Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Kerkük benim' diyor hangi hakla diyorsun?

Cumhurbaşkanı Erdoğan Ankara'da Muhtarlar Toplantısı'nda konuştu.

Erdoğan konuşmasının başında Muhtarlar gününü kutlayarak başladı ve şunları kaydetti; 

"Hedefimiz 2019 Kasım ayına kadar tüm muhtarlarımızla bir araya gelmektir. 19 Ekim Muhtarlar Günü'nüz şimdiden tebrik ediyorum. Bu anlamlı gün vesilesi ile tüm muhtarlarımza Rabbimden muaffakiyetler diliyorum. Seçimle iş başına gelen ilk basamak olan muhtarlık görevini çok önemli buluyorum." 

15 Temmuz'daki hain darbe girişiminin halkı hedef aldığnı belirten Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Ellerinden gelseler bizleri bir dakika bile bu hizmet makamında tutmazlar ülkemizde darbeler her şeyden ve herkesten önce vatandaşı hedef almıştır. 15 Temmuz'da ihanet çetesinin gözü dönmüş canileri tunç yürekli kahramanlarına ateş kusmakta tereddüt etmediler. Ama milletimiz öyle bir irade ortaya koydu ki tarihte eş benzeri görülmedi.Yavaş yavaş neticelenmeye başlayan davalarda suçlu bulunan herkes derecesine göre ihanetinin cezasını bulur. Yurt dışına kaçmış olyanların hiçbirini kendi hline bırakmayacağız. Türkiye ve Türk milletine bu ihaneti yapanların hiç biri rahat etmeyecek milletimizi esir etmek için çabalayan şarlatanlar da onun ipini elinde tutanlar da hak ettiğini bulacak. Türkiye sadece FETÖ'yle değil diğer terör örgütleriyle de mücadelesini sürdürüyor. Ben burada muhtar kardeşlerimizle sadece buluşmuyorum bu aynı zamanda dertleşmektir. Çünkü sizin iradeniz çok önemli"  

'Makamlar gelip geçicidir gün gelecek bu görevler bırakılacak' 

"Meselenin yapılan iyi işlerle ve hizmetlerle anılmak olduğunu söyleyen Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü; 

"Millet olarak 2 asırdır tehditlere alışkın olduğumuz için duygularımızı aklımızın önüne geçirmedik. Öyle olmasaydık şimdiye kadar teslim bayrağımızı çoktan çekmiştik. Tüm saldırılar karışında tek bir geri adım bile atmadık. Bazıları şehadet nedir bilmiyorsa bunu anlamayanlar var  makamın ne denli önemli olduğunu bilmeyenler var ama öğrenecekler ne zaman doğru çizgiye geldikleri zaman Bölgemizde oynadıkları oyunu defalarca sahneye koydular ama gayelerine asla ulaşamadılar Verilen her şehit milletin hürriyeti konusundaki hassasiyetlerin kanıtıdır. " 

"Türkiye'nin en büyük gücü ortak tarih geçmişidir" 

Erdoğan, bölgede meydana gelen olaylara kayıtsız kalınamayacağının da altını çizdi ve şunları ekledi; 

"Sancak'ta Novi Pazar'da kardeşlermizin sevgi gösterilerini izlediniz oradaki insanların nasıl bir heyecan duyduklaını gördünüz o aslında tarihi birlikteliğin heyecanıdır. İdlib'e Türkiye'den oraya giren askerimizi halkın nasıl karşılandığınızı gördünüz. Televizyonlarda verdiler 'Fatih'in aslanları Hoşgeldiniz' Mazlumlar bizi bekliyor bizi... Nerede dünyadaki diğer ülkeler? Hadi ya sizin uçaklarınız yok mu? Doktorlarınız yok mu? niye göndermiyorsunuz oralara? Yaralıları aldık hastanelere götürdük tedavileri  oluyor. Bu bir dertli olma işidir. Bizim derdmiz var nerede mazlum varsa biz oradayız bu iş sıradan rastgele bir iş değil. Dünyanın en büyük ordularını bir araya getirseniz dengini bulamazsınız. " 

'İdlib'de dökülen gözyaşının Hatay'daki gözyaşından farkı yoktur'

Suriye ve Irak ile sadece geçmişte değil gelecekte de birlikteliğin süreceğini kaydeden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü; 

"Bize Suriye'de Irak'ta Kuzey Asya'da ne işiniz var diyorlar tarih bilmez bu gafillere cevabımız şudur Ankara'nın doğusundaki kuzeyindeki coğrafyalar tüm coğrafyalar kalbimizin diğer yarısıdır. Gazi Mustafa Kemal Misak- ı Milli ile Kerkük'e kadar bu hattı çizmedi mi? Bu işlere karışmayalım demek bize yakışır mı? Biz zor günlerinde kardeşlerimizin yanında olmaktan gurur duyuyoruz. Bundan da herhangi bir beklentimiz yoktur. Bizim Irak'taki Suriye'deki kardeşlerimizle bir sorunumuz olamaz. Bizim derdimiz terör örgütleriyle. Mücadelemizde insanların kimliğine bakmıyoruz. Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi'yle yıllarca çok güzel bir işbirliği yaptık." 

'Kerkük benim diyor, sen hangi hakla benim diyorsun? Ne işin var senin Kerkük'te?'

Erdoğan Barzani'ye tepkisini sürdürdü; 

"Meseleyi bu noktaya getiren biz değiliz, onlar. Kalkıyor Kerkük benim diyor, sen hangi hakla benim diyorsun. Ne işin var senin Kerkük'te? Orada kimlerin hakkı var. Kuzey Irak'ta PKK, DEAŞ, Suriye'de YPG/PYD'nin yetki kullanımına müsaade etmeyeceğiz, yeri geldiğinde gereğini yaparız. Bir gece ansızın girebiliriz. Söyleye söyleye girilmez. Bir gece ansızın girilir. Kuzey Irak halkının, Kuzey Irak yönetiminin başına neler getirdiğini görmesini istiyoruz, gereken dersi vermesini istiyoruz. Kürdüm demek en tabii haktır ama Kürtçülük yapmak hakkın değildir. Çünkü bunlar bölücülüktür. Kürt kardeşlerim kusura bakmayın, teröristleri savunuyorsanız yollarımız ayrılır. Biz paylaştığımız ortak geçmişi daha güçlü bir geleceğe taşımaya hazırız. Türkiye Kuzey Irak ve Suriye'deki tüm kardeşleri gibi Kürtlerin de kadim dostudur. Herkes çekip gittiğinde baş başa kalacak olan biz olacağız. Dün Kuzey Irak yönetimine bu derece muhabbetle bakan ve yardımcı olan Türkiye, bugün niye sınır kapılarını, hava sahasını kapatıyor? Bu sorunun cevabını en başta Kuzey Irak Bölgesel Yönetiminin vermesi gerekiyor. Çünkü meseleyi bu noktaya getiren biz değiliz, onlar .İşte bu PYD/YPG, bunlar maalesef oradaki samimi Kürt kardeşlerimizi istismar eden terör örgütleridir. Bunlar PKK'nın birer yan kuruluşudur. 'Ben Kürt'üm, ama ne olur YPG'ye bir şey demeyin, PYD'ye bir şey demeyin.' Kürt kardeşlerim kusura bakmayın. Eğer bu teröristleri savunuyorsanız burada yollarımız ayrılır."