Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen Kabine Toplantısı'nın ardından açıklama yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarının satır başları şöyle;
Ülke ve millet olarak bölgesel ve küresel siyasi ekonomik, insani nice krizle aynı anda mücadele verdiğimiz inkarı mümkün olmayan bir gerçektir. Çabalarımıza her devletten ve her kesimden destek beklerken malesef haksız ithamlara maruz kalabiliyoruz. Son dönemde ABD ve AB'de ülkemize yaptırım söylemlerinin artmış olması üzüntü vericidir. Türkiye, AB'den yaptırım değil, yıllardır geciktirdiği tam üyelik sözünü yerine getirmesini beklemektedir. NATO müttefikimiz ABD'den de yaptırım değil, terör örgütlerine ve bölgemizle ilgili hesabı olan güçlere karşı verdiğimiz mücadelede destek bekliyoruz.
#SONDAKİKA
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) December 14, 2020
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye, AB'den yana yaptırım değil yıllardır geciktirdiği 'tam üyelik' sözünü yerine getirmesini beklemektedir.https://t.co/JW4gPjdCOU pic.twitter.com/j1GvLzVt6m
Biz ne komşuları ile ne de başka herhangi bir devletle gerilim çatışma peşinde koşan bir ülke değiliz. Kendimizle birlikte tüm bölgemizin ve dünyanın huzuru, refahı, esenliği için mücadele ediyoruz. Ama bu durum, ülke ve millet olarak hakkımızın, hukukumuzun, egemenliğimizin çiğnenmesi karşısında sessiz kalacağımız anlamına gelmiyor. Kimsenin hakkımızı yemesine müsaade etmeyiz.
#SONDAKİKA
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) December 14, 2020
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye, tarihi bir dönüm noktasında Azerbaycanlı kardeşlerinin yanında yer almıştır. Türkiye ve Azerbaycan, bir kez daha öz kardeş olarak kucaklaşmıştır.https://t.co/JW4gPjdCOU pic.twitter.com/zsBJBRu0aN
Türkiye ve Azerbaycan bir kez daha öz kardeş olarak kucaklaşmış maziden atiye uzanan yepyeni bir köprü inşa etmiştir. Azerbaycanlı kardeşlerimiz ülkemizin de desteği ile 44 gün süren vatan muharebesini hamdolsun zaferle taclandırmıştır. Dağlık Karabağ'ın vatan hasreti son bulmuştur. Karabağ artık donmuş bir ihtilafı değil, hakkın batıla galip gelmesi sonucunda kazanılmış şanlı bir zaferi ifade ediyor.
#SONDAKİKA
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) December 14, 2020
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Artık Türkiye-Azerbaycan arası seyahatlerde pasaporta gerek yok. Kimlikle Türkiye'den Azerbaycan'a, Azerbaycan'dan Türkiye'ye gidilip gelinebilecek.https://t.co/JW4gPjdCOU pic.twitter.com/IMYYG7o1Oq
Vatan bayrak ve ezan uğruna canlarını feda eden Azerbaycan Ordusunun kahraman neferlerine Allah'dan rahmet, gazilerimize acil şifalar diliyorum. Kazanılan şanlı zafer dolayısıyla Azerbaycan Türklerini tebrik ediyorum. Artık Türkiye-Azerbaycan arası seyahatlerde pasaporta gerek yok. Kimlikle Türkiye'den Azerbaycan'a, Azerbaycan'dan Türkiye'ye gidilip gelinebilecek.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin salgın nedeniyle küresel bir sağlık ve ekonomik kriz döneminde hazırladık. Her küresel kriz döneminde olduğu gibi ülkemiz ekonomisi ile ilgili olumsuz eleştiriler yapılırken biz hep farklı yaklaşımlar içinde olduk. 2008 yılında gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin tamamı ciddi bir finansal kriz yaşarken Türkiye olarak bu süreçten güçlenerek çıktığımızı ve çıkacağımızı söylemiştik. Hatırlayın o günleri. Nitekim takip eden yıllarda rekor büyümelerle 2009'daki kaybımızı fazlasıyla telafi ettik. O zaman Başbakandım. Bu yıl için de aynısını söylüyoruz.
"Türkiye ekonomisi her türlü senaryoya hazırlıklı durumdadır"
Küresel ekonomide iktisat tarihine girecek bir dönemi yaşıyoruz. Üretimin, ticaretin ve finansın tek merkezli hale dönüşmesinin sıkıntıları salgın döneminde daha iyi görüldü. Dünya, ekonomide daha dengeli bir üretim ve ticaret dağılımı arayışı içindedir. Türkiye pek çok avantajıyla bu arayışta öne çıkan ülkelerin başında geliyor. Ekonomimizi sadece mevcut tabloya bakarak değil, önümüzdeki işte bu büyük potansiyeli dikkate alarak yönetiyoruz. Son 10 yıldır olduğu gibi yeni dönemde de en önemli rehberimiz ve yol göstericimiz 2023 hedeflerimizdir. Bu anlayışla 2021 bütçesini üretim, yatırım, istihdam, ihracat, büyüme esasları üzerine bina ettik. Bütçemizin şimdiden ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Türkiye ekonomisi her türlü senaryoya hazırlıklı durumdadır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Vatandaşlarımdan müsterih olmalarını, sürekli karamsarlık aşılayanlara inat bize ve ekonomi yönetimimize güvenmelerini istiyorum. Bunun için gereken somut zemine sahibiz.https://t.co/JW4gPjdCOU pic.twitter.com/OdQ4Yay27j
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) December 14, 2020
Türkiye salgın sonrası döneme güçlü, dayanıklı ve rekabetçi bir küresel oyuncu olarak girmekte kararlıdır. Vatandaşlarımdan müsterih olmalarını, sürekli karamsarlık aşılayanlara inat bize ve ekonomi yönetimimize güvenmelerini istiyorum. Bunun için gereken somut zemine de sahibiz. Yılın üçüncü çeyreğinde 6,7 büyüdük. Böylece Türkiye, Avrupa Birliği, G20 ve OECD arasında üçüncü çeyrekte en fazla büyüyen ülke oldu. Nasıl bir küresel durumla karşılaşırsak karşılaşalım, Türkiye ekonomisi her türlü zorlu teste, yeni gelişen fırsatlara ve farklı senaryolara karşı hazırlıklı durumdadır. Bunun için gerçekçi bir zeminde hem atik hem ihtiyatlı olacağız. Hepsinden önemlisi her durumda vatandaşlarımızın yanında olmaya devam edeceğiz. Ekonomimizin güçlü ve kırılgan yönlerini gayet iyi biliyoruz. Güçlü yönlerimizi sağlamlaştırırken, kırılganlıklarımızın üzerine Büyüme unsurları içinde bizi fazlasıyla memnun eden, makine-teçhizat yatırımlarındaki yıllık yüzde 23,5'i bulan artış oldu.
Salgına rağmen yılın ilk 11 ayında 851 yeni fabrika üretime başladı. Eylülde işsizlik oranı geçen seneye göre 1,1 puan gerileyip 12,7 olarak gerçekleşti.
Talep cephesindeki daralmalara bağlı olarak herkes gibi bizim dış ticaretimiz de küresel gelişmelerden etkileniyor. Her şeye rağmen yatırım, istihdam ve üretimi sürdürmek için tedbirlerimizi almaya, hedeflerimize doğru yürümeye devam edeceğiz. Salgının ülkemizde görülmeye başladığı günden itibaren tüm vatandaşlarımızla birlikte esnafımızın, tüccarımızın, iş insanlarımızın yanında olduk. Sosyal Koruma Kalkanı başlığı altında verdiğimiz karşılıksız nakit desteklerinin tutarı 45 milyar lirayı buldu. Ayrıca istihdam ve üretimi desteklemek için kredi imkanlarını genişletmeye yönelik pek çok paketi hayata geçirdik. Türkiye'de gerçekten çalışmak, üretmek, işini sürdürmek veya büyütmek isteyip de devletten beklediği desteği alamadığını söyleyen hiç kimse yoktur. Bazılarının bu destekleri amacına uygun şekilde kullanmayarak farklı yollara yönelmiş olmaları bizim iyi niyetle üzerimize düşeni yaptığımız gerçeğini değiştirmiyor. Biz dün olduğu gibi bugün de yine samimiyetle esnafımıza ve tüccarlarımıza destek olmayı sürdürüyoruz.
"Bu nasıl muhalefetin başı olmaktır?"
Türkiye'de kimi siyasi partilerin temsilcileri ve onlarla aynı amacı paylaşan kesimler yalanı silah olarak pervasızca kullanıyor. Terörle mücadele eden sınır ötesi harekatlarımıza, yatırımlardan koronavirüs salgınıyla mücadeleye kadar tüm hususlarda attığımız her adımda bu alçakça yöntemle karşılaşıyoruz. Kendi içlerinde yaşanan taciz, tecavüz ve hırsızlık gibi ahlaki çöküntüye işaret eden hadiseleri bile yalanla tersine çevirmeye kalkacak kadar tefessüh eden bu kokuşmuş zihniyetin takdirini milletimize bırakıyoruz. Ana muhalefetin başındaki zattan bu tacizcilerden, bu cinsel ilişkilerle alakalı, hırsızlıklarla alakalı, yapılan soygunlarla alakalı şu ana kadar en ufak bir açıklama duyduğunuz mu? Duymadık. Bu nasıl bir muhalefetin başı olmaktır? Salgınla mücadelede bütün varlığımızı ortaya koyarak, pek çok yalanı ardı ardına sıralayıp önlerine konan hakikatlere asla kulak vermeden bir sonraki yalana geçenlere, müsamaha göstermeyeceğiz.
"Vatandaşlarımızdan birikimlerini dövizden TL'ye çevirerek mücadelemize destek vermelerini bekliyorum"
Halkımızın tasarruflarını Türk Lirası olarak değerlendirmesini istiyoruz. Türk lirası mevduat ve katılım hesaplarıyla ilgili faiz ve kar paylarındaki stopaj oranlarını düşürmüştük. Buna göre, stopaj oranları 6 aya kadar vadeli olan hesaplarda yüzde 15 yerine yüzde 5, bir yıla kadar vadeli olanlarda yüzde 12 yerine yüzde 3, bir yıl üzerinde olanlar için ise yüzde 10 yerine yüzde 0 olarak mart sonuna kadar uygulanmaya devam edecek. Türk Lirası cinsi varlıklara güveni artırmak için piyasa dostu adımlar atıldı. Kasım ayından itibaren sermaye girişlerinde artış Türk Lirası'nda değerlenme başladı. Vatandaşlarımızdan birikimlerini dövizden TL'ye çevirerek, üretim ve istihdama katkı sağlayacak yatırımlarla mücadelemize destek vermelerini bekliyorum.
Son dönemde uluslararası yatırımcıların yaklaşık 11 milyar dolar civarında sermaye girişi gerçekleştirmiş olmasını da önemli görüyorum.
Salgın nedeniyle zor durumda olan vatandaşlarımızın yanında olmaya devam ederken kamu harcamalarındaki disiplini gözardı etmiyoruz. Değerlendirmeler 2020 yılını yüzde 4,5'in altında gerçekleştireceğimizi gösteriyor.
Salgın sürecinde bankacılık sektörümüz sağlıklı yapısını koruyarak çalışmalarına devam etti. Bankalarımız uluslararası standartların öngördüğü asgari düzeyin oldukça üzerinde bulunuyor. Geçtiğimiz hafta itibarıyla bankalarımızın döviz açık pozisyonu bulunmadığı gibi sektörde 3,2 milyar dolarlık döviz pozisyonu fazlası vardır. Netice itibarıyla ülkemiz güçlü bankacılık sistemi sayesinde yerli ve uluslararası tüm yatırımcılara destek sağlayabilecek güce sahiptir.
Savunma sanayimizde iktidara geldiğimizde yüzde 20 düzeyinde olan yerlilik oranı bugün yüzde 70'lere ulaşmış durumdadır. Bu alanda başarıyı getiren yönetişim modelini, imalat sanayinin diğer alt sektörlerinde de uygulayacağız. Üretimde ara malı ithalatına olan bağımlılığı asgari seviyelere indirerek yapısal cari açık problemi ile mücadelede önemli kazanımlar elde edeceğiz.
"Geçmişte enflasyonla nasıl baş ettik ve tek hanelere düşürdüysek şimdi bunu tekrar sağlayacağız"
Türk ekonomisine faiz, enflasyon, kur sacayakları üzerinden kurulan baskıların ve maliyetlerin üstesinden gelmek için yoğun mücadele içindeyiz. Üretim çeşitliliğimiz, lojistik imkanlarımız, güçlü tedarik zincirimiz, sunduğumuz teşvikler ve dinamik iş gücümüzle Türkiye'ye yatırım yapan herkesi memnun edecek seviyedeyiz. Üretimde ara malı ithalatına bağımlılığı asgari seviyelere indirerek yapısal cari açık problemiyle mücadelede önemli kazanımlar elde edeceğiz. Geçmişte enflasyonla nasıl baş ettik ve tek hanelere düşürdüysek şimdi bunu tekrar sağlayacağız. Yatırım ortamını iyileştirecek, yatırımcıların tereddütlerini giderecek iklimi güçlendirecek reformları tereddütsüz hayata geçireceğiz.
"Ülkemizi salgın sonrası döneme hazırlıyoruz"
Yatırım, üretim, ihracat, istihdam, hukuk, adalet odaklı politikalarla ülkemizi salgın sonrası döneme hazırlıyoruz. Bütçe görüşmelerinden sonra reform paketlerimizi TBMM gündemine taşımaya başlıyoruz.
Bugünkü Kabinemizde milli uzay programımızın sunumunu dinledik. İnşallah ülkemizin bayrağını uzayda çok daha güçlü dalgalandıracağımız günler çok yakındır.
Bazı müjdeleri milletimizle paylaşmak istiyorum;
Stopaj indirimi 1 Haziran'a kadar uzatıldı
Yüzde 18'den yüzde 8'e indirdiğimiz iş yeri kiralama hizmetlerindeki KDV oranını 1 Haziran'a kadar yüzde 8 olarak uygulamaya devam edeceğiz.
#SONDAKİKA
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) December 14, 2020
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yüzde 18'den yüzde 8'e indirdiğimiz iş yeri kiralama hizmetlerindeki KDV oranını da 1 Haziran'a kadar yüzde 8 olarak uygulamaya devam edeceğiz.https://t.co/JW4gPjdCOU pic.twitter.com/X1Pn5R7ohk
Yıl sonuna kadar yüzde 20'den 10'a indirdiğimiz gayrimenkul kiralarındaki stopaj oranının uygulama süresini 1 Haziran'a kadar uzatıyoruz.
#SONDAKİKA
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) December 14, 2020
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yıl sonuna kadar %20'den %10'a indirdiğimiz gayrimenkul stopaj oranlarını 1 Haziran'a kadar uzatıyoruz.https://t.co/JW4gPjdCOU pic.twitter.com/XQZUZwkIGv
Esnafa kira ve hibe desteği
Esnafımıza kira desteği ile gelir kaybı desteği için çalışmalara başladık. Toplam sayısı 1 milyon 239 bin 438 kişiyi bulan kesime, 3 ay süreyle ayda 1000 lira destek ödemesi yapacağız Hibe şeklinde vereceğimiz doğrudan esnaf destek ödemesinden taksi, dolmuş ve servis işletmecisi, pazarcı, terzi, oto tamircisi, lokantacı, pastaneci, kadın ve erkek kuaförü, pansiyon, yurt, kreş, düğün salonu işletmecisi gibi kesimler faydalanacaktır.
İş yeri kira olan esnafımıza üç ay süreyle büyükşehirlerde aylık 750 lira, diğer illerde ise 500 lira kira desteği yapacağız.
Ayda 1 milyar 240 milyon liradan toplamda 3 milyar 718 milyon liralık desteği esnafımıza sunmuş oluyoruz.
Konaklamadan yeme içmeye, yolcu taşımacılığından bakım onarıma birçok sektörü kapsayan KDV indirimlerinin süresini 1 Haziran'a kadar uzattık.
Vazife malulü sağlık çalışanlarımızın aileleri, maaştan ek ödemeye, faizsiz konut kredisinden çocuklarına eğitim öğretim yardımına, istihdam hakkından fatura indirimlerine kadar pek çok imkana kavuşacaklardır.
Salgın döneminde hayatını kaybeden sağlık çalışanlarımızın kadrolarına göre vazife malülü/meslek hastalığı statülerinin hızla sonuçlandırılması sağlanacak.
#SONDAKİKA
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) December 14, 2020
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Sokağa çıkma sınırlaması 31 Aralık Perşembe günü saat 21.00'den 4 Ocak Pazartesi günü saat 05.00'e kadar kesintisiz uygulanacaktır.https://t.co/JW4gPjdCOU pic.twitter.com/9fS3y8HMxx
Yılbaşında sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacak
Elde edilen kazanımları güçlendirmek için sokağa çıkma sınırlaması 31 Aralık Perşembe saat 21.00'den 4 Ocak saat 05.00'e kadar kesintisiz uygulanacaktır. Sağlıkçılarımıza ve diğer çalışanlarımıza destek olmak amacıyla kamuya ait okul öncesi kurumları, ana sınıfları hariç faaliyetlerini sürdürebilecektir. Salgın döneminde hayatını kaybeden sağlık çalışanlarımızın kadrolarına göre vazife malullüğü veya meslek hastalığı statülerinin hızla sonuçlandırılması sağlanacaktır. Vazife malulü sağlık çalışanlarımızın aileleri, maaştan ek ödemeye, faizsiz konut kredisinden çocuklarına eğitim öğretim yardımına, istihdam hakkından fatura indirimlerine kadar pek çok imkana kavuşacaklardır. Sağlık Bakanımız ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanımızı bu hususun süratle neticelendirilmesi hususunda görevlendirdim.
Yurt dışından temin edilen aşı, belirlenen takvimde ve uygulama kapsamında, en kısa zamanda milletimizin hizmetine sunulacak. Yerli aşı üretimiyle ilgili çalışmalar yakından takip ediliyor. İnşallah bahar aylarında kendi aşımıza kavuşarak çok daha yaygın bir aşılama sürecine geçeceğiz.