bir artış gösteriyor. Bu gelişmeden memnuniyet duyuyoruz.
İş adamları bir araya gelecek
Her iki ülkede müşterek ne gibi adımlar atılabilir, üçüncü ülkelerde bu iş adamlarımız ne gibi adımlar atabilirler, bunların önünü açmak onlara bir heyecan verme düşüncesiyle bu toplantıyı organize etmiş bulunuyoruz.
KOSGEB ile Macaristan Ulusal Ticaret Evi arasında ve Türk Eximbank ile bunun yanında Macar Eximbank müşterek neler yapabilirler bunları ele alma imkanımız olacak. Tabii Macar İhracat İthalat Bankası arasında imzalanacak mutabakat zabıtları girişimcilerimizin iş birliğini de kolaylaştıracaktır.
NATO müttefikimiz ve Vişegrad dörtlüsünün üyesi olan Macaristan'ın Avrupa Birliği sürecimize verdiği destek bizim için önemlidir. Macaristan ile Afrika'nın kalkınma çabalarına katkı sağlamak amacıyla çok daha yakın işbirliği içinde olacağız. Kökleri Asya'ya uzanan iki ülke bu coğrafyada da birlikte çalışmaya devam edecek.
Türk Konseyi toplantısında bizim de desteğimizle gözlemcilik statüsünü Macaristan böylece kazanmış oldu. Asya ile Macaristan arasındaki ilişkilerin güçlenmesini bundan sonra da desteklemeye devam edeceğiz.
'Ülkemizle en güçlü dayanışmayı sergileyen ülkelerden biri olmuştur'
15 Temmuz darbe teşebbüsü sonrasında Macaristan ülkemizle en güçlü dayanışmayı sergileyen ülkelerden biri olmuştur. Millet olarak bu dayanışmayı asla unutmayacağız.
Afganistan ve Pakistan'dan gelip yakalananları ülkelerine geri iade ediyoruz. Biz eğer bu mültecilerle ilgili kapılarımızı açık tutmuş olsak tablo böyle olmaz.
Şu anda 3,5 milyon Suriyeli, bunların dışında da 500 bin Iraklı bunlar daha çok ya kamplarda ya ülkemizdeki değişik yerlerde bulunuyorlar. Fakat geri dönüşlerde başlamadı değil. Örneğin Afrin, Cerablus ve El Bab'a 250 bin, 260 bin Suriyeli geri döndü. En son İdlib'de iltica durumuyla karşı karşıyaydık. Orada da 60 bin civarında yine mülteci olma durumunda kalan Suriyeliler, onlar da İdlib merkezine geri döndüler. Her türlü tedbiri alıyoruz, mümkün olduğu kadar onları ülkemizde misafir etmeye gayret ediyoruz.
Bu konuda da bütün Avrupa Birliği üyesi ülkeler olsun, diğer dünya ülkeleri olsun onlardan da destek bekliyoruz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Cemal Kaşıkçı ile ilgili şu anda elde herhangi bir belge, bulgu yok. Başkonsolosluk yetkilileri buradan çıktı demekle kendini kurtaramaz.https://t.co/rUZHYP6bCY pic.twitter.com/JR9GZSwgat
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) 8 Ekim 2018
'Suudi gazeteci Kaşıkçı'nın kaybolması'
İstanbul'da Suudi Arabistan Başkonsolosluğunda cereyan etmiş olması bizler için çok çok önemli. Türkiye Cumhuriyeti olarak Cumhurbaşkanı sıfatıylada bu süreci takip etmek kovalamak bizim hem siyasi hem insani görevimizdir.
Bunu bazı çekinceler içerisinde kalarak kendi haline bırakamayız. Bunun uluslararası camiada akışı nedir az çok biliyoruz. Nedir Bu? Örneğin bu kişi bir gazeteci ve nişanlısı ile beraber gelmiş olduğu başkonsoloslukta orada nikah ile ilgili muamelelerini yapacakken nişanlısı içeri alınmıyor. Şimdi bir insan kendisi içeri giripte bunun dışarı çıkıp çıkmadığını kimin ispat etmesi lazım? Oradaki başkonsolosluk görevlilerinin ispat etmesi lazım. Nişanlısı dışarıda bekleyen bir gazeteci Washington Post'un köşe yazarı. Dışarı çıkınca nişanlısı ile gitmesi gereken yere gitmez mi? Gider bununla birlikte elde herhangi bir belge yok.
Tabi bize müracaat edildiği andan itibaren gerek emniyet teşkilatımız gerek istihbarat teşkilatımız bununla ilgili seferber olmuş durumdalar. İlk andan itibaren Adalet Bakanlığımıza verdiğimiz talimatla İstanbul Başsavcılığımız hemen teyakkuza geçmiş ve bununla ilgili işin hem hukuki hem adli hem idari çünkü emniyette aramasını yapıyor bütün bu çalışmalar devam ediyor. Bu çalışmalar devam ederken hedefimiz bir an önce neticeye ulaşabilmek. Şu anda bakıyoruz tabi yazılı ve görsel medyada konuyla ilgili de çok çok farklı haberler çıkıyor. Bunlar tabi ister istemez bizi de düşündüren konular.
Başkonsolosluk yetkilileri 'buradan çıktı' demekle kendini kurtaramaz
Sorumluluk makamında olan insanlar olarak da buradan bir an önce neticeyi almak durumundayız. Başkonsolosluk yetkilileri 'buradan çıktı' demekle kendilerini kurtaramaz. İlgili merciler onlar da bu konuda müddei iddiasını ispatla mükelleftir. Eğer çıkmışsa bunu siz görüntülerle de olsa ispat etmek durumundasınız, ispat edeceksiniz. Kalkıp da Türk makamlarına 'nerede bu' diye soranlar önce 'bu nasıl oldu' diye bunu sormaları lazım. Kaldı ki Türk Hava Yollarının veyahut da havaalanının giriş çıkışları vesaire bunların hepsi inceleniyor. Bu giriş-çıkışlarda da şu anda Suudi Arabistan'dan gelen bazı kişiler var. Bunlarla ilgili de Başsavcılık her türlü çalışmasını, araştırmasını, her şeyi yapıyor ve bizler de bu konuda özellikle bütün ilgili birimlerimize gerek emniyet teşkilatımız gerek istihbarat teşkilatımız bütünüyle hepsine Dışişleri, 'hep birlikte çalışmalarınızı yapacaksınız ve ona göre de savcılığımızın vereceği raporları göreceğiz' diyoruz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: AB üyeliği konusunda şu anda sabır noktasındayız. Evetse evet, hayırsa hayır. Alacaksınız sinyallerini verin, almayacaksanız bunu da söyleyin.https://t.co/rUZHYP6bCY pic.twitter.com/D9Y3HTg5oQ
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) 8 Ekim 2018
"AB'ye üyelik' Evetse evet, hayırsa hayır. Samimi olmak lazım"
Evetse evet, hayırsa hayır. Samimi olmak lazım. Alacaksınız sinyallerini verin, almayacaksanız bunu da söyleyin. Şu anda sabır noktasındayız, sonu hayr olur diyorum. 1963'ten bu yana oyalanan bir Türkiye var. Hiçbir AB üyesi ülkeye böyle bir zulüm yapılmadı. Ne 'evet ne hayır.' Evetse evet, hayırsa hayır. Samimi olmak lazım. Alacaksanız sinyallerini verin, almayacaksanız bunu da söyleyin. Ne bizi yorun ne biz sizi yoralım. Siz yolunuza, biz yolumuza devam edelim. Bu kadar açık ve net olmak lazım. Ben, siyasette özellikle açıklığı severim, netliği severim, dürüstlüğü severim. Bu adımı da buna göre atmak lazım diyorum ve şu anda sabır noktasındayız, sonu hayrolur diyorum.
Erdoğan, Macaristan Meclis Başkanı Köver'i kabul etti
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan Meclis Başkanı Laszlo Köver'i kabul etti.
Ulusal Meclis'teki kabul, basına kapalı gerçekleşti.
'Onuruna verilen devlet yemeğine katıldı'
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan Cumhurbaşkanı Janos Ader'in, onuruna verdiği devlet yemeğine katıldı.
Macar Bilimler Akademisi'ndeki yemek basına kapalı gerçekleşti.
Yemeğe, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan ile Cumhurbaşkanı Ader'in eşi Anita Herczegh de katıldı.
Kaynak: TRT Haber, AA