Karla Karışık Yağmurlu 1.9ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Gündem
TRT Haber 04.02.2021 14:24

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Onlar da bu ülkenin üniversitesi olduklarını anlayacak

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Eski Türkiye'nin alışkanlıklarıyla, hükümranlık alanlarını korumanın peşinde olanlar da var ama onlar da bu ülkenin üniversitesi olduklarını anlayacaklar." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Onlar da bu ülkenin üniversitesi olduklarını anlayacak

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleştirilen YÖK Anadolu Projesi Tanıtım Toplantısı'nda konuştu.

2020-2021 akademik yılının açılışında müjdesini verdiği YÖK Anadolu Projesi'nin hayata geçirilmiş olmasından büyük memnuniyet duyduğunu belirtti.

YÖK başta olmak üzere, projenin hazırlanmasında emeği geçenlere teşekkür eden Erdoğan, geçtiğimiz 18 yılda altyapıya ve insan kaynağına yaptıkları yatırımlar sayesinde Türk yükseköğretim sisteminin bugün gerçekten ileri bir seviyede bulunduğunu söyledi.

"Ülkemizin sınırlarını aşan bir kapasiteye ulaştık"

Erdoğan, yükseköğretim alanında ülkenin sınırlarını aşan bir kapasiteye ulaştıklarını, üniversite sayısının 76'dan 207'ye, öğrenci sayısının ise 1 milyon 600 binden 8 milyon 400 bine yükseldiğini söyledi.

Türkiye'nin, Avrupa'da üniversiteye erişim konusunda ilk sıraya çıktığını vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ayrıca memnuniyet veren bir diğer husus, bu artışta kız öğrencilerimizin önemli bir yer tutmasıdır. Daha önce yüzde 42 düzeyinde olan kız öğrencilerimizin oranı, bu yıl itibarıyla yüzde 49'a yükseldi. Üniversitelerimizde görev yapan öğretim elemanı sayımız da büyük bir artış göstererek 70 binden 180 bin düzeyine ulaştı. Yükseköğretim sistemimizdeki kadın akademisyenlerimizin oranı Avrupa Birliği'ndeki yüzde 40 olan ortalamanın yaklaşık 5 puan üzerindedir. Bütçeden üniversitelerimiz için ayırdığımız pay da ciddi oranda artmıştır. Yükseköğrenim bütçemiz 2,5 milyar liradan bu yıl itibariyle 36 milyar liraya çıktı."

Erdoğan, yükseköğretimde sadece sayısal değişimler yaşanmakla kalmadığını, aynı zamanda kalite odaklı yapısal dönüşümlerin de gerçekleştiğini vurguladı.

"Temel amacımız eğitim kurumlarının kalite odaklı faaliyetler yürütmesi"

Üniversitelerdeki eğitim-öğretim ve araştırma faaliyetleri ile idari hizmetlerin kalite düzeylerine ilişkin akreditasyon süreçlerini yürüten Yükseköğretim Kalite Kurulu'nun ilk defa bu dönemde kurulduğunu anımsatan Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Gelişmiş ülkelerde olduğu gibi yükseköğretimde temel amacımız eğitim kurumlarının kalite odaklı faaliyetler yürütmesi, kalkınmada kritik rolü olan bilimsel alanların desteklenmesidir. Aynı şekilde Ar-Ge ve inovasyona teşvik eden işbirliğine açık bir iklimin oluşturulmasını, yerel ve bölgesel özellikler dikkate alınarak tematik alanlarda ihtisaslaşmanın sağlanmasını hedefliyoruz. Bu doğrultuda çok sayıda eylem planı ve projeyi hayata geçirdik. Üniversitelerimizin ulusal ve uluslararası düzeyde rekabetçi bir yapıya kavuşmalarını temin etmek için yeni projeler üzerinde de çalışıyoruz.

Tek tipçi anlayıştan uzaklaşan üniversitelerimiz, farklı değerler üretir hale gelerek birbirinin kopyası olmaktan çıkmıştır. Gerçi hala, eski Türkiye'nin alışkanlıklarıyla devletten ve toplumdan kopuk bir şekilde inşa ettikleri hükümranlık alanlarını korumanın peşinde olanlar yok değil. Bunlar da var ama inşallah onlar da adım adım bu ülkenin üniversitesi olduklarını, bu millete hizmet etmekle mükellef olduklarını anlayacaktır. Kendi kişisel ve zümrevi çıkarlarını demokrasi ve özgürlük maskesi altında pazarlayanların gerçek yüzlerini ortaya dökmeyi sürdüreceğiz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, YÖK'ün kontenjan planlamasının ancak ilgili tüm taraflarla birlikte yapıldığı takdirde gerçekçi olabileceğini gördüklerini ifade etti. Bu anlayışla Yükseköğretim Eğitim Programları Danışma Kurulunu hukuki zemine kavuşturduklarına dikkati çeken Erdoğan, bu kurulda Milli Eğitim, Sağlık, Sanayi ve Teknoloji, Hazine ve Maliye Bakanlıkları ile Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı ve özel sektör adına da Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği temsilcilerinin yer aldığını aktardı.

Erdoğan, kapsamlı yapısı ile bu kurulun yerel, bölgesel ve ulusal düzeyde ihtiyaç odaklı bir planlama çalışması yürüttüğünü bildirdi.

"Dijital dönüşüm projesinde alınan mesafeden de memnunuz"

Bu sayede geçen sene üniversitelerdeki doluluğun her başlıkta en yüksek oranları yakaladığına işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti:

"Hukuki zemine kavuşturduğumuz bir başka kurul da Meslek Yüksekokulları Koordinasyon Kurulu. Kamu ve özel sektör temsilcilerinin de üyesi olduğu bu kurul, ülkemizin kalkınması için sanayinin ihtiyaç duyduğu kalitede eğitim ve beceriye sahip eleman ihtiyacının karşılanmasına yönelik çalışmalar gerçekleştiriyor.

Bu amaçla meslek yüksekokullarının özellikle organize sanayi bölgelerinde faaliyet göstermesini özendirmek için öğrenci başına teşvik uygulamasını getirdik. 2017-2018 Akademik Yılı açılışında kamuoyu ile paylaştığımız yükseköğretimde dijital dönüşüm projesinde alınan mesafeden de memnunuz.

Salgın döneminde nasıl ki sağlık alanında gelişmiş birçok ülkeden daha kaliteli hizmet sunabildiysek, üniversitelerimiz de başarılı bir uzaktan eğitim hizmetini verdiler. Bundan dolayı ayrıca müteşekkirim. Bu sayede üniversitelerimiz pek çok Batı üniversitesinde olduğu gibi bir hafta açılıp, bir sonraki hafta kapandığı bir belirsizlik dönemi yaşamadı. Yükseköğrenim faaliyetlerimiz en başta planlandığı şekli ile kesintisiz olarak sürdü."

"YÖK, milletimize hizmet eden yeni bir kuruma dönüştü"

Erdoğan, Anadolu'nun her ilinde üniversite kurma kararı almalarının gerisinde gençlere sosyal adalet ve fırsat eşitliği temelinde bir yükseköğretim hizmeti sunma gayesi bulunduğu ancak buna da karşı çıkanların olduğunu söyledi.

Maddi imkansızlıklar, sosyal ve kültürel sebepler yüzünden kendi şehrinin dışına çıkamayan yüz binlerce genci bu sayede yükseköğretime kazandırdıklarını dile getiren Erdoğan, kızların yükseköğrenim görme oranlarındaki artışta da üniversitelerin Anadolu'da yaygınlaşmasının büyük etkisinin bulunduğunu vurguladı.

Her İle Bir Üniversite Projesi ve üniversite sayısındaki artışın beraberinde bazı tartışmaları da getirdiğini söyleyen Erdoğan, "Öyle ki dönemin YÖK yönetimi dahi, yeni üniversitelere rektör atamamak için engel üstüne engel çıkartmıştı. Hamdolsun artık YÖK, bu tür engellemelerle uğraşmak yerine ülkemizin kalkınması için önemli olan öncelikli alanlara yoğunlaşan, milletimize ve onun değerlerine hizmet eden yeni bir kuruma dönüştü." ifadelerini kullandı.

Anadolu'nun ilim ve irfan yolunda kalkınma hamlesi olan her ile bir üniversite düşüncesini Bölgesel Kalkınma Odaklı Üniversiteler Projesi'yle yeni bir safhaya çıkardıklarını söyleyen Erdoğan, "Bu projeyle her akademik yıl açılışında 2006 yılından sonra kurulan üniversitelerimizden 5'ine bizzat özel misyon veriyoruz. Anadolu bozkırlarında kurulan bu üniversitelerin bulundukları illeri ve bölgelerini aydınlatacak, ülkemizin kalkınmasına katkı sağlayacak bir yapıya kavuşmalarını hedefliyoruz. Tabii hala bu üniversitelerimizin başarısız olmasını isteyenlerin, bu beklentiyle hareket edenlerin bulunduğunu da biliyoruz. Bunlara verilebilecek en güzel cevap Anadolu'daki üniversitelerimizin ulusal ve uluslararası düzeyde gösterecekleri başarıları olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu üniversiteler içerisinde asırlık geçmişe sahip pek çok kurumu geride bırakarak dünya sıralamasında ilk 1000 içerisine girme başarısını gösterenlerin bulunduğunu ifade etti.

"Yeni kurulan üniversitelerin desteklenmesine özel önem veriyoruz"

Bu tür listelerde kısa sürede çok daha fazla sayıda yeni üniversiteyi göreceklerine inandığını belirten Erdoğan, "Üniversite gençlerinin, çağın en ileri bilgisiyle donanması bizler ve geleceğimiz için önemlidir. Bu amaçla yükseköğretim için belirlenen akademik ve idari kadrolarda yeni kurulan üniversitelerin desteklenmesine özel önem veriyoruz." dedi.

Yükseköğretim sistemindeki kalite eksenli büyümenin bir başka göstergesinin de uluslararası öğrencilerin ilgilerindeki artış olduğuna dikkati çeken Erdoğan, bu ilginin küresel salgın döneminde de azalmadığını tam tersine arttığını ifade etti. Dünyanın dört bir yanından 200 bini aşkın öğrencinin, geleceğe Türkiye'deki üniversitelerde hazırlandığına işaret eden Erdoğan, UNESCO'nun verilerine göre Türkiye'nin uluslararası öğrenci çekmede dünyada ilk 10 ülke arasına girme başarısı gösterdiğini vurguladı.

Yükseköğretimde kalite yarışının "sürekli daha iyiyi arayan bir uğraş ve hiçbir zaman bitmeyecek bir süreç" olduğunu söyleyen Erdoğan, "Anadolu'da yaktığımız bu meşalelerin aydınlığını her yıl artırması için YÖK Anadolu Projesi gibi yeni atılımları ve yeni projeleri önemli görüyoruz. Biz Cumhurbaşkanlığı olarak tüm imkanlarımızı gençlerimizin nitelikli eğitim alabilmeleri için seferber etmiş durumdayız. Bundan sonrası üniversitelerimize ve siz değerli hocalarımıza kalıyor. Onların da üzerlerine düşeni en iyi şekilde yapacaklarına inanıyoruz. Elbette bu çerçevede en kıymetli değerlendirmeler uluslararası alanda yapılanlardır." dedi.

Türkiye'nin, Avrupa Yükseköğretim Alanı'nı oluşturmak üzere başlatılan Bologna Süreci'ne 2001'de üye olduğunu ve bu süreçte halen 50'ye yakın ülke bulunduğunu dile getiren Erdoğan şöyle devam etti:

"Bologna Süreci'nde ülke karnelerini değerlendirmek ve yeni hedefler belirlemek amacıyla 2 veya 3 yıl aralıklarla bakanlar seviyesinde toplantılar düzenleniyor. İtalya'nın ev sahipliğinde gerçekleşen en son Avrupa Yükseköğretim Alanı Bakanlar Konferansı'nda ülkelerin yükseköğretim alanındaki karnelerini gösteren bir rapor yayınlandı. Bu raporda öğrenci sayısı bakımından Avrupa'da ilk sırada yer alan Türkiye'nin, yükseköğretim sistemindeki genişlemeye paralel olarak nitelik açısından da pek çok Avrupa ülkesinden daha iyi performans gösterdiği belirtiliyor.

Bunu onlar söylüyor, ben söylemiyorum. Toplam 13 başlık üzerinden yapılan değerlendirmede Türk yükseköğretim sisteminin tam puan aldığı başlık sayısı 4'ten 5'e çıkarken hiçbir alanda gerileme kaydedilmedi. Bu tablo yükseköğretim sistemimizin doğru yolda ilerlediğinin uluslararası düzeyde tespitidir.

Önümüzdeki dönemde yükseköğretim sistemimizin Avrupa Yükseköğretim Alanında rekabet gücünü daha da artırmak için gereken adımları atmayı sürdüreceğiz. Geçtiğimiz günlerde sonuçları bizimle paylaşan YÖK Başkanımıza, bir sonraki karnede daha fazla başlıkta tam not görmek istediğimi söyledim. İnşallah bunu da başaracağımıza inanıyorum."

"Öğrenciler, bazı dersleri bu 12 üniversitenin kıdemli hocalarından alacaklar"

YÖK Anadolu Projesi'nin 2006'dan sonra kurulan üniversiteler arasından seçilen 15'inin, geleneği oluşmuş ve marka haline gelmiş kıdemli 12 üniversitenin insan kaynağı ve altyapısından yararlanmasını hedeflediğini belirten Erdoğan şunları söyledi:

"15 genç üniversitemizin proje kapsamına alınan 63 bölümündeki öğrenciler, bazı dersleri bu 12 üniversitenin kıdemli hocalarından alacaklar. Buradaki amaç eğitimdeki kaliteyi artırmak ve mezun niteliğini yükseltmektir. Aynı şekilde buralardaki genç akademisyenlerin de kıdemli üniversitelerin araştırma altyapılarından, kütüphane imkanlarından yararlanabilmelerini, ortak yayın ve projeler yürütebilmelerini sağlayacağız. Gelişmeye açık bir proje olarak tasarlanan YÖK Anadolu Projesi'nin 1'inci safhasında elde edilen tecrübeler ışığında 2006'dan sonra kurulan diğer üniversiteleri de bu kapsama dahil edeceğiz. Burada öne çıkan husus projenin tamamen gönüllülük esasına dayalı olarak köklü üniversitelerdeki kıdemli öğretim üyelerince yürütülmesidir."

Üniversitelerin eşleştirilmesi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, proje kapsamındaki Anadolu'daki 15 üniversite ile 12 köklü üniversite arasında eşleştirmenin şu şekilde yapıldığı aktardı:

"Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi ile Ankara Üniversitesi, Ardahan Üniversitesi ile Selçuk Üniversitesi, Artvin Çoruh Üniversitesi ile Bursa Uludağ Üniversitesi, Bartın Üniversitesi ile İstanbul Teknik Üniversitesi ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Bayburt Üniversitesi ile Gazi Üniversitesi, Bingöl Üniversitesi ile Erciyes Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi, Bitlis Eren Üniversitesi ile Ege Üniversitesi ve Selçuk Üniversitesi, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi ile Hacettepe Üniversitesi ve Erciyes Üniversitesi, Hakkari Üniversitesi ile Ankara Üniversitesi ve Gazi Üniversitesi, Iğdır Üniversitesi ile Ege Üniversitesi, Kilis 7 Aralık Üniversitesi ile İstanbul Üniversitesi, Munzur Üniversitesi ile İstanbul Teknik Üniversitesi ve Hacettepe Üniversitesi, Muş Alparslan Üniversitesi ile Çukurova Üniversitesi ve Gebze Teknik Üniversitesi, Siirt Üniversitesi ile Çukurova Üniversitesi ve Gebze Teknik Üniversitesi, Şırnak Üniversitesi ile İstanbul Üniversitesi."

Erdoğan, böylelikle Munzur Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü'ndeki öğrencinin İstanbul Teknik Üniversitesinden, Hakkari Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümündeki öğrencinin Ankara Üniversitesinden, Bartın Üniversitesi Psikoloji Bölümü öğrencisinin Orta Doğu Teknik Üniversitesinden, Bayburt Üniversitesi İnşaat Mühendisliği öğrencisinin Gazi Üniversitesi'nden, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisinin Hacettepe Üniversitesi'nden ders alabileceğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, YÖK Anadolu Projesi'nin bir kez daha üniversiteler, öğrenciler ve akademisyenler için hayırlara vesile olmasını diledi.

Bu vesileyle YÖK'ün uygulamaya koyacağı bir başka önemli projenin de müjdesini veren Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bu proje, YÖK Akademik Kariyer Liyakat Projesi'dir. Bu projenin amacı, doktoralı insan kaynaklarının yükseköğretim sistemimizde daha şeffaf ve liyakat odaklı bir şekilde istihdamına imkan sağlamaktır. Türk veya yabancı uyruklu doktorasını başarıyla tamamlamış tüm akademisyen adaylarımız ile stratejik hedefleri doğrultusunda öğretim üyesi arayan üniversitelerimiz bu platformda bir araya gelecektir.  Hazırlıkları tamamlanan bu projeyi önümüzdeki haftadan itibaren uygulamaya geçiriyoruz. Esasen bu YÖK Anadolu Projesi'ni de destekleyen bir proje olacaktır. Bu projenin de üniversitelerimizde ve akademisyenlerimize hayırlı olmasını diliyorum."

"Amacımız gençlerimizin farklı akademi kültürlerle tanışmaları"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın önde gelen üniversitelerinin saygın hocalarının, uzaktan eğitim yoluyla Türkiye'de ders verebilmelerine imkan sağlayacak çalışmanın amacını da şu sözlerle anlattı:

"Amacımız gençlerimizin kendi ülkelerindeyken bile uluslararası veya uluslararası bir bütünleşmeye adım atmaları, farklı akademi kültürlerle tanışmalarıdır. YÖK Anadolu Projesi'ne gönüllü olarak katkı sunacak tüm hocalarımıza şahsım ve milletim adına şimdiden teşekkür ediyorum. Ülkemizin gelişmesine, kalkınmasına, büyümesine yaptıkları katkılar sebebiyle hocasından öğrencisine kadar üniversite camiamızın tüm mensuplarına şükranlarımı sunuyorum."

Sıradaki Haber
Kılıçdaroğlu: Toplumsal uzlaşıyla kabul edilmiş anayasaya ihtiyaç var
Yükleniyor lütfen bekleyiniz