Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kasımpaşa-Hasköy Tüneli Açılış Töreni'nde yaptığı konuşmada, semti olan Kasımpaşa'nın en hassas noktası Kasımpaşa-Hasköy tünelinin İstanbul, ülke ve millet için hayırlara vesile olmasını diledi.
Bu tünelin projesinden inşasına kadar tüm safhalarda emeği geçenleri tebrik eden Erdoğan, İstanbul'a kazandırdıkları bu hizmet için Başbakan Binali Yıldırım, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal ile eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve yüklenici firma yöneticilerine teşekkür etti.
"19 bin 900 kilometreyi 15 senede yaptık"
Bu ülkede bölünmüş yolun 6 bin 100 kilometrelik bölümün 79 senede yapıldığına dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:
"İşte buna dikkat edin; biz bu ilaveyi 15 senede yaptık. 19 bin 900 kilometreyi 15 senede yaptık. Bizim iktidarımızın gücü bu, aradaki fark bu. Hepsini toplasan bizimle mukayesesi kabil değil. Otoyol uzunluğunu 945 kilometre ilave ile 2 bin 660 kilometreye ulaştırdık. Göreve geldiğimizde 81 vilayetimizde sadece 6 tanesi bölünmüş yolla birbirine bağlıydı şehirlerimizin. Bugün 76 şehrimiz bölünmüş yolla birbirine bağlı, kalan 5 şehir arasındaki çalışmalar da bizden kaynaklanmayan sebeplerle gecikti. En kısa sürede onlar da bölünmüş yola kavuşacak."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hükümete geldiklerinde toplam uzunluğu 50 kilometre olan 83 karayolu tünelinin bulunduğunu aktararak, bugün toplam uzunluğu 433 kilometreyi bulan 341 karayolu tüneline sahip olunduğunu kaydetti.
Türkiye'nin Yüksek Hızlı Tren diye bir kavramla ilk kez kendilerinin döneminde tanıştığını belirten Erdoğan, "Bizden önce Türkiye'de Yüksek Hızlı Tren yoktu niye çünkü bunlar yolun medeniyet olduğunu bilmiyor ama biz 'su medeniyettir' dedik, 'yol medeniyettir' dedik ve bu adımları attık. Halen bin 213 kilometre uzunluğundaki hızlı tren hatları Ankara, İstanbul, Eskişehir, Konya arasında hizmet veriyor. Var mıydı böyle bir şey? Yok. Ankara-Sivas ve Ankara-İzmir başta olmak üzere çok sayıda istikamette hızlı tren hatlarının inşası da sürüyor." diye konuştu.
"İnsafla bağdaşmayacak engeller çıkartıyorlar"
Türkiye'yi 2023 hedeflerine ulaştırarak, bu tabloyu çok daha güçlü hale getireceklerini aktaran Erdoğan, "Ülkemizin katettiği mesafe bizi ve dostlarımızı sevindirirken, anlaşılan o ki birilerini de fena halde kaygılandırıyor, düşündürüyor. Bunun için de dünyaya telkin ettikleri tüm değerleri ayaklar altına alma pahasına akılla, izanla, insafla bağdaşmayacak engeller çıkartıyorlar." değerlendirmesinde bulundu.
"Suriye'de savaşabilecek DEAŞ'lı kalmadı"
DEAŞ tehdidini öne sürerek, bölgenin altını üstüne getiren, taş üstünde taş bırakmayanların, Türkiye'nin Fırat Kalkanı'nda DEAŞ'a tarihinin en büyük darbesini vurmasının ardından bambaşka yerlere savrulduğunu ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:
"Fırat Kalkanı Harekatında 3 bin DEAŞ'lıyı etkisiz hale getirdik. Ve enteresan olan şu; 2 bin kilometrekarelik alanda Türkiye'ye gelen mültecilerden 100 bini ne oldu? Tekrar geri döndüler, kendi topraklarına döndüler . Ve orada onlara biz şimdi aynı zamanda insani hizmet de veriyoruz. Okullarını yaptık, sağlık ocaklarını yaptık ve onlara orada bu imkanları sağladık. Niye? Olaya insani bakıyoruz. Fırat Kalkanı sırasında bölgede bulunan DEAŞ'lı sayısının 400-500'den bir anda 3 bine nasıl çıkabildiğinin sebebini dillendirmiyoruz bile. Ama Rakka'da sıkıştırılan DEAŞ'lıların kamyonlarla diğer bölgelere nasıl taşındığını tüm dünya gördüğü için herhalde ifade etmekte beis yoktur. Suriye'de savaşabilecek durumda DEAŞ'lı kalmadı. Ama bu bahaneyle ülkeye hala silah yığılmaya devam ediliyor. Bölücü terör örgütünün özellikle kendisini terör listesine alanlar, aynı örgütün tamamen göz boyama kabilinden harf değişikliğiyle faaliyet yürüten unsuruyla kol kola yürüyor. Biz bunu ifade ettiğimizde de 'Bunlar bizim partnerimiz' diyerek, tepki gösterme yoluna gidiyor. Yani kendilerini överken kabahatlerini ikrar ediyorlar."
Suriye'deki terör örgütünün patronun Kandil olduğunu dünyanın tamamının görmesine rağmen, sadece Türkiye'nin bir müttefikinin bunu kabul etmediğini anlatan Erdoğan, "Unutmayın, güneş balçıkla sıvanamayacağı gibi bu hakikatlerde inkarla ortadan kalkmaz. Türkiye kendi güvenliği ve kardeşlerinin huzuru için üzerine düşenleri yaparken, elbette bunu müttefikleriyle birlikte hayata geçirmek ister. Ülkemizin hiçbir devlete, hiçbir uluslararası kuruma karşı özel bir husumeti yoktur. Biz sadece kendi istiklalimizi ve istikbalimizi güvence altına almak peşindeyiz. Sınırlarımızın ötesinden topraklarımıza roketle silahla bombayla yüzlerce, binlerce taciz yapılırken, bu saldırılar yüzünden vatandaşlarımız camilerde, evlerinde, iş yerlerinde, sokakta hayatlarını kaybeder, yaralanır, huzursuz olurken ,bizim ne yapmamızı bekliyorlar acaba. Bu PYD, YPG, DEAŞ. Ya bunlar dinsiz, kitapsız, Allahsız terör örgütleri. Ve bunlar camide namaz kılan, namaz esnasında şehit olan kardeşlerimizi nereye nasıl izah edecekler. Batıda şu anda bu PYD, YPG, bu terör örgütleri, DEAŞ, camilerimizi yakıp yıkıyorlar." dedi.
"Bunlar dinsiz, kitapsız, Allahsız terör örgütleri"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya'da yaşanan olaylara da değinerek, şunları kaydetti:
"İşte Almanya'da son gelişmeler. Almanya daha neyi bekliyor? Polislerinin güvencesi altında, orada bizim vatandaşlarımıza saldırılıyor, camilerimize saldırılıyor. Alman polisi hala neyi bekliyor? Belçika'da aynı şeyler yapılıyor. Bunları dillendirdiğimiz zaman da rahatsız oluyorlar. Aynı şeyler acaba Türkiye'de olsa dünyayı ayağa kaldırırlar bunlar. Burada herhangi bir kiliseye karşı böyle bir şey yapılsa benim polisim de bunu izlese seyretse acaba dünya buna ne der? Son 1 hafta-10 gün içerisinde Almanya'da camilerimize yapılan saldırılar, kundaklamalar hiçbir şeyle izah edilmez. Hannover'den Türkiye'ye hareket edecek bir uçakta yolcularımıza, Türklere karşı orada bu teröristler saldırıyor, polis de onları izliyor. Bunlar söylendiği zaman uyarıldıkları zaman 'işte yaptık, yapıyoruz'. Neyi yapıyorsunuz ya? Herşey ortada. Kusura bakmasınlar, elimiz böğrümüzde oturup bekleyecek halimiz yok."
Türk milletinin tarihinin hiçbir döneminde böyle bir zillete teslim olmadığını dile getiren Erdoğan, "Bize dostluk elini uzatana biz kucağımızı açarız. Bizden yardım isteyene biz ekmeğimizi böler veririz. Ama bize saldıran, istiklalimize ve istikbalimize kasteden hiç kimsenin de gözünün yaşına bakmayız. Bu terör örgütünün adı ister FETÖ olsun, ister DEAŞ olsun, ister PKK olsun, ister PYD, YPG olsun. Hangi farklı isimlerle karşımıza çıkarsa çıksınlar hiç fark etmez. Allah'ın izniyle hepsinin üzerinden silindir gibi geçeriz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 8 günde 394 teröristin etkisiz hale getirildiğini bildirerek, "Bu 394 teröristin dışında Özgür Suriye Ordusu ve bizim şu andaki askerlerimizde 16 kaybımız var. Bunlar hem teröristin yanında durup hem de 'Aman ha bizimkiler birşey olmasın' demek suretiyle hala kendilerine göre istikamet çiziyorlar. Islanmak istemiyorsanız yağmurun altında durmayacaksınız. Bununla ilgili bizim bir atasözümüz var. Zurnada peşrev olmaz, ne çıkarsa bahtına. Evet, bu coğrafya öyle bir yerdeki herkes bahtına çıkana razı olmak zorundadır. Biz bin yıldır yaşadığımız coğrafyanın ve kader ortaklığı yaptığımız kardeşlerimizin huyunu, suyunu çok iyi biliriz. Buralardaki geçmişi anca bir asrı bulanlar da yavaş yavaş öğrenecekler. O güne kadar durmak yok, mücadeleye devam." diye konuştu.
Kaynak: AA