Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Samsun'da Şehit Ömer Halisdemir Salonu'nda düzenlenen "Kuruluştan Bugüne Hep Birlikte 2023'e" programında konuştu.
"Teknofest gençleri gümbür gümbür geliyor"
3 aylık kısa bir aranın ardından yeniden Samsun'u ziyaret etmenin bahtiyarlığı içindeyim. Samsun'un her alanda aratan başarılarıyla bizler de iftihar ediyoruz. Teknofest Karadeniz'in yankıları hala sürüyor. Bu etkinlik özellikle gençlerimize ilham kaynağı oluyor. Birileri ne yaparsa yapsın tarihiyle, değerleriyle, inançlarıyla, kültürüyle başarılı Teknofest gençleri gümbür gümbür geliyor.
"Pek çok alanda yakaladığımız başarıya dost düşman herkes gıpta ile bakıyor"
Türkiye teknolojiyi sadece kullanan, tüketen değil aynı zamanda tasarlayan, üreten, ihraç eden güce dönüşüyor. Savunma sanayii başta olmak üzere pek çok alanda yakaladığımız başarıyı dost düşman herkes kabul ediyor, hatta gıpta ile bakıyor.
Türkiye ülke geneline yayılan Deneyap teknoloji atölyeleriyle, sayıları 1245'e ulaşan araştırma geliştirme merkezleriyle, sıfırdan alınıp sayısı 323'e çıkarılan tasarım merkezleriyle, ülkenin 59 iline kazandırılan 92 teknoparkıyla ve teknolojiye dair ne varsa her alanda varlığını hissettiriyor. Ancak muhalefetin ne dünyanın ne de ülkemizin teknoloji alanında geldiği seviyeden habersiz olduğunu görüyoruz.
"Ülke ülke dolaşmak yerine ülkedeki araştırma merkezlerini, teknoparkları ziyaret etsin"
Vizyon toplantılarına gelmeye tenezzül dahi etmeyen yabancı ekonomi komiserinin konuşmasını millet teknoloji görsün diye pazarlamak komiklik değil, cahillik alametidir. Günümüzün 3-5 yaşındaki çocuklarının bile yaptığı bir işi teknoloji devrimi sananlar, dünyayı da ülkelerini de yaklaşık 7 ay sonra oyuna talip oldukları milletini de tanımıyor demektir. Anlaşılan CHP'nin başındaki zata zevahiri kurtarmak adına Teknofest'e yaptığı kısa süreli ziyaret yeterli olmamış. Buradan kendisine ülke ülke dolaşmak yerine yanına ithal danışmanlarını da alarak Türkiye'deki organize sanayi bölgelerini, araştırma geliştirme merkezlerini, teknoparkları, en azından Togg'un üretim üssünü ziyaret etmesini tavsiye ediyorum. Bu zavallı, ülkesini ne sanıyor? Bu ülkede nelerin olduğundan haberi yok.
"Kendini tanımayan, kendini bilmeyen dünyaya kendini tanıtamaz"
Önce Togg'u bir ziyaret etmek istediğini Yönetim Kurulu Başkanına söylüyor. Yönetim Kurulu Başkanı da Bay Kemal'in Togg'u ziyaret etmek istediğini söylediğinde ben de kendisine dedim ki, 'Fakat Sanayi ve Teknoloji Bakanını da yanına alacaksın.' Onu kendisine söyleyince, 'Bakan gelecekse o zaman gelmem.' demiş. Bu ne demektir? Yani danışıklı dövüşten yana. Gelip göreceksen gör. Yani Togg'un birinci derecedeki sorumlusu kimdir? Sanayi ve Teknoloji Bakanıdır. Bu yatırım, devletin bir yatırımıdır ama 5 tane babayiğidi bir araya getirmek suretiyle biz burayı kurduk. Dolayısıyla eğer samimiysen, görmek istiyorsan buyur. Yanındaki o ithal danışmanları da al, onlar da gelsinler. Bakalım o senin teknolojiyi bildiğini sandığın bu ithal elemanlar ne kadar bu konuda beyinleri çalışıyor, gelsinler orada görsünler.
Bunlar bu ülkeyi ne sanıyorlar? Buyur. İlla mı? Hadi git Baykar'a. Al o ithal elemanları da yanına Baykar'a git, Baykar'ı görsünler. Bak bakalım bu İHA'lar, SİHA'lar, Akıncılar, şimdi de evet yenisi geliyor ve inşallah Kızılelma'yı görsünler. Şöyle Allah nasip eder de bir ay içerisinde Kızılelma da şöyle bir havalanırsa zaten artık olay çok daha farklı bir yere doğru ne yapacak, gitmiş olacak. Bu bir komplekstir. Aşağılık kompleksi. Kendini tanımıyor, kendini bilmiyor. Kendini tanımayan, kendini bilmeyen dünyaya kendini tanıtabilir mi? Tanıtamaz
Cumhurbaşkanı Erdoğan: (Kılıçdaroğlu) Ülke ülke dolaşmak yerine, yanına ithal danışmanlarını alarak Türkiye'deki OSB ve teknoparkları, Togg'un üretim üssünü ziyaret etmesini tavsiye ediyorum. https://t.co/oQtehe0ZKf pic.twitter.com/Tej7vfofsF
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) December 10, 2022
"Milletim sağa sola savrulan bir muhalafete yol vermeyecektir"
İngiltere'ye gitmiş, oradan para alıp gelecekmiş. Sen şu anda hangi noktadasın, hangi parayı alacaksın, nasıl alacaksın? Bunların dünyada neyi, nasıl yöneteceklerinden de haberi yok. Hiçbir temsilin, hiçbir şu anda yetkin olmadığı halde daha önce İngiltere'deki bu lobilere gidip gelmeyi, oralarla görüşmeyi bu denli eleştiren sen şimdi ne oldu da kendin gidip Londra piyasalarında dolaşıyorsun? Benim milletim bu tür sağa sola savrulan bir muhalefete 20 yıldır nasıl yol vermediyse inanıyorum ki bundan sonra da yol vermeyecektir.
Tabii şimdi bütün bunlarla beraber Samsun'a gelmesini tavsiye ederdim, gelsin Samsun'a sadece buradaki teknoloji üreten tesisleri görsün, kendisini güncellesin, belki o zaman Türkiye'ye yabancıların gözüyle bakmayı, siyaseti yabancı akıl hocalarının tavsiyeleriyle yapmayı da bırakır. Belki o zaman arkası karanlık, sicili bozuk ithal danışmanlardan medet ummak yerine bu toprakların yetiştirdiği değerlerden ilham alır. Diğer türlü kendisine de partisine de Atatürk'ün hatırasına binaen CHP'ye oy veren vatandaşlarımıza da yazık edecektir, yazık. Elbette aziz milletimiz sandık önüne konulduğunda tüm bunların hesabını yapacak, kimin teknoloji özürlü, kimin de teknoloji gurusu olduğunu Bay Kemal ve yurt dışındaki vasilerine gösterecektir.
"Samsun'u Türkiye Yüzyılı'nın da öncüsü yapmak için gece gündüz çalışacağız"
Bugün Samsun'a toplam bedeli 5 milyar 880 milyon lirayı geçen pek çok eser kazandırdık. Milli iradenin ve istiklalin bayrak şehri Samsun'u Türkiye Yüzyılı'nın da öncüsü yapmak için gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz. Muhalefetin artık cehalet ve gafletle dahi açıklanamayacak söylemleri esasen ülkeye ve millete yönelik faşist bir zihniyeti deşifre etmektedir. Giderek hoyratlaşan, doğrudan insanımızın aklını, inancını, değerlerini hedef alan bu beyanatlar, millet düşmanlığının işaretleridir. CHP'nin kodlarında zaten var olan bu çarpık bakış açısı maalesef masadaki diğer ortaklarına da sirayet etmiştir.
"Ülkemizi dünyanın en büyük 10'u arasına çıkarma hayali kuruyoruz"
Ülke seçim sathı mailine girdikçe iki farklı siyaset anlayışı tebarüz ediyor. Bunlardan ilki; AK Parti'nin ve Cumhur İttifakı'nın temsilcisi olduğu yerli ve milli siyaset bloğudur. İkincisi ise CHP ve şürekasının vitrinde gözüktüğü ama arkasında daha kimlerin olduğu belirsiz, eski Türkiye'nin ve emperyalist vampirlerin temsilcisi olan bloktur. Biz Türkiye Yüzyılı ile ülkemizi geçtiğimiz 20 yılda kurduğumuz güçlü eser ve hizmet altyapısının üzerinde dünyanın en büyük 10'u arasına çıkarma hayali kuruyoruz. Karşımızdakiler ise ülkemizi yeniden uzunca bir süre iliğimizi sömüren, kendi güvenlik ve refahları dışında hiçbir değerleri olmadığını sayısız defa ispatlamış küresel baronlara teslim etme vaadiyle geliyor. Evet CHP'nin ülkemize tek vaadi Türkiye'yi, bizim yakamızı kurtarmak için vesayetle kavgadan darbe girişimine, terörden faiz, kur kumpasına kadar nice mücadeleler verdiğimiz eski günlere geri döndürmektir.
"Milletimizin hafızası zannedildiği gibi zayıf değildir"
CHP'nin vizyon açıklaması diye kamuoyuna sunduğu görüntü başındaki zatın ve yoldaşlarının iplerinin kimlerin elinde olduğunun ilanından başka anlam taşımamaktadır. Üstelik bu ipleri ellerinde tutanlar ülkemize kadar bile gelme zahmetine katlanmayacaklarını, CHP'yi nereden ve hangi başkentlerden idare edeceklerini de açıkça göstermişlerdir. Gerçi bunlar ülkeyi küresel siyasi ve ekonomik tefeciler adına müstemleke komiseri edasıyla gelenlerin ellerine bırakmaya da alışkındır. CHP ortakları elinde bir çantayla gelip ülkenin sırtına yüzlerce milyar dolarlık yükü vurduktan sonra gidenlerin devrini yeniden açacaklarını düşünüyorlarsa avuçlarını yalarlar. Milletimizin hafızası zannedildiği gibi zayıf değildir. Eski Türkiye'yi tanımayan gençleri kandırdıklarını sanıyorlarsa, yanıldıklarını görecekler.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: CHP'nin vizyon açıklaması diye sunduğu görüntü, başındaki zatın ve yoldaşlarının iplerinin kimlerin elinde olduğunun ilanından başka anlam taşımamaktadır. https://t.co/oQtehe0ZKf pic.twitter.com/Wtiu1C2mdC
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) December 10, 2022
"Bu millet, ipini IMF'nin eline verenlere de siyasette yer vermez"
Gençlerimizin özgürlükler, hak, adalet hassasiyetleri yüksektir. Bunlar bizim gençliğimizi de bu milleti de tanımadılar, tanımıyorlar. Bunların şu anda tek bildiği IMF'den para alacaklarmış. Biz ne yaptık IMF ile bütün ipleri kopardık, paranı al çek git dedik. Bizden sonra hala bunlar otellerin lobilerinde CHP'den bir tanesi, İyi Parti'den bir tanesi IMF'nin buraya gönderdiği kişilerle görüştüler. Ama bu millet, ipini IMF'nin eline verenlere de siyasette yer vermez. Bu baronlar IMF ile ortak çalışanlardır. Paraları buradan getiriyorlar. Şu anda söyledikleri isimlerden bir tanesi Paşinyan'ın danışmanı. Ermenistan şu anda battı, bitti, Ermenistan gidiyor. Bunlar Ermenistan'ı kurtardılar mı? Kurtaramadılar. Türkiye de bu millet iradeyi AK Parti'den alıp size vereceğini mi sanıyorsunuz, vermez.
"Ortada vizyon adına tartışılabilecek herhangi bir teklif, program yok"
CHP ve masadaki yancılarının birlikteliği, devletin imkanlarını bölüşme üzerine kurulu paravan şirket gibi. Bunların bu yağma ittifakı gençlerimiz başta olmak üzere milletimize güven vermez, nitekim de vermiyor. Hülasaten, parayı vampir gibi kanımızı emmeyi bekleyen tefecilerden, teknolojiyi, niyetleri kendi ülkelerinde bile sorgulanan karanlık küresel ağlardan, güvenliği her fırsatta Türkiye düşmanlıklarını sergileyenlerin inayetinden, huzuru terör örgütlerinin insafından, kalkınmayı bugüne kadar yaptıklarımızı yıkarak sağlamaktan, yani her şeyi sürekli başkalarından bekleyen, hesabını inşa değil yıkım üzerine yapan, hani derler ya 'celladına aşık maktul' psikolojisiyle hareket eden böyle bir kafanın hangi söylediğini ciddiye alıp tartışabiliriz ki? Ortada vizyon adına tartışılabilecek herhangi bir teklif, program, yaklaşım olmadığı için konu hakkında daha fazla nefes harcamaya da gerek duymuyoruz.
"Bu seçimde de kendi yaptıklarımızla, kendi programımızla yarışacağız"
Biz vizyonda, projede yarışır bir seçim süreci yaşamak isterdik, yine hüsrana uğradık. Anlaşılan o ki biz bu seçimde de kendi yaptıklarımızla, kendi programımızla yarışacağız.
"Bize gurur, kibir yakışmaz"
Her seçim öncesinde terör örgütleriyle, uluslararası kuruluşlarıyla AK Parti aleyhine linç kampanyaları yapılmıştır, bu seçimde de daha fazlasıyla karşılacağımızı görüyoruz. Bize gurur, kibir yakışmaz. Biz tevazu ehli olacağız. Tevazu ehli olarak da kapı kapı dolaşacağız. Çünkü AK Parti milletin kurduğu bir partidir ve tevazu ehli olarak oluşturulmuş olan bu yapıya ne gurur ne kibir asla yakışmaz. Seçime sahada hazırlanılır, sandıkta sahip çıkılır, milli iradenin tezahürüyle de zafer kazanılır.
"Bu yapı suni bir ittifaktır, dağılmaları kaçınılmazdır"
Muhalefetin yalanları ve iftiralarına en etkili cevap, sahada verdiğimiz cevaptır. Şu gerçeği aklınızdan asla çıkarmayın, CHP ve yoldaşlarının siyasetinde millet yoktur. Milletin beklentileri yoktur. Milletin sıkıntılarına çözüm getirme niyeti yoktur. Bu yapı sadece Türkiye'nin büyümesini, güçlenmesini, kendi iradesiyle kendi geleceğini inşa etmesinin önüne geçmek için kurulmuş, hayal, hedef ve program birliği olmayan suni bir ittifaktır. Daha kendi meselelerini bile çözemeyen bu acizler topluluğunun ülkenin ve milletin meselelerine çözüm üretmesi ham bir hayalden ibarettir. Her suni yapı gibi bu ittifakın da önüne çıkan her zorlukta gevşemesi ve bir süre sonra tamamen dağılması kaçınılmazdır. Bu perişan halleriyle seçime kadar gidebilir mi bilmiyoruz ama seçimden sonra çoğunun siyasetten tamamen tasfiye olacakları kesindir. AK Parti ve Cumhur İttifakı ise bu kutlu davanın bayrağını gençlerimize devrederek Türkiye Yüzyılının inşasını tamamlama hedefiyle yoluna devam edecektir. Bu kutlu yolculukta genç yaşlı demeden, her bir dava arkadaşımızın katkısına, desteğine, hayır duasına ihtiyacımız var. Partimize emek vermiş, omuz vermiş, ter dökmüş tüm yol arkadaşlarımızla irtibatımızı güçlendirmemiz gerekiyor
"Muhalefetin Türk siyasetini zehirleme çabalarına izin vermeyeceğiz"
Sahte gündemler üzerinden AK Parti ve Cumhur İttifakı kalesinde gedik açma oyunlarına düşmeyeceğiz. Muhalefetin Türk siyasetini zehirleme çabalarının 85 milyonun ebedi kardeşliğini gölgelemesine izin vermeyeceğiz. Partimize emek vermiş tüm yol arkadaşlarımızla irtibatımızı güçlendirmemiz gerekiyor. Terör ve şiddetle arasına mesafe koyan herkese, hangi kökenden gelirse gelsin her bir insanımıza yer var. Türkiye'nin sorumluluğunu omzunda taşıyanlar olarak itidalle hareket edeceğiz, sevgi ve saygı dilini konuşacağız.
Cumhurbaşkanı Erdoğan nikah törenine katıldı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şehit Ömer Halisdemir Salonu'ndaki "Kuruluştan Bugüne Hep Birlikte 2023'e" programının ardından nikah töreninin yapılacağı otele geçti.
Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir'in oğlu Abdurrahim Mustafa Demir ile Melda Nur Ordu çiftinin nikah şahitliğini yaptı.