Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsmail Kahraman Kültür Merkezi'nde düzenlenen AK Parti Rize İl Başkanlığı Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
"Ordu'da vatandaşlarımızın zararı karşılanacak"
Ordu'ya gidip felaket bölgesini ziyaret ettik. Devletimiz vatandaşlarımızın zararlarını karşılayacaktır. Rabbim bölgemizi ve ülkemizi bu tür felaketlerden korusun.
"Asıl olan silahları ateşleyen elleri kırmaktır"
Bizim arkamızda 81 milyon olduğu sürece üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir güç yoktur. Biliyorsunuz son günlerde döviz kurlarındaki dalgalanma bahane edilerek ülkemizin başında kara bulutlar dolaştırılmaya çalışılıyor. Meselenin dolar, altın, avro olmadığını biz gayet iyi biliyoruz. Bunlar ülkemize karşı açılan ekonomik savaşın kurşunları füzeleridir. Biz elbette bunlara karşılık vermek için gereken tedbirleri aldık alıyoruz. Asıl olan bu silahları ateşleyen elleri kırmaktır. Daha önce birçok yerde bu elleri kırdığımız için böylesine bir saldırıya maruz kalıyoruz.
"Ey Kılıçdaroğlu sana ne oluyor?"
Sanıyorlar ki döviz kurunu zıplatınca Türkiye yıkılacak. Sanıyorlar ki finans araçlarını devreye sokunca bu millet diz çökecek. Sanıyorlar ki bize farklı hukuk uygulanınca bu ülke teslim olacak. Biz birilerinin bize saldırısını anladık da ey Kılıçdaroğlu sana ne oluyor? Yeni bir Genel Sekreter atadı. Sayın Hamza Çebi'ye teşekkür ediyorum. Fakat Genel Başkanı ne yazık ki ondan hiç nasibini almamış. O başka telden çalıyor, o başka telden çalıyor. Kılıçdaroğlu ağzından kuş tutsan avucunu yalarsın. Sen zannediyor musun döviz baronlarının yanında yer aldığın zaman sana bu ülkede pay verecekler, asla. Bunca zamandır girdin kaybettin hala koltuğu bırakamadın ama koltuk seni bıraktı. Bir yere gideceğin yok. Şimdi de döviz baronlarıyla beraber hareket ediyorsun. Sana bir şey mi gelecek oradan. Biz emin adımlarla yolumuza devam ediyoruz ve aynı şekilde kararlılıkla yolumuza decam edeceğiz. Bu gafillere Türkiye'nin nasıl bir ülke olduğunu göstermeye hazır mıyız? Bu gafillere içte ve dışta Türk milletinin nasıl bir halk olduğunu göstermeye var mıyız? Bu haramzadelere bizim 3 kuruşta sarsılacak bir ülke olduğumuzu göstermeye var mıyız? Bizim gücümüzün paramızdan değil imanımızdan, inancımızdan kaynaklandığını göstermeye hazır mıyız?
"Bu tür saldırılar ilk değil"
Türkiye bu tür kuşatmalarla ilk defa karşı karşıya kalmadı. 2002 yılında iktidara geldikten sonra vesayet güçlerinin pek çok tuzağıyla karşı karşıya kaldık. Hepsiyle sabırla mücadele ederek ülkemize demokrasi ve ekonomide sınıf atlattık. Türkiye'yi dünyanın satın alma palitesine göre 13. büyük ekonomisi haline getirdik. Tarihimizin en büyük projelerini bu dönemde hayata geçirdik. Ülkemizi dünyanın 10 ekonomisi arasına sokacak yeni bir hamlenin eşiğindeyken bir anda saldırılarla karşılaşmaya başladık. Gezi olaylarıyla, 17-25 aralık emniyet yargı darbe girişimiyle farklı örgütler aracılığıyla terör eylemlerinin tırmandırılmasıyla derken 15 Temmuz'a geldik. Bunların dışında pek çok saldırıyla dikkatimiz dağıtılmaya çalışıldı. 15 Temmuz'da tam manasıyla ülkemizi esir almaya çalıştıklar. Biz cevabımızı Suriye operasyonlarımızla verdik. Bugün de ekonominin araçlarını kullanarak aynı işi yapmaya çalışıyorlar. Cevaplarını yine vereceğiz.
"Ülkemize karşı husumet politikası güdüp de iflah olmuş hiçbir yönetim yoktur"
Türkiye gibi bir ülkeyi küçük hesaplar uğruna karşılarına alanlar elbette bunun bedelini hem bölgemizde hem de kendi siyasetlerinde ödeyeceklerdir. Bizimle hesaplaşmak için böyle bel altı yöntemleri kullananlar şunu unutmasınlar. Dünyada ülkemize karşı husumet politikası güdüp de iflah olmuş hiçbir yönetim yoktur. Bu milletin ahını alan herkes eninde sonunda belasını bulmuştur. Sabırla mücadelemizi sürdüreceğiz ve müjdelenen zafere de mutlaka ulaşacağız. Yeter ki saflarımızda delik açtırmayalım.
"Biz besleme değil 81 milyonluk Türkiye'yiz"
Suriye'de sınırlarımız boyunca kurulmaya çalışılan terör koridoruna ses çıkarmasaydık. Ülkemiz topraklarının bir kısmına göz dikilmesine rıza gösterseydik bugün yaşadığımız sıkıntıları yaşamıyor olurduk. Bu oyun önümüze geldiğinde biz böyle bir aşağılanmaya rıza gösteremeyiz dedik. Tehdit ediyor. 'Saat 18'e kadar yarın akşam göndereceksiniz' Burası Türkiye-Türkiye ne yapıyorsun? Biz besleme değil, ayaklarının üzerinde duran 81 milyonluk Türkiye'yiz.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: Ülkemiz topraklarının bir kısmına göz dikilmesine müsaade etseydik bugün yaşadığımız sıkıntıları yaşamayacaktık.https://t.co/XJvYsa18Oo pic.twitter.com/CbOKEfpNDg
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) 11 Ağustos 2018
"Sahada bizimle boy ölçüşemeyenler ekonomik oyunları devreye soktular"
Diplomatik alanda sergilenen ikiyüzlülükleri muhataplarımızın yüzüne vurduk. Sahada bizimle boy ölçüşemeyenler ülkemizin gerçekleriyle hiçbir ilgisi olmayan ekonomik oyunları devreye soktular. 15 Temmuz'dan bir gün önce 2,8 civarında dolar kurunun dün itibarıyla 6 lirayı aşması nasıl bunun bir gerekçesi olabilir. Türkiye ekonomisiyle rekor kırmış, ihracatıyla rekor kırmış, istihdamında rekor kırmış bir ülkedir. Bununla kalmamış tüm büyük yatırımlarını tıkır tıkır yürütmüş programlarını hayata geçirmiş bir devletiz. Daha da ötesi kendisine daha büyük daha iddialı hedefler belirlemiş bir Türkiye'yi biz inşa ettik. Ortada ne çöken ne yılına ne de batan bir ülke yok.
"Sayın Bahçeli'ye teşekkür ediyorum"
İş adamlarıyla yatırımcılarla, turizmcilerle, sendikacılarla her gün oturup konuşuyoruz. Benim iş adamlarım Kılıçdaroğlu değil ki. O siyasette de çökmüş ekonomi de çökmüş. Onların bu ülkede sevdası, aşkı, dertleri yok. Onun derdi başka. Bu vesileyle Sayın Bahçeli'ye de teşekkür ediyorum. Milli olanlar, yerli olanlar, bu ülke ile derdi olanlar kendini işte bu meseleyle ortaya tam manasıyla koyuyor. Ortak paydamız millilik, yerlilik. Hedef aynı olunca konuştuklarınız da birbiriyle örtüşüyor.
"Bu ülkenin en büyük düşmanları..."
Bu ülkenin ve milletin en büyük düşmanları, 'Ekonomi kötüye gidiyor, biraz daha sarsılırsak Erdoğan'dan kurtuluruz' diyen kifayetsizlerdir.
"Ne yaparsanız yapın Suriye ve Irak politikalarımızdan vazgeçmeyeceğiz"
Ne yaparsanız yapın, açıkça ilan ediyorum, ekonomideki hedeflerimizden vazgeçmeyeceğiz, terör örgütlerinin başlarını ezmekten geri durmayacağız, Suriye ve Irak politikalarımızdan geri adım atmayacağız.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: Bu oyunun en büyük panzehiri üretimdir, ihracattır, istihdamdır, büyümedir, faizi minimize etmektir. Ne yaparsanız yapın biz ekonomideki hedeflerimizden vazgeçmeyeceğiz.https://t.co/XJvYsa18Oo pic.twitter.com/lb1gkJQ3Pz
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) 11 Ağustos 2018
"Bu düzeni asla kabul etmiyoruz"
Tüm dünyaya ekonomik savaş ilan eden, yaptırım tehditleriyle ülkeleri haraca bağlayan bu düzeni asla kabul etmiyoruz.
Kurmuş, faizmiş, cezaymış, yaptırımmış, hiçbiri umurumuzda değil. Biz bu günlere milletimize güvenerek, milletimizle birlikte mücadele ederek geldik. Bundan sonra da aynı şekilde bu yola devam edeceğiz. Daha çok çalışacağız, daha çok üreteceğiz, daha çok mücadele edeceğiz. Bizim krizden çıkış formülümüz budur. Hep söylüyorum, kimseden inayet beklemeyeceğiz, kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz.
"Ticareti milli para birimlerimiz üzerinden yürütmeye hazırlanıyoruz"
En büyük ticaret hacmine sahip olduğumuz Çin, Rusya, İran, Ukrayna gibi ülkelerle ticaretimizi milli para birimlerimiz üzerinden yürütmeye hazırlanıyoruz. Avrupa ülkeleri de dolar cenderesinden çıkmak istiyorlarsa onlarla da benzer sistemi kurmaya hazırız.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Çin, Rusya, İran, Ukrayna gibi ülkelerle ticaretimizi milli para birimlerimiz üzerinden yürütmeye hazırlanıyoruz. Tüm dünyaya ekonomik savaş ilan eden, yaptırım tehditleriyle ülkeleri haraca bağlayan bu düzeni asla kabul etmiyoruz.https://t.co/XJvYsa18Oo pic.twitter.com/7fQ6JxsR6Z
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) 11 Ağustos 2018
Kaynak: TRT Haber, AA