Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanlığınca düzenlenen "Afrika: Çıkarsız Dayanışma, İyilikte Yardımlaşma" konulu 3. Afrika Ülkeleri Müslüman Dini Liderler Zirvesi'nin açılışında katılımcılara hitap etti.
Erdoğan sözlerine, "Kıtaların ve kültürlerin buluşma noktası İstanbul'dan Afrika İslam medeniyetinin başkenti Timbuktu'ya, Kahire'ye, Marakeş'e, Zanzibar'a, Hartum'a, barış ve esenlik diyarı Darüsselam'a, evliyalar şehri Harar'a selam ediyorum. Anadolu'dan Afrika'nın 54 başkentinde yaşayan gözü ve gönlü bizimle olan tüm kardeşlerime aynı şekilde selamlarımı iletiyorum. Başlarının üstünde dünyanın yükünü taşıyan Afrika'nın emekçi kadınlarını, yiğit gençlerini, ciğerparelerini açlığa kurban veren Afrika'nın yüreği yanık analarını, her sabah evlatlarının rızkı için koşan, koşturan, ter döken Afrika'nın fedakar babalarını selamlıyorum." diyerek başladı.
Katılımcıları Zirve vesilesiyle, Kudüs'ün kardeşi Mekke ve Medine'nin sırdaşı İslam dünyasının göz bebeği İstanbul'da ağırlamaktan memnuniyet duyduğunu ifade eden Erdoğan, konuşmasında dün vefat eden şair yazar Nuri Pakdil'i de anarak, bugün toprağa verileceğini söyledi, katılımcıları fatiha okumaya davet etti.
Erdoğan, okunan fatihaların ardından, Türkiye Cumhurbaşkanı olarak kıtanın dört bir ucundan binlerce kilometre mesafe katedip zirveye katılanların her birine teşekkürlerini ileterek, organizasyonu tertip eden Diyanet İşleri Başkanlığı ile emeği geçen tüm kurumları tebrik etti.
Toplantı kapsamında 3 gün boyunca birbirinden önemli başlıklarda kapsamlı istişareler yapılacağına işaret eden Erdoğan, dış politikadan eğitime, terörden Afrika'daki Müslümanlara yönelik tehditlere kadar birçok hassas konunun tartışılacağını dile getirdi. Erdoğan, şunları kaydetti:
"Alacağınız kararlarla Afrika ile beraber tüm dünyanın barış ve huzuruna katkılarda bulunacaksınız. Bölgesel gelişmeler bağlamında kritik bir döneme tekabül eden zirvenin, aramızdaki dayanışmayı güçlendireceğine, İslam aleminin sıkıntılarına çözüm yolları üreteceğine inanıyorum. Bu tarz zirveler, birbirimizi daha iyi tanıma imkanı vermenin yanı sıra meselelerimizi özgürce konuştuğumuz önemli zeminlerdir. Bilhassa bizim gibi ülkeyi yönetme mesuliyetini taşıyan siyasetçiler için bu toplantılar ufuk açıcı, yol göstericidir. Sizlerden gönlünüzden geçtiği şekilde, tüm samimiyetinizle tenkit, teklif ve görüşlerinizi bizimle paylaşmanızı istirham ediyorum. Şimdiden her birinize zirvemize yapacağınız katkılar için teşekkürlerimi sunuyorum."
"12 olan büyükelçilik sayımızı 42'ye çıkardık"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Afrika dostu, sevdalısı bir siyasetçi olduğunu dile getirerek, 2003'te Başbakanlık görevini üstlendikten sonra yılların ihmalini gidermek, Kıta ile ilişkileri geliştirmek için çok büyük gayret sarf ettiğini söyledi.
"Kahir ekseriyeti ülkemiz tarihinde ilk kez olmak üzere Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığım döneminde 27 Afrika ülkesini ziyaret ettim. Bunların arasında Güney Afrika, Senegal, Somali, Cezayir gibi farklı vesilelerle birkaç defa gittiklerim de bulunuyor." diyen Erdoğan, bu ziyaretleri sırasında bugün bu salonda bulunan pek çok isimle bir araya gelme, istişare etme imkanı bulduklarını ifade etti.
Erdoğan, 2005 yılını Türkiye'de "Afrika yılı" ilan ederek, ilişkileri yepyeni bir anlayışla ele aldıklarını belirterek, "Allah'a hamdolsun çabalarımız neticesinde Türkiye-Afrika ilişkilerini 15 yıl önce hayal dahi edilemeyecek bir seviyeye getirdik. Afrika ülkelerindeki temsilciliklerimizin sayısının, kapasitesinin ve imkanlarının artırılmasına gayret gösteriyoruz." diye konuştu.
Kıtada, göreve geldiklerinde 12 olan büyükelçilik sayını 42'ye çıkardıklarını aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:
"Dünyadaki en büyük diplomatik temsilciliğimizi Somali'de açtık. Uluslararası kamuoyunun milyonlarca insanın dramına gözlerini kapattığı 2011 yılında eşimle beraber Somali'yi ziyaret eden ilk lider oldum. Afrika ülkelerinin Türkiye'deki diplomatik misyonlarının sayısını da artırdık. 2008'de sadece 10 büyükelçilik varken, bugün Afrika 36 büyükelçilikle ülkemizde temsil ediliyor. Ardından ilki İstanbul'da, ikincisi Ekvator Ginesi'nin başkenti Malabo'da olmak üzere iki Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi gerçekleştirdik. İnşallah bu zirvenin üçüncüsünü 2020 senesinde ülkemizde yapacağız."
"Kurumlarımızla varlığımızı daha da yaygınlaştırdık"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TİKA, Yunus Emre Enstitüsü, Maarif Vakfı, Anadolu Ajansı, Türk Hava Yolları, Kızılay gibi kurumlarımızla varlığımızı daha da yaygınlaştırdık." diyerek, 22 program ofisi ile TİKA'nın tüm kıta genelinde Türk tipi kalkınma modelinin sancaktarlığını yaptığını, Türk Hava Yolları'nın ise İstanbul'dan, 38 Afrika ülkesindeki 58 noktaya uçuş düzenlediğini, bugün yüz binlerce Afrikalı'nın gerek kutsal topraklara, gerekse diğer ülkelere ziyaretlerini İstanbul üzerinden gerçekleştirdiğini vurguladı.
Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Türkiye burslarıyla 4 bin 500 civarında Afrikalı öğrenciye lisans, yüksek lisans ve doktora alanında ücretsiz eğitim imkanı sunuyoruz. Son 25 senede mezun ettiğimiz 10 bin 480 öğrenci ise Türkiye'nin gönül elçileri olarak Afrikalı kardeşlerimize hizmet ediyor. Gittiğimiz ülkelerde Türkiye mezunu doktorları, imamları, siyasetçileri, akademisyenleri, mühendis ve iş adamlarını gördükçe gurur duyuyoruz. Elhamdülillah. Sivil toplum kuruluşlarımız Kıtanın dört bir köşesinde kimi zaman ciddi riskleri de göze alarak Afrikalı kardeşlerimize yardım ediyor. Yatırımcılarımız ürün satmanın ötesinde, istihdam oluşturan, Afrika'nın kalkınmasını, güçlenmesini sağlayan projelere ağırlık veriyor. Afrika'nın köklü değerlerine saygı gösteren yaklaşımlarıyla Türk girişimciler, Kıtanın her yerinde çok büyük bir hüsnü kabul görüyor. Hamdolsun bugün Kıtayla münasebetlerimiz adeta altın çağını yaşıyor. 24 milyar doları bulan ikili ticaretimiz günden güne artıyor, turizm gelişiyor, iş birliğimiz güçleniyor, her seviyede karşılıklı ziyaretler sıklaşıyor. İnşallah önümüzdeki dönemde Türkiye-Afrika ticaretinin 50 milyar dolar seviyesinin de üstüne çıkacağına inanıyorum."
"Tamamının geçmişinde ya katliam ya işgal ya da sömürgecilikle lekesi var"
Batılı ülkelerle ilgili Erdoğan, "Afrika'nın ayağa kalkmasını, muazzam potansiyelini hayata geçirmesini, kıtanın tamanında barışın hakim olmasını arzu etmiyorlar." diye konuştu.
"Ruanda Soykırımı'nda hangi sömürgeci devletin parmağı olduğunu herhalde sizler benden daha iyi biliyorsunuz." ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Batı dünyası ve BM, Ruanda'da tam üç ay boyunca 800 bin insanın vahşice öldürülmesini sadece seyretmiştir." dedi.
Erdoğan, "Bugün bize hak, hukuk ve özgürlük dersi verenlerin neredeyse tamamının geçmişinde ya katliam ya işgal ya da sömürgecilikle lekesi vardır." diye konuştu.
"Birçok karışıklığın arkasında Batılı silah ve petrol şirketleri çıkıyor"
Afrika ilgili Erdoğan,"Kıta'daki birçok karışıklığın arkasında Batılı silah ve petrol şirketleri çıkıyor." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülke ve millet olarak, hiçbir toplumun doğal kaynağı, alın teri, emeği ve kanı üzerinden refah devşirme peşinde koşmadık." diye konuştu.
"Özellikle Kıta ülkelerine yönelik, Batılı devletlerin sergilediği o mütekebbir, müdahaleci, nobran tavırlarını asla kabul etmedik, etmiyoruz." Erdoğan, "Afrika'da kapısı çalınmadık dost, yarası sarılmadık gönül, iş birliği yapılmadık devlet bırakmıyoruz." dedi.
"Müslümanlar olarak ümmet bilincini daima gözeteceğiz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bizler de gittiğimiz yerlerde adı Mustafa, Ahmet, Abdullah olan ancak İslam'la bağını koparmış pek çok insana ne yazık ki rastlıyoruz. Bu tabloda büyük güçlerce yürütülen misyonerlik faaliyetlerinin çok ciddi etkisi vardır. DEAŞ, Boko Haram, FETÖ gibi terör örgütleri de bu sürece katkı sunuyorlar."
Erdoğan, "Müslümanlar olarak ümmet bilincini, kardeşlik hukukunu daima gözeteceğiz. Aramızdaki yapay sınırlar bizim ufkumuzu belirleyemez." dedi.
Kaynak: AA