Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Niğde-Ankara Otoyolu 2'nci Kesim Açılış Töreni'ne Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nden canlı bağlantıyla katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:
"Bu otoyol Avrupa-Ortadoğu-Asya transit koridorunun önemli bir parçasıdır"
Yap-işlet-devret modeliyle Türkiye'ye kazandırdığımız ve bağlantı yollarıyla toplam uzunluğu 330 kilometreyi bulan otoyolun 1'inci ve 3'üncü kesimlerini eylül ayı başında hizmete açmıştık. Bugün de söz verdiğimiz gibi yıl bitmeden 2'nci kesimi trafiğe açarak yolun tamamını devreye aldık. Bu otoyol Avrupa-Ortadoğu-Asya transit koridorunun önemli bir parçasıdır. Marmara-İç Anadolu-Akdeniz-Güneydoğu Anadolu bölgelerimizi birbirine bağlayan bu proje sayesinde Edirne'den Şanlıurfa'ya kadar kesintisiz otoyol ulaşımı mümkün hale gelmiştir.
"Seyahat süresi neredeyse yarı zamanda tamamlanabilecek"
Eylül ayındaki açılışta da ifade ettiğim gibi mevcut güzergahta 4 saati bulan seyahat süresi, mesafenin de kısalmasıyla neredeyse yarı zamanda tamamlanabilecek. Bu otoyolun ülkemize sağlayacağı vakit ve yakıt tasarrufu sayesinde yılda 1,6 milyar liranın üzerinde katkısı olacaktır. Kazaların azalmasıyla can ve mal güvenliğinin artması zaten en önemli kazancımızdır. Bölgedeki önemli turizm merkezlerimize ulaşımın kolaylaşmasının yapacağı katkıyı da bu hesaba ilave etmek gerekiyor. Otoyol etrafına dikilen fidanlar ve yapılan çimlendirmeyle bu güzergahtaki bozkırı yeşile dönüştürüyoruz.
"Yatırımları hız kesmeden sürdürüyoruz"
Dünyanın salgın felaketinin şaşkınlığını yaşadığı bir dönemde hem sağlık alanında dev adımlar atıp hem de yatırımları hız kesmeden sürdürüyoruz. Türkiye'ye diğer alanlarla birlikte ulaştırma yatırımlarında da çağ atlatıyoruz. Manisa-Akhisar Çevre Yolu ile Karakurt-Horasan yolunun açılışlarını geçen hafta gerçekleştirdik. Cumartesi günü de Kuzey Marmara Otoyolu'nun son kısmı olan 72 kilometrelik İzmit-Akyazı kesimini açacağız.
"İş insanlarımızın ve çalışanlarımızın yanında yer alıyoruz"
Salgın tedbirleri sebebiyle işlerine ara veren, işleri azalan esnafa gelecek 3 ay boyunca vereceğimiz 5 milyar liralık destek paketini Kabine Toplantısının ardından kamuoyuna açıkladım. Kamu arazilerini kullanan turizmcilerimiz için de 1 milyar liraya yakın bir erteleme getirdik. Çeşitli alanlarda uygulamaya koyduğumuz Katma Değer Vergisi ve stopaj indirimlerinin sürelerini de uzattık. Kısa çalışma ödeneğinden doğrudan yatırımlara kadar daha önce başlattığımız destekleri zaten sürdürüyoruz.
Yatırıma, üretime, ihracata ve istihdama yönelik özel destekleri ve teşvikleri ise asla ihmal etmiyoruz. Ülkemizin asıl gücünün bu alanlardaki başarıları olduğunu unutmadan elimizde bulunan tüm kaynakları en verimli şekilde kullanarak iş insanlarımızın ve çalışanlarımızın yanında yer alıyoruz. Devletin asıl böyle dönemlerde milletinin yanında olması gerektiği inancıyla her kesime yönelik desteklerimizi salgının yol açtığı sıkıntılar ortadan kalkana kadar devam ettireceğiz. Bu süreçte sabrı, fedakarlığı ve gayretiyle hep yanımızda olan milletimin her bir ferdine şükranlarımı sunuyorum.
"Gece gündüz çalışmayı sürdüreceğiz"
İçinden geçtiğimiz tarihi dönemde en büyük gücümüz birliğimiz, beraberliğimiz, kardeşliğimizdir. Her kim ki bunları hedef alarak bozgunculuk peşinde koşuyorsa emin olunuz tek amacı ülkemizin bu tarihi sıçrayışına engel olmaktır.
Türkiye'yi istedikleri şekilde yönlendiremeyenlerin ülke içindeki muhalefeti ve kurumları maşa olarak kullanma gayretlerini yakından takip ediyoruz. Son 7 yıldır uğradığımız her saldırıyı nasıl boşa çıkardıysak bu beşinci kol faaliyetlerini de aynı şekilde hüsrana uğratacağız.
Demokrasimizi ve ekonomimizi hep daha ileriye taşıyarak, 2023 hedeflerimize adım adım ilerleyerek inşallah büyük ve güçlü Türkiye'yi inşa görevini hep birlikte gerçekleştireceğiz. Gök kubbede baki kalanın bir hoş sada olduğu anlayışıyla geride hayırla anılmamızı sağlayacak eserler ve hizmetler bırakmak için gece gündüz çalışmayı sürdüreceğiz.
"İlk defa bir NATO üyesi olarak ülkemize uygulanmıştır"
Ülkemizde meşru rekabet zemininde mücadele edemeyenler tek taraflı yaptırım tehditleriyle bizi yolumuzdan çevirmeye çalışıyor. Bir süredir gündemde olan ABD yaptırımları açıklandı. Çok net ifade ediyorum 2017'den bu yana CAATSA konusunda hiçbir ülkeye Türkiye’den başka bu yaptırım uygulanmamıştır. İlk defa bir NATO üyesi olarak ülkemize uygulanmıştır.
#SONDAKİKA
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) December 16, 2020
[ABD yaptırımına tepki] Cumhurbaşkanı Erdoğan: 2017'den bu yana CAATSA konusunda hiçbir ülkeye yaptırım uygulanmamıştır. İlk defa bize uygulanıyor. Bu karar, ülkemizin egemenlik hakkına saldırıdır.https://t.co/m1EBzQlF51 pic.twitter.com/4zW2W2zGD0
"Bu karar ülkemizin egemenlik haklarına yönelik aleni bir saldırıdır"
Bu nasıl bir ittifaktır? Bu nasıl bir müttefikliktir? Bu karar ülkemizin egemenlik haklarına yönelik aleni bir saldırıdır. Kararın gerekçesi nedir? Gerekçe, Türkiye'nin Rusya'dan S-400 hava savunma sistemi almasıdır. Peki, Türkiye bu yola ne için başvurmuştur? Amerika çok zuun zamandır kendi elindeki hava savunma sistemlerinin ülkemize satışına izin ermiyor. Kaldı ki F-35 uçaklarının bine yakın parçasını Türkiye üretiyor ve Amerika’ya veriyor. Senato’da çıkan engellerin yanı sıra, bu sistemleri almak için istediğimiz şartların hiçbirini karşılamayan Amerika, biz ihtiyacımızı başka bir yerden karşıladık diye yaptırım silahını çekmiştir.
"Asıl amaç yeniden bizi kendilerine bağımlı hale getirmektir"
Önümüze konan, Türkiye'nin S-400 alması ve bu sistemin hiçbir teknik izah getirilemeyen F-35’ler için, paranın büyük kısmını verdiğimiz halde tehdit teşkil ettiği iddiası sadece bir bahaneden ibarettir. Asıl amaç, ülkemizin savunma sanayiinde son dönemde başlattığı atılımların önünü keserek yeniden bizi mutlak olarak kendilerine bağımlı hale getirmektir. Üstelik bunu kendi yayınladıkları raporda alenen belirtiyorlar.
En başından beri muhataplarımızın karşısına 'S-400 konusunda endişeniz varsa gelin teknik çalışma grubu kuralım, sorunu diyalog ve diplomasi yoluyla çözelim.' teklifiyle gittik. Fakat belli ki maksat üzüm yemek değil bağcıyı dövmek. Şayet S-400 konusu olmasaydı başka bir gerekçeyle benzer yollara başvurulacağı anlaşılıyor.
"Savunma Sanayii Başkanlığımızın projelerini hızlandıracağız"
Peki şimdi ne olacak? Biz kendi işimize bakacağız. Savunma sanayiimizi, her bakımdan bağımsız hale getirmek için dünkünün iki kat fazlasıyla çalışacağız. Savunma Sanayii Başkanlığımızın projelerini hızlandıracağız, savunma sanayii firmalarımıza daha çok destek olacağız. Daha evvel yaptırım kararı alınan bakanlarımıza yaptığımız gibi, Savunma Sanayii Başkanımız İsmail Demir'e ve ekibine daha çok sahip çıkacağız. Kamu kurumlarımızla, vakıf şirketlerimizle, özel sektörümüzle yakın iş birliği içinde yolumuza devam edeceğiz.
Üstelik ülke olarak böyle bir durumla ilk defa da karşılaşmıyoruz. Türkiye, 1974 Kıbrıs Harekatından sonra da yaptırıma tabii tutulmuştu. İşte o yaptırımın ardından bugünkü savunma sanayiimizin temellerini atmıştık. Bugünkü yaptırım kararıyla da her alanda küresel liderlik seviyesine çıkacak bir savunma sanayii inşa etme yolunda adımlarımızı hızlandıracağız.
"Türkiye artık yaptırımlarla kilitlenip kalma noktasını geride bırakmıştır"
Hükümetlerimiz döneminde, savunma sanayiine verdiğimiz önemin sebebi, tam da böyle durumlarda ülkemizin ayakta kalmasını sağlamaktır. Terörle mücadelemizi, sınır ötesi harekatlarımızı, savunma sanayii ürünleri ihracatımızı, yüksek teknolojiye dayalı her türlü araç ve gerecin tasarımını, yazılımını, üretimini kararlılıkla devam ettireceğiz.
Hamdolsun Türkiye artık bu tür yaptırımlarla kilitlenip kalma noktasını çoktan geride bırakmıştır. Elbette sıkıntılar olacaktır ama her sıkıntı bize beraberinde çözümü için bir kapı da aralayacaktır. Bir kez daha bu şarkı burada bitmez diyoruz, bir kez daha durmak yok yola devam diyoruz, bir kez daha sen Türkiye'sin, büyük düşün diyoruz.
Savunma sanayiimizden yeni müjdeler alıyoruz. ASELSAN ve ROKETSAN tarafından geliştirilen ilk yerli ve milli hava savunma füze sistemimiz HİSAR-A'nın envantere giriş öncesi son kabul testi yapıldı. Son test birkaç ay gecikti. Normal şartlarda yurtdışından tedarik edilen parçaya ambargo uygulandı. Yerli parçayı kısa sürede geliştirdik, füzeye entegre ettik kısa sürede neticeye ulaştık.