Çok Bulutlu 8.8ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Gündem
TRT Haber 16.04.2021 13:19

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Dışişleri Bakanımız Dendias'a haddini bildirdi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yunanistan Dışişleri Bakanı Dendias'ın Türkiye ziyaretindeki gerilimle ilgili konuştu. "Dendias'ın tutumu karşısında Dışişleri Bakanımız ona haddini bildirdi" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Dışişleri Bakanımız Dendias'a haddini bildirdi
[Fotoğraf: AA]

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da Kerem Aydınlar Camii'nde cuma namazının ardından açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının satır başları şöyle;

"Dışişleri Bakanımız ona haddini bildirdi"

Fakat Dışişleri Bakanımızla yaptıkları görüşmede ise maalesef iş çok daha farklı bir zemine kaydı. Tabii Dışişleri Bakanımız, Dendias'ın bu davranışları, tutumu karşısında ona haddini bildirdi. Daha yumuşak da olamazdı. O da zaten millet olarak, ülke olarak bize yakışmazdı. Gereken yaklaşımı, değerlendirmeyi yapmak suretiyle işi bitirmiş oldular. Tabii bunu biz doğru bulmuyoruz. Yani bir taraftan bir uyum süreci olsun, bir taraftan Türkiye-Yunanistan arasında ben kendisine de söyledim, yani aramıza başkalarını sokmayalım, Avrupa Birliği, şu, bu, bunlar girmesin. Biz iki komşu ülke ve tarihi itibarıyla da çok farklı yaklaşımları olan, sıcak ilişkileri olan iki ülkeyiz.


 

150 bin civarında soydaşımız Batı Trakya'da yaşıyor. Bunlar bir şeyi ifade ediyor. Aynı şekilde sizin bizimle olan bağlantılarınız devam ediyor. Bakın dün İstanbul'a geldiniz Sayın Patrik ile görüşmeniz oldu ve buradaki Rum vatandaşlarımızın temsilcileriyle görüşmeleriniz oldu. Bunlar bizim için olumlu yaklaşımlar fakat nedense siz bizim 150 bin soydaşımıza maalesef Yunanistan'da gerekli vatandaşlık ilgisini göstermiyorsunuz. Göstermediğiniz gibi oradaki başmüftülük olayında, hala başmüftüyü kalkıp siz kendiniz atıyorsunuz. Bir defa oradaki başmüftüyü sizin atama hakkınız Lozan'a göre yok. Böyle bir şeyi nasıl yaparsınız? Biz patriği atamıyoruz. Kim atıyor patriği? Sen Sinod Meclisi atıyor. Sen Sinod Meclisi'nin de oluşması ancak bizim vatandaşımız olmaları halindedir. Bakın bunlar vatandaşlık noktasında da sayısal olarak düşmüştü.

Biz bunlara vatandaşlık verdik ve sayı 7'ye falan düşmüştü, tekrar sayıyı tamamladılar, belli sayıya geldi. Şimdi Sen Sinod Meclisi patriği seçiyor. Yunanistan'da da bizim başmüftümüzü kim seçecek? Oradaki bizim müftülerimiz, imamlarımız, vesaire onlar seçmesi lazım ama ne yazık ki Yunanistan buna tahammül edemiyor ve bizim oradaki müftülerimize, imamlarımıza böyle bir yetkiyi vermediği gibi, kendi memuruymuş gibi, sanki kendi din görevlisiymiş gibi bunları atama yoluna gidiyor. Bunlar bir defa aramızdaki uluslararası hukuka da aykırı ve aramızdaki ilişkilerin zedelenmesine de bir neden teşkil ediyor. Bunun düzelmesi lazım ama maalesef kaç yıldır gelen, giden bütün yönetimlerle bunları konuşmamıza rağmen hiçbir netice alamadık. Temenni ederiz ki bundan sonra alırız dedik ama maalesef bunlarda öyle bir hava yok.

Çiftçinin elinde kalan patates, soğan ve çeltik

Sayın Kılıçdaroğlu'nu herhalde artık tanımışsınızdır. Bir önceki açıklamada farklı, bir sonraki açıklamada daha farklı. Bay Kemal biz seni artık tanıdık, biliyoruz. Şu anda benim çiftçimin elinde bu noktada soğan, patates kaldıysa ki bunu da yaptığım il başkanları toplantısında teşkilatım 'Şu anda vatandaşımızın elinde 1 milyon 250 bin ton patates, 300 bin ton soğan kaldı.' dediler. Trakya'dan da yine Edirne İl Başkanım, 'Şu anda çeltik noktasında Trakya'da sıkıntımız var.' dediler. Hemen daha toplantı bitmeden Toprak Mahsulleri Ofisimle bir görüşme yaptım.


 

'Ben bugün kendileriyle görüşme yapacağım, şu anda onlarla görüşmeye giriyorum.' dedi. Ben de kendilerine şunu söyledim, 'Başkan hemen hiç işi uzatmayalım' dedim ve çeltikte üç ayrı çeşit vardı baldo, osmaniye, vesaire, bunların hepsini de en uygun fiyat neyse bu fiyatla, eğer silolarımızda müsaitse ki müsait dedi, o zaman ellerinden bunları alacaksınız ve çeltik çiftçimizin elinde kalmasın dedim. Bu şekilde çeltik konusunu çözdük. Patates ve soğan konusunda da onları da ayrıca alacağız, Tarım Kredi Kooperatifleri vasıtasıyla İçişleri Bakanıma da gerekli talimatı verdim, bunları valilerimiz kanalıyla tüm Türkiye'ye ramazan öncesinde hibe olarak vatandaşlarımıza onu ayrıca dağıtacağız. Yani çeltik, hibe olarak dağıtılmadı. Patates ve soğanı hibe olarak dağıtalım dedik ve kararı bu şekilde verelim dedik. Ama nedense Bay Kemal rahatsız oldu. Alıştık artık bunun bu tür rahatsızlıklarına ama biz işimizi biliyoruz, görevimizi biliyoruz, bunların yalanlarına da hiç ilgi duymadan yolumuza devam ediyoruz.


 

"Kuzey Kıbrıs bir Fransa değildir"

KKTC'de laikliğe aykırı olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi'nin Kur'an kurslarının kapatılması kararına ilişkin, KKTC'de bulunan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'na giderken Cumhurbaşkanıyla bu konuyu etraflıca görüşmesini söyledim. Görüşmeden sonra da gerekli açıklamayı orada yapmasını söyledim. Anayasa Mahkemesi Başkanının yapmış olduğu bu açıklamayı bizim kabul etmemiz mümkün değil. Öncelikle Anayasa Mahkemesi Başkanının laikliği öğrenmesi lazım. Türkiye'de şu anda laikliğin uygulaması nedir, bunu da öğrenmesi lazım. Eğer tavır değişti değişti, tavır değişmediği takdirde biz özellikle Kuzey Kıbrıs'ta inanç özgürlüğü noktasında oradaki yavrularımızın Kur'an eğitimi noktasında, onların eğitimine engel teşkil edecek adımların atılmasına asla müsamaha edemeyiz.

Türkiye'de din eğitimi ve öğretimi noktasında bu tür şeyler çözüldü. Laiklik anlayışı onların anladığı gibi değildir ve Kuzey Kıbrıs bir Fransa değildir. Kuzey Kıbrıs artık uygulamalarıyla, her şeyiyle Türkiye'deki uygulamalar neyse bunları uygulama safhasına geçirmek durumundadır. Oradaki bazı sendikaların, dinden uzak sendikaların, din düşmanı sendikaların attığı adımları bizim de kabul etmemiz mümkün değildir. Anayasa Mahkemesi Başkanı, bu yanlışından süratle dönmelidir. Dönmediği takdirde atacağımız adımlar da bundan sonraki süreçte farklı olacaktır, bunu da bilmeleri gerekir. Başkan Yardımcım Fuat Bey de bu konuyu Ersin Bey'le görüşmek suretiyle süratle bu işin düzeltilmesi konusunda gerekli adımların atılmasını kendisine bildirecektir. Ben de süreci takip ediyorum. Duruma göre bizler de adımlarımızı atacağız.

"Kanal üzerinden geçecek köprülerden bir tanesinin adımını inşallah haziranda atacağız"

"Muhalefetin işi gücü bu ülkede herhangi bir şeyi, hayırlı bir işi yaptırmamak. Şu anda biz ilk adımı, inşallah kanal üzerinden geçecek köprülerin adımını atalım istiyoruz. Şimdi ilk etapta planlanan 6 köprü, bunun 7 de olma durumu var. Şu anda projelendirmede bu adımlar atıldı. Kanal üzerinden geçecek köprülerden bir tanesinin adımını inşallah haziranda atacağız. Şu an itibarıyla da Ulaştırma Bakanlığımız, Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız süratle adımı atıp ve sahiplendirme, sahiplendirmeyle birlikte de inşallah bu adımı atıp temeli atacağız. Bu temelle birlikte ilk köprünün yapımına başlayacağız. Çünkü bu köprülerle birlikte bir defa kanalın her iki yanından sürecin başlaması önem arz ediyor. Bunları devam ettireceğiz. Bir diğer taraftan da tabii çok ciddi hafriyat söz konusu olacak. Bu hafriyatların yapımı da sahiplendirme bittikten sonra başlayacak. Burada tabi küresel sermayeden, yerli sermayeyle bu işe girecek olanlar var. Veyahut konsorsiyum olarak sadece Türkiye'den bu işi yürütecek olanlar olabilir. Bir diğer taraftan da, yani dış kredi veya tamamıyla içeriden bu işi yapmak suretiyle adımı atmak da söz konusu.

İsrail'in Gazze saldırısı

İsrail'in gece saatlerinde Gazze'ye düzenlediği saldırı, bu tabi İsrail'in maalesef Müslümanlara karşı tavrının çok açık net bir göstergesidir. İsrail'in, İslam düşmanlığını biliyoruz. Ama maalesef İsrail bu huylarından vazgeçmiyor. İsrail yönetimi bu huylarından vazgeçmiyor. Bu din düşmanlığı, İslam'a karşı olan düşmanlığı karşısında tüm insanlık istiyoruz ki bu İsrail'in, İslam'a olan düşmanlığını da yakından takip etsin ona göre de bunların değerlendirmesini yapsın. Biz tabii ister istemez, İsrail bu tavrını devam ettirdiği sürece ikili münasebetlerimizin de arzu edilen seviyeye gelmesi mümkün olmuyor.

Sıradaki Haber
Emine Erdoğan'dan Bitlis şehidinin ailesine taziye ziyareti
Yükleniyor lütfen bekleyiniz