Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde Türkiye Gençlik Zirvesi'nde konuşuyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının satır başları şöyle;
"Batı'nın soykırım gerçeği ile yüzleşmesi için bunu yapmak zorundayız"
Dün 26. yıldönümünü andığımız Srebrenitsa soykırımında şehit olan Boşnak kardeşlerime Allah'tan rahmet diliyorum. Avrupa'nın ortasında BM'nin gözü önünde işlenen bu katliam insanlık tarihine kara bir leke olarak kazınmıştır. Üzerinden geçen 26 yıla rağmen Srebrenitsa'da vahşice katledilen 8 bin 372 kardeşimizin yarası yüreğimizi kanatmaya hala devam ediyor. Keşfedilen her toplu mezarla acılarımız tekrar tazeleniyor. Bu mezarlar aynı zamanda bize soykırımı unutmama ve unutturmama sorumluluğumuzu hatırlatıyor. Merhum Aliya'nın dediği gibi 'Unutulan soykırım tekrarlanır.' Hem bir daha benzer acıları yaşamamak hem de Batı'nın soykırım gerçeğiyle yüzleşmesini sağlamak için bunu yapmak durumundayız. İşte sizler de takip ediyorsunuz; Avrupa'sından Kanada'sına her fırsatta bize insan hakları, demokrasi, özgürlük nasihati verenlerin tarihindeki utanç lekeleri birer birer ortaya dökülüyor. Rabb'im bizleri bu tür ayıplardan muhafaza eylesin.
"Özellikle milli ve manevi değerleri önemseyen STK'lara karşı algı operasyonları artıyor"
Türkiye Gençlik Zirvesinin öncelikle başarılı geçmesini tüm gençlerimiz için hayırlara vesile olmasını rabbimden niyaz ediyorum. Halihazırda 88 üyesi ve 150 paydaşı ile gençlik alanında ülkemizin en kuşatıcı işbirliği zemini olan bu platform kuruluşundan bu yana hayata geçirdiği projelerle önemli bir boşluğu doldurmaktadır.
Platform ayrıca dergiler, yurtlar, burslar ve diğer projelerle gençlerimize eğitim hayatlarında destek olmaktadır. Platformun en önemli özelliğinin, yürüttüğü tüm faaliyetlerde birleştirici, bütünleştirici, gençlerimizin arasında kardeşliği güçlendirici bir anlayışla hareket etmesi olduğunu düşünüyorum. Özellikle milli ve manevi değerleri gözeten sivil toplum kuruluşlarımıza yönelik algı operasyonlarının arttığı bir dönemde platform bünyesinde tesis edilen dayanışmayı çok kıymetli buluyorum. Hayatın farklı kulvarlarında hak, adalet, özgürlük mücadelesi veren insanlar olarak, Merhum Akif'in bir asır önce işaret ettiği şu hakikati gayet iyi biliyoruz: 'Girmeden tefrika bir millete düşman giremez, toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez.' Evet siyasette de sivil toplumda da sosyal hayatta da başarının anahtarı birlik, beraberlik, vahdettir. Bir duvarın tuğlaları gibi kenetlenmektir. Çünkü asıl güç kemiyette yani sayıda, çoklukta değil, keyfiyette yani nitelikte, kalitededir, örgütlü olmaktadır.
Sivil toplum kuruluşları bir taraftan hayırda yarışırken diğer taraftan "Birlikte rahmet, ayrılıkta azap vardır." emrine uygun şekilde güç birliği yapması çok değerli olacaktır. Böylece hem gönüllü teşekkülleri hedef alan karalama kampanyalarının karşısında daha muhkem bir set kurulacak hem de gençlere yönelik çalışmaların etkinlik ve verimliliği artacaktır.
Bunun için öncelikle muhatabımız olan gençlerin hassasiyetlerini, kaygılarını, beklenti, talep ve hedeflerini bilmemiz gerekiyor. Ülkemizde özellikle bir kısım medya ve muhalefet, gençleri tanımak yerine kolaya kaçarak genci tanımlamaya çalışıyor. Kendi kafalarına, kendi o dar kalıplarına göre yaptıkları bu genç tanımı, özellikle milyonlarca insanı yaftalıyor. Çok daha vahimi, önceki hafta üniversite sınavı öncesinde yaşanan askeri iş birliği protokolü meselesinde olduğu gibi hiç çekinmeden yalan ve iftira siyasetine gençlerimizi alet ediyorlar. Gençlerle ilgili konuşan, yazan, politika üreten hiç kimsenin, hiçbir kesimin gençlerimizi kendi meşrebince tanımlamaya, yaftalamaya, onları hafife almaya hakkı yoktur. Gençlere ulaşmak, gençlerin hassasiyetlerini kaşımakla olmaz. Gençlere ulaşmak, gençlerin duygularını istismar etmekle de olmaz. Gençleri kazanmak için önce onları özellikle gayet güzel bir şekilde dinlemek, onlara kulak vermek ve onlarla bir duygudaşlık gerekir. Özellikle millete hesap verme sorumluluğu taşıyanlar, gençlerin ufkundan, dünyaya ve hayata dair özgün yaklaşımlarından muhakkak istifade etmenin yollarını aramalıdır. İşte biz 40 yılı aşan siyasi hayatımızın her safhasında olduğu gibi son 19 yılda da hep bunu yapmaya çalıştık, çalışıyoruz.
Şimdiye kadar siyasetten dış politikaya, savunma sanayiinden Türkiye'nin uzay çalışmalarına, spordan teknolojiye, akademiden enerjiye uzanan çok geniş bir yelpazede gençlerle fikir teatisinde bulunduk.
Diyarbakırlı genç bir kardeşimiz Yusuf, onun davetine icabetle en son buluşmamızı yine 81 vilayetimizden misafirimizle Diyarbakır Suriçi'nde gerçekleştirdik. Bir sonraki buluşmamızı inşallah Erzurumlu gençlerimizle yapmayı planlıyoruz. Ardından Kahramanmaraş. Arka arkaya devam edecek. Önümüzdeki dönemde gerek il ziyaretleri gerek kütüphanedeki bu teati gerekse diğer etkinlikler vasıtasıyla gençlerimizle bir araya gelip hasbihal etmeyi sürdüreceğiz. Çünkü gençlerle her buluşmamızda, her sohbetimizde hamdolsun bu ülkenin geleceğine dair umutlarımız daha da artıyor.
"Bizim gençlerimiz okuyor, araştırıyor, Türkiye ve dünyayı takip ediyor"
Bu toplantılar vesilesiyle millet olarak ufku ve vizyonu açık pırıl pırıl gençlere sahip olduğumuz bir kez daha görülüyor. Ne diyorlar? 'Ne olacak bu gençlerin hali' diyerek sürekli şikayet edenlere inat bizim gençlerimiz okuyor, araştırıyor, Türkiye ve dünyayı takip ediyor.
Gençlerimiz, büyüyen ve güçlenen bir ülkenin vatandaşları olduklarının bilinciyle geleceğe kendilerini en güzel şekilde hazırlıyor. Her açıdan daha donanımlı, özgüven ve ahlak sahibi, üstadın ifadesiyle 'Dava taşını gediğine koyacak' bir gençlik geliyor. Kendilerine güvendiğimiz gençlerimizin başarı grafiği sanattan spora, bilimden teknolojiye kadar her alanda giderek yükseliyor. Uluslararası spor müsabakalarında genç sporcularımız daha önce sınırlı varlık gösterdiğimiz branşlarda bile zirveyi artık kimseye kaptırmıyor. Sadece haziran ayında sporcularımızın uluslararası müsabakalarda elde ettikleri madalyanın sayısı hamdolsun 54'ü geçti. Ülkemizi dünyada başarıyla temsil eden sporcularımız arasında devletin koruması ve bakımı altında olan 14 evladımız da bulunuyor. Devletimizin sahip çıktığı bu gençlerimiz sporun yanı sıra sanat ve bilimde de kendilerinden söz ettiriyor. Türkiye Gençlik Sivil Toplum Kuruluşları Platformu'nun yapmış olduğu saha araştırmaları da ön yargıların ve dayatmaların ötesinde ülkemizde hamdolsun çok farklı bir gençlik olduğunu açıkça gösteriyor.
Türkiye'nin Gençleri 2020 Araştırması 34 ilden 8 bin 200 genci kapsaması ve sonuçları itibarıyla ufuk açıcı bir çalışmadır.
Gençlerin aileye, ailevi değerlere sahip çıkmaları, gelecekle ilgili ümitvar olmaları, bu topraklara ve bağrından çıktıkları millete aidiyetlerinin güçlü olması son derece önemlidir. Bu tablo bize Türkiye'nin gençlerinin çoğu zaman onlar adına ahkam kesenlerden çok daha doğru, çok daha sağduyulu bir şekilde hayatını, ülkesini ve dünyayı okuduğuna işaret ediyor. Ben sizlerden ümitliyim ve sizler evelallah ülkemizin geleceğini farklı şekilde hem inşa hem de ihya edeceksiniz.
"Gençlerin enerjisini siyasete daha da fazlasıyla yükselttik"
Gençlerine değer veren ve yatırım yapan toplumlar geleceklerine de güvenle bakar. Gençlerini ihmal eden, daha kötüsü gençlerine sırtını dönen milletlerin ise bugünü de istikbali de karanlıktır. Bizler bu anlayışla son 19 yıldır halkımızın tamamıyla birlikte gençlerimiz için de çalıştık, çabaladık. Eğitim altyapısını güçlendirmekten burslara, barınmadan teknoloji ve spora, istihdamdan destek ve teşvik paketlerine kadar sizler için pek çok adım attık. Türkiye genelinde 9 olan gençlik merkezi sayısını 374'e ulaştırdık. Spor tesisi sayımızı 1575'ten aldık, iki kattan fazla artırarak 3 bin 915'e çıkardık. Mahallelerimize toplam 2 bin 754 adet futbol ve voleybol sahaları kurduk. Yükseköğrenim yurt yatak kapasitemizi 182 binden 700 bine taşıdık. Üniversite sayımızı 76'dan aldık 207'ye yükselttik. Yükseköğrenim burs ve kredi tutarını lisans öğrencileri için göreve geldiğim zaman 45 liradan 600 liraya, yüksek lisans öğrencileri için aylık 90 liradan 1300 liraya, doktora öğrencileri için ise aylık 135 liradan 1950 liraya kadar biz çıkardık. Bürokrasiden siyasete, karar alma mekanizmalarında gençlerimizin önünü açtık.
Milletvekili seçilme yaşını önce 30'dan 25'e indirdik. aDaha sonra 18'e düşürdük. Türkiye'nin siyasi, ekonomik, ticari ve kültürel hayatında gençlerin katkısı, varlığı giderek daha çok hissediliyor. İnşallah sizlerin gayretleriyle sizlerin çalışmalarıyla gelecekte daha büyük başarılara imza atacak, çok daha iyi bir konumda olacağız.
"Gençlerin kanı üzerinden kendilerine ikbal devşirmeye çalışanlara fırsat vermedik, vermeyeceğiz"
Türkiye son 35 yıldır binlerce evladını bölücü teröre kurban verdi. Bir dönem en parlak çocuklarını FETÖ'ye kaptırdı. İdeolojik kavgalarda gencecik evlatlarını kaybetmiş bir toplum olduk. Tek bir gencimizin dahi heba olmasına, terörün vahşi dişlileri arasında yitip gitmesine gönlümüz razı değildir. Hangi sebeple olursa olsun, ulaşamadığımız, elinden tutamadığımız her bir gencimizin mesuliyetini yüreğimizde taşıyoruz. Gençlerin kanı üzerinden, kendilerine ikbal devşirmeye çalışanlara 19 yıldır fırsat vermedik, inşallah bundan sonra da fırsat vermeyeceğiz. Bugün bu salonda oluşan kardeşlik iklimini en batıdan en doğuya ülke sathında tesis etmek için tüm gücümüzle çalışmayı sürdüreceğiz.
Lütfen ne kendine ne de milletine faydası olan muhterislerin hayallerinizi çalmasına, cesaretinizi kırmasına, enerjinizi heba etmesine izin vermeyin. Her biriniz inşallah çok büyük sorumluluklar üstlenecek, önemli görevlere gelecek, ülkemize aşkla şevkle hizmet edeceksiniz. Bilimde, sanatta, sporda, inovasyonda, teknolojide çığır açacak projelere inşallah sizler imza atacaksınız. Bizden devralacağınız emaneti yine sizler çok daha yukarılara taşıyacaksınız. Sizlerden sabırla yılmadan ve yorulmadan inandığınız değerler uğrunda mücadele etmenizi bekliyorum. Aklınızla inancınızla ahlakınızla vicdanınızla birikiminizle kabiliyetinizle çalışkanlığınızla mücadeleye devam ettiğiniz müddetçe üstesinden gelemeyeceğiniz hiçbir zorluğun, aşamayacağınız hiçbir engelin olmadığına ben inanıyorum. 'Kim var' diye seslenilince, sağına ve soluna bakmadan fert fert 'Ben varım' cevabını verici, işte bu gençlik bizim hem umudumuz hem gurur kaynağımızdır.
Çanakkale Zaferi'nden 15 Temmuz destanına kadar her yerde siz vardınız, inşallah bundan sonraki tüm destanları da siz yazacaksınız. Malazgirt'ten Söğüt'e, İstanbul'un fethinden Cumhuriyet'in kuruluşuna kadar tarihimizin tüm dönüm noktalarında yine siz vardınız, inşallah bundan sonraki tüm zaferlerimizin altında da sizin imzanız olacaktır, hiç şüpheniz olmasın. Dün kılıçla yol açan sizlerdiniz, dün kalemle medeniyet inşa eden sizlerdiniz, yarın bilgisayarla geleceğin kodlarını yazan da inşallah sizler olacaksınız. Çünkü sizler bu medeniyetin çocuklarısınız, çünkü sizler bu milletin evlatlarısınız, çünkü sizler bu toprakların gençlerisiniz. Sizler hem bizim hem ailenizin istikbalisiniz, umudusunuz. Rabbim yar ve yardımcınız olsun. Türkiye Gençlik Zirvesi'nin ülkemizdeki tüm gençler için hayırlara vesile olmasını Allah'tan diliyorum.
4.1ºC
Ankara
