Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar:
TBMM'de yeni dönemde de bizi çok önemli bir gündem bekliyor. Milletimizin beklentilerine cevap verecek kanunların hazırlıklarını titizlikle takip ediyoruz. Meclisin tüm çalışma safhalarında her birinizden aktif katkı bekliyorum. Öncelikli işimizin yasama olduğunu unutmadan enerjimizi bu yönde kullanmalıyız. Milletvekillerimizden gelen tüm talepleri dikkati alıyor, değerlendiriyor, mümkün olduğunca neticelendiriyoruz.
TBMM, kurucu vasfı ve zengin temsil yelpazesiyle ülkemizin ortak vicdanını da temsil ediyor. Bu çatı altında, teröre bulaşmaması ve hukuka uygun davranması şartıyla her siyasi görüşün yeri, anlamı ve söz hakkı vardır.
"Meclis'in yasama yılını en verimli şekilde değerlendireceğiz"
Cumhur İttifakı olarak kendi içimizde ortaya koyacağımız güçlü dayanışma ve gerekiğinde sağlayacağımız çok daha geniş uzlaşmalarla Meclis'in yasama yılını en verimli şekilde değerlendireceğiz. Bugüne kadar verdiğimiz her mücadelede desteğini yanında bulduğumuz MHP ve Devlet Bahçeli'ye şukranlarımı sunuyorum.
"Yunanistan ve Rum kesimine hak ettikleri cevapları sahada vermeyi sürdüreceğiz"
Doğu Akdeniz'de ülkemizin ve Kıbrıs Türklerinin haklarını gözetmeyen hiçbir planın hayata geçme imkanı olmadığını ortaya koyduğumuz sağlam duruşla herkese gösterdik. Yavuz gemimizin güvenliğini donanmamız sağlıyor. Oruç Reis sismik araştırma gemimiz de yeniden Akdeniz'deki görevine döndü. Barbaros Akdeniz'deki çalışmalarına devam ediyor. AB ve NATO platformlarındaki sözlerini tutmayan Yunanistan ve Kıbrıs Rum kesimine hak ettikleri cevapları sahada vermeyi sürdüreceğiz. Kanuni bakım çalışmalarının bitmesinin ardından Karadeniz'deki görevi için yola çıkacak. Kanuni gemimizin faaliyetlerinden de inşalah müjdeli haberler bekliyoruz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Görüşmelerdeki sözlerini tutmayan Yunanistan ve Kıbrıs Rum kesimine hak ettikleri cevabı sahada vermeyi sürdüreceğiz.https://t.co/stlIrGB1CQ pic.twitter.com/tcMqs5yaoT
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) October 14, 2020
"Cumartesi yeni rezerv miktarını açıklayacağız"
Fatih'in keşfettiği doğalgaz haberi milletimizi sevince boğmuştur. İnşallah cumartesi günü Fatih sondaj gemimize giderek hem çalışmaları yakından görecek hem de yeni rezerv miktarını açıklayacağız.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Cumartesi günü Fatih sondaj gemimize giderek yeni rezerv miktarını açıklayacağız.https://t.co/stlIrGB1CQ pic.twitter.com/lrfUEMl65T
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) October 14, 2020
Eylül ayı ihracatımız Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdı. Her alanda ümit verici gelişmelerle karşı karşıyayız.
İnşallah salgının kontrol altına alınmasıyla tedbirlerden kaynaklanan sorunlar ortadan kalkacaktır.
Cumhur İttifakı'nın kaderi ile ülkenin kaderi bütünleşmiştir.
"Bunun adı terör örgütlerinin sivil toplum kuruluşlarına el koyması hadisesidir"
Türkiye'nin çözmesi gereken bir mesele de meslek kuruluşlarının sürdürülemez hale gelmiş çarpık yapısıdır. Barolarla ilgili sıkıntının çözümü konusunda önemli bir adım atmıştık. Türk Tabibler Birliği başta olmak üzere - düşünebiliyormusunuz terör örgütünden birini getirip başına koydular- değerli arkadaşlar bunun adı demokratik bir yaklaşım değildir. Bunun adı terör örgütlerinin sivil toplum kuruluşlarına el koyması hadisesidir.
"Türk Tabipler Birliği'nin de yapısında değişiklik yapmak zorundayız"
Bu hükümetin en başarılı olduğu alanlardan bir tanesi sağlıktır. Bu hükümete kalkıpta hala çirkin yaklaşımlar içinde bulunmak kabul edilebilir bir şey değildir. Bütün hastanelerimizle farklı bir dönemi yaşıyoruz. Bunlar buralardaki yapmaları gerek görevleri yerine getirmiyor ama saygısızlık hakarette varlar. Çoklu baro sisteminde yaptığımız gibi, Türk Tabipler Birliği ve diğer meslek odalarında değişiklik yapmak durumundayız ve bu konudaki çalışmayı başarılı bir şekilde sürdüreceğimize inanıyorum. Bir meslek kuruluşunun görevi Azerbaycan'ın verdiği mücadeleye laf söylemek olamaz.
"Minsk üçlüsü hala oyalama taktiğiyle bu işi geçiştiriyor"
Minsk üçlüsü hala oyalama taktiğiyle bu işi geçiştiriyor. Versenize işgal altındaki toprakları, gitsinler kendi topraklarına. İşgal altındaki bu topraklardan eğer dünyada insan hakları ve demokrasi varsa ve siz de bu sorunu çözmekle görevliyseniz bir an önce bu müzakereleri bitirip bu toprakları sahiplerine vermektir. Bir müzakere 30 yıl sürer mi? 30 yıldır oyalanıyor. 30 yıldır, oturdular, konuştular, dağıldılar. Bu kadar uzun sürecek bir iş değil bu. Vermediler, iş bu hale geldi. Şimdi Ermenilerle Azeri kardeşlerimiz mücadeleyi sürdürüyor. Biz Azeri kardeşlerimize her türlü desteği vermeye varız, yine vereceğiz ama Minsk üçlüsünün içerisinde olanların verdiği desteği neden konuşmuyorsunuz. Bunca besleme karşısında sessiz kalıyorsunuz ama gelip Azerbaycan'a mücahitleri Suriye'den gönderdiniz diyorsunuz. Onların kendi topraklarında işi var.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Minsk Üçlüsü oyalama taktiğiyle bu işi geçiştiriyor. Versenize işgal altındaki toprakları, gitsinler kendi topraklarına. Bir müzakere 30 yıl sürer mi?https://t.co/stlIrGB1CQ pic.twitter.com/XH0CiRVT5H
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) October 14, 2020
"Türk ismini haketmeyen meslek kuruluşlarından bu imtiyazlarını ellerinden almalıyız"
Her meslek kuruluşunun kuruluş kanunu ortada. Bunların hangisinde terör örgütünü övme, kendi halkının değerlerini aşağılama yazıyor. Türkiye'nin bu ayıptan kurtulma vakti gelmiştir. Odalar Birliğinde atılan adım neyse TTB ile ilgili süratle bu adımları atıp her fikrin her düşüncenin içinde yer aldığı tabibler birliğini oluşturmamız lazım. 28 tane bu şekilde kuruluş var. Bunların hepsi için bu çalışmaların yapılması lazım. Diğer siyasi partiler buna katılır, katılmaz ama bu adımı atmamız lazım. Vakit kaybına tahammülümüz yok. Meclisimiz derhal harekete geçmelidir. MHP ile de istişare halinde grubumuzun süratle bu adımı atmasını istiyorum. Mümkünse diğer partilerin de desteğini alarak bu adımı atmalıyız. Türk ismini haketmeyen meslek kuruluşlarından bu imtiyazlarını ellerinden almalıyız. TTB'nin başındaki Türk ifadesi zaten bunlara yakışmıyor.
"Türkiye olarak Azerbaycan'ın yanında olmayı sürdüreceğiz"
Azerbaycan'ın topraklarını kurtarmak için yürüttüğü şanlı mücadeleyi bir kez daha selamlıyorum. Vatan müdafası yapan Azerbaycanlı kardeşlerimize rabbimden güç kuvvet ve zafer temenni ediyorum. Azerbaycan'a baskı uygulayan devletlerin amacı çatışmaları durdurmak değildir. Şayet öyle olsaydı Ermenistan'ın ağır silahlarla sivillere saldırmasına izin vermezlerdi. Yaşadığımız tecrübeler bize hak almanın ancak söke söke yürütülen bir mücadele sonunda olduğunu gösteriyor. Azerbaycanlı kardeşlerimizin de böyle bir kararlılıkla mücadeleyi yürüttüğünü biliyorum. Türkiye olarak Azerbaycan'ın yanında olmayı sürdüreceğiz.
"KKTC'deki Türk kardeşlerime sesleniyorum bu topraklar sizin"
Kapalı Maraş bölgesinin açılası Kıbrıs için tarihi bir dönüm noktasıdır. Bundan rahatsız olanlar var. Kim rahatsız oluyor, batı, Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum onlar rahatsız oluyor. Kapalı Maraş bölgesi Kuzey Kıbrıs Türklerinin malıdır. Güney Kıbrıs'ın AB'ye girişi öyle olmadı mı? Bize referandum yapılsın referandumdan sonra da adımını atalım dediler. Yüzde 65 KKTC evet, güney hayır dedi. Güney hayır dediği halde AB'ye aldılar. KKTC'ye parasal desteği vermediler. Tüm bu olanlar ortadayken Kapalı Maraş'la ilgili burası bizimdir havasına giriyorlar. KKTC'deki Türk kardeşlerime sesleniyorum bu topraklar sizin. Bu topraklara sahip çıkan siyasi iradeye de sahip çıkmanız lazım. KKTC vatadaşlarının kendileri için en doğru kararı vereceğine inanıyorum.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kapalı Maraş bölgesi Kuzey Kıbrıs Türkü’nündür. Kuzey Kıbrıs'taki soydaşlarımıza sesleniyorum, bu topraklara sahip çıkmanız lazım.https://t.co/stlIrGB1CQ pic.twitter.com/VP4YdVVqBe
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) October 14, 2020