Çok Bulutlu 3.2ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Gündem
15.02.2019 21:36

Cumhurbaşkanı Erdoğan: FETÖ'cülerin bir kısmını paketledik, diğer paketler de gelecek

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "FETÖ'cülerin iade süreçlerinin takipçisiyiz. Bir kısmını paketledik, yeni paketler de gelecek." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: FETÖ'cülerin bir kısmını paketledik, diğer paketler de gelecek

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, A Haber yayınında açıklamalarda bulundu. Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle: 

Soçi Zirvesi

Astana sürecinin alt başlıkları olarak Soçi zirvelerini başlattık. Birinci turda Soçi, Ankara, Tahran olarak devam eden şimdi 2. turda tekrar Soçi'den başlayıp, inşallah 5.sini Türkiye'de yapacağız. Hangi vilayetimizde yapacağımıza karar vermedik.

"Buluşmamız çok verimli geçti"

Cumhurbaşkanı Erdoğan: FETÖ'cülerin bir kısmını paketledik, diğer paketler de gelecek

Diyebilirim ki bu buluşmamız da gerçekten çok çok verimli, faydalı oldu. En azından Fırat'ın batısında başta şu anda İdlib olmak üzere, tabii bunun dışında Münbiç olmak üzere bunları masaya yatırdık. Cerablus'u, El Bab'ı masaya yatırdık.

"Münbiç terör örgütlerinin yeri değil"

Fakat aslolan nedir? Münbiç'teki terör örgütlerinin YPG, PYD, bulundukları yeri terk etmesi. Nereden? Münbiç'ten çıkmaları gerekiyor ve bunlar bize daha önce verilen sözler gereği Fırat'ın doğusuna kaydırılması gerekiyor. Şu anda bu konuda atılan bir adım yok. Çünkü Münbiç aslında bu terör örgütlerinin yeri değil. Burası yüzde 85-90 itibarıyla Araplara aittir. Ama bu söz Obama döneminden bize verildiği halde yerine getirilmedi. Tabii Sayın Trump döneminde de bu söz verildi, yine yerine getirilmedi. Şu anda hala bu terör örgütleri burada duruyor. Peki, şu anda bunların buradan çıkması diye bir şey söz konusu mu? Hala bize söylenen 'çıkacaklar, terk edecekler'. Tabii bu arada da Münbiç'in dışında da şu an İdlib büyük önem arz ediyor. 300-400 bin insanın bulunduğu bu yerde çok ciddi sınamalar oldu ve burada eğer bu sınamalar neticelenmiş olsaydı ülkemiz çok ciddi bir iltica akınına yine uğrayacaktı. Şu anda bizde 3 milyon 600 bin mülteci var. Ama bu arada 310 bin mülteci, Türkiye'den geri döndü. Nereye geri döndü? Bir kısmı Cerablus'a, Afrin'e, öbür tarafta da El Bab'a. Böyle bir dönüş başladı. Güvenliği sağlanan bölgelerde bu dönüşler oldu. Fakat biz tabii bu dönüşleri yeterli bulmuyoruz. Bizim arzumuz bu dönüşlerle birlikte o insanların mutluluğunu tesis ve temin etmek. O insanlar şu anda bu dönüşle beraber bir huzur yakaladılar.

"Afrin'de, Cerablus'ta, El Bab'ta altyapıyı oluşturduk"

Afrin'de, Cerablus'ta, El Bab'ta okulları, hastaneleri yapıp, altyapıyı oluşturduk. Bakıyorsunuz futbol sahalarında artık kendi aralarında adeta bir lig oluşturma durumuna geldiler. Bunlar tabii yeniden bir kaynaşma, yeniden bir millet, halk olduklarını anlama fırsatı verdi. Bunu sağlayan da Türk Silahlı Kuvvetleri oldu. Bizim özellikle yardım kuruluşlarımız oldu. Şu ana kadar 35 milyar dolar gibi bir rakam harcadık. 

"AB verdiği sözü tutmadı"

Peki Avrupa Birliği verdiği sözü tuttu mu? Tutmadı. Bize şu ana kadar söz verdikleri 3+3 milyar avroydu. Peki verilen nedir? 1 milyar 750 milyon avro. Bunun dışında bir de Dünya Mülteciler Komiserliğinden 750 milyon dolar gibi bir destek geldi. Söz var ama icra yok. Şimdi bütün mesele, olsa da olmasa da biz tabii Türkiye olarak hep dedik ki 'veren el olacağız.' Bunda da dünyada, özellikle tüm ülkeler arasında milli gelire oranla en az gelişmiş ülkelere yardım noktasında Türkiye bir numara. Bazıları, Amerika diyor 'biz bir numarayız' hiç alakası yok. OECD'nin rakamları var. OECD'nin rakamlarında da Türkiye'nin bir numara olduğunu görüyoruz. Soçi bu noktada öyle bir zirve oldu ki ilk Soçi'den bu yana bu gelişmekte oluş çok farklıydı. Herkes artık Türkiye'nin gücünü ve bu noktadaki samimiyetini anladı, anlıyor. Bir diğeri de tabii Türkiye'de artık Suriye'de düzenin kurulacağı izlenimi oluşmaya başladı. Bu da önemli. Yani bunu bizler iktidar olarak hamdolsun bu süreç içerisinde sağlamış bulunuyoruz. Yeterli mi değil? İran ve Rusya ortak arayışı sürdürdükçe, biz de tabii bunu sürdüreceğiz, buradan taviz vermeyeceğiz. Şunu da söyleyeyim, ulusal güvenliğimiz neyi gerektirirse onu da yapacağız.

Trump'ın beklenen açıklaması

Trump'ın biliyorsunuz şu anda bir para talebi var. Bu para talebinin Kongre'den çıkması gerekiyor. Şu anda itibarıyla bu henüz çıkmış değil. Bu konuda da çok farklı yöntemleri kullanmak istiyor ama demokrat üyeler bunu üst mahkemeye götürme durumundalar. Böyle bir durum var. Bir diğer taraftan da bakıyorsunuz hala DEAŞ'ı adeta 24 saat içerisinde temizleyeceğini Sayın Trump iddia ediyor. Bu olur mu olmaz mı ayrı bir konu, zaten DEAŞ'tan orada ne kaldı ki? DEAŞ'ın artık kırıntıları var. Bu konuma gelmiş vaziyetti. Buradan da ben şunu anlıyorum, bunu söylemek suretiyle acaba 'Demokratları yanıma alabilir miyim, onların desteğini alabilir miyim?' böyle bir anlayış da olabilir diye düşünüyorum. Şu anda tabii yarınki açıklamada şunu bir defa kesinlikle söyleyecektir diye düşünüyorum, hani kırıntıları kaldı diyorum ya, diyecektir ki 'DEAŞ'a karşı zaferi kazandık.' Yani bir zafer ilanı olabilir. Bu ilanı yaparken de burada tabii DEAŞ'ın coğrafi hakimiyetini sonlandırmak gibi bir dert yok. DEAŞ'ı tamamen bitirmek ve DEAŞ'a kaynaklık eden özellikle ortamı sonlandırmak olabilir. Başka bir şey de olmaz diye düşünüyorum.

Trump: Suriye ile ilgili 24 saat içinde açıklama yapacağım

ABD'nin Suriye'den çekilmesi

Trump yönetimi kendi içinde uzlaşıdan uzak bir görünüm sergiliyor.

FETÖ'cülerin iadesi

ABD hala samimi davranmıyor. Biz onlara karşı her türlü samimiyetimizi şu ana kadar gösterdik. Terör örgütlerinden gelenler vardı. Bizden istediklerini verdik, El Kaide'den mesela. FETÖ, ABD'de yargılanan birisi değil şu anda. FETÖ'yü ülkemizde onunla ilgili verilmiş kararlar var, 85 dosyayı gönderdik. Sadece deporte edecek, gönder, dostluğumuzu görelim. Bakıyorsunuz daha sonra "filancayı da gönderin". Kusura bakmasınlar, bu aramızdaki gerginliği arttırıyor.

FETÖ tam bir metastas yapmış. Müttefiklerimiz gerekli adımları atmıyor, atmasın. Jandarma, polis, asker, devlet dairelerinde nerede ne varsa üzerine, üzerine gidiyoruz, gideceğiz. Şimdi görüyorsunuz değişik yerlerde palazlanıyorlar. İade sürecinin takipçisiyiz, bir kısmını paketledik, diğer paketler de gelecek. Emniyet müdürü olan bir ahlaksız kaçmaya yeltendi, yakalandı. Bu şekilde işi yakın takipte tutuyoruz, tutmaya da devam edeceğiz.

Cemal Kaşıkçı cinayeti

Elimizdeki belgelerin tümünü vermiş değiliz. CIA daha ağırlığını koymuş değil, ABD ağırlığını koymalı. Bu işi uluslararası mahkemeye taşıma noktasında kararlıyız.

Macron'un sözde Ermeni soykırımı kararı

Birileri rahatsız olacak diye gerçekleri dile getirmekten geri durmayacağız. Modern tarihin ilk soykırımı olarak nitelendirilen 600 bin Katolik'in hayatını kaybettiği Vendee soykırımı. Fransız ordularının 1830'da Cezayir'i işgali. 1839 Gabon, bir sömürge merkezi kurarak burayı bir köle ticaret merkezi haline getirdiler. 1840, Senegal... İşgal sonrası büyük bir Hristiyanlaştırma çalışması başlattılar. Çünkü orası ağırlıklı Müslümandı. 1861-1904, Benin... Süreç içerisinde Fransız işgaline karşı çıkan ayaklanmalar, Fransızlar tarafından kanlı şekilde bastırıldı. 1872-1954, Vietnam. 500 binden fazla Vietnamlı Fransızlar tarafından katledilmiştir. 1881-1884, yine Cezayir. Fransız işgalini sona erdirmek amacıyla çıkan ayaklanmada çok sayıda insan katledilmiştir. Yerli Kanunu adı verilen zulüm kanunları uygulamaya geçirilmiştir Cezayir'de. 1881, Tunus... 1881'de Fransızların yönetimine geçti ve işgale direnenler katledildi, halk Fransızca eğitim öğretime başladı. 1896 Gine... Fransızlar, İslam'ın izlerini silmek için İslami eğitimi yasakladılar ve Hristiyanlaştırma çalışması başlattılar.

"Siyasette yenisin, önce bunun tarihini bir öğren"

 Macron'un bunları bilmiyor. Macron'a ben söyledim, 'Sen daha siyasette yenisin, önce bunun tarihini bir öğren'. 'Bizim tarihimizde yok' diyor. Bak şimdi ben sana tarih dersi veriyorum. Bunları bir defa iyi öğrenmesi lazım. Bakın çok ilginçtir, 1896-1919 Burkina Faso. Bu ülkeyi tamamen sömürge haline getirdiler. 1903 Moritanya. Moritanya'yı işgal ederek yoğun Hristiyan misyonerlik faaliyetlerini başlattılar. 1911, Çad. Çad'ı tamamen işgal ettiler, İslami eğitimi tamamen yasakladılar. 1916, Kamerun. Müslümanlara baskı uygulayarak misyonerlik faaliyetlerini sürdürdüler. 1917, Cibuti... Orası da Müslümandır. Afar Müslümanları tarafından başlatılan ayaklanmayı bütün insanlık dışı uygulamalarla bastırdılar, ayrıca Müslümanların dinlerini öğrenmelerini engellediler. 1945, yeniden Cezayir'e döndük. 8 Mayıs 1945'te bağımsızlık yanlısı 45 bin Cezayirliyi, kadın, çocuk, yaşlı, genç demeden katlettiler, 132 yıl işgal altında kalan Cezayir'de 1,5 milyon Cezayirli hayatını kaybetti. Buradan tabii Cezayirli kardeşlerime de bu vesileyle seslenmiş oluyorum. 1961 Paris... 17 Ekim 1961'de Fransız polisi, ülkelerinin Fransız koloni yönetiminden bağımsızlığını talep eden silahsız Cezayirli göstericilerin üzerine ateş açarak göstericilerin ölümüne sebep oldu. 1994, Ruanda... 800 bin Tutsi ve Hutu'nun ölümüyle sonuçlanan soykırım hakkında oluşturulan Ruanda Araştırma Komisyonun hazırladığı rapora göre, Fransa ülkede yapılan soykırıma faal olarak katılmıştır. Raporda, Fransa ayrıca soykırımcılara istihbarat, strateji, askeri eğitim desteği sağlamakla öldürülecek kişilerin listesinin belirlenmesine katkıda bulunmakla, silah temin etmekle suçlanmıştır.

"Bizim tarihimizde soykırım yoktur"

Macron, sen önce bir defa bu işi hallet. Bizim tarihimizde soykırım yoktur. Ermeni soykırımı diye sözde bu ifadeyi dikkatli kullan. Önce bu işin bir tarihini öğren. Ermeniler, bizim ülkemizde hiçbir zaman soykırıma tabi tutulmadığı gibi şu anda ülkemizde 100 bin civarında vatandaş, vatandaş olmayan Ermeni var. Bunlar bizim ülkemizde yaşıyorlar. Yaşamaya da devam edecekler. Biz bunların mesela vatandaş olmayanları Ermenistan'a gönderebilirdik ama göndermedik. Çünkü kendi ülkelerinde bunların huzuru yoktu ama şu anda nereden çıktıysa bayram değil, seyran değil eniştem beni niye öptü, Macron çıktı Ermenileri öptü. Hayırlı olsun.

"Bizi AB'ye almamalarının sebebi müslüman olmamız"

Avrupa Birliği ile ilgili süreçte ilk başta 15 fasılla başladık. 15 faslın olduğu zamanda ben Başbakan olarak liderler zirvesine katılabiliyordum. O zaman da tabii liderler zirvesinde katılan ülkelerin sayısı şimdiki gibi değil, yanılmıyorsam 15 ülkeydik ve daha sonra ne zamanki Sarkozy Fransa'nın başına geldi, Merkel Almanya'nın başına geldi, geldikten sonra bütün bu fasılları 15'ten 35'e çıkardılar. Onunla da kalmadılar bir diğer taraftan da liderler zirvesini de ortadan kaldırdılar. Liderler zirvesini ortadan kaldırırken Türkiye dışında müzakereye en yakın olan ülkeleri aldılar, Türkiye'yi almadılar. Bununla kalmadılar ve bir anda hemen Avrupa Birliği üyelerinin sayıları tırmanmaya başladı. Onlar artarken Türkiye'yi dışarıda tuttular. İkide bir bize ne dediler? 'Bu fasılların gereklerini yerine getirmeniz halinde Türkiye'yi de alırız.' Türkiye'yi almamalarını artık açıklıyorum, ifşa ediyorum. Tek sebebi var, biz Müslümanız, bizi Müslüman olduğumuz için almıyorlar. Çıkın açıklayın bunu, bunu da açıklayamıyorlar. 'Nereden biliyorsun bunu?'... Bunu yine bu ülkelerin içinde görev yapmış Dışişleri Bakanlarından öğrendim. İtirafları... Vakti saati geldiğinde ismini de açıklarım. Bunlar bu kadar açık, net ortada.

"ABD'nin Suriye'ye gönderdiği silahlar silah pazarında satılıyor"

ABD terör örgütlerine verdiği silahları geri alacağını belirtti. Ben kendilerine dedim ki, 'Sayın Trump, aynı şeyi bize Bush da söylemişti. Nerede? Irak'ta söyledi. Irak'a Amerika girdiği zaman ne olacak bu hal dediğimizde o zaman Bush bize dedi ki biz buradan ayrılırken bütün seri numaralı bizde olduğu için bu silahları alarak biz buradan çıkacağız ama daha sonra bizim oradaki terör örgütleriyle mücadelemizde baktık ki bütün Amerika'nın silahları orada. Şimdi, piyasada da var. Çünkü bu silahlar götürülmedi. Bu silahlar aynı zamanda piyasaya satıldı. Şu anda Suriye'de de yine Amerikan silahları piyasada satılıyor. Olay sadece bu terör örgütlerinin elinde değil. Geçim kaynakları nereden bunların. Çok ciddi bir silah pazarı var. Silah pazarında da bunlar şu anda satılıyor ama biz bunları kendilerine söylediğimiz halde bunlar hala buradan 'şöyle bir el çekelim, burada bir yanlış var', bunları demiyorlar. Fakat bu gerçekler tabii önlerine devamlı gelecek. En son Hamburg'da yaptığımız G20 Zirvesi'nde bunları yanındaki yetkili adamlarıyla beraber de konuştuk, görüştük. Aynen bunları kullandı. 'Biz buradan çekilirken bütün silahlarımızı alacağız, bunların seri numaralı bizde var' Biz de onlara aksini söyledik, tespitli söyledik ki o zaman aslında bin 250 tırdı, daha sonra bu rakam 23 bin tıra çıktı.

Askerlik süresi tek tip olmayacak, ancak bir aylık temel eğitim zorunlu olacak

Belli bir noktaya tabii askerlikte gelindi. Yani nihai noktayı henüz koymuş değiliz ancak yeni askerlik sistemi çalışmalarında bir defa milletimizin askerlikten bağlarını koparmadan Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ihtiyacının karşılandığı, bunun yanında yükümlü her vatandaşın askerlik eğitimi aldığı, kamuoyunda olumlu algılanacak bir sistem oluşturmayı hedefledik. Daha önce 3-6-9-12 demiştim ama bu 6- 9-12 şeklinde şu anda belirlenmiş vaziyette. Tabii 6-9-12 şeklinde belirlenirken bunların içerisinde er, erbaş durumu söz konusu. Bunların yanında yedek subaylık aynı şekilde söz konusu. Bunların yanında aynı şekilde yedek astsubaylık da söz konusu. Bunlar olacak.

Yeni sistemde hem dövizli hem bedelli askerlik olacak

Özellikle ihtiyaca göre bazı adımlar atılacak. Mesela bedelli askerlik var, dövizli de var ama dövizli ile bedelli askerliğin karşılığı aynı olacak. Yani diyelim ki, şu kadar avro deniliyorsa, aynen o gün karşılığı nedir? Şu kadar TL. O kadar TL ile adım atılmış olacak. Bu konuyla ilgili işin bir diğer önemli yanı da şu. Gerek 6 ayda, gerek 9 ayda, gerek 12 ayda ki 12 ayı özellikle yedek subaylık olarak da gündeme getiriyoruz. Çünkü yedek subaylık olayını ciddi manada önemsiyoruz. Yetişmiş insan. Bu yetişmiş insanlardan özellikle silahlı kuvvetlerde istifade edelim. Bu konuyla ilgili olarak da, bu 12 olarak gözükse de bunun bir ayı zaten izin olarak geçiyor. Dolayısıyla da burada sadece 3 ay temel eğitim var. Bu temel eğitim yapılacak. Bunun yanında özellikle ücretler noktasında bu eğitim dönemi, askerlik dönemi hepsinde de belli bir ücret kendilerine ödenecek. Bu konuda da herhangi bir taviz söz konusu değil.

Bedelli ve dövizli askerlikle elde edilen gelirlerle, er, erbaş, astsubay, yedek astsubay ve yedek subayların ücretlerini karşılama noktasında planlamalar yapıldı. Şu anda son noktayı koyana kadar bu çalışmaları sürdüreceğiz. Ondan sonra nihai adım bu çerçevede yürütülecek. O çerçeveyi kaybetmeyeceğiz tabii. O da şudur. Burada biz personel kaynağı noktasında herhangi bir sıkıntıya girmeyeceğiz. Erbaş, er noktasında 7 milyon 325 bin 430 kişiden oluşan bir kaynak şu anda var. Aynı şey yedek subaylıkta da 223 bin 274, bu konuda kaynağımız söz konusu. Demek ki buralarda böyle bir sıkıntının içerisine girmeden bu işi bitirme imkanımız olacak.

"İhtiyaçlar göz önüne alınarak düzenlendi"

Yeni sistem Türk Silahlı Kuvvetlerin ihtiyacı üzerine çalışacak. Bedelli ve dövizli noktasında artık bir soru işareti kalmayacak. 'İşte acaba bunun fiyatı ne olacak?', 'bu ne olacak?' artık böyle bir şey söz konusu değil. Sabit bir fiyat üzerinden. O gün diyelim ki şu kadar avro mu? dendi, onun karşılığında TL neyse öbür tarafta da bedelli askerliğin karşıtı o olacak. Bu şekilde bunu sürdüreceğiz. Ama dediğim gibi, 6-9-12 ve yükümlü erbaş-er, bunun yanında yedek astsubay, astsubay bunlar olacak. Öbür tarafta da yedek astsubaylar yanında yedek subaylar olacak. Bu şekilde bu yeni düzenlemeyi bitirmiş olacağız.

Kartal'da çöken bina: Sen de bir uğrayamazmıydın

Siz Kartal'ın belediye başkanısınız ve ikinci dönem orada belediye başkanlığı yapıyorsunuz. İkinci dönem belediye başkanlığı yaparken de yanı başınızda bu olay oluyor ve siz 5 gün sonra oraya geliyorsunuz. Genel başkan ise kendi belediye başkanının oraya ne zaman gittiğinden haberi yok. Hemen diyor, 'benimki bütün gün oradaydı'. Şimdi işin bir boyutu bu. Peki Bay Kemal 21 kişinin şehit olduğu böyle bir vakada, sen neredesin? Sen de oraya bir uğrayamaz mıydın? Ne olurdu yuhalanırdın diye mi korktun? 9 şehidimizin cenazesini kaldırdık. İstifa eden Akif Hamzaçebi o gün oradaydı ama Bay Kemal gene yoktu. Niye yoktun Bay Kemal? Sen nerede varsın ve kalkıp hala oradan AK Parti'ye suçlama yanlışları... AK Parti'nin döneminde mi bu binalar yapıldı? Böyle bir şey var mı? AK Partili belediyelerde böyle bir şey olduğu anda ben savunmam onları, eksiklerini söylerim.

"Çöp, çukur, çamuru bitiren AK Parti'dir"

Bütün mesele aşk meselesidir. Dertli olmak meselesidir. Derdiniz varsa bunları yaparsınız. Yani Neşat Ertaş'ın dediği gibi 'aşkına koşan yorulmaz'. Öyle koştuk ve İstanbulumuzu da bundan kurtardık. Bay Kemal'in de şunu öğrenmesi lazım. Çöp, çukur, çamur, bunları sıfırlayan AK Parti'dir, Refahtır, benim önceki partim. Daha sonra aynı istikamet ki bizimki bir belediyecilik ruhu. 1994'te başlamıştır ve öyle devam etmektedir. Tabii bunun yanında da yolsuzluk, yokluk, yasaklar, bunlar da o dönemde kalkmıştır.

"Türkiye'ye operasyon çekilmeye çalışıldı"

Türkiye'ye kur, döviz ve enflasyon üzerinden operasyon çekilmeye çalışıldı. Bununla kalmadılar bir de patates, sivri biber, yok domates, yok bunun yanında çeşitli bakliyat ürünleri vesaire. Dedik ki bakın burada dürüst davranın ve zincir marketlere de seslendik, açık söyledim, eğer bunlar yapılmazsa, bu fiyatlar en uygun yere çekilmezse biz burada adımlarımızı atarız. Biz adımı attık. Şu anda da tabii bu işi Ankara, İstanbul olarak başladık. Bugün Bursa'da 3 tane açtık. Onlar da 10'a çıkacak ama ben 10'da bırakmayın, 30'a felan çıkartın dedim. Bunu yaygınlaştırarak devam ettireceğiz.

Bu adımın hemen ardından fiyatlar yarı yarıya düştü, bununla kalmayıp, zincir marketlerde de rakamlar ciddi manada düşüş göstermeye başladı. Bazı köşe yazarları "Bu serbest piyasa ekonomisine terstir." eleştirileri ahlaki değil. 

Öbür tarafta kalkıp da domatesi, patatesi serbest piyasa ekonomisi içinde belirleyici bir ürün olarak nasıl ortaya koyarsın? Bir defa bunun belirleyici ürün olması lazım ama bunların öyle bir durumu yok ki Bunu sattın sattın, satmadığın takdirde bunlar depolarda zaten çürüyor. Benim vatandaşım da bunu gidiyor olmadık fiyatlarla alıyor. Soğanda bunu yaşadık, çürüdü, sarımsak çürüdü. Ama şimdi Antalya da bu işin içinde, o da giriyor ve böylece benim vatandaşım şu anda ilk etapta bir defa yarı yarıya düştüğünü gördü.

Seçim sonrası şartların düzelmemesi halinde bunu daha yaygın hale getireceğiz. Bakkallarımıza, küçük marketlere varıncaya kadar onlarla da bunu konuşup, bu adımları atarak çok daha geniş bir satış ağını kurmuş olacağız. Bu tabii marketleri ciddi manada rahatsız edecek. Çünkü bunun arkasından ne gelecek? Eğer fiyatlarda uygun bir yere inmezlerse bu defa biz diğer ürünlere de gireceğiz. Ama bizim kesinlikle bu alanlarda da bulunmak diye bir derdimiz yok. Baktık ki her şey yerli yerine oturdu hemen biz anında çekiliriz, bizim orada kalmak diye bir derdimiz yok. Bizim zaten işimiz başımızdan aşmış vaziyette. Biz daha bu işe girerken siyasette, 'bizim işimiz ticaret değil' dedik. Ama bu konuda da zincir marketler, diğerleri olsun hepsi insaflı hareket edecekler. Çünkü biz hangisinin de ne kadar kazandığını biliyoruz.

MHP ile ortak miting

Sayın Bahçeli ile ortak mitingler de inşallah yapacağız.

"İstihdamda ciddi bir sıkıntı yaşamak diye bir durumumuz olmayacak"

İstihdamda ciddi bir sıkıntı yaşamak diye bir durumumuz olmayacak. 0,5-1 puan gibi oynamalar olabilir, bunlar aşılacak olan sorunlardır.

Kaynak: AA, TRT Haber

Sıradaki Haber
3 farklı borlu gübre geliştirildi
Yükleniyor lütfen bekleyiniz