Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Elazığ'da düzenlenen mitingde halka hitap etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:
"Bu meydanda yalan yok, iftira yok, bu meydanda sadece aşk var"
14 ay sonra tekrar Elazığ’da olmaktan, siz Gakkoşlarla hasret gidermekten büyük memnuniyet duyuyorum. Bugün yine maşallahınız var. Bugün yine Fırat gibi coşan bir Elazığ var. Bugün yine partisine, davasına, milletin adamına sahip çıkan vefakar bir Elazığ var.
31 Mart’ta iftiracı müptezellere edep dersi, ahlak dersi, insanlık dersi vermeye hazırlanan bir Elazığ var. 31 Mart’ta dörtlü yalan çetesine dürüstlük dersi vermeye can atan Gakkoşlar var. 31 Mart’ta Kandil’in mızıkacılarına sandıkta milli şamarı indirmeyi iple çeken bir Elaziz var. Bu meydanda yalan yok, iftira yok, bu meydanda sadece aşk var, samimiyet var.
Bu meydanda zillet yok, sadece beka var, bağımsızlık, milli gurur var. Bu meydanda gerektiğinde bölücüleri demir yumruk olup ezen yiğitler var. Bu meydanda kutuplaşma değil, sadece kardeşlik var. Rabbim bu meydanı, bu sevdayı kem gözlerden, nazarlardan saklasın. Rabbim yol arkadaşlığımızı, dayanışmamızı daim eylesin.
"Bizim için Dünya Kadınlar Günü bir gün değildir"
Dün malum Dünya Kadınlar Günü’ydü. Ama bizim için Dünya Kadınlar Günü bir gün değildir. Dünya Kadınlar Günü, bunların, batının bir anlayışıdır. Bizim için kadınlar günü her gündür. Niye? Ana yoksa insan yok, ana varsa insan var. Sevgililer sevgilisi peygamberimiz ne buyuruyor? “Cennet annelerin ayakları altındadır” diyor. Ana var mı? Var…
"Elazığ samimiyettir, Elazığ milli iradenin kalesidir"
Elazığ vefadır, Elazığ samimiyettir, Elazığ milli iradenin kalesidir. Bunun için Elazığ hep bizim yanımızda oldu, bize sahip çıktı. Türkiye’nin en sancılı dönemlerinde Gakkoşlar, oylarıyla, destekleriyle, dualarıyla bizim yolumuzu aydınlattı. Cumhuriyet mitinglerinden, gezi olaylarına, terörle mücadeleden 15 Temmuz ihanetine kadar Elazığlı kardeşlerim önce millet dedi, önce memleket dedi, önce demokrasi ve istikrar dedi.
24 Haziran’da yüzde 70 gibi rekor bir oy oranıyla Elazığ yine bizi bağrına bastı. Elazığ 24 Haziran’da yüzde 54,6 ile AK Parti’yi, yüzde 68,1 ile Cumhur İttifakı’nı zirveye taşıdı. Bu kardeşinize güvendiğiniz, inandığınız için sizlere teşekkür ediyorum. Şahsıma ikinci kez Türkiye Cumhurbaşkanı olarak sizlere hizmet etme şerefi verdiğiniz için her birinize şükranlarımı sunuyorum.
"Siyaset, bileğinin gücüyle değil, sözün gücüyle kalpleri kazanmaktır"
Siyaset özünde bir yarıştır, rekabettir, mücadeledir. Siyaset, bileğinin gücüyle değil, sözün gücüyle kalpleri kazanmaktır. Siyaset, insanları, ortak değerler, ortak idealler etrafında bir araya getirme sanatıdır. Siyaset, ayrıştırmak için değil, birleştirmek, kutuplaştırmak için değil, gönülleri buluşturmak için yapılır. Her kim siyaseti insanımızı birbirine kırdırmanın aracı haline getiriyorsa, PKK’nın desteklediği HDP gibi, açıkça söylüyorum, onlar bu millete ihanet içindedir. Her kim miting meydanlarını iftira kürsüsüne çeviriyorsa o sadece kendi itibarını değil, siyasetin itibarını da yok ediyor demektir.
"Seçim sandığı önüne gelince bu millet yalancıya dersini verir"
Geçmişte Türkiye, bu tarz pek çok siyasetçi görmüştür. Bu millet yalanlarıyla, iftiralarıyla, siyaseti kirleten, siyaseti lekeleyen birçok kifayetsiz görmüştür. Bu ülke, CHP’nin milletvekili pazarlığı yaptığı Güneş Motel rezaletini, 4 senede 6-7 parti değiştiren fırıldakları bizzat görmüş yaşamıştır. Millet, siyasetin kalitesini artırmak yerine seviyesini aşağı çekenleri bir yolunu bulup sandıkta defetmiştir. Günlük hayatta yalancının mumu yatsıya kadar yanar. Siyasette ise yalancının mumu en fazla seçime kadar yanar. Seçim sandığı önüne gelince bu millet yalancıya dersini mutlaka verir.
"Ülkesine hizmet edenleri de, çıkarlarına tapanlarını da gördük"
Tarihimiz bühtanla seçim kazanacağını zanneden çapsızlarla doludur. Tarihimiz projkeleriyle değil de laf cambazlıklarıyla milletin gönlüne gireceğine inanan bir kifayetsiz muhterisler çöplüğüdür. Biz 40 senedir siyasetin içindeyiz, sizlerin huzurundayız. Yaşantımızla, kişiliğimizle, fikirlerimizle, meydanlarda söylediklerimizle, icra makamlarında yapıp ettiklerimizle 82 milyonun karşısındayız. Bu 40 yıllık siyasi hayatımız boyunca her türlü insanı, her türlü karakteri, her türlü siyasetçi tipini gördük. Ülkesine hizmet edenleri de, çıkarlarına tapanlarını da gördük. Milletin emanetini koruyanları da, ona ihanet edenleri de gördük.
Darbecilere direnenleri de, hainlerle anlaşıp tankların arasından sıvışanları da gördük. Bay Kemal gibi… Biliyorsunuz o gece, 15 Temmuz 23.15’te beyefendi Atatürk Havalimanı’na geliyor. Tanklar orada, millet orada ve o ne yapıyor biliyor musunuz? Tankların arasından FETÖ’cülerin müsaadesiyle çıkıyor, gidiyor Bakırköy belediyesine gidiyor. Kim bu adam? Darbecilere karşı tankların önüne önce ben çıkarım diyen adam. Bay Kemal… Akşam yalan, sabah yalan.
"2,5 milyonu aldığımda onu Mehmetçik Vakfı’na hibe edeceğim"
İşte bana da attığı iftiraları biliyorsunuz. Ve açtım davaları bayağı kazanıyorum. Şimdi en son Man Adası diye bir şey tutturdu, çıkardı grubunda böyle kağıtları da salladı, açtık davayı oradan da bir 2,5 milyon kazandık. Şimdi o tabii itirazlarını falan yapıyor. O 2,5 milyonu aldığımda onu Mehmetçik Vakfı’na ben de hibe edeceğim. En ideal yer orası. Hiç olmazsa Kılıçdaroğlu’nun da bir hayrı olur.
"Bu tiplerin hepsini son 17 senede 14 kez sandığa gömdük"
Önce devlet, önce beka diyenleri gördük. 3-5 oy için terör örgütlerine taşeronluk yapanları da gördük. Demokratları da, özgürlükçüleri de gördük. Yasaklar sürsün diye Anayasa Mahkemesi kapısında nöbet tutanları da gördük. Bu tiplerin hepsini milletimizin desteğiyle son 17 senede 14 kez sandığa gömdük. Ne dediler? “Muhtar bile olamaz.” Bize ömür biçenlerin de Allah’ın lütfuyla hamdolsun hezimete uğrattık.
"Bu millet, milli iradeye tünel kazılmasına asla göz yummaz"
Bizim insanımız basiret ve feraset sahibidir. Bizim insanımız kime oy vereceğini, kime yetki vereceğini, kimi yeri zamanı gelince sandıkta tasfiye edeceğini iyi bilir. Bu millet, popülizme, hakarete, yalana asla pirim vermez. Bu millet, bölücülerle işbirliği yapıp milli iradeye tünel kazılmasına asla göz yummaz. Benim milletim projeye oy verir, esere oy verir, doğruluğa, dürüstlüğe, samimiyete oy verir.
Benim milletim, hizmet siyasetine, kardeşlik siyasetine, birlik beraberlik siyasetine oy verir. Benim Elazığlı kardeşim, vicdan terazisinde her şeyi en hassas biçimde tartar, ölçer, biçer, ona göre de kararını verir. Bu millet kendini hafife alanı, aşağılayanı, azarlayanı, milletin aklıyla, hafızasıyla alay edeni er ya da geç sandığa gömer.
"Bay Kemal’in yalan furyasına son günlerde ittifak ortakları da katıldı"
Biliyorsunuz CHP’nin başındaki zatın yalanlarıyla uğraşıyoruz. CHP Genel Başkanı’nın akşam başka, sabah başka yalanlarıyla uğraşmaktan bıktık. Atalarımız ne diyor? “Üzüm üzüme baka baka kararır” diyor. Bay Kemal’in yalan furyasına son günlerde ittifak ortakları da katıldı, hanımefendi de katıldı, diğeri de katıldı. HDP’li Eş Başkanlar bir taraftan, hanımefendi bir taraftan sürekli iftira. Dağdan aracılarla pusula geliyor, emir geliyor, direktif geliyor, hemen ertesi gün Kandil’in mızıkacıları bize saldırıyor.
"Bunun adı şaka değil, lsa olsa hadsizliktir, edepsizliktir"
Denizli’de ortak miting düzenliyorlar, millete projelerini, eserlerini, yaptıklarını ve yapacaklarını anlatacakları yerde bize ve halkımıza bühtan ediyorlar. Denizlili kardeşlerimizi, “Cumhurbaşkanının terörist dediği Denizlililer” diyerek selamlıyor. Ertesi gün tezgahı Aydın’da “Cumhurbaşkanının terörist dediği Efeler” diyerek devam ettiriyor. Anlaşılan bu mızıkacılar, önümüzdeki 21 gün boyunca gittikleri her şehri, her bir vatandaşımızı teröristler diye selamlayacaklar. Şaka bahanesiyle, önlerine çıkan herkese terörist damgası vurmaya, benim milletime hakarete devam edecekler.
İnşallah Elazığ’a geldiklerinde bu hataya burada da düşmezler. Denizli’deki, Aydın’daki rezaleti inşallah burada tekrarlamazlar. Şehitler, gaziler, yiğitler, kahramanlar otağı Elazığ’da inşallah sizleri teröristler diye selamlamazlar. Çünkü tıpkı Denizlili, Aydınlı kardeşlerimiz gibi Gakkoşlar da hassastır. Kandil’in mızıkacıları şakalaşacak, komiklik yapacak, gülecek eğlenecek diye terörist yaftasına benim Gakkoşlarım tahammül etmez. Gakkoş’a şakadan da olsa terörist denmez.
Aydınlı Efelere, Maraşlı Edelere, Karadenizli Uşaklara, Erzurumlu Dadaşlara eğlence olsun diye terörist denmez. Bunun adı şaka değil, komiklik değil, olsa olsa hadsizliktir, edepsizliktir.
"Onunla hemen hesaplaşacağız, onun hesabı ağır olacak"
Elbette biz bunların şaka diyerek paçalarını sıyırmaya çalıştığı iftiralarla, bühtanlarla şu anda mahkemeye verdim. Mahkemede hesaplaşacağız. Oradan da bir şeyler muhakkak gelecek. Fakat, hanımefendinin kaçacak deliği de yok. Çünkü o milletvekili de değil. Onunla hemen hesaplaşacağız, onun hesabı ağır olacak. Milletimiz onlara 31 Mart’ta sandıkta en büyük tokadı atacak. 31 Mart günü millet, bunlara şaka nasıl olurmuş sandıkta gösterecek.
Kardeşlerim işte muhalefet bu, muhalefetin seviyesi, kapasitesi, çapı bu. Bunlardan ne köy olur ne de kasaba. Bunların ne size hizmet gibi bir derdi ne de Türkiye’nin geleceğiyle ilgili bir projeleri var. Bunların ne siyasette dürüstlük gibi bir değerleri ne de ülkemizin bekası gibi bir hassasiyetleri var. Bunların tek hedefi koltuklarını korumak, çıkarlarını korumak, rant kapısı olarak gördükleri 3-5 belediyeyi korumak.
"Milletvekili çıkaramadığımız yere de hizmet götürdük"
Bunların gayesi bize hakaret ederek, bölücü örgütün uzantılarıyla girdikleri ittifakı gizlemek. Hatay’da bize saldırıyorlar. Ne diyor? “Oy yoksa hizmet de yok, o yoksa yol da yok.” Kim diyor bunu? Böyle bir belediye başkanından hanımefendi niye bahsetmiyorsun. Böyle siyaset olur mu? Böyle belediye başkanlığı olur mu? Sana oy verene hizmet edeceksin, oy vermeyene vermeyeceksin öyle mi?
AK Parti iktidarları olarak biz, milletvekili çıkardığımız yere de hizmet götürdük, milletvekili çıkaramadığımız yere de hizmet götürdük.
"Kuzey Irak’ta Kürdistan var, defol oraya git"
Türkiye’de Kürdistan diye bir bölge var mı? Türkiye’de Doğu Anadolu var, Güneydoğu Anadolu var, Karadeniz’imiz var, Akdeniz’imiz var, Orta Anadolu’muz var, Ege’miz var, Marmara’mız var ama Kürdistan diye bir bölgemiz yok. Ha sen Kürdistan’ı çok mu seviyorsun o zaman Kuzey Irak’ta Kürdistan var. Buyur oraya git, defol, defol oraya git.
İşte 31 Mart bunlara bu cevabı verme günüdür. Şimdi, hanımefendi nasıl beğendin mi? Bak Kürdistan diyor. Onunla omuz omuza gidiyorsun hanımefendi. Sen Erdoğan’ın ağzından kalkıp da halkına terörist ifadesini kullandığını asla ispat edemezsin, edemeyeceğin için de bunun bedelini ödeyeceksin. Senin ortağın, o da ödüyor işte. Sen de ödeyeceksin.
HDP ödeye ödeye zaten bitmiyor, o da ödeyecek. Bak birileri cezaevinde süre dolduruyor. FETÖ’cüler dolduruyor, aynı yola sen de düşebilirsin. Niye? Çünkü bu ülkenin Cumhurbaşkanına iftira atamazsın. Yalan söyleyemezsin, asla söylemediklerimle bana iftirada bulunamazsın. Türkiye yol geçen hanı değildir, bir hukuk devletidir.
"Biz de arkamızı gakkoşlara ve Allah'a dayadık"
İşte ne diyor? 'Biz arkamızı YPG'ye, PYD'ye, PKK'ya dayadık.' Ben de buradan sesleniyorum, biz de arkamızı gakkoşlara ve Allah'a dayadık. Yola öyle çıktık. Ne diyor? '1 Temmuz'a kadar terörle mücadele yasasını kaldırmazsanız savaş kapıda.' Ne oldu? 1 Temmuz geldi geçti.
“Kandil'e tek laf edemiyorlar”
Milletin huzuru, birliği ve beraberliği için Mehmetçikle, polisle, F-16, İHA ve SİHA'larla teröristlerin inlerine girildi. Kandil'e kadar gittik, teröristleri oralarda da gömmeye devam edeceğiz.
Muhalefet ise bizi diline doladı ve sürekli hakaret ediyor. Kandil'e tek laf edemiyorlar. Pensilvanya'ya kelime söyleyemiyorlar. YPG'ye PYD'ye tek bir eleştiri getirmiyorlar. Vatandaşın rızkına, lokmasına musallat olan fırsatçılara tek bir cümle bile kuramıyorlar. Bu çapsızlar, hangi iftirayı atarsa atsın bizim tek bir gündemimiz var, bizim derdimiz millet, hedefimiz hizmet. Biz gönüller yapmak, gönül kazanmak için çalışıyoruz.
“Bin 38 yataklı Elazığ Şehir Hastanesi hizmete sunuldu”
Elazığ için 17 yılda 14 milyar lira yatırım yaptık. Bin 38 yataklı Elazığ Şehir Hastanesi hizmete sunuldu. Halep oradaysa arşın işte SSK Genel Müdürü Bay Kemal'in olduğu yerde. Kuyruksa kuyruk, sefaletse sefalet, rezaletse rezalet, ölüleri bile rehin aldılar. Bu adam, nasıl bu ülkede siyaset yapıyor? Benim CHP'ye gönül veren kardeşlerim bu adama nasıl oy veriyor?
“Hızlı Tren projelerinin etüt çalışmaları devam ediyor”
Harput, bin 400 yıllık medeniyet birikiminin tescillerinden biri. Elazığ'daki 36 tarihi eser restore edildi. Millete efendi değil hizmetkar olmaya geldik. Malatya-Elazığ ve Elazığ-Diyarbakır Hızlı Tren projelerinin etüt çalışmaları devam ediyor. Evvelsi gün başıma ne geldi biliyor musunuz? Mardin'deydim, Mardin'e hızlı trenden bahsettim. Benden sonra hani bu Kürdistan'dan bahseden terbiyesiz var ya o bir konuşma yaptı. Ne diyor biliyor musunuz? 'Mardin'e geldi Cumhurbaşkanı, buraya hızlı tren gelecekmiş, Mardin'in hızlı trene ihtiyacı mı var, ne gerek var hızlı trene?' diyor. 'Havaalanına ne gerek var' da diyebilirlerdi. Fakat benim milletim bu adamlara hala niçin oy veriyor diye şaşıyorum. Biz hizmet götürüyoruz. Hızlı tren benim Kürt kardeşime çok mu? Ahmet, Mehmet kardeşim, Ayşe, Fatma kardeşim bunlar niçin hızlı trene binmesin?
“Çitçilere 5 milyar lira destekleme ödemesi yaptık”
Türkiye genelinde çiftçilere bu yılın ocak-şubat döneminde toplam 5 milyar lira destekleme ödemesi yaptık. Mart ayı içerisinde 3 milyar 716 milyon liralık daha ödeme yapacağız. Böylece yılın ilk 3 ayında 8 milyar 777 milyon liralık bir desteği sağlamış olacağız. Elazığlı çiftçilerimiz bu desteklerden paylarına düşeni alacak.
“Binlerce Elazığlıya istihdam sağlayacak projelere imza atıyor”
Elazığ’ı her zaman her alanda destekledik. Desteklerimizin meyvelerini son zamanlarda özel sektörümüzün burada yaptığı yatırımlarla alıyoruz. Özel sektör firmalarımız, tekstilden turizme, elektrikli motordan hayvancılığa, jeotermalden kerevit işlemeye kadar farklı alanlarda binlerce Elazığlıya istihdam sağlayacak projelere imza atıyor. Tüm bu yatırım hamlelerinin artarak devam etmesi için 31 Mart'ı başarıyla atlamamız lazım.
Sandık asla ihmale gelmez, sandık asla boş bırakılmaz. Sandığa muhakkak gitmeli, gitmeyenleri de götürmeliyiz. Sizlerden sandıklara gözünüz gibi bakmanızı rica ediyorum.
Kaynak: TRT Haber / AA