Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Spor Aşkı Engel Tanımaz" Özel Eğitim Okullarına Spor Malzemesi Dağıtım Töreni'nde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının satır başları şöyle;
Sevgili öğrenciler, saygı değer misafirler sizleri en kalbi duygularımla hürmetle muhabbetle selamlıyorum. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne milletin evine bu gazi mekana hepiniz hoşgeldiniz. Engelli kardeşlerimizin özellikle de sporcularımızın bu özel gününde sizlerle beraber olmaktan büyük memnuniyet duyuyorum. Sözlerimin hemen başında buradaki kardeşlerimle birlikte tüm engelli vatandaşlarımın engelliler haftasını tebrik ediyorum.
Engelli kardeşlerimiz hayatın her alanında sergiledikleri üstün başarılarla azim ve kararlılıklarıyla hepimize örnek oluyorlar. Özellikle son dönemde engellilerimiz sporun farklı branşlarında dünya çapında iftihar verici başarılara imza atıyorlar. Buradaki sporcu kardeşlerimizin şahsında şanlı bayrağımızı her yerde gururla dalgalandıran tüm sporcularımıza ülkem ve milletim adına teşekkürlerimi iletiyorum. Engelli kardeşlerimizin hayata dört elle sarılmalarından aldığımız ilhamla biz de engellilerimizin hayallerini gerçeğe dönüştürebilmeleri için hiçbir fedakarlıktan kaçınmıyoruz ve kaçınmayacağız. Her fırsatta ifade ettiğim gibi hangi kökene, inanca, kültüre, sosyal statüye sahip olursa olsun 85 milyonun her biri devletimizin nazarında eşittir.
"Başkaları sırtını dönsede biz engelli kardeşlerimizi asla yok sayamayız"
Gerek insanı yaşat ki devlet yaşasın buyuran kadim kültürümüz gerekse anayasamızda yerini alan sosyal devlet ilkemiz bize adil olmayı eşit davranmayı insanlar arasında ayrım yapmamayı emretmektedir. Bizim siyaset ve devlet anlayaşımızda hiç kimse insani vasıflarından, doğuştan gelen özelliklerinden dolayı ötekileştirilemez. Hiç kimse etnik kimliğinden, meşrebinden, fikrinden hele hele dış görünüşünden dolayı ayrımcılığa maruz bırakılamaz. Hiç kimse bedensel engeli dolayısıyla sosyal hayatın dışına itilemez. Başkaları sırtını dönsede biz engelli kardeşlerimizi asla yok sayamayız. Başkaları görmezden gelse de biz engellilerimizi ihmal edemeyiz. Bilhassa da engelli vatandaşlarımızın cehalet, bilgisizlik, imkansızlık gibi sebeplerle iki duvar arasına hapsedilmesine tahammül gösteremeyiz.
Vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes bu ülkenin birinci sınıf vatandaşıdır. İnsanlarımızın tamamının imkanlardan ve fırsatlardan eşit derecede faydalanmasını sağlamak da bizlerin temel görevimizdir. Bu hassasiyetle 85 milyonun tüm fertleri gibi engelli kardeşlerimizin de hiç bir sorun sıkıntı yaşamadan eşit bireyler olarak hayata katılımlarına büyük önem veriyoruz. Gençlik ve Spor Bakanlığımız ile Milli Eğitim Bakanlığımızın ortaklaşa düzenledeği bu anlamlı program engelli kardeşlerimizin önündeki maniaları temizleme irademizin özellikle en güzel örneklerinden birini oluşturuyor.
"27 bin 259 adet spor malzemesi yola çıkıyor"
Spor aşkı engel tanımaz diyerek Milli Eğitim Bakanlığımıza bağlı 81 ilde 500 özel eğitim okuluna farklı engel gruplarına özellikle kullanımına sunmak üzere üretilmiş 27 bin 259 adet spor malzemesi yola çıkıyor. Bugün içerisinde spor malzemelerinin olduğu bu tırları inşallah hep beraber buradan ülkemizin dört bir köşesine uğurlayacağız. Böylece Hakkari'den Edirneye, Artvin'den Hatay'a 81 vilayetimizdeki binlerce engelli öğrencimizi spor yapma imkanına kavuşturacağız. Spor aşkı engel tanımaz projesi ile ayrıca eğitimde fırsat eşitliğini her alanda tesis etme hedefimize de bir adım daha yaklaşmış oluyoruz.
"Tokyo'dan sonra Paris'ten dolu dolu zaferlerle döneceğiz"
Engelli kardeşlerimizin de bu imkanları en iyi şekilde değerlendirerek spor başta olmak üzere hayatın her alanında bizleri gururlandıracak başarılara imza atacaklarına inanıyorum. Bunu Tokya'da gördük, inşallah şimdi Paris'te de göreceğiz. Buradan sporcularıma seslensem Paris'e bu noktada hazır mıyız? Tokyo'dan sonra Paris'ten dolu dolu zaferlerle döneceğiz.
Spor insan ve toplum sağlığı kadar özellikle engelli vatandaşlarımızın hayata aktif katılımlarını sağlayan çok önemli bir faaliyet alanıdır. Bilimsel çalışmalar sporun engelli bireyler üzerinde fiziki ve psikolojik bakımdan olumlu etkilerinin olduğunu ispat ediyor. Ancak Türkiye'de çok uzun yıllar engelli kardeşlerimiz ya ihmal edilmiş ya da önyargıların kalıplaşmış düşüncelerin kurbanı olmuşlardır. Engellilerimize gerekli imkanlar sunulmadığı gibi sürekli yapamazsınız, başaramazsınız denilerek özgüvenleri törpülenmiştir.
2002 yılında ülkeyi yönetme görevini üstlendiğimizde diğer pek çok alanda olduğu gibi engellilerimizle ilgili de çok ciddi sıkıntılar vardı. Engelli kardeşlerimizin sorumluluğu çok büyük ölçüde ailelerin uhdesine bırakılmış bir durumdaydı. Engelli vatandaşlarımızın hayata katılımlarını teşvik edecek bütüncül bir şekilde engellilerimizin meselelerini ele alacak, sorunlarına çözüm üretecek bir irade, vizyon ve hassasiyet malesef mevcut değildi. Son 20 yılda attığımız adımlarla ülkemize ve milletimize yakışmayan bu tabloyu biz kökten değiştik.
"Pozitif ayrımcılığı anayasal güvence altına aldık"
Bunu kökten değiştirerek engellilerimizin sorunlarını çözmek, ailelerin sıkıntısını hafifletmek, engelli kardeşlerimizin de bu ülkenin eşit vatandaşları olduklarını hissettirmek adına gerçekten çok güzel işler gerçekleştirdik. 2005 yılında çıkarılan engelliler kanunu ile eğitimden bakıma, istihdamdan ayrımcılığın önlenmesine kadar engellilerimizi ilgilendiren pek çok konuda tarihi nitelikte adımlar attık. Bununla kalmadık 2010 yılında yapılan anayasa değişikliği ile daha da ileriye giderek engellilere yönelik pozitif ayrımcılığı anayasal güvence altına aldık.
Tabi daha da önemlisi engelli kardeşlerimizin bakımevlerine veya benzeri yerlere kapatılmaya gerek kalmadan kendi aileleri yanında ihtiyaç duydukları hizmetleri alabilmelerini temin ettik. Evde bakım desteği, evde bakım yardımı, gündüz yaşam merkezleri, umut evleri gibi özgün uygulamaları biz hayata geçirdik. Ulaşım araçlarından binalara kadar pek çok yerde erişilebilirliği kolaylaştıracak düzenlemeler yaptık.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Hayatın hiçbir alanınında engellilerimiz yok sayılmıyor bilakis el üstünde tutuluyor. Biz sizi yalnız bırakmayacağız, ne gerekiyorsa yapacağız.https://t.co/lTC961Zej3 pic.twitter.com/CRMbya5QCX
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) May 12, 2022
"453 bin özel eğitim ihtiyacı olan çocuk ve gencimize eğitim veriyoruz"
Aynı şekilde okullarda kaynaştırma eğitimi uygulamasını yaygınlaştırarak toplumumuzda empatinin ve sorumluluk bilincinin gelişmesini sağladık. Sağlık problemi nedeniyle okula gidemeyen çocuklarımız için evleri, hastaneleri birer okula dönüştürüyoruz. Ülke genelinde toplam 453 bin özel eğitim ihtiyacı olan çocuk ve gencimize eğitim veriyoruz. Özel eğetim sınıflarında öğrenim gören engelli sayısı da 77 bin 600'e çıktı. Engelli evlatlarımızdan 993'e hastane sınıflarında 10 bin 552'sine de evde eğitim imkanı sağlıyoruz. Özel öğrencilerimize yönelik gerçekleştirilen bir diğer çalışma destek eğitim odalarının sayısını artırmak ve içeriğini zenginleştirmektir. Bir süre öncesine kadar 79 adet olan destek eğitim odalarının sayısı 2022 yılı itibarıyla 638'e ulaştı. 81 ilde 10 bin destek eğitim odası yapımı için çalışmalarımız sürüyor. Biz sizi yalnız bırakmayacağı ne gerekiyorsa yapacağız yapmakta kararlıyız.
"Engelli kardeşlerimizin özgüveni yükseldi, topluma ve devlete olan güvenleri arttı"
Üniversitelerimizin tamamında engelli öğrenci koordinsyon merkezleri kurduk. Bunların dışında spordan iş dünyasına, kamuda istihdamdan siyasete kadar her alanda engelli kardeşlerimize daha önce eşi benzeri görülmemiş imkanlar sunduk. Atılan tüm bu adımlar sayesinde engelli kardeşlerimizin özgüveni yükseldi, topluma ve devlete olan güvenleri arttı. Bugün hamdolsun hayatın hiçbir alanında engellilerimiz yok sayılmıyor, görmezden gelinmiyor. Bilakis el üstünde tutuluyor. Uzun yıllar dışlanan engelli kardeşlerimiz sporda, sanatta, akademize, siyasette artık göğüslerini gere gere ben de varım diyor.
Engellilerimizin desteklenip kendilerine gerekli imkanlar sunulduğunda neleri başarabildiklerini en net biçimde spor alanında görüyoruz. Daha önce sporun birçok branşında kısıtlı sayıda varlık gösterebilen engellilerimiz bugün sporun her alanında adeta destan yazıyorlar. Rakamlar sporda ülkemizin nereden nereye geldiğini ortaya koymaktadır. Türkiye 2000 Sidney Paralimpik Oyunları'na sadece 1 sporcu ile katılmış ve hiç bir madalya kazanamamıştır. 20 sene sonra 2020 Tokyo Paralimpik Oyunları'na 87 sporcu ile katıldık ve 2'si altın, 4'ü gümüş, 9'u bronz madalya olmak üzere toplam 15 madalya ile ülkemize döndük.
"Engelliler spor federasyonlarına verilen bütçeleri her yıl artırdık"
Tokyo 2020 13 branş ve 87 sporcu ile paralimpik oyunlar tarihimizin en fazla sayıda branş ve sporcu ile katılım sağladığımız organizasyon oldu. Sporcularımız dünya, Avrupa ve diğer uluslararası şampiyonalarda birçok madalya kazanarak milletimize büyük gurur yaşattılar. Hiç şüphesiz bu tarihi başarıda devletimizin alt yapı yatırımları yanında federasyonlara ve kulüplere verdiği önemli desteklerin de payı vardır. Engelliler spor federasyonlarına verilen bütçeleri her yıl artırdık. Sadece bu yıl 4 engelli sporcu federasyonumuza 70 milyon lira kaynak tahsis ettik.
Engelli spor kulüplerimize yönelik desteklerde de hem sayı hem de miktar itibarıyla ciddi iyileştirmelere gittik. Geçmişte yıllık 159 bin lirayı ancak bulan yardımların miktarı 2021 senesinde bin 101 spor kulübüne 6,5 milyon lira seviyesine çıktı. Tüm bu destek ve teşviklerin meyvesini sadece madalya sayısında değil aynı zamanda sporcu sayısında da toplamayı başardık. Engelli sporcu sayısı 2002 yılında 2 bin 763 iken 2021 yılı itibarıyla bu rakam 45 bin 441'e çıktı.
"Paris'te hem sporcu sayısı hem de kazanılan madalya itibarıyla inşallah yeni bir rekora imza atacağımıza inanıyorum"
Ayrıca Gençlik ve Spor Bakanlığımıza bağlı tüm spor tesislerini engelli kardeşlerimizin erişimi için yeniden düzenledik. Elbette bulunduğumuz konumu yeterli görmüyor daha büyük başarılar için çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz. 2024 Paris Olimpiyatları ile ilgili hazırlıklarımıza şimdiden başladık. Paris'te hem sporcu sayısı hem de kazanılan madalya itibarıyla inşallah yeni bir rekora imza atacağımıza inanıyorum. Spor aşkı engel tanımaz programını geleceğin olimpiyat, dünya ve Avrupa şampiyonlarını yetiştirme yolunda değerli bir adım olarak görüyorum. Milli Eğitim Bakanlığımız ile Gençlik ve Spor Bakanlığımızın işbirliği ile gerçekleştirilecek bu çalışmanın tüm gençlerimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.