Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Almanya Başbakanı Angela Merkel ile görüştü. Erdoğan ile Merkel görüşmesi yaklaşık 1 saat 20 dakika sürdü.
Görüşmenin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Başbakanı Angela Merkel ile ortak açıklama yaptı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:
Dört yılı aşkın bir sürenin ardından bu defa cumhurbaşkanı sıfatıyla Almanya’da bulunuyorum. Değerli dostum Sayın Steinmeier’e nazik daveti için teşekkür ediyorum. Gerek Sayın Cumhurbaşkanı gerekse Sayın Şansölye nezdinde bütün Alman makamlarına misafirperverlikleri için teşekkür ediyorum. Aynı şekilde Almanya Ekonomi ve Enerji Bakanı, Ekim ayında kalabalık bir iş heyetiyle ülkemizi ziyaret edecek.
"İş birliği mekanizmalarını işler kılmak için fikir birliğine vardık"
Karşılıklı üst düzey ziyaretlerle yakaladığımız bu ivmenin korunmasından ve daha da güçlenmesinden yanayız. Sayın Merkel’e görüşmemizde bir süredir çalışmayan iş birliği mekanizmalarını işler kılmak için fikir birliğine vardık. İkili ilişkilerimize dair konuları ele alma fırsatı bulduk. Kendileriyle yarın sabah bir araya gelerek etraflıca bu konuları görüşme fırsatını bulacağız. Siyasi, askeri, ekonomik, ticari, kültürel, turizme yönelik bu konuları değerlendirme fırsatı bulacağız.
"Darbeciler güçlü Türk demokrasisini rafa kaldırmayı başaramadılar"
Bu arada birkaç hafta önce Dışişleri Bakanı Sayın Maas’ı ülkemizde misafir ettik. Bütün bunlarla birlikte Hazine ve Maliye’yle Ticaret ve Enerji Bakanları da ülkemizdeydi. Milletimizin desteği ve direnişi sayesinde biliyorsunuz bir darbe girişimini bizler hedeflerinden saptırdık. Darbeciler güçlü Türk demokrasisini rafa kaldırmayı başaramadılar.
FETÖ terör örgütünün uzantıları tarafından gerçekleştirilen bu darbe girişiminde 251 insanımızı şehit verdik. 2193 yaralımız, gazimiz oldu. Darbe girişimi sonrasında FETÖ ve uzantılarıyla mücadele için anayasal bir mekanizma olan OHAL uygulamasına gittik. Demokrasimizi bu terör örgütünün tehdidinden kurtarmak için 2 yıl boyunca çok yoğun bir çaba sarf ettik. Bu noktada da önemli bir başarı sağladık.
24 Haziran seçimleri sonrasında bu uygulamayı da kaldırdık. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle beraber ülkemiz yeniden reform ve ilerleme yoluna girmiştir. Reform Eylem Grubu’muz bu konuda gereken adımları atmaya başlamıştır.
"Vize serbestisi konusunda 6 kriteri yerine getirmeyi planlıyoruz"
Vize serbestisi konusunda kalan 6 kriteri en kısa zamanda yerine getirmeyi planlıyoruz. Vize serbestisinin sağlanması ve Gümrük Birliği güncellemesine başlanması ve katılım müzakerelerinin canlandırılması hem Türkiye’nin hem de Avrupa Birliği’nin faydasına olacaktır. Bu kritik sürecin belli çevrelerin kaprislerine ve siyasi engellemelerine maruz bırakılmadan ilerletilmesini diliyoruz. Avrupa’nın lider devletlerinden Almanya’nın vereceği desteğe de büyük önem veriyoruz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Vize serbestisi konusunda kalan altı kriteri en kısa zamanda yerine getirmeyi planlıyoruz.https://t.co/OvmlfBdOMR pic.twitter.com/3kzMqs7LOa
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) 28 Eylül 2018
"Şu an itibarıyla 3 buçuk milyon mülteci ülkemizde misafir edilmektedir"
Türkiye başta Suriye krizi olmak üzere bölgesel konularda ciddi sorumluluk üstleniyor. Komşumuz Suriye’de 7 yıldır süren ve 1 milyon insanın hayatına mal olan zulmün bir an önce sona ermesini arzu ediyoruz. Bu noktada Almanya’yla benzer bir yaklaşıma sahibiz. Şu an itibarıyla 3 buçuk milyon mülteci ülkemizde misafir edilmektedir. Burada Almanya’nın Suriye meselesinin bilhassa insani boyutuna gösterdiği hassasiyet nedeniyle memnuniyetimi ifade etmek isterim.
Türkiye ve Almanya mülteci krizinin AKUT döneminde de sorumluluk almış, ciddi fedakarlıklar ortaya koymak suretiyle bu süreci yumuşatmışlardır.
"Almanya’yla ortak bir tutum içindeyiz"
Artan korumacı ticaret eğilimlerinin dengelenmesi için kurallar temelli sistemlerin desteklenmesi hususunda Almanya’yla ortak bir tutum içindeyiz.
Ticari yaptırımların siyasi hedefler doğrultusunda kullanılması küresel ticareti olduğu kadar uluslararası güvenliğe de zarar verecektir. Türk ekonomisinin sağlam temeller üzerine kurulu olduğu görüşümüzü de Sayın Merkel’e izah ettim. Spekülatif bazlı dönemsel dalgalanmaların ekonomimize etkilerinin aldığımız yapısal tedbirler sayesinde sınırlı kaldığını burada tekrar ifade etmek isterim.
"Ülkemiz ekonomi alanında da tehditleri bertaraf edebilecek güçtedir"
Ülkemiz diğer alanlarda olduğu gibi ekonomi alanında da gelebilecek tehditlere karşı hazırlıklı ve bunları bertaraf edebilecek güçtedir. Bizler Almanya ile derin ekonomik bağları önemsiyor, kazan-kazan anlayışı temelinde daha da gelişmesini temenni ediyoruz. Alman hükümetinin de bu yöndeki tutumunu ve vermekte olduğu mesajları değerli buluyoruz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Ülkemiz diğer alanlarda olduğu gibi ekonomi alanında da gelebilecek tehditlere karşı hazırlıklıdır.https://t.co/OvmlfBdOMR pic.twitter.com/cBwk8VFTJv
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) 28 Eylül 2018
"Vatandaşlarımızın Alman toplumuna eşit katılım temelinde entegrasyonunu teşvik ediyoruz"
İki ülke ilişkilerini özel kılan en önemli unsurlardan biri Almanya’daki 3,5 milyona varan soydaşlarımızın varlığıdır. Vatandaşlarımızın kökleriyle bağlarını koruyarak Alman toplumuna eşit katılım temelinde entegrasyonunu teşvik ediyoruz. Sosyal ve ekonomik alanda ve tabii eğitim-öğretimde insanlarımızın tam insan eşitliğinden yararlanması bu süreci hızlandıracaktır.
"Her ükenin yargı bağımsızlığı noktasındaki alacağı kararlara hep birlikte saygı duyulması gerek"
Diğer yandan Almanya’dan FETÖ ve PKK başta olmak üzere terör örgütleriyle daha etkili mücadele beklentimizi ve bu yöndeki taleplerimizi Sayın Merkel’le görüşmemizde etraflıca ele aldık. Son dönemde yapılan açıklamalardan duyduğumuz memnuniyeti ifade ettim.
İnşallah önümüzde yine iş birliğimizin daha da güçlenerek devamı ama bu arada da tabii ki her ülkenin özellikle yargı bağımsızlığı noktasındaki alacağı kararlara hep birlikte saygı duyulmasının da gereğini ifade etmem herhalde hukuka inanmış, demokrasiye inanmış ülkelerin en doğal hakkıdır. Şahsıma ve heyetime gösterilen derin ilgi için şansölyelerine bir kez daha teşekkür ediyorum.
"Yarın ekonomik ilişkilerimizi gündeme taşıyacağız"
"Yarınki görüşmemizi, Türkiye-Almanya arasındaki ekonomik ilişkiler noktasında çok çok önemsiyorum. Yarın bu ekonomik ilişkilerimizi gündeme taşıyacağız. Ekonomik ilişkilerde bu sürecin, Türkiye-Almanya arasında çok önemli olduğuna, özellikle ileri teknolojide, dijital dönüşümde, savunma sanayinde yenilik, daha önce planladığımız, atacağımız birçok adımlar var. Özellikle Almanya-Türkiye ortak adımlarla inanıyorum ki bölgede de ciddi bir performansı sergileyecektir. Tamamlayıcı olduğumuza da inanıyorum. Bundan dolayı da özellikle teşekkür ediyorum."
"Can Dündar Türk yargısına göre mahkumdur, ajandır"
Türk yargısı bırakılması gerekli olanları zaten tutuksuz yargılanmak üzere de olsa bırakmıştır. Hatta hiç ona gerek kalmadan bırakılması gerekeni de bırakmıştır, isim vermeyeceğim. Fakat son söylediğiniz kişiye gelince, önce Can Dündar'ın bir ajan olduğunu, devletin sırlarını ifşa etme durumunda olan bir kişi olduğunu ve 5 yıl 10 aya mahkum edildiğini herhalde biliyorsunuzdur.
5 yıl 10 aya mahkum olan bir kişi, aradaki bir boşluğu fırsat bilerek kaçarak, Almanya'ya gelmiştir. Şu anda bu kişi Türk yargısına göre bir mahkumdur ve 5 yıl 10 ay mahkumiyeti vardır, ajandır. Devletin sırlarını ifşa etmiştir. Hiçbir ülkede devletlerin sırları ifşa edilmez, ifşa edilmesi suç teşkil eder.
Türkiye Almanya ile Suçluların İadesi Anlaşması’nı yapmış bir ülke. Dolayısıyla bizim böyle bir suçluyu iadesini istemek en doğal hakkımızdır. Biz de böyle bir mahkumiyet kararı kesinleşmiş olan kişinin iadesini istedik. Aynı durum Almanya için de geçerli olabilir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Can Dündar, Türk yargısına göre bir mahkumdur. Ajandır. Devletin sırlarını ifşa etmiştir. Böyle bir suçlunun iadesini istemek Türkiye'nin en doğal hakkıdır.https://t.co/OvmlfBdOMR pic.twitter.com/zeAIqjiQBt
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) 28 Eylül 2018
Almanya için de bizde böyle birisi olsa, bir Alman hakikaten buradan yargılanmış, mahkum olmuşsa bizden Almanya bunu isteyebilir, biz de bunu vermek durumundayız. Böyle bir şey benim başıma gelse ben veririm, hiç bakmam. Olayın aslı budur, bunun da doğrusunu bilmemizde fayda var."
"Nerede, kimi yakalıyorsak teslim etmemiz lazım"
Binlerce PKK terör örgütü mensubu Almanya'da bulunuyor, dağınık olarak değişik yerlerde bunların bulunduğu bir vaka. FETÖ’ye gelince, FETÖ terör örgütünün de yine yüzlerce mensubu buralarda bulunuyor.
Burada gerek bizim istihbarat teşkilatımızın gerek alman istihbarat teşkilatlarının müşterek çalışmaları, bakanlıklarımızın müşterek çalışmalarıyla, birbirimize olan özgüvenle nerede kimi yakalıyorsak bunu teslim etmemiz, işimizi kolaylaştıracaktır diye düşünüyorum.
Kaldı ki PKK’nın bir terör örgütü olduğunu kabul eden, bunu beyan eden bir Almanya için bunu yapmaktan daha kolay bir şey zaten olamaz. Aramızda suçluların iadesi anlaşması var. Bu türleri yakalayıp teslim etmek ülkelerimizin huzuru, mutluluğu için özellikle güvenlik noktasında çok büyük önem ifade ediyor.
Kaynak: TRT Haber