Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sırbistan'ın başkenti Belgrad'da Hyatt Otel'de düzenlenen "Türkiye-Sırbistan İş Forumu"nda konuştu.
Başbakan olarak, yedi yıl önce geldiği Sırbistan'ı bu kez cumhurbaşkanı olarak ziyaret etmekten büyük bir memnuniyet duyduğunu belirten Erdoğan, samimi misafirperverliği için Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic'e teşekkürlerini iletti.
Erdoğan, Balkanlar'daki barış ve istikrarın kilit ülkesi, aynı zamanda dost olarak gördükleri Sırbistan ile ikili ilişkileri her alanda geliştirme konusunda gereken karşılıklı iradenin mevcut bulunduğunu söyledi.
Bu ziyaretin, Sırbistan ile ilişkilere verdikleri önemin ispatı olduğuna işaret eden Erdoğan, Türkiye'den yaklaşık 200 kadar işadamıyla bu ülkede bulunduğunu, Sırbistan'daki işadamlarıyla beraber şu anda yaklaşık 700 kadar işadamının salonda hazır olduğunu kaydetti.
Erdoğan, bu tabloyu iki ülke arasındaki ilişkileri daha da ileriye taşıma arzularının ifadesi olarak gördüğünü dile getirerek şunları söyledi:
"Türkiye, hem içinde bulunduğu coğrafyanın özellikleri hem de kendi iç dinamikleri sebebiyle sık sık ciddi sınamalarla karşı karşıya gelen bir ülkedir. Bunun en çarpıcı örneklerinden birini, geçtiğimiz yılın 15 Temmuz gecesi yaşadık. Özgürlüğümüze ve geleceğimize yönelik tarihimizin bu en sinsi, kanlı saldırısını milletimizin gösterdiği büyük cesaret ve fedakarlıkla başarısızlığa uğratmayı başardık. Türkiye, darbe girişimiyle karşı karşıya kaldığı tehlikeyi geride bırakmış ve ekonomisinin güçlü temeller üzerine kurulu olduğunu bir kez daha dünyaya ispat etmiştir."
"15 yılda yaşanan değişim tam bir başarı hikayesidir"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2011-2015 yıllarında yüzde 7,1 büyüyen ekonominin bu yılın ilk yarısında yüzde 5,1'lik bir büyüme oranına ulaştığını, böylelikle Türkiye'nin yeniden hedeflerine uygun bir yere geldiğini ifade etti.
Bugün IMF'nin yaptığı açıklamayla Türkiye'nin yine bu yıl içerisinde yüzde 5,1'lik bir büyüme oranını yakalayacağının ortaya konulduğunu aktaran Erdoğan, "Türkiye, yüzde 100'lük bir büyüme oranına ulaşıyor. Esasen Türkiye'nin genel ekonomik görünümünde geçtiğimiz 15 yılda yaşanan değişim tam bir başarı hikayesidir." dedi.
Erdoğan, son 15 yıllık dönemde ihracatın beş kat artarak, en son 153 milyar dolar seviyesine çıktığını anımsatarak, bu rakamı 2023 hedefleri bağlamında 500 milyar dolar seviyesine taşımak istediklerini vurguladı.
Dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmayı hedeflediklerini ifade eden Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Büyük çaplı proje ve yatırımlarımızı, iç ve dış çalkantılara müsaade etmeden kararlılıkla sürdürüyoruz. Nitekim geçtiğimiz sene her biri kendi alanlarında dünya çapında yatırımlar olan Osmangazi Köprüsü'nün, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün ve Avrasya Tüneli'nin açılışlarını yaptık.
Mart ayında dünyanın en uzun aralıklı köprüsü olacak Çanakkale 1915 Köprüsü'nün temelini attık. İstanbul'da dünyanın en büyük havalimanının ilk etabının önümüzdeki yıl sonuna kadar hizmete alınması için çalışmalar devam ediyor. İlk etapta yılda 90 milyon yolcu kapasitesine sahip olacak havalimanımız 2023'te bittiğinde, yılda 150 milyon yolcu kapasitesine ulaşacak. Gerekirse 200 milyon/yıl yolcu kapasitesine ulaşma imkanı da var. Bu, devletin bir havalimanı değil, özel teşebbüsün bir konsorsiyumu olarak inşa ettiği bir havalimanı."
Kanal İstanbul projesi
Erdoğan, Türkiye'nin yıllar yılı devletçilik mantığıyla maalesef tıkandığını, kendilerinin devletçiliği bir kenara koyduklarını, "özelleştirme" dediklerini ve kendilerinden önceki tıkanmışlığın önünü açtıklarını vurguladı.
Diğer tüm alanlarda da benzer yatırımların sürdüğüne dikkati çeken Erdoğan, "Ayrıca İstanbul Boğazı'na paralel yeni bir kanal açılması başta olmak üzere ki 'Kanal İstanbul' dediğimiz, bu benim bir hayalim, hülyamdır. İnşallah bunun da büyük ihtimalle bu yıl sonu veya 2018 başı gibi temelini atacağız." dedi.
"Kendi arka bahçesi olarak görmesine de karşıyız"
Erdoğan, "Türkiye, Balkanlar'ın, istikrarsızlıklarla değil bütünleşmeyle barışla ortak çıkarlar temelinde müreffeh bir gelecek temeliyle anılmasını istiyor. Biz, Balkanlar'da ayrılık, parçalanma, bölünme istemiyoruz. Birilerinin adeta bu ülkeleri kendi arka bahçesi olarak görmesine de karşı olduğumuzu ifade etmek isterim." ifadesini kullandı.
Sırbistan ile Türkiye'nin bu bütünleşme veya bir araya gelişini kıskananların olabileceğine işaret eden Erdoğan, "Varsın olsun, biz kendi işimize bakacağız. Kazan-kazan esasına göre de bu çalışmalarımızı sürdüreceğiz, birikimlerimizi paylaşacağız, dayanışmamızı artıracağız. Sırbistan ile bölgemizin geleceği için müşterek bir vizyona sahip olduğumuza inanıyoruz." diye konuştu.
"Ticaret hacmini 3 milyar dolara çıkaralım"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ve Sırbistan'ın ticaret hacmine ilişkin, "Biz devlet adamlarının ortaya koyduğu siyasi iradenin de verdiği destek ile en kısa zamanda bu ticaret hacmini diyorum ki 3 milyar dolara çıkaralım. Bunu yaparız. İş adamları burada, ele ele vereceğiz, biz üzerimize ne düşüyorsa onu yapacağız, sizler de iş adamları olarak yatırımları yapacaksınız. Sırbistan'ın kalkınması, iş adamları olarak sizlerin de kazanması demektir." dedi.
Sırbistan'ı ziyaret eden Türk turist sayısının yılda ortalama yüzde 35 arttığını belirten Erdoğan, "Türkiye, Sırp turistlerin de en çok tercih ettiği ülkelerin başında geliyor. Bu güzel gelişmelerin artarak sürmesi için çabalarımızı yoğunlaştıracağız." şeklinde konuştu.
"Sırbistanlıların genlerinde basketçilik, futbolculuk var"
Ülkelerin devlet adamlarıyla iş adamlarıyla bu yönde kararlı bir iradeye sahip olduğunu görmenin daha güzel bir gelecek için umut verdiğini belirten Erdoğan, şunları söyledi:
"Güzel ülkenizi her ziyaretimde daha da yakından şahit olduğum ortak kültürel ve tarihi bağlarımız, ilişkilerimizin en büyük teminatıdır. Biz, farklılıklarımız yerine müştereklerimizi ön plana çıkartarak ilişkilerimizi geliştirdikçe diğer alanlardaki münasebetlerin katlanarak artacağı açıktır. Sporda, Sırbistan'ın basketçileri, futbolcuları bizde. Aynı zamanda bu alanda da müştereklerimiz var. Basketbol şampiyonasında her ne kadar Sırbistan ikinci olsa da hanımlarda birinci oldu. Bu da güzel bir gelişme. Şimdi bir diğer taraftan dünya futbol şampiyonasında Rusya'ya gidiyor. Bunun için de tebrik ediyorum. Sporda nüfusu ile mukayese edilemeyecek bir altyapıya sahip. Basket şampiyonasında Sırbistanlılardan başka oynayan yoktu. Neredeyse her takımda Sırbistanlı var. Biz de bu konuda çok daha ciddi bir dayanışmanın içine gireceğiz. Demek ki Sırbistanlıların genlerinde basketçilik, futbolculuk var. Öyleyse bunları da öğrenmekte fayda var."