Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Wow Otel'de "Parlamentolar arası Kudüs Platformu Kudüs ve Süreci̇n Problemleri̇ Sempozyumu"nda yaptığı konuşmada, "İlk kıblemiz olan Mescid-i Aksa'ya sahip çıkmak sadece sıkılı yumruklarından ve ellerindeki taşlarından başka hiçbir silahı olmayan Filistinli çocukların görevi değildir. Filistin davasını sahiplenmek, Kudüs'ü korumak tüm Müslümanların müşterek davasıdır, müşterek vazifesidir." ifadelerini kullandı.
"Harem-i Şerif'in kutsiyetine zarar veren eylemlere sessiz kalamayız"
"Bizim beklentimiz, bırakın Filistinlilere bu tür baskılar yapılmasını, tarihi olarak kendilerine ait olan toprakların iadesi için gereken adımların derhal atılmasıdır." diyerek, "Müslümanların ibadetlerini kısıtlayan Harem-i Şerif'in kutsiyetine zarar veren mütecaviz eylemlere sessiz kalamayız." şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgede yaşanan pek çok gerilimin temelinde Filistin meselesinin, buradaki hak gasbının yattığının aşikar olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
Alınan BM kararları maalesef bu haksız durumu gidermeye yetmedi. Çünkü hukukun üstünlüğü yerine üstünlerin hukukunun geçerli olduğu mevcut küresel sistemde, bu kararların hiçbiri uygulanamıyor. 1948 yılından bu yana Filistinli kardeşlerimize yönelik baskı, tehcir ve ayrımcılık politikaları artarak devam ediyor. Açıkçası ben Filistin meselesinin BM Güvenlik Konseyi için bir turnusol kağıdı işlevi gördüğüne inanıyorum."
"Ortadoğu'da kalıcı barışın tek yolu 1967 sınırları temelinde Filistin devletinin kurulmasıdır"
Erdoğan, "Ortadoğu'da kalıcı barış için tek yol 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen bir Filistin devletinin kurulmasıdır. Bunun için uluslararası toplumun Filistin'e verdiği desteği artırması şarttır." dedi.
"Ezan yasağı" tasarısı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail'de gündeme gelen "ezan yasağı" tasarısı ile ilgili olarak, "Bilhassa yakın dönemde ezan konusunda yaşanan tartışmaları son derece tehlikeli buluyorum. Bu yönde parlamentoda karar alınması bir yana, böyle bir tartışmanın varlığı dahi akıl ve vicdan dışıdır. " ifadelerini kullanarak şöyle konuştu:
"Ötekileştirmeyi derinleştirecek, din ve vicdan hürriyetini ayaklar altına alacak bu tartışmanın kimseye faydası yoktur. Bu tarz bir uygulamaya gidilmesi, sadece Filistinlileri değil, onlarla birlikte tüm Müslümanları rencide etmektedir. Bölgemizin yeni gerilimlere, yeni provokasyonlara değil, barışa katkı sağlayacak hamlelere ihtiyacı var. Bu konuda endişelerimizi, böyle bir tasarının yasalaşması halinde, ne tür tehlikeli sonuçlara sebep olabileceğini çeşitli kanallardan İsrailli yetkililere ilettik."
"Kudüs'ü tek başına koymamalıyız"
"Gerek maddi gerekse manevi olarak, Kudüs'ü tek başına koymamalıyız." diyen Erdoğan, "Barış ve adaletle 400 yıl boyunca Kudüs'e hizmet etme bahtiyarlığına nail olup şehre binlerce eser kazandıran ecdadın torunları olarak inşallah bizler, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Kudüs'e bütün desteğimizi bütün imkanlarımızla vermeye devam edeceğiz. İhtiyaç duydukları her zaman Filistinli kardeşlerimizin yanında olmayı sürdüreceğiz. Filistin'i ayağa kaldırmak için, Mescid-i Aksa'nın kutsiyetini muhafaza etmek, onu mahzun, onu boynu bükük koymamak için var gücümüzle çalışacağız." şeklinde konuştu.
"Suriye'de 1 milyona yakın insan öldü"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şu anda 600'lü rakamlar konuşuluyor ama hayır. Bana göre Suriye'de 1 milyona yakın insan öldü." ifadelerini kullanarak şunları kaydetti:
"Bu ölüm hala devam ediyor. Çocuk, kadın, erkek ayrım yapmaksızın devam ediyor. Nerede BM, ne yapıyor? Irak'ta var mı yine yok. Biz sabır, sabır, sabır dedik en sonunda dayanamadık ve Suriye'ye Özgür Suriye Ordusu ile beraber girmek zorunda kaldık. Niçin girdik? Bizim Suriye'nin topraklarında gözümüz yok. Mesele toprağın gerçek sahipleri topraklarına sahip olsunlar, bunu sağlamak için. Yani orada bir adaletin tesisi için varız. Devlet terörü estiren zalim Esed'in hükümdarlığına son vermek için biz oraya girdik, başka bir şey için değil."
"Şu andaki haliyle ben BM'den adalet beklemiyorum"
Erdoğan, "Hem kıtaların orada temsil edilmesi sağlanmalıdır hem dünyadaki tüm inanç gruplarının orada temsil edilmesi sağlanmalıdır, dolayısıyla 'Biz Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde yokuz' kimse dememeli. Bunun sağlanması lazım. Eğer Birleşmiş Milletler adalet tesis edecekse, adalet dağıtacaksa bu böyle olur. Ama şu andaki haliyle ben Birleşmiş Milletlerden adalet beklemiyorum, böyle bir adalet de oradan çıkmaz, bunu bilin." dedi.
"FETÖ denilen terör örgütü, bu ülkede hedefine ulaşamadı, ulaşamayacak"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "15 Temmuz'da milletim, F-16'ların, bomba yağdıran helikopterlerin, tankların, topların, modern silahların, evet, insanoğluna işlemediğini, işlemeyeceğini gösterdiler. Niye? Onlar hep şehadete yürüdüler. 248 şehit verdik, 2 bin 193 gazimiz oldu. Ama elhamdulillah o FETÖ denilen terör örgütü, bu ülkede hedefine ulaşamadı, ulaşamayacak." şeklinde konuştu.