Puslu 9ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Gündem
23.12.2018 14:44

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Netanyahu devlet terörü estiriyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Netanyahu sen yanlış kapıya vurdun. Erdoğan mazlumların sesidir, sen zalimlerin sesisin, sen devlet terörü estiriyorsun." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Netanyahu devlet terörü estiriyor

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Arnavutköy Belediyesi Toplu Açılış Töreni'nde konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasının satır başları şöyle;

Arnavutköy, bugün 260 bini aşkın nüfusu ve geniş yerleşim alanı ile İstanbul'un en önemli ilçelerinden biridir. Sadece son 5 yılda ilçemizin nüfusunun 60 bin artması Arnavutköy'ün potansiyelinin ne kadar yüksek olduğunu gösteriyor. Geniş bir alana yayılan İstanbul Havalimanı gibi Kanal İstanbul gibi ülkemizin prestij projelerine ev sahipliği yapan bir ilçemiz elbette gelişecek, büyüyecek, güzelleşecek. Arnavutköy büyüdüğüne göre belediye hizmetlerinin de buna uygun olması buna uygun şekilde olması gerekiyor. Bugün burada Arnavutköy ilçemize kazandırdığımız potansiyeli ile 415 trilyon lira yatırım bedeli olan 82 kalem eserin toplu açılış töreni vesilesi ile bir arada bulunuyoruz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Netanyahu devlet terörü estiriyor

Belediyemiz 105 trilyon liralık yatırımla hem mimari olarak hem kullanım olarak gerçekten özenle hazırlanmış bir Arnavutköy yönetim ve hizmet merkezi inşa etti. İçinde belediye ve meclis birimlerinin Nuri Pakdil Kültür Merkezi'nin, kreşin, spor merkezinin, nikah ve düğün salonlarının yer aldığı bu merkezin resmi açılışını bugün gerçekleştiriyoruz.

Büyükşehir Belediyemiz Arnavutköy'ün ulaşım sorununun çözümüne katkı sağlayacak çevre yolunu tamamladı. Onun açılışını da bugün yapıyoruz. İmrahor ve Boğazköy mesire alanları ile Arnavutköy şehir parkı tüm İstanbul'a hizmet verecek hemşehrilerimizin aileleri ile birlikte huzur içinde vakit geçirmelerini sağlayacak alanlar olarak düzenlendi onları da hizmete alıyoruz. Merhum İbrahim Çağlar kardeşimiz adına yapılan Anadolu İmam Hatip Lisesi'nin resmi açılışını da buradan yapıyor ve kendisini bir kez daha rahmetle yaad ediyoruz.

15 Temmuz Şehitleri Meydanı ve katlı otoparkta belediyemizin önemli yatırımları arasındadır. Onun resmi açılışını da bugün yapıyoruz. Bunların yanında mahallelerimizde çok sayıda meydan kapalı pazar yeri, park, gençlik ve eğitim merkezi, hizmet binaları yapıldı. Hepsinin de resmi açışılışını bugün buradan yapıyoruz. Toplam 82 kalem eserin Arnavutköyümüze ve İstanbulumuza hayırlı olmasını diliyorum. 

"Belediyecilik bizim işimizdir"

Belediyecilik bizim işimizdir, AK Parti'nin işidir. Türkiye'nin son çeyrek asırda yaşadığı büyük dönüşüm önce belediyelerde başlamıştır. Şöyle gidelim 20 yıl öncesine gidelim, CHP'nin İstanbul'da belediye başkanı olduğu zamanlara gidelim. Arnavutköy'ün belde olduğu zamanlara gidelim. Neydi buraların hali? O günleri hatırlayanlarınız var mı? Susuzluğun olduğu zamanları biliyorsunuz değil mi? Çöplerin dağ gibi olduğu zamanları biliyorsunuz değil mi? Yolumuz var mıydı? Hatırlayın o günleri. Ama şimdi adeta otoyol gibi duble yollarımız var. Buralara durup dururken gelmedik. Medeni olmak farklı birşey. Ama ne yazık ki bunlar o belde dönemlerinde kaldılar. Bunlar anlamaz belediyecilikten. Bunlar bizim işimiz. 1994 yılında İstanbul'a Büyükşehir Belediye Başkanı seçildiğimde karşımda öyle bir manzara vardı ki, inanın bana insan düşmanına bile böyle bir muameleyi reva görmez.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Netanyahu devlet terörü estiriyor

"CHP, yolsuzluktur. CHP, yoksulluktur"

O zaman buralarda doğal gaz var mıydı? Mesele bu. Şimdi Ayşe hanım evde hemen butona basıyor mutfakta ocaklar yanıyor. Ve sıcak suya anında ulaşıyoruz. Sokakları çöplerden, çamurdan geçilmeyen bir Arnavutköy bir İstanbul vardı. İstanbul'un en değerli hazinelerinden biri olan Haliç adeta balçık haline dönüşmüştü. Yanından geçerken burnunuzu tıkamanız gerekiyordu. Gazeteler maske dağıtıyordu hatırlayın o günleri. Hava kirliliği sebebiyle kış aylarında yaşlılara ve çocuklara sokağa çıkmama çağrısı yapılıyordu. Ecdadın emaneti tarihi eserler tarihi bölgeler kelimenin tam anlamıyla dökülüyordu. Tüm dünyanın göz bebeği bu şehir adeta yaşanmaz haldeydi. Peki, tüm bu kötü manzaranın müsebbibi kimdi? Tabiki bugünkü CHP zihniyetiydi. CHP kirliliktir, CHP susuzluktur, CHP çöp dağıdır, CHP yolsuzluktur, CHP yoksulluktur, CHP yasaklardır. Tarihten beri biz bunları tanırız böyle aldık biz ülkemizi ve hamdolsun medeni bir Türkiye medeni bir İstanbul bugün varsa bu sayede var. 

"CHP, taban tabana zıt kişileri milletimizin karşısına çıkarmaya başladı"

Bir ülke veya bir şehir en kötü nasıl yönetilir diye görmek istiyorsanız açın CHP'nin tarihine bakın. Kötü yönetimin tüm örneklerini orada bulursunuz. Karşımızda kendi milletinin değerlerine savaş açmış, kendi ülkesinin kalkınma ve büyüme hamlelerini kasıtlı olarak sabote etmiş bir parti var. Son yıllarda bu sefil geçmişlerini gizlemek için derme çarpma isimleri ideolojileri ile taban tabana zıt adayları milletimizin karşısına çıkarmaya başladılar.

"Faşizm bunların ruhlarına, genlerine işlemiştir"

Ama paslı demir yaldızlı boya ile boyanmakla altın olmaz. Milletimiz bu cilanın altında neler olduğunu çok iyi biliyor. Şöyle azıcık bir kazıyınca CHP'nin gerçek yüzü, çirkef siyaset dili milli ve manevi değerlerimize olan kini hemen ortaya çıkar. Bunlar ezanımızı Türkçe okutanlar, unlar ezanımızı hazmedemeyenler bu zihniyet yıllarca milletimizi çağdaşlık diyerek modernlik diyerek halkçılık diyerek siyasetin de hizmetin de en ilkel biçimlerine mahkum etmeye çalıştı. Milletten yüz bulamadıklarında da darbecilerle, cuntacılarla içerideki ve dışarıdaki vesayet odakları ile kol kola girip resmi veya gizli iktidarlarını zorla devam ettirmek istediler. Her seferinde milletimizden silleyi yemelerine rağmen bu arayışlarından hiç vazgeçmediler. Lafa gelince demokratlığı kimseye bırakmazlar. Ama aslında faşizim bunların ruhlarına gençlerine işlemiştir.

"Cevapları, onların seviyelerine inmeden vermeyi sürdüreceğiz"

AK Parti'nin geçen 16 yılda girdiği 14 seçim ve halk oylamasının tamamından zaferle çıkması ana muhalefetin muvazenesini iyice bozdu. Öyle ki, bir gün bakıyorsunuz millete hakaret ediyorlar, ertesi gün bakıyorsunuz terör örgütüne methiyeler düzüyorlar. Bir başka gün ülkelerine gidip yabancılara şikayet ediyorlar. Yerlilikle, millilikle uyuşmayan ne varsa, Bay Kemal'de var.

Ana muhalefet, siyaset dilinin seviyesini iyice düşürdü. Genel başkanları başta olmak üzere bunlar hala sefalet içinde yüzüyorlar. Bunlarla gerçekten ana muhalefetin tüm sözcüleri, edeple, ahlakla, erdemle, nezaketle, nefasetle uyuşmayacak ifadelerle her gün üzerimize saldırıyorlar. Bütçe görüşmelerinde yine meşreplerini ve tıynetlerini ortaya koydular ama unutmayın kötü söz sahibine aittir. Bizim bunların hepsine verecek cevabımız vardır. Bu cevapları, onların seviyelerine inmeden, hakka, hakikate, hakkaniyete uygun şekilde gereken platformlarda vermeyi sürdüreceğiz. Halbuki ne kadar çırpınsalar boştur. Milletimiz bunların notunu vermiş, hesabını da kapatmıştır. 31 Mart seçimlerinde inşallah bu gerçeği bir kez daha göreceğiz.


 

"Netanyahu devlet terörü estiriyor"

Netanyahu sen yanlış kapıya vurdun. Erdoğan mazlumların sesidir, sen zalimlerin sesisin, sen devlet terörü estiriyorsun. Siz kadınları, çocukları tekmeleyerek, ama yavruları tekmeleyerek, askerinizle, polisinizle sürükleyerek götürüyorsunuz. Netanyahu, sen zalimsin zalim ve devlet terörünün başındasın. Bu sadece ve sadece sana uyuyor, Erdoğan'a uymaz.


 

Suriye'de gerek sahada gerek diplomaside elde edilen neticeler herkesçe takdir edildi. Bir tek ana muhalefet ve onunla aynı yoldan ilerleyen terör örgütünün güdümündeki parti, feryadı figan ile karşı çıkıyor. Merhum Cemal Kaşıkçı meselesinin ortaya çıkartılmasında gösterdiğimiz ahlaki duruş herkes tarafından tebrikle karşıyanıyor, sadece CHP'nin aklına bu konuda tuhaf sorular geliyor. Zira yetişemediği üzüme, bunlar koruk dermiş. Biz yıllardır bölgede ve dünyada Türkiye'siz denklem kurulamayacağını söylüyoruz ve daha önemlisi bunu temin ediyoruz, ana muhalefet Türkiye'yi denklemin dışına atmak istiyor. Bay Kemal, yapamayacaksınız.

14 seçimde AK Parti bir numara. Sen kaçıncı sıradasın? Ya Batı'da senin gibi olanlar partiyi bırakıp gidiyor, 'Başaramadım' diyor ama sen nedense yapıştın o koltuğa, oradan ayrılmıyorsun. Bak şimdi bugün baktım, yol arkadaşlarından bir tanesi diyor ki, 'bir oldu yenildin, iki oldu yenildin, üç oldu yenildin, hala o koltukta duruyorsun, git' diyor. Diyen kim? Senin yol arkadaşın, genel başkan yardımcın, aynı şeyi cumhurbaşkanı adayları da demedi mi buna? Bak ne hale geldiler. Ülkemizin, milletimizin ve kardeşlerimizin çıkarlarını, geleceğini, umutlarını güçlendirmek için çalışırken, en çok muhalefetin saldırısına maruz kalıyoruz.

FETÖ'ye dünyayı dar ediyoruz, karşı cevap CHP'den geliyor. Suriye'de ve Irak'ta terör oluşumlarının önünü kesiyoruz, karşı cevap CHP'den geliyor. Ekonomimize yönelik saldırıları boşa çıkartıyoruz, karşı cevap CHP'den geliyor. Çeşitli ülkelerle gerilimler yaşıyor veya ittifak ilişkisi kuruyoruz, her defasında çatlak ses CHP'den geliyor.

"Erdoğan mazlumların sesidir, sen zalimlerin sesisin"

Bugün Filistinli mazlum ve mağdurlara sahip çıktığımızdan dolayı rahatsız olan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu Türkiye'ye en alçak ifadelerle saldırdı. İftiralarla saldırdı. Ne diyor bu Netanyahu denilen adam biliyor musunuz? Bizi Kıbrıs'ta işgalci olmakla, kadınları ve çocukları katletmekle suçlayan İsrail Başkanının sanıyorum, herhalde dili sürçtü, herhalde kendilerinin Filistin'de işgalci olduklarını, Filistin topraklarındaki kadınları, çocukları, her yaştan on binlerce masum insanı, dünyanın gözü önünde, silahla, bombayla, tecritle öldürdüğünü söyleyecekti. Netanyahu sen yanlış kapıya vurdun. Erdoğan mazlumların sesidir, sen zalimlerin sesisin, sen devlet terörü estiriyorsun. Siz kadınları, çocukları tekmeleyerek, ama yavruları tekmeleyerek, askerinizle, polisinizle sürükleyerek götürüyorsunuz. Netanyahu, sen zalimsin zalim ve devlet terörünün başındasın. Bu sadece ve sadece sana uyuyor, Erdoğan'a uymaz.

Bu mücadelenin bedelini de binlerce şehit, on binlerce gazi olarak 40 yıla yakın süredir verdik, veriyoruz.

Türkiye'de "Kendi gözündeki merteği görmez, başkasının gözündeki çöpe söz eder. Şimdi eminim İsrail'in bu saldırısında verdiğimiz cevaba karşı da CHP cenahından cevap gelecektir. Çünkü söyleyeyim size, Bay Kemal onların da avukatlığına soyunabilir.

"Hiç mi ülkenin ve milletin yanında yer almayacaksınız?"

Hiç mi herhangi bir mücadelesinde bu ülkenin ve milletin yanında yer almayacaksınız, hiç mi bir konuda yerli ve milli duruş göstermeyeceksiniz, hiç mi yalansız, iftirasız bir sözünüz, bir siyasetiniz olmayacak, sizin hiç mi hasbi ve harbi bir işiniz olmayacak? Hep söylüyorum, Türkiye'nin en büyük talihsizliği, CHP gibi bir ana muhalefet partisine sahip olmasıdır. Kendi ülkesini bırakıp, Paris sokaklarını karıştıranlara destek olmaya giden bir anlayıştan Türkiye'ye hayır gelmez. Üstelik destekledikleri kesimlerin ne dediğinden, ne istediklerinden bile haberleri yok. Göstericilerin talep listesine baksalar, 3-5 konuyu çıkarttığınızda bizim 16 yıldır Türkiye'de yaptığımız reformları istedikleri göreceksiniz. Tabi bunların her işi böyle. Sabun köpüğü misali hava olduğu için, balon olduğu için eminiz Paris'e gittiklerinde de öyle avare avare dolaşıp geri döndüler.

CHP'nin yakası rozetli siyasetçilerinin yanı sıra bir de sanatçı, yazar kılıklı borazanları var. Bu borazanlardan üçü, geçtiğimiz günlerde CHP'nin resmi yayın organı olan bir televizyonda oturmuşlar, Türkiye ve benim hakkımda atıp tutmuşlar. Ne mi demişler? Önce 'gergedan nesli' deyip millete hakaret ederek işe başlamışlar. Sonra 'Her şey sandıkla çözülmez.' demişler. Hızlarını alamayıp işi iç savaş goygoyculuğuna kadar götürmüşler.

Bazı konular var ki şahsen aslında hiç değinmek istemiyorum. 24 Haziran'da bize oy veren 26 milyon 330 bin kişiye olan saygımız gereği kendimizi cevap vermek mecburiyetinde hissediyoruz. CHP'nin yakası rozetli siyasetçilerinin yanı sıra bir de sanatçı, yazar kılıklı borazanları var. Bu borazanlardan üçü, geçtiğimiz günlerde CHP'nin resmi yayın organı olan bir televizyonda oturmuşlar, Türkiye ve benim hakkımda atıp tutmuşlar. Ne mi demişler? Önce 'gergedan nesli' deyip millete hakaret ederek işe başlamışlar. Sonra 'Her şey sandıkla çözülmez.' demişler. Hızlarını alamayıp işi iç savaş goygoyculuğuna kadar götürmüşler. Sorsanız demokratlar, sanatçılar.

Kaynak: TRT Haber, AA

Sıradaki Haber
Türkiye'den Endonezya'ya başsağlığı mesajı
Yükleniyor lütfen bekleyiniz