Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının satırbaşları;
"Ülkemizi hedeflerine ulaştırana kadar bize durmak, dinlenmek yok. 2019 hazırlıkları çerçevesinde üzerinde dikkatle durmamız gereken hususlardan birisi de reform sürecini kesintisiz devam ettirmek. 2019 Kasım'ında yapılacak seçim öncesinde uyum yasalarının çıkartılması gerekiyor. Yönetim sistemi değişikliğini önümüzdeki dönemde yönetim reformu ile taçlandırmalıyız. Eski sisteme dair ifadelerin yenisi ile değiştirilmesi olarak anlar ve uygularsak bu fırsatı heba etmiş oluruz. Köklü bir yönetim reformu haline dönüştüreceğimize inanıyorum."
"Hala obez bir devlet yönetimine sahibiz. Devletin büyük olması, güçlü olması farklıdır, obez olması, hantal olması, verimsiz olması daha farklıdır. Obezlikten devletimizi kurtarmanın şart olduğunu belirtmemiz gerek. Günü kurtarmaya yönelik hiçbir adım bizim yol haritamız olamaz. Obezlikten devletimizi kurtarmanın şart olduğunu belirtmemiz gerek. Günü kurtarmaya yönelik hiçbir adım bizim yol haritamız olamaz."
"Türkiye'de laiklik kavramı ile ilgili olumsuz bir algı varsa bunun en büyük sebebi ana muhalefet partisinin ta tek parti döneminden beri kavramı yanlış yere oturtma çabasıdır." ifadesini kullanan Erdoğan, şunları söyledi:
"Bu bir eser-i cehalettir. Laikliği milletin değerlerine, tarihine, kültürüne karşı bir kalkan haline getirmeye çalışırsanız, elbette hoşnutsuzluk ortaya çıkar. Halbuki devletin dini inançlar karşısındaki tarafsızlığı anlamına laiklik, bizim de kabul ettiğimiz ve uygulanması gerektiğine inandığımız bir kavramdır."
'İdlib'deki operasyon büyük ölçüde neticelendi'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İdlib'deki operasyon büyük ölçüde neticelendi. Afrin konusu var önümüzde. Buralardan taviz veremeyiz." dedi.
"Sizin gücünüz Tayyip Erdoğan'ın 13 korumasını, ki bunlar Amerika'yı çoğu zaten görmemiş, onlar için gözaltı kararı çıkarmaya yeter." diyen, Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bir bankamızın altı kere Amerika'ya girip çıkan görevlisini yedinci kez girişinde gözaltına almaya yeter. Öbür taraftan bakıyorsunuz bir başka vatandaşımızı aynı şekilde gözaltına almaya yeter. Ve ondan sonra da köşeye sıkıştırarak, 'şunları şunları söylemen halinde şu kadar, şunları şunları söylemen halinde bu kadar' demek suretiyle de itirafçı durumuna düşürmenin gayreti içine girerler. Takipçisiyiz. Bu işler bittiği zaman da biz dünyayı ayağa kaldırmasını da biliriz. Bunların hepsini de açıklayacağız."
'İddiayı kim ileri sürüyorsa ispatla mükelleftir'
Erdoğan, TBMM'deki AK Parti Grup Toplantısı'nın ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin erken seçim iddialarını hatırlatması üzerine Erdoğan, "İddiayı kim ileri sürüyorsa ispatla mükelleftir. Müddei iddiasını ispatla mükelleftir. Yok böyle bir şey. Bizden böyle bir şey duydunuz mu?" değerlendirmesini yaptı.
İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığı için sürdürdükleri istişare toplantısının Ankara Büyükşehir Belediye başkanlığı için yapılıp yapılmayacağı sorusuna da Erdoğan, "Her zaman yaptığımız gibi." yanıtını verdi.
Ankara'da ilçe belediye başkanlıklarında bir değişim olup olmayacağı sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gelişmelere göre atılacak adımlar ve kararlar vardır. Şu anda öyle bir şey yok ama olmaz diye bir şey de yok. Bütün mesele başarıya kilitlenme. Başarı için ne gerekiyorsa yaparız." diye konuştu.