Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hatay Stadı, BOTAŞ Ertuğrul Gazi Yüzer Depolama ve Gazlaştırma Tesisi Hizmete Alımı, MOBSAN Sanayi Sitesi ve yapımı tamamlanan diğer projelerin açılış töreninde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının satır başları şöyle;
Hatay Akdeniz'in incisi, tarihin, kültürün, dayanışmanın şehridir. Her bir ilçesindeki, her bir mahallesindeki, her bir hanesindeki kardeşlerimi gönülden selamlıyorum. Bugün bizi bir kez daha muhabbetle bağrına bastığı için Hatay'a teşekkür ediyorum. Türkmen'i, Kürt'ü, Arap'ı; Müslüman'ı, Hristiyan'ı, Musevi'siyle Hatay'ımız, hoşgörü ve barış içinde yaşama kültürünün sembolüdür.
Hatay, işgalin acısını, özgürlüğün tadını, vatan hasretinin ne olduğunu çok iyi bilir. İşte bunun için Hatay, canlarını ve onurlarını kurtarmak amacıyla kendisine gelen tüm kardeşlerine kucak açmış, hepsini bağrına basmıştır. Dünyanın hızla etnik, dini, kültürel ayrımcılık bataklığına gömüldüğü bir dönemde Hatay, tarih boyunca yaptığı gibi bugün de tüm insanlığa örnek olmayı sürdürüyor. 19 yıldır hep yaptığımız gibi, Hatay'ın bu mücadelesine yatırımlarımızla, hizmetlerimizle, eserlerimizle destek veriyoruz." Hatay'a hem hasret gidermeye hem de her biri diğerinden önemli bir dizi yatırımın resmi açılışını yapmaya geldik.
"Stadımızın şehrimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum"
Hatay Stadı, 26 bin 600 kişilik kapasitesiyle şehre yakışır bir eser olduğu. TOKİ tarafından inşa edilen bu güzel stadımızın, bordo-beyaz renkleriyle gönüllerimizde taht kuran Hatayspor'un başarılarının coşkusuyla şenleneceğine inanıyorum. Stadımızın şehrimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.
"Ertuğrul Gazi FSRU ülkemizin doğalgaz ihtiyacının yüzde 10'undan fazlasını karşılama imkanına sahiptir"
Hizmete alınma sevincini paylaşacağımız bir diğer yatırım, BOTAŞ'ın Dörtyol Terminali'ndeki yüzer LNG depolama ve gazlaştırma tesisine sahip Ertuğrul Gazi gemisidir. Kendi sınıfında son teknolojiyle inşa edilen Ertuğrul Gazi gemisi, ihtiyaca göre Dörtyol veya Saros terminallerinde günlük 28 milyon metreküp kapasitesiyle gazlaştırma işlemi yapabilecektir. Kendi bayrağımızla hizmet verecek Ertuğrul'un bir diğer özelliği de kamyon, tank ve gemilere doğrudan yükleme yapabilme kabiliyetine sahip olmasıdır. Uzunluğu 295 metre, genişliği 46 metre olan bu gemi, gazlaştırma kapasitesi itibarıyla ülkemizin doğalgaz ihtiyacının yüzde 10'undan fazlasını karşılama imkanına sahiptir.
Boru hatlarına bağlı kalmadan doğalgaz kullanılmasını sağlayacak Ertuğrul gemisi, özellikle kış aylarındaki dalgalanmalara karşı Türkiye'ye önemli bir esneklik kazandıracak. Karadeniz'de keşfettiğimiz doğalgazı 2023'den itibaren kullanmaya başladığımızda, bu konudaki rahatlığımız çok daha artacaktır. BOTAŞ vasıtasıyla ülkemize kazandırdığımız bu yatırımın da hayırlı olmasını diliyorum.
Bugün açılışını yapacağımız bir önemli yatırım da, Antakya Mobilyacılar İhtisas Sanayi Sitesi'dir. Ahşap işlemeciliği, şehrimize Habib-i Neccar Hazretlerinin mirasıdır. Ülkemizin önemli mobilya üretim ve ahşap işlemeciliği merkezleri arasında yer alan Hatay'ın, açılışını yapacağımız Mobilyacılar İhtisas Sanayi Sitesi ile bu alanda yeni bir atılım yapacağına inanıyorum. Şehrin muhtelif bölgelerinde, çoğu da uygun olmayan yerlerde ve verimsiz şartlarda çalışan mobilyacılarımız, toplam 200 bin metrekare kapalı alana sahip bu sitede, en modern şartlarda üretime devam edecektir.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı desteğiyle hayata geçirilen bu projenin Hatay'a ve sektöre hayırlı olmasını diliyorum.
Ayrıca, yine bugünkü törenimizle Çevlik-Kale mahalleleri arasındaki 26 kilometrelik yolun, tarihi Hatay Meclis binasının restorasyonunun, Madenli Yat Limanı ve Su Sporları Merkezi'nin, toplam 1281 dersliğe sahip 81 yeni okulumuzun yapımının ve 89 okulumuzun deprem güçlendirmesinin, birinci basamak sağlık hizmeti verecek 12 tesisimiz ile diğer sağlık yatırımlarının, Belen Belediyesi Millet Bahçesi, 15 Temmuz Parkı ve Atatürk Parkı'nın, Altınözü Belediyesi 15 Temmuz Milli İrade Parkı ve Millet Bahçesi'nin de resmi açılışlarını yapıyoruz. Her bir yatırımın şehrimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyor, bu eserlerin Hatay’ın emrine verilmesinde emeği geçen tüm bakanlıklarımızı, kurumlarımızı, belediyelerimizi, mühendisinden işçisine herkesi tebrik ediyorum.
"19 yılda Hatay'a toplam 35 milyar lira yatırım yaptık"
Ülkemizi, eser ve hizmet siyasetiyle, Cumhuriyet döneminde yapılanların tamamını beşe, ona katlayacak yatırımlara kavuşturduk. Türkiye'nin 81 vilayetinin her birini, eğitimden sağlığa, ulaştırmadan enerjiye, spordan sosyal desteklere kadar her alanda en gelişmiş altyapıyla, en ileri hizmetlerle donattık. 19 yılda Hatay'a da toplam 35 milyar lira tutarında yatırım yaptık. Eğitime 8 bin 836 yeni derslik kazandırdık, Hatay'a ikinci devlet üniversitesi olarak İskenderun Teknik Üniversitesini biz kurduk. Yükseköğrenim öğrencileri için 7 bin 344 kişi kapasiteli yurt binaları açtık.
Antakya, Kırıkhan ve İskenderun’da toplam 2 bin 350 kişi kapasiteli yeni yurt binaları daha açacağız. Hatay'a dünyanın en büyük mozaik müzesini kazandırdık. Şehrimize 44 spor tesisi ve gençlik merkezleriyle birlikte bugün açılışını yaptığımız 26 bin 600 seyirci kapasiteli Hatay Stadyumu'nu kazandırdık. Hatay'a aktarılan sosyal yardım miktarını yıllık 3,4 milyon liradan 1,3 milyar liraya ulaştırdık. Sağlıkta, Hatay'a 14'ü hastane olmak üzere toplam 45 sağlık tesisi inşa ettik.
Toplamda 435 yataklı 4 hastane ile 23 sağlık tesisimizin yapımı devam ediyor. Ayrıca 660 yataklı İskenderun Devlet Hastanesinin proje çalışmaları sürüyor. TOKİ vasıtasıyla Hatay'da hükümetlerimiz dönemleri süresince 8 bin konut projesini hayata geçirdik. Hatay için toplam 287 bin metrekarelik alanda 6 millet bahçesi projesi başlattık.
Birini bugün hizmete verdiğimiz millet bahçelerinin kalanlarının da en kısa sürede tamamlanmasını sağlayacağız. Karayollarında, 151 kilometreden devraldığımız bölünmüş yol uzunluğunu 502 kilometreye çıkardık. Demiryollarında, İskenderun-Toprakkale hattını komple yeniledik. Havayollarında, Hatay Havalimanımıza yıllık 4 milyon yolcu kapasiteli bir terminal binası kazandırdık.
Hatay'a 7 baraj ve 3 gölet inşa ettik. 3 baraj ve 2 gölet daha yapacağız. Reyhanlı Barajı, Afrin Çayı, Davutlar Regülatörü ve Derivasyon Kanalı, Tahtaköprü Barajı Yükseltilmesi ile Hatay İçme Suyu Arıtma Tesisi açılışını geçen ekim ayında video konferans yöntemiyle gerçekleştirdik. Şehrimizde 585 bin dekar gibi araziyi sulayacak, çiftçilerimize 451 milyon lirayı aşkın gelir artışı ve 52 binden fazla kişiye de ilave istihdam temin edecek Reyhanlı Barajı, Hatay'ın gelişmesine büyük katkı sağlayacaktır. Bu baraj aynı zamanda Hatay şehrimizi ve Amik Ovası'nı taşkın afetine karşı da koruyacaktır. Herhangi bir risk halinde Afrin ve Karasu çaylarının taşkın sularını Reyhanlı Barajı'na aktarabileceğiz. Böylece hem yaklaşık 200 bin dekar araziyi taşkınlardan koruyacağız hem de her damla suyu verimli kullanmış olacağız.
Karasu kanalının da bir an önce tamamlanmasını sağlayacağız. Hatay'ın yarım asırlık hayali olan Tahtaköprü Barajı'nı yükselterek barajın sulama alanını 109 bin hektardan 453 bin dekara çıkardık.
Bu iki projeyle Hatay'ın tarım alanlarının yarısını sulama kapsamına aldık. İnşaatları devam eden sulama tesisleri tamamlandığında Hatay'da 700 bin dekardan fazla mümbit araziyi daha sulamaya açacağız.
Hataylı çiftçilerimize bugüne kadar 3 milyar liralık tarımsal destek verdik. PKK tarafından yakılan ormanlarımızı, çok daha güzeliyle ve fazlasıyla yeniden yeşillendirmek için kolları sıvadık. İnşallah bu çalışmaları süratlendirecek adımları da atıyoruz.
"Biz boş teneke gibi gürültü çıkarmıyor, eser inşa ediyoruz"
Sanayide Hatay'a son 19 yılda 4 yeni Organize Sanayi Bölgesi, 2 teknopark, 2 araştırma geliştirme merkezi, bir tasarım merkezi kurduk. Şehrimizdeki aktif sigortalı sayısı 2002 yılında 174 bin kişi iken, bu rakam yaklaşık 2 kat artışla 343 bin kişiye ulaştı. Görüldüğü gibi sadece özetin özeti mahiyetinde anlatsak bile Hatay'a kazandırdığımız hizmetler saymakla bitmiyor. Biz laf siyaseti değil hizmet siyaseti yapıyoruz. Biz boş teneke gibi gürültü çıkarmıyor, eser inşa ediyoruz. Biz demokratlık görüntüsü altında faşistlik yapmıyor herkesin hakkını, hukukunu, özgürlüğünü, teminat altına alıyoruz. Çünkü biz bu millete aşkla bağlıyız. Çünkü biz bu ülkeyi aşkla seviyoruz. Çünkü biz büyük ve güçlü Türkiye'yi inşa etmekte kararlıyız. Bu mücadelemizde yanımızda olan milletimizin her bir ferdine şükranlarımı sunuyorum. Hatay'a da 19 yıldır bize verdiği destek için teşekkür ediyorum.
"Eğer böylesine yüksek kapasiteli ve donanımlı hastanelerimiz olmasaydı salgının zirve yaptığı dönemleri biz nasıl atacaktık?"
Dünya ile birlikte Türkiye de yaklaşık 1,5 yıldır koronavirüs salgınının etkisi altındadır. Hamdolsun sağlık hizmetlerinden gıda ve kamu güvenliğine kadar her alanda ülkemiz bu sıkıntılı süreci başarıyla yönetmiştir. Gelişmiş ülkeler bile çok ciddi bocalamalar yaşar, pek çok alanda çaresizliğe mahkum olurken biz, meselelerimizi çözerek yolumuza devam ettik. Salgın dönemi aynı zamanda kendi iktidarını ülkenin ve milletin felaketinde arayan zihniyeti gerçek yüzünü de görmemizi sağlamıştır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Hatırlarsanız Şehir Hastaneleri’ni yaparken birileri çıkıp ülkede bu kadar hastaneye ne ihtiyaç var dedi. Ama biz yolumuza devam ettik. Eğer böylesine yüksek kapasiteli ve donanımlı hastanelerimiz olamasaydı salgının zirve yaptığı dönemi nasıl atlatacaktık? pic.twitter.com/O1iT1slGct
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) June 25, 2021
Şehir hastanelerini yaparken birileri çıkıp, "ülkede bu kadar hastaneye ne ihtiyaç var" böyle dediler. Ama biz yolumuza devam ettik. Eğer böylesine yüksek kapasiteli ve donanımlı hastanelerimiz olmasaydı salgının zirve yaptığı dönemleri biz nasıl atacaktık? Aynı kafa, inşa ettiğimiz bölünmüş yollardan hızlı demiryolu hatlarına, havalimanlarından köprülere, barajlardan millet bahçelerine kadar her projeyi engellemenin, çamur atmanın gayreti içinde olmuştur. Bunların temel hizmetlerden altyapı yatırımlarına, diplomasiden güvenliğe kadar ülke için yapılan hiçbir hizmete destek verdiğini görmedik. Dünyanın bizi takdirle takip ettiği, örnek aldığı hususlar, bunların dilinde yalanın, iftiranın, çarpıtmanın aracı haline dönüşmektedir. Türkiye'yi demokraside ve ekonomide küresel sistemin en üst sıralarına çıkarmak için girdiğimiz her mücadelede bunlar, karşımızda yer aldı. Ülkemizin önünü kapatmak, yükselişini engellemek isteyenler ne diyorsa, hangi argümanları kullanıyorsa, hangi senaryoları sahneliyorsa bunlar da aynı yolu takip ediyor. Hiç uzağa gitmeye gerek yok, Hatay bunun en yakın ve acı şahididir.
"Ülkemize kurulmaya çalışılan tuzağı yerle yeksan ettik"
Terör örgütü bir yandan, güneydeki eli kanlı rejim diğer yandan ülke sınırlarına ve halka saldırmaya başlayınca, "Vatanımıza yönelik tehditleri kaynağında kurutacağız" diyerek sınır ötesi harekatlara başladık.
Sınırlarımızı güvenlik altına alarak ülkemize kurulmaya çalışılan tuzağı yerle yeksan ettik. Bu kadim coğrafyaya dayatılan senaryoları hamdolsun boşa çıkardık. Yaptığımız harekatlara karşı çıkanlar, terör örgütlerini ve rejimi savundukları kadar sizlerin hayatını ve geleceğini sahiplenmedi. Aynı çarpık durumu Libya'dan Karabağ'a her konuda yaşadık ama biz ülkemizin ve milletimizin hak ve menfaatleri neyi gerektiriyorsa onu yapmaktan asla çekinmedik. İşte geçtiğimiz günlerde Şuşa'ya giderek oradaki kardeşlerimizin kurtuluş sevincine ortak olduk. Simdi aynı yaklaşımla başka yerlerde yeni adımların hazırlıkları içindeyiz. Eğer Türkiye, dışarıda böylesine güçlü bir güvenlik kuşağı oluşturamazsa vatan toprakları içinde bize ne huzur verirler ne refah yaşatırlar.
"Karşımızda bir türlü yerli ve milli olmayı başaramayan anlayış var"
Bu basit gerçeği göremeyenler bir de "büyük büyük" laflarla milletten ülkeyi yönetme yetkisi istiyor. Bunlara şahit oldukça kendimizi acı acı gülmekten alıkoyamıyoruz. Bunlardan biri, geçtiğimiz günlerde Avrupa'dan kendisine birtakım sözler verildiğini söyleyerek, güya kendince bir Suriye politikası anlatıyor. Biz, Suriye politikası konusunda 10 yılı aşkın süredir bu sözleri, belki yüzlerce, belki binlerce defa dinledik. Karşımızdakilerin gerçek yüzünü, gerçek niyetlerini gördük, ona göre kendi yolumuzu çizdik. Sırtını sıvazlayan, kulağına 3-5 hoş kelime eden, eline yalan yanlış bir şeyler tutuşturan tescilli Türkiye düşmanlarının peşine düşerek ülkenin geleceğine talip olmaya kalkanların sonu, hüsrandır. Maalesef karşımızda bir türlü yerli ve milli olmayı başaramayan bir anlayış var. Milletin gönlüne girmeye çalışmak yerine gözünü dışarıya diken bu zihniyete rağmen ülkemizi büyütmeye, güçlendirmeye hedeflerine doğru ilerletmeye biz devam edeceğiz. Hatay'dan, 2023'e doğru giderek artacağı anlaşılan bu mücadelede bize sizlerden daha güçlü destek istiyoruz. Ülkemizin tüm şehirleri gibi Hatay'ı da daha büyük hizmetlerle tanıştırmakta, 84 milyon insanımızın her birini daha ileri demokrasiye, daha müreffeh bir hayata kavuşturmakta kararlıyız. Biz bu sözümüzü geçmişte tuttuk, şimdi de tutacağız. Yeter ki birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sıkı sıkıya sahip çıkalım.
Cumhurbaşkanı Erdoğan açılış töreni öncesi Hatay Stadı önünde vatandaşlara seslendi;
Erdoğan, burada yaptığı konuşmada şunları kaydetti;
Akdeniz'in incisi tarihin, kültürün, dayanışmanın şehri Hatay'ın her bir ilçesindeki her bir mahallesindeki kardeşlerime en kalbi duygularla selam, sevgi ve saygılarımı gönderiyorum. Bugün gördüğünüz gibi bir çok açılışları, başta Hatay Şehir Stadımız olmak üzere bunun yanında barajlarla bunun yanında bir çok spor tesisleri ile inşallah Hatay'ımızı çok daha farklı bir hale getirmenin adımlarını atıyoruz. Tabi ben bu arada Türkmeni, Kürdü, Arabı ile Müslümanı, Hristiyanı bunun yanında Musevisi ile Hatay'ımızın hoşgörü atmosferinin de özellikle içerisinde olduğum için bu anlamda sizleri selamlıyorum.
Hep şunu söyledik bir olacağız, iri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız dedik. Bu birlikteliğimiz bu beraberliğimiz bu kardeşliğimiz hamdolsun bizleri bugünlere getirdi. Önümüzde daha iyi günler var. Ama bunu sizlerle beraber gerçekleştireceğiz.
"Biz eserlerimizle konuşuyoruz, onlar sadece laf üretiyorlar"
Hatay Stadı'nın bulunduğu alana gelirken çakılı bir çivi görmedim. Maalesef ana arterler bıraktığımız yerde kalmış ama biz yola devam ediyoruz. İşte arkamda 26 bin 600 kapasiteli Hatay Şehir Stadı. Biz eserlerimizle konuşuruz, onlar ise sadece laf ederler. Unutmayın eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri. Biz eserlerimizle konuşuyoruz. İşte bakın şurada da Hatay Kapalı Spor Salonu, o da bitiyor. Kısa zamanda inşallah onu da bitireceğiz. Hatay'ın gençliğine ne gerekiyorsa ne layıksa bunları yapacağız. Biz eserlerimizle konuşuyoruz, onlar sadece laf üretiyorlar. Sizler bizim yanımızda oldukça bilesiniz ki Hatay çok daha iyi günlerle kucaklaşacak.
Bir şey sorayım ya. Şu havalimanını kim yaptı? Kardeşlerim havalimanından buraya, İskenderun'dan bütün şu yolları 3 gidiş-3 geliş, 2 gidiş-2 geliş, bu yolları kim yaptı? Diğerlerinin burada yaptığı bir yolları var mı? Ama bizim işimiz, gücümüz bu. Amik Ovası sürekli taşkınlar altındaydı. Amik Ovası'nı da bu taşkınlardan kurtardık mı? Şimdi yeni barajlarla, kapalı su dağıtım sistemleriyle beraber inşallah su sıkıntılarını tamamıyla çözme noktasına geliyoruz, onun da adımlarını atıyoruz. Ama unutmayın bu ülkede Hatay nasıl ki işgalin özellikle acısını, özgürlüğün tadını, vatan hasretinin ne demek olduğunu çok iyi bilir, işte biz de bunu çok iyi bilen Hatay'a hizmetin ne demek olduğunu çok iyi biliriz. Onun için yapacağımız çok şey var.