Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi'ndeki Hakim ve Cumhuriyet Savcıları Kura Töreni'nde konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:
"FETÖ'nün en çok adale teşkilatını hedef aldı"
Değerli arkadaşlar bugün kura çekecek olan 1236 hakim ve savcımıza görevlerinin inşallah şu anda çıkacak yerleri itibarıyla hayırlı olmasını rabbimden temenni ediyorum. 15 Temmuz darbe girişimiyle hain yüzü tartışılmaz bir şekilde ortaya çıkan, FETÖ'nün en çok hedef aldığı kurumların başında şüphesiz ki adalet teşkilatımız geliyordu. Zira onun için her şey orada başlıyor, orada bitiyordu.
"FETÖ'cüleri en hızlı temizleyen kurum adalet teşkilatımız oldu"
Darbe girişiminin ardından içindeki FETÖ'cüleri en hızlı ve en kararlı temizleyen kurum yine adalet teşkilatımız oldu. Bu temizliğin adalet teşkilatımızın içinde açtığı büyük boşluğun doldurulması adına atılan adımları takip ediyorum. Fakat bitti mi derseniz ben bittiğine henüz inanmıyorum. Daha çok çalışacağız. Çünkü bu virüs kanser gibidir. Kim bilir nerelere yayıldı... Bunların temizlenmesi gerekiyor.
Okulunu bitirdikten hemen hakim savcı olan bir kişiyle 3-5 yıl gerçek dünyayla mücadelesini veren, tecrübe sahibi olduktan sonra bu mesleğe geçenlerin hadiselere yaklaşımının aynı olmayacağı açıktır. Bunun için avukatlıktan hakim, savcılığa geçiş uygulamasını sürdürme kararı aldık.
"Her aşamada çok ciddi titizlik göstermek gerekiyor"
Adalet akademimiz bünyesindeki çalışmaları ideal hakim, savcı sayısına ulaşana kadar sürdürmeliyiz. Adalet, devletin de, toplumun da, beşeri münasebetlerinde aslında taşıyıcı sütunudur. Adaleti sağlamakla zulme kaymak arasındaki çizgi öyle incedir ki kanunların hazırlanmasından mahkemelerdeki uygulamalara kadar her aşamada çok ciddi titizlik göstermek gerekiyor.
"Adalet daima bizim önceliğimiz olmuştur"
Devletler ve milletler adalet üzerinde yükselir veya adaletsizlik batağında boğulur giderler. Mazlumun ahının arşı titrerttiğini asla unutmamalıyız. Adalet daima bizim önceliğimiz olmuştur. Ülkemizde adalet hizmetlerinin hakka, hukuka, kanunlara uygun şekilde yürütülmesindeki hassasiyetimiz bugüne mahsus değildir.
"Anayasa Mahkemesi'nde bireysel başvuru hakkını getirdik"
Önce vesayet güçlerinin, ardından FETÖ ihanet çetesinin tüm tuzaklarına, sabotajlarına rağmen her iki alanda da önemli mesafe kat ettik. Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru hakkını getirmiş ve istinaf mahkemelerini faaliyete geçirmiş olmamız dahi hak arama yollarının genişletilmesi bakımından başlı başına bir hukuk devrimidir. Hem adli ve idari yargıdaki mahkeme sayılarını hem de Yargıtay ve Danıştay'daki daire sayılarını artırarak dosyaların daha hızlı sonuçlanmasını temin ettik. Adliyelerimizdeki destek personellerinin sayısını iki katından fazla artırarak işlemlerin daha hızlı ve kaliteli yürütülebilmesini sağladık. Hakim ve savcılarımızın değişen mevzuata ve şartlara uyumunu kolaylaştırmak için eğitim programları düzenliyoruz. Ayrıca yurt dışına dil ve eğitim için personel göndererek hakim ve savcılarımızın dünyayı yakından tanımasını sağlıyoruz.
Türkiye, Fırat'ın kıyısında kaybolan kuzunun sorumluluğunu üzerinde taşıyan yöneticilere, bunun hesabını soracak hakimlere ve savcılara sahip olduğu müddetçe Allah'ın izniyle millet olarak kimse sırtımızı yere getiremez.
"Ülke genelinde 235 adalet sarayı inşa ettik"
Adalet teşkilatımızın altyapısını güçlendirme konusundaki en önemli çalışmalarımızdan biri de ülke genelinde inşa ettiğimiz 235 adalet sarayıdır. Geçmişte hükümet konaklarının giriş veya bodrum katlarında bu tür hizmetler verilirken bu tabi adale makamımızın çalışmasına uyan bir şey değildi. Biz bunu görerek hemen şartlara uygun faaliyet gösteren adliyelerimizi yeni ve modern binalara taşıdık.
Bu ülkede, adaletin sadece binaların üzerinde yazılan bir kavram değil, asıl olarak hayatın her anını kucaklayan bir ışık olduğunu göstereceğize inanıyorum.
"Fırat Kalkanı'nda bölgesinde 2 bin kilometrekarelik alan kontrolümüzde"
Fırat Kalkanı Harekatı'nda gördünüz ve buralarda bize verdikleri sözleri tutmadılar. Fırat Kalkanı Harekatı'nda sayın Obama ile konuştum ve 'bu harekatı yapıyoruz, yaptık siz bizim stratejik ortağımızsınız, model ortağımızsınız dedikleri' halde ne yazık ki bizim kendilerinden talep ettiğimiz silahları vermedikleri gibi oyaladılar ve artık baktık ki bu iş olmuyor. Biz kendimiz Fırat Kalkanı Harekatı'nı yaptık. 2 bin kilometrekarelik alan şu anda bizim kontrolümüzde. O bölgenin insanı doğuda Cerablus, batıda El Rai, güneyde El Bab olmak üzere o 2 bin kilometrekarelik alan kontrolümüzde ve 140 bin kadar o bölgenin insanı şimdi oraya döndü.
"3622 terörist etkisiz hale getirilmiş vaziyette"
Afrin'de de baktık ki bunlar dinlemiyor. Artık biz sürekli Hatay'a, Kilis'e yapılan roket atışları neticesinde biz buraya da gireceğiz dedik ve Afrin'e de girdik. Hep diyordum ya "bir gece ansızın gelebiliriz" diye. Geldik ve işi bu noktaya getirdik. O tünellerdeki silah ve mühimmat depolarını gördünüz, koalisyon güçlerinin silahlarına varıncaya kadar orada duruyor. Bunu kime karşı kullanacaklardı, NATO'da beraber olduğunuz Türkiye'ye karşı. Kendi göbeğimizi kestik.
3622 terörist eteksiz hale getirilmiş vaziyette. Dün sabah 08:30'da son operasyon yapıldı ve Afrin'e salalar okunmaya başladı, şu anda da iş bitti mi derseniz bitmedi, bütün ÖSO, bizim askerimizle birlikte oradaki bomba vs. terörist olabilir, bunların araması devam ediyor.
"Nokta konacak"
Virgülü koyduk, inşallah şimdi nokta konacak. Bununla kalmayacağız tabii. Bunun uzantısı var. Onlar da hallolacak. Zira bizim derdimiz işgal değil. Bizim derdimiz bu teröristlere karşı o temizlik harekatını gerçekleştirmek ve bu teröristlerden ülkemize karşı olan tehdidi ortadan kaldırmak.
"Bir gece ansızın Sincar'a gireriz"
Dün Afrin şehir merkezini kontrol altına alarak Zeytin Dalı Harekatının en önemli aşamasını geride bıraktık. Ardından şimdi Münbiç, Ayn el Arap, Tel Abyad, Resulayn, Kamışlı şeklinde bu koridoru tümüyle ortadan kaldırana kadar bu süreci devam ettireceğiz.
Kuzey Irak'taki terör kamplarını da gerekirse sürekli olarak kontrolümüz altına alarak, zira merkezi yönetime söyledik, dedik ki 'Bakın burada ikinci bir Kandil ihdas ediliyor'. Neresi o ikinci Kandil, Sincar. Eğer bu işi halledecekseniz siz halledin. Eğer halledemiyorsanız biz hemen bir gece ansızın Sincar'a da gireriz, oradaki PKK'lıları da temizleriz.
4.5ºC
Ankara
