Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve İspanya Başbakanı Pedro Sanchez'in katılımıyla ülkenin başkenti Madrid'de "İspanya-Türkiye İş Forumu"nun düzenlenmesi planlanıyor.
Forum çerçevesinde; finans, yeşil dönüşüm, enerji, altyapı, ulaşım alanlarında gerçekleştirilecek panellerde iki ülke arasındaki ticari işbirliğinin artırılması hedefleniyor.
DEİK Türkiye-İspanya İş Konseyi Başkanı Ebru Özdemir, iki ülke arasındaki ticari ilişkilere ve iş dünyası için yatırım fırsatı sunan alanlara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
İki ülke iş dünyasının birbirine "ticareti ve yatırımı dost ile yap" (friendshoring) kavramı çerçevesinde yaklaştığını belirten Özdemir, geçen yıl ikili ticaret hacminin 19,2 milyar dolar civarında olduğunu dile getirdi.
Özdemir, Türkiye'nin geçen yıl 9,3 milyar dolarla İspanya'ya tüm zamanların en yüksek ihracatını gerçekleştirdiğine dikkati çekerek, "İspanya, 2023 yılında en fazla ihracat yaptığımız sekizinci ülke olurken, Türkiye'nin toplam ihracatından aldığı pay yüzde 3,6 oldu. Bu hacmin gerçek potansiyelimizi yansıttığını düşünmüyorum. İki ülke arasındaki potansiyelin daha fazla olduğunu biliyor, bunun için daha büyük adımlar atıyoruz." dedi.
İkili ticaret hacminin lokomotifini otomotiv sektörünün oluşturduğunu söyleyen Özdemir, bu sektörü, 2,3 milyar dolarla hazır giyim ve konfeksiyon, 1,3 milyar dolarla kimyevi maddeler ve mamulleri, 620,8 milyon dolarla elektrik ve elektronik, 437,8 milyon dolarla çelik sektörkerinin izlediğini aktardı.
Özdemir, İş Konseyi olarak bu sektörlerde elde edilen ikili işbirliğini, özellikle sürdürülebilir enerji kaynakları, dijital teknolojiler, savunma sanayi, lojistik, sağlık ve turizm gibi alanlarda geliştirmeyi hedeflediklerini ifade etti.
Türkiye'de geçen yıl itibarıyla 775'ten fazla İspanyol firmanın faaliyet gösterdiğini bildiren Özdemir, "İspanyol firmaların 2016'dan bu yana Türkiye'ye yaptığı yatırımlar 10,5 milyar dolara ulaştı. Bu oldukça sevindirici bir rakam. Bu gelişmeyi tek taraflı okumamamız gerekiyor. Türk firmaların İspanya'da yaptığı faaliyetlerin olumlu yansıması olarak İspanyol firmalar, Türk iş dünyasını yakından tanıyor, ülkemizdeki fırsatların farkına varıyor." dedi.
İki ülke iş dünyasının özellikle dijitalleşme ve yeşil dönüşüm alanlarında daha yakın çalışmasını önemsediklerini belirten Özdemir, İspanya-Türkiye İş Forumu'nun odağında da bu konuların yer alacağını kaydetti.
Özdemir, Türkiye ve İspanya arasında yeşil dönüşüm konusunda önemli işbirliği fırsatlarının olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
"İspanya'nın, elektrik üretiminde yenilenebilir enerjinin payını yüzde 50,3'ün üzerine çıkarmayı başarması bu çabada önemli bir adım. İspanyol hükümeti tarafından ana hatları çizilen 2030 Ulusal Entegre Enerji ve İklim Planı, elektrik üretimi için 157 gigavatlık birleşik kurulu kapasite öngörüyor. Türkiye'nin geçen yıl enerji üretiminin yüzde 39'u yenilenebilir kaynaklardan sağlanırken, enerji yatırımlarının yüzde 64'ü yenilenebilir enerji projelerine tahsis edilmiş durumda. Yenilenebilir enerji kaynakları ve elektrikli araçlar konusunda attığımız adımlar önemli. Yeşil dönüşümde kararlı iki ülkenin iş dünyası için bu alanda hem tecrübe paylaşımı hem de işbirliği fırsatlarını değerlendirmemiz gerektiğine inanıyorum."
Dijital dönüşümün de işbirliğinde önemli fırsatları beraberinde getirebileceğine değinen Özdemir, Türkiye ve İspanya'nın özellikle KOBİ'lerin dijital dönüşümünü desteklediğini, bu çerçevede Türk iş dünyasının ortak çalışmalar yapmaya tamamen hazır olduğunu söyledi.
Özdemir, Türkiye'nin girişim (start-up) ekosistemini geliştirmek için önemli adımlar attığının altını çizerek, bu konuda da iki ülkenin işbirliğini artırmaya hazır olduklarını belirtti.
Türk iş dünyasının Afrika, Orta Doğu, Orta Asya ile olan yakın temaslarının İspanyol iş dünyası için potansiyel işbirliği alanı oluşturduğunu vurgulayan Özdemir, "İspanya'nın Latin Amerika'da tecrübe ve sahip olduğu önemli ilişkileri, Türk iş dünyası için benzersiz bir fırsat sunuyor." dedi.
Özdemir, iki ülke arasında yenilenebilir enerji alanındaki işbirliğinin yanı sıra turizm ve sağlık sektörlerinde de yatırım fırsatları bulunduğunu söyleyerek, şunları kaydetti:
"İki ülke arasındaki turizm işbirliklerinin derinleştirilmesi gerekiyor. Bu doğrultuda karşılıklı uçuşların ve uçuş noktalarının artırılması, deniz taşımacılığının geliştirilmesi, her iki ülkeyi de kapsayan uzak pazarlardan gelen turistler için ortak tur paketleri oluşturulması, Akdeniz'in çevre temizliği ve rehabilitasyonuna odaklanılması gibi hedeflerimizin olduğunu söylemek mümkün. Sağlık turizmini teşvik etmek için ortak pazarlama stratejileri geliştirmek ve ilaç endüstrisi ile sağlık teknolojileri alanında ortak AR-GE projelerine yatırım yapılmasının önemine değinmek isterim. Bu işbirliği, Türkiye'nin Uluslararası Finans Kurumu (IFC) ve Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) desteğiyle finanse edilen sağlık projeleri de dahil olmak üzere, her iki ülkenin sağlık sistemlerini entegre etmeyi, uluslararası sağlık turizmi pazarındaki rekabet güçlerini artırmayı amaçlayarak sağlık sektöründe işbirliği desteklenebilir."