Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yıl 11'incisi düzenlenen Necip Fazıl Ödül Töreni'nde konuştu.
Erdoğan, konuşmasında Necip Fazıl Kısakürek'i bir kez daha rahmetle yad ettiğini söyledi.
Necip Fazıl Kısakürek'in siyasi, sosyal ve kültürel bakımdan Türkiye'nin en sancılı, en zor döneminde yaşadığını aktaran Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şair mütefekkir dava ve aksiyon adamı üstat Necip Fazıl'a bir kez daha Allah'tan niyaz diliyorum. Üstat Necip Fazıl davamızın adide isimlerinden biriydi. İslam'ı bu topraklardan kazımayı çalışanların karşısına korkusuz bir kumandan olarak dikildi. Zindanlara kapatıldı fakat hakkı ve hakikati savunmaktan asla geri durmadı. Hakim 'Artık bıktık, sizden ne zaman kurtulacağız' dediğinde üstadın verdiği cevap manidardır. 'Siz bu yolda hancı ben de yolcu olduğum müddetçe kurtulamayacaksınız' dedi. Basiretli dirayetli duruşuyla Anadolu'nun cesur evlatlarına rehberlik etti. Rabbim kendisinden razı olsun.
Kısakürek'in uğruna ömrünü adadığı gençliğin, binlerce yıllık kadim tarihten süzülüp gelen ecdadın cevherini, maneviyatını, imanını, ahlakını, kahramanlığını ve hayalini benliğine harç etmiş, hıfzetmiş bir gençlik olduğunu vurgulayan Erdoğan, "İşte bu gençliktir ki modern zamanlarda milli benliğini ve öz değerlerini koruyarak evvela kendisini yükseltecek, sonra da milletini yüceltecek ve Kızılelma'ya uzanacaktır. Mesele bu. Bu yönüyle üstadın ideal gençliği bizim de idealimizdeki gençliktir. Türkiye Yüzyılı hedeflerine kilitlendiğimiz bu tarihi dönemeç, üstat Necip Fazıl'ın Büyük Doğu ismiyle kavramlaştırdığı hedefle aynıdır." ifadelerini kullandı.
Bu topraklarda doğmanın, bu millete, bu medeniyete, bu ümmete mensup olmanın kendilerine Allah'ın lütfu, bir hediyesi ve ikramı olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Bu hakikati ancak nasipli olanlar idrak edebilir. Bu mesuliyeti, bu mensubiyet bilincini yalnızca muhlis olanlar, bu millete sevdalı olan gönül erleri taşıyabilir. Bu bakımdan sizler yüzyıllara sari derin bir tekamülün, köklü bir birikimin, velut bir mazinin sahipleri, varisleri, temsilcilerisiniz. Fikir ve sanat eserlerinizle, örnek duruşunuzla bu emaneti hakkıyla omuzladığınız için her birinize yürekten teşekkür ediyorum." dedi.
January 3, 2025
"Sultan Ahmet meydanında malum Su Kulesi üstat konuşuyor; bu fakir de o gün takdimini yapıyor. Eliyle Ayasofya'yı gösteriyor 'Bir gün açılacak bir gün açılacak' diyor. Allah'a hamdolsun üstat ufku böyle açık bir insandı ve oradan o şekilde haykırırken takdim etmek bize açmak da bu fakire nasip oldu. Üstatın zamanı aşan şiirleri bizi anlatır. Davamızı ülkümüzü anlatır. Derinlerdeki cevherimizi ortaya çıkarır. Necip Fazıl şiirleriyle fikirleriyle önder olan bir aksiyon adamı olabilmiştir. Çünkü üstat bentleri yıkıp atan şiirleriyle milletin yüreğine ayna tutabilmiştir. Üstattın en büyük kavgası bu milletin geleceğine kastedip toplum mühendisliğine soyunanlara karşı olmuştur. Üstattın ideal gençliği zaman ve mekan bana emanettir şuurunda bir gençliktir. İfade bu. Gerçek hürriyeti hakka kullukta gören bir gençliktir".
January 3, 2025
Bu yılki Saygı Ödülü'nün ise hattat Hasan Çelebi'ye tevdi edildiğini kaydeden Erdoğan, "Hüsnühat sanatının günümüzdeki anıt isimlerinden olan Hasan Çelebi, yetiştirdiği pek çok talebeyle hat sanatımızın bugünkü yüksek seviyesine ulaşmasında büyük pay sahibidir. Eserleri dünyanın dört bir yanındaki koleksiyonlarda sergilenen Hasan Çelebi'nin birçok çalışması kubbelerimizi, cümle kapılarımızı, mihraplarımızı süslemeye devam ediyor. Reis-ül Hattatin olarak anılan Hasan Çelebi hocamızı canıgönülden tebrik ediyor, Rabbimden kendisine uzun ve sağlıklı ömürler niyaz ediyorum." diye konuştu.
January 3, 2025
Erdoğan, konuşmasının sonunda dün gece vefat eden sanatçı Ferdi Tayfur'a rahmet, yakınlarına ve tüm sevenlerine sabır dileyerek, "Merhum Ferdi Tayfur'u, her biri gönlümüze dokunan muhteşem şarkılarının yanı sıra ülkesine, milletine ve devletine sevdalı, vatanperver bir halk sanatçısı olarak da her zaman özlemle yad edeceğiz. Sanat camiamızın ve Ferdi Tayfur tutkunlarının başı sağ olsun diyorum." ifadesini kullandı.